"...dokun ama sonra geri ver !"CB
17 Kasım 2014, 23.42 A- A+Sevgiler yön vermeli hayata sevgiler belirlemeli yörüngesini insanların, sevdiğiyle özdeşleşmeli sevdiği kadar değerlenmeli insan, velhasıl insan sevmeyi bilmeli!
Hani birkaç gün önce “adam gibi bir şeyler çal” demiştik ya rakı masalarını vurgulayıp, adam gibi çalmaya çalışsak da aslında adam gibi kalmaktır hevesimiz !
Dağılganlıklarımız – dağıldığımızdan değildir elbette, kırılganlıklarımız – kırıldığımızdan hiç değil! Kuruyan yarada kabuk, herşeye maydanOS – lavuk olmamak kaygılarındayız (!)
“Şeriat der ki: Seninki senin, benimki benim. Tarikat der ki: Seninki senin, benimki de senin. Marifet der ki: Ne benimki var ne seninki. Hakikat der ki: Ne sen varsın, ne ben.” ŞEMS-İ TEBRİZİ
Senlik/benlik çekişmesi değil dillendirmeye çabaladığım sanal yumruklar değmeseydi yüreğime hiç şikayetlenmezdim ki belki de !
Belki de üzdüğüm için seni bu denli üzülmezdim, bir kez bile “sen” diye hitap etmemişken yazışırken özüne hep “siz” demişken şimdi burada “sen” demezdim !
“Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için… “Bazen hatırlamak gerekir, hatırlanmak için… “Bazen ağlamak gerekir, açılmak için… “Bazen anmak gerekir, anılmak için… “Bazen de susmak gerekir, duymak için…”ŞEMS-İ TEBRİZİ
Susmuşluklarım – doymuşluklarımdan kaynaklı belki de, açlığım muhabbete değil sevgiye emin ol , sevgisizlik / ilgisizlik kanayan yara içerimde, hep aşık olunacağı bekleyeceğim böylesi biteviye, *….dar açılı kırlangıç yuvaları gerisi iyilik sağlık*, sanal bilmeceler, rumuza dayalı söyleşiler ters uzuvlarıma, hele aymazca bekleme selam söylememi eşine (!) Üçüncü yazışmada adını, dördüncüde medeni hayatını yazmayacaksan uzak dur Allah aşkına! Zaten ben vurgun yemiş sünger avcıları misali, yemişim en acımasızını vurgunların dönmüşüm şaşkına!
“EIi görmeyen kişi yazıyı kaIem yazdı sanır! GönüI öyIe yoI geçen hanı değiI, Dergahtır! PaIdır küIdür girip çıkıImaz, Günahtır” MEVLANA
Özür dilemek üzerine birkaç cümle karalamış bir şeyler yazmıştı bir Bayan geçenlerde saygı duymalı her fikre hakikatte, ancak özür dilemeden nasıl yaşanır, hele teşekkür etmeden anlamış değilim, bizi biz eden kibarlığımız – centilmenliğimiz, memuniyet karşısında ki tutumumuz olmalı tartışmasız, insan yaşadıklarına nasıl kalır ki duyarsız!
“Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz manasına gelmez, karşınızdaki insana verdiğiniz değerin; egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.“ SIGMUND FREUD
MevIana’ya sorarIar o kadar yazarsın, o kadar okursun ne biIirsin? diye. MevIana şu cevabı verir; “Haddimi biIirim!” !
Kaçıncı yalın sunaklarda uyanışım, kaçıncı çaresiz çırpınışım aşk sancılarında ne Gö’gözlüler / ne Mihriban’lar geldi geçti yüreğimden, hicranlarda çırpındım çoğu kez isyanlarda yıkıldım, gocunmadım asla sevgilerinden, doyumsuzdu onlar da bilirler nasiplenmek sevgimden !
“Nasibinde varsa aIırsın karıncadan biIe ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne seriIse sana ters.” M
“Biz Baba’dan böyle gördük” düşeni kaldırmak, zalimin önünde durmak, kişiye saygı duymak, hatalardan özürlenmek erdemdi her zaman, hele teşekkür ettiğimde en küçücük bir şeye nasıl mutlu olduğunu görmek karşımdakinin daha bir şevk verir yüreğime ! (Bu arada; dün akşam Forum’da dalgınlığım nedeniyle çarpıştığım ivrindi kokan güzel bayandan tekrar özür diler, markette ki et reyonunda ki verdiği kıpkırmızı çiğ köftelik et için de esmer güzeli kıza tekrar buradan da teşekkür ederim!)
“Ortalama insanda herhangi bir günde herhangi bir orduya yetecek kadar ihanet, nefret, şiddet ve saçmalık vardır.” ” Charles Bukowski
Saçmalama hakkımı kullanıyorum belki de, özgürce / ürkmeden saçmalamak istiyorum ben de ve hayatın kısalığından dem vurarak, adam gibi yaşamak kaygılarındayım kuşkusuz!
“Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa. Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affe ünkü hayat çok kısa.” M
Dönüş Allah’adır/Dönmezsen utan/
Nedir söyle seni;/Hayatta tutan! Diye başlayan bir
şiirimdeki gibi demek kalıyor acizane bana, sevgilerin/aşkların en büyüğü o
büyük varlığadır şüphesiz Amentü’ye inanan yüreklere, hani “kim olursan ol
gel” diyerek girmiş ya söze, dönmeye
başlamış ya huşu içerisinde, tutuşmuşluğuna inat Mevlana yanmışlığını Şems’le
serinletmiş ya bir nebze.
İranIı Bir Şair diyor ki; “Aşk’a
Uçarsan Kanadın Yanar.” Bunun Üzerine MevIana diyor ki; “Aşk’a Uçmayan
Kanat Neye Yarar?”
Aramak bulmak demektir yitirmek bitmek, Allah gülmeyi eksik etmesin gönüllerden, bilinsin ki en büyük gerçek sevmek ve sevmemek boşa emek !
“AIdırma söyIenenIere: Varsın, görenIer seni bir ot sansın. Sen güI oI da, uğruna ötmeyen büIbüI utansın.”M
Hep ben haklıyım, hep ben doğruyum kaygılarında değiliz, bir uzantıya ulaşma arzusuna eğriler yön verir aslında, tali yollar tehlikeli olsa da ulaşmayı daha bir kolaylaştırır çoğu zaman! O nedenledir ki arayıp bulmam, onun içindir sırf onu aramam !
“Sütten çıkınca bütün kaşıkIar aktır. ÖnemIi oIan, içinden çıktığın sütü ak bırakmaktır.”M
Beklentiler hep gelmeze endeksli yüreğimde, bir gün / bir gün gelecek kafiyelerindeyim süreğen ! Hep itelendim / ötelendim hayatta, hor görülmek yazgısı oldu armağanı oldu benliğimin ! Kendimden vermediğim ödünler ruhumu dinginlendirmedi heyhat, ata ata içime içim eridi gün güne lakin ulaşacağım bir gün apansız, hep arzu duyduğum sevgiye!
“Sen benim teIIerime hangi notayı isteyerek vuruyorsan, ben o makamdan inIiyorum sevgili.”M
Mazur görün bu duygusallığımı ve apansız sonbahar durgunluklarımı, azımı çoğa sayın, yörüngesiz med – cezirine bakmayın hissettiklerimin, tsunamilerini çoktan yaptı yüreğim, *eleğini astı* ve o mendebur şeyin yanında nasıl giderdi külbastı (!)
Temcit pilakisi gibi hep rakıdan yazıyorsun diye kınıyordu birkaç dost hatta rakısız yazarsan okurum dayatması yapıyordu, alın işte rakısız bir blog size ortaya karışık 3,5 dakikanız arıya gitti diye düşünseniz de paylaştınız sağolun !
Yaşanmışlıklar/yaşanacakların göstergesi, hayatı iyi yaşamanın çift okeyidir kaçınılmaz şu şöyle olacak, bu böyle olacak dayatmasının, düşününce ölümü; anlamı olmaz !
“Yüzde Israr Etme Doksan da OIur, İnsan
Dediğinde Noksan da OIur, Sakın BüyükIenme EIde NeIer Var, Bir Ben Varım Deme,
Yoksan da OIur.”
M
Kimseyle sorunum yok olmadı da bu yaşa kadar içtim – içtim ama nasıl atılır bilmem sarhoş naraları, kimseyi kırmak değil ki gayem, paylaşmak istemem çok mu fena ki yaşadıklarımı, niçin ön yargılısın içenlere karşı bu kadar, bilmelisin ki bir şişesi bir memur yevmiyesi olan bu lanet, bu pahalı şeyi içiyorsak bir sebebi var !?... Ve bıraktıysak bir nedeni var (!)...
“…o sarhoş mekanda kalbimi eline vermek isterim ve demek dokun ama sonra geri ver !”CB
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir