Bir gölge var, Işığın altında...
10 Şubat 2015, 03.56 A- A+
Karın getirdiği soğuklukla yakılan sigaranın dumanı ne denli kirletirse havayı, gidişine yardımcı olan adımlarına bakmam da o denli kirli... Yani sevgili, köşenin başında bıraktığın andan itibaren beni, ellerimin cebime olan sevgisi bitti. Sırtımı yaslayıp bir duvarın kenarına, dikizleyip pencerenin arkasında ki gölgeni, ne anladığımı filan sormadan, hatta şapkadan tavşan çıkartmadan , kağıt kaleme dokunmadan, mırıldanıyorum. Şarkılar nasıl oluşuyormuş şimdi biliyorum. Bir prenses neden kurtarılmış, hak veriyorum. Julietin Romeosuna, Aslının Keremine, Ferhatın Şirinine, Balzacın Henriettesine , Benimse sana olan düşkünlüğümü hatırlıyorum. Kıyaslıyorum kendimi, ağır basıyorum sevgili. Sadece, beyaz bir kağıdı kirletmek istemediğimden bilinmiyorum. Yani artık, yazmıyorum seni... Yazsam da okutmuyor, duyurmuyorum. Harfleri gebe bırakmıyorum... Belkide onlardan bile kıskanıyorum seni. Omuzlarının saçlarına düştüğü şekli... Gözlerinden akamayan ama gamzelerinden şarıldayan şeyleri... Belki kirpiğinin tek bir tanesini.Bileğinin altında ki o beni. Sanırım parmak uçlarında var. Adımların... Ama gidişinden değil , gelişinden.. Gidişinden olanları sevmiyorum, kıskanmıyorum da. Uzanışın? O da var.. Odam da olmadığı gibi.. Yani sevgili, sana dair ne varsa iyi olan, hepsini kıskanıyorum. Kötü olanları istemiyorum.Hani bir çocuğun lunaparktan ayrılmak istemediği gibi, bir ıslığın dudak arasından ayrılamadığı gibi, bir merdivenin adımlardan ayrılamayacağı gibi, istemiyorum.... Gitme vakti geldiğinde, gitmeyi de sevmiyorum. Gitme vaktinin gelmesinden zaten nefret ediyorum... Uzatmanın anlamı yok ama sende ışıklarını söndürmedin halen. Aynasına bakıp yüzüne dokunuyor kesin. Bileğine iki fıs kokusundan bırakıyor.Biliyorum, odanın içi hala senin renginden kokuyor.Dışarıdakine aldırış etmeden söndürecek ışığını yine. Gölgesini bile çok gördü. Hadi sigaram, şarkıların dediği gibi, o bitti. Beyaz bir kağıdın son nefesi gibi, harfler tükendi. Bir gölgen vardı ışığının altında. Dışarıda onu seyreden bir gölgesiz. Yaslayıp sırtını, yaktığı sigarasına mırıldanan, ellerinin cebine olan sevgisinin bittiği bir gölgesiz. Pamuk şekerli amcanın geçme vakti geldi...
İyiyim amca, bir gölge vardı ışığın altında ;
Bende , seni bekliyordum.
B.A.
İyiyim amca, bir gölge vardı ışığın altında ;
Bende , seni bekliyordum.
B.A.
YORUMLAR