Her haliyle her tavrıyla çok güzeldi. Dolgun saçları, hilal kaşları, çakmak çakmak gözleri, fındık bir burnu, güzel ve insana huzur veren bir yüzü, boyu, posu, endamı çok güzeldi. Oturmasını, kalkmasını, yürümesini bilen etrafındaki insanları sevendi, onun bu haline saatlerce oturup bakasım gelirdi.

Dünya güzeli değildi elbet ama benim için sanki öyleydi, her şeyin kalını, ama insanın incesi makbuldü benim için, o da çok ince ve anlayışlı biri idi, çok hünerli idi on parmağında yirmi marifet vardı san ki, bilmediği yapmadığı bir şey yok gibiydi, he iş her şey eline yakışıyordu. Çok zarifti yaptığı işten zevk alıyordu, onu izleyenler de onu izlemekten zevk alıyorlardı. Gül bahçesinden gül koparıp kulak ile saç arasına koyması bile bir başka güzeldi. Güle baktıkça, onu kıskanasım gelirdi.

Kıskanmamak içten değildi onu, ama bu kıskançlık ölçülüydü, onu hiç sıkmıyordu, kıskanılmak hoşuna bile gidiyordu. O da sevdiğini kıskanıyordu, ama esen yelden, kırmızı gülden değil, kem gözden kıskanırdı. Kendisiydi aslında kem göze gelecek olan, incecik beli, tatlı mı tatlı dili, çok narin elleri vardı. Ne kadar narin olsa da yaptıkları hep ustaca idi, ne yaptığını bilendi, onu sevmemek için duygusuz olmak gerekti, zaten senin sevmek için çaba göstermene bile gerek kalmazdı o kendisini sevdiriyordu zaten. Her haliyle anlayışlı, nadiren de olsa gözü yaşlı, bayan demeye dilim varmıyor çok hanımefendi biriydi. Onu gördükçe tüm bayanlara gıpta ile bakıyordum, zamanımın tümünü işim olmasa da onun yanında kalasım gelirdi.

Duyguluydu, en kötü anında bile duygularını saklayıp etrafa tebessüm ederek bakmasını bilendi. Pozitif bir insandı, hayatındaki negatifleri çıkartmıştı san ki, her şeyden pay çıkarırdı kendisine, hayata olumlu bakmasını biliyordu, Poloyanla’cılık oynamıyordu gerçekçiydi, ancak duyguları ona yön vermiyor da değildi. İnsanları kırmamaya özen gösterirdi, sabırlıydı ancak sabır da bir yere kadardı, sevdiklerine zarar geleceğini anladığı an diş kaplan gibi tırnaklarını da çıkarmasını biliyordu. Yüzünde tebessüm hiç eksik olmazdı, çok manalı ve edepli bir gülüşü vardı, sımsıcaktı gülüşü, insanlara dertlerini unutturacak gibiydi sanki onun her gülüşü içimi ısıtıyor kendisine âşık ediyordu beni, bundandır ki onun gülüşünü bile öpesim gelirdi. 12.02 2015

ANLATAMADIM

Bir rüya gibiydi her şey, geldi geçti ansız,

Her şey çok güzeldi kalpler attı yalansız,

Heyecana dayanamadım, dizler zaten dermansız,

Bir dakika gibi geçti zaman, anlayamadım.

Yüreğim asansör gibiydi, ansızın çıkıp indi,

O havalarda uçan heyecanım azıcık dindi,

Gülden güzel güzelliğin, her şeyi sildi,

Bakışlarındaki o heyecanı hiç unutamadım.

Her halinle hanfendi idin, duruşun başkaydı,

Benim tüm çabalarım bu güzelim aşkaydı,

Yenilmez sandığım o yüreğim o an tuştaydı,

Bilerek tuş olduğum o anı anlatamadım.

Çok kısa geldi zaman, bir çay içecek kadar,

Bir iki kelime konuştuk. Nasılsın diyecek kadar,

Bizi gören sanırdı, bunlar çok eski kafadar,

O kısacık zamanı ne yaptımsa uzatamadım.

Ne çabuk geçti zaman, geldi ayrılık anı,

Bu kez tat vermedi ona içtiği sigaranın dumanı,

Güle güle git derken, göz pınarım sözünü tutmadı,

Arkadan el sallarken gezdiğimiz yerlere bakamadım.