Bir varmış Bir yokmuş
02 Nisan 2015, 05.23 A- A+
Bir varmış...Birgün Halepte bir süryani usta ile tanıştım... Bu hikayeyi yazmama sebep bir kelam etti Hayali ( lakabı ) . Paylaşalım bu güzel adamı ki bilinsin varlığının kıymeti.....
Aslolanın yol olduğunu yolculuğun sadece bizim işimiz olduğunu öğrendiğim gün
9 mart 2007 .....
Bu ülkede yolumun bittiğine inandığım , umudumun hedefimin tükendiği bir zaman dilimiydi O vakitler ruhumun gezgin tarafını keşfettiğim yer değiştirdikçe mutlu olduğumu farkettiğim daha doğrusu zannettiğim, çaresizleştikçe kaçtığım kaçtıkça da kurtulduğumu sandığım gençlik yıllarım. Hayaliyle işte tamda bugünlerde karşılaştım. :
Küçücük bir ara sokakta küçücük bir dükkan ama vitrininden fışkıranları görseydiniz bu inanılmaz yerin büyülü olduğunu düşünürdünüz inanın...
Vitrini farkeden herkes gibi içeri daldım adam yaşlı şöylesi daha doğru yaşlardan adam olmuş bir ihtiyar.... Duruma alışkın görünüyor yüzüne baktığınızda hemen sohbet etme isteği uyanıyor içinizde çünkü :) Davetkar ve umursar bir tavırla ağır ama kendinden emin hareket ediyor.Benim insan ilişkilerim iyidir hatta size bir sır vereyim mi ben başka hiçbir şeyde iyi değilimdir :) Neyse konumuz ben değilim içeri girdim içerisi yanık metal kokuyor Gülümsedim karşılık aldım ve söze o başladı :
-Es selamun aleykum -Ve aleyna aleykumesselam-Keyfe haluke ( Nasılsınız )-Ene bihayr elhamdulillah , şükran , Hel küllü şeyala ma yüram ?( İyiyim hamd olsun ) , (teşekkürler) ( siz nasılsınız herşey yolundamı ?)- Neam elhamdulillah ( evet hamdolsun )-Min eyyi beledin ( hangi ülkedensin )-Ene min Türkiyya ( Türkiye'denim )- Kuveys , Sükkel bab , cay ( güzel , kapıyı kapat , gel )-İş Tebğa ( Ne istersin )-Üridü kahve türkiyya fincanen sükker ziyade ( Bir fincan Türk kahvesi şekerli lütfen )
Böyle başladı sohetimiz....Kemalat yıllarla kazanılıyor biliyor musunuz ben 26 yaşındayım adam 74 ben olsam neredeyse hiç dil bilmeyen bir çocuğa tahammül etmem işim var bir şey alacaksan al yahut da git derdim. Yarım yamalak Arapça çat pat Türkçe biraz İngilizce bildiğim her dil zaten yarım yamalak ya hiç sormayın neyse.... ama hayali dinledi anlattı , sabır boyun eğmek değil mücadele etmekmiş öğrendim....
-Vitrindeki şeyler inanılmaz bunları siz mi yapıyorsunuz -Elbette evlat Sen ne iş yapıyorsun -Tüccarım - Ne alıp satıyorsun -Tekstil-Gençsin henüz ve güzel iş sahibisin.-Usta senin işinin yanında bizimkinin lafı mı olur ?-Bizim işimiz sabırdır evlat topraktan alır şekil verir teşhir ederiz alınsın diye derdimiz yoktur para için değil aşkla yaparız çünkü.-Aşkla mı nasıl yani ?- Bunda şaşılacak ne var ? Aşk sade bir kadına duyulmaz ya Bazen bir işe bazen bir nesneye bazen bir erkeğe hatta -Bir erkeğe mi? Nasıl erkek erkeğe mi ? ( Gülüyor ) Bir profesör vardı 60 yaşında karısını ve çocuklarını terkedip asistanının küçük odasına taşınmış onunla yaşamaya başlamış asistanı erkekti birgün sohbet ettik dedi ki Hayali bu zeka bu gülüş bu tavır bu duruş bir böcekte de olsa ben o böceğe de aşık olurdum.... Belli ki sen çarpılmamışsın evlat - Vallahi benim çarpılmam zor usta -Niye ?-Bir kere zeki olacak , akıllı olacak , e güzel olacak , sözlü muhabbetli olacak hayatı bilecek saygılı olacak namuslu olacak dürüst olacak vicdanlı olacak he ille de kadın olacak :) ohoo olacakta olacak- Aşk budur zaten evlat sen aşık olduğunda o kadın olur , güzel olur vicdanlı olur namuslu olur dürüst olur muhabbettli olur olurda olur , unutma evlat sen aşık olduğunda sevdiğin ne varsa onu yakıştırırsın aşık olduğuna... Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur bir ot ne kadar güzel olabilir ? Onu ancak bir deve gözüyle kalp nefsiyle bakarsan görürsün . Hadi bana doyum olmaz :) Muhabbet hoş ama iş var beklemez. Ha bu da sana hediyem olsun para falanda istemez... Şuanda parmağımda her baktığımda anarım hayaliyi....
-Bir de ben sana hediye vereyim Hayali , sen tanrıyla meslektaşsın be usta böyle şekil vermek ancak tanrısal bir yetenekle olur.
-Şekil almadan şekil verilmez evlat ....
Bir yokmuş.................
Arkadaşlar sabrınız için teşekkür ederim .
Saygılarımla
Isientus
Aslolanın yol olduğunu yolculuğun sadece bizim işimiz olduğunu öğrendiğim gün
9 mart 2007 .....
Bu ülkede yolumun bittiğine inandığım , umudumun hedefimin tükendiği bir zaman dilimiydi O vakitler ruhumun gezgin tarafını keşfettiğim yer değiştirdikçe mutlu olduğumu farkettiğim daha doğrusu zannettiğim, çaresizleştikçe kaçtığım kaçtıkça da kurtulduğumu sandığım gençlik yıllarım. Hayaliyle işte tamda bugünlerde karşılaştım. :
Küçücük bir ara sokakta küçücük bir dükkan ama vitrininden fışkıranları görseydiniz bu inanılmaz yerin büyülü olduğunu düşünürdünüz inanın...
Vitrini farkeden herkes gibi içeri daldım adam yaşlı şöylesi daha doğru yaşlardan adam olmuş bir ihtiyar.... Duruma alışkın görünüyor yüzüne baktığınızda hemen sohbet etme isteği uyanıyor içinizde çünkü :) Davetkar ve umursar bir tavırla ağır ama kendinden emin hareket ediyor.Benim insan ilişkilerim iyidir hatta size bir sır vereyim mi ben başka hiçbir şeyde iyi değilimdir :) Neyse konumuz ben değilim içeri girdim içerisi yanık metal kokuyor Gülümsedim karşılık aldım ve söze o başladı :
-Es selamun aleykum -Ve aleyna aleykumesselam-Keyfe haluke ( Nasılsınız )-Ene bihayr elhamdulillah , şükran , Hel küllü şeyala ma yüram ?( İyiyim hamd olsun ) , (teşekkürler) ( siz nasılsınız herşey yolundamı ?)- Neam elhamdulillah ( evet hamdolsun )-Min eyyi beledin ( hangi ülkedensin )-Ene min Türkiyya ( Türkiye'denim )- Kuveys , Sükkel bab , cay ( güzel , kapıyı kapat , gel )-İş Tebğa ( Ne istersin )-Üridü kahve türkiyya fincanen sükker ziyade ( Bir fincan Türk kahvesi şekerli lütfen )
Böyle başladı sohetimiz....Kemalat yıllarla kazanılıyor biliyor musunuz ben 26 yaşındayım adam 74 ben olsam neredeyse hiç dil bilmeyen bir çocuğa tahammül etmem işim var bir şey alacaksan al yahut da git derdim. Yarım yamalak Arapça çat pat Türkçe biraz İngilizce bildiğim her dil zaten yarım yamalak ya hiç sormayın neyse.... ama hayali dinledi anlattı , sabır boyun eğmek değil mücadele etmekmiş öğrendim....
-Vitrindeki şeyler inanılmaz bunları siz mi yapıyorsunuz -Elbette evlat Sen ne iş yapıyorsun -Tüccarım - Ne alıp satıyorsun -Tekstil-Gençsin henüz ve güzel iş sahibisin.-Usta senin işinin yanında bizimkinin lafı mı olur ?-Bizim işimiz sabırdır evlat topraktan alır şekil verir teşhir ederiz alınsın diye derdimiz yoktur para için değil aşkla yaparız çünkü.-Aşkla mı nasıl yani ?- Bunda şaşılacak ne var ? Aşk sade bir kadına duyulmaz ya Bazen bir işe bazen bir nesneye bazen bir erkeğe hatta -Bir erkeğe mi? Nasıl erkek erkeğe mi ? ( Gülüyor ) Bir profesör vardı 60 yaşında karısını ve çocuklarını terkedip asistanının küçük odasına taşınmış onunla yaşamaya başlamış asistanı erkekti birgün sohbet ettik dedi ki Hayali bu zeka bu gülüş bu tavır bu duruş bir böcekte de olsa ben o böceğe de aşık olurdum.... Belli ki sen çarpılmamışsın evlat - Vallahi benim çarpılmam zor usta -Niye ?-Bir kere zeki olacak , akıllı olacak , e güzel olacak , sözlü muhabbetli olacak hayatı bilecek saygılı olacak namuslu olacak dürüst olacak vicdanlı olacak he ille de kadın olacak :) ohoo olacakta olacak- Aşk budur zaten evlat sen aşık olduğunda o kadın olur , güzel olur vicdanlı olur namuslu olur dürüst olur muhabbettli olur olurda olur , unutma evlat sen aşık olduğunda sevdiğin ne varsa onu yakıştırırsın aşık olduğuna... Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur bir ot ne kadar güzel olabilir ? Onu ancak bir deve gözüyle kalp nefsiyle bakarsan görürsün . Hadi bana doyum olmaz :) Muhabbet hoş ama iş var beklemez. Ha bu da sana hediyem olsun para falanda istemez... Şuanda parmağımda her baktığımda anarım hayaliyi....
-Bir de ben sana hediye vereyim Hayali , sen tanrıyla meslektaşsın be usta böyle şekil vermek ancak tanrısal bir yetenekle olur.
-Şekil almadan şekil verilmez evlat ....
Bir yokmuş.................
Arkadaşlar sabrınız için teşekkür ederim .
Saygılarımla
Isientus
YORUMLAR
Yokluğun uçurumunda VAR oluşlar başlar... Var oluşlara inşallah..
Kaleminin gücüne inandığım blog-yazarlarındansınız... Ve hep düşünüyorum.. Nerede bu diğer güçlü kalemler ve hangi kağıtları okşayıp bizleri kendilerinden mahrum ediyorlar?
Siz de çekip gitmeyin ve devam edin lütfen..
Nice kelâmlara..