İnsanlık toplumu var oldu olalı hep konuşulmuştur bu el alem. Bir şeyler yapacak olduğumuz zaman acaba el alem ne der?  Diyerek çoğu yapacağımız işlerden vaz geçmişizdir. Oysaki kimdir bu el alem. Nerede yaşar? Amacı nedir? İşi gücü bizi mi takip etmektir, hep bizim işlerimize mi burun sokuyordur bunu anlamak zordur bazen. Oysaki el alem dediğimiz kişiler en yakınımızda bulunan kişilerdir, yan komşumuz, sokağımızda oturan kişiler, aile büyüklerimiz veya aile yakınlarımızdır bu el alem dediklerimiz.

            Görünürde kimseler yoktur ortada, kime sorsan sen el alem misin ? diye elbette ki yok diyecektir. Yani gerektiğinde herkes bir diğeri için el alem olabiliyor, bazen de biz bir diğerimiz için el alem sıfatı kazanıyoruz. Acaba şunu giysem ne der el alem? Ev alsam ne der el alem, bence el alemden önce kendi vicdanımız bizi sorgulamıyorsa bence el alemin benim için düşündüğü pek o kadarda önemli değildir. He ne kadar önemli değil desek te, öylesine içimize girmiş ki bu el alem, bundan kurtulmanın o kadar kolay olmayacağı da aşikardır. Elbette ki her şeyin bir haddi ve sınırı vardır. Yoksa her koyun kendi bacağından asılır düşüncesini kabul ediyor isek bence hata etmiş oluruz, evet her koyun kendi bacağından asılıyor ancak kokusu yedi mahalleyi rahatsız edecek duruma da gelebiliyor.

            Hiç dikkat ettiniz mi bilmem ne zaman ahlak kurallarından ve dürüstlükten uzakta bir şey yapacak oluyor isek o zamanlar daha çok aklımıza geliyor bu gibi el alem dediğimiz kişiler. Yoksa sen her şeyi yerli yerince yaptığına inanıyorsan veya kimsenin hakkına hukukuna tecavüz etmiyorsan bırak o el alem dediğimiz ne derse desin. Olsa olsa senin dedikodunu yapıyor olacaklardır varsın yapsınlar. 16.04.2015