Gamyun’da iki gün geçirmeme yetti bile bir kadın olarak komplekse girmek için. Sanki oyun ve eğlence sitesi değil de insanları komplekse sokmak için kendi başına özel çaba gösteren ve kafayı "oyun"dan başka objelere takmış olan mekanik bir lanet. Büyük lanet!.

İzlenimlerime göre efenim;

"Boyunuz mu kısa hiç üzülmeyin, saçınız uzamıyor mu amaan dert ettiğiniz şeye de bakın, zayıflamak ise artık sorun olmaktan çıkıyor, nee kırışıklıklarınız mı var o da ne ayol!" falanlar filanlar. Yani başlık halindeyken dahi gücü yetiyor, görüntünüzle ilgili bi şikayetiniz olmasa bile bir "acaba" dedirtebiliyor kendileri. "Acaba bu hafta kilo aldım mı, saçım biraz daha uzasa fena mı olur" gibi gelgitler zikrediyor kafalarda şimşek etkisiyle.

 Yahu el insaf! Şimdi bu reklamları sadece Türkiye sınırları içerisinde değerlendirecek olursak. Şöyle ki, Türkiye’de yaşayan kadınların boy ortalaması göz önüne alınacak olduğunda ne uzunum ne de kısa. Ehh o da bana yeter herhalde, topuklularla ortalamanın çok üstüne çıkmıyorsam da o da ayrı mevzu. Saçım mı, ha o şimdi artık omuzlarıma yetişme çabasında kendi halinde takılıyor. Baktım çok uzamışlar aldım bağışladım, kestirdikten sonra kuş tüyü kadardı ama mühim değil. Zayıflamak demişler bir de, bi damızlıktan farkım yok yiyorum arkadaş, yine de bana mısın demiyor... Olmuyor kilo alamıyorum. Ancak sandığım gibi iç rahatlatıcı bir durumum yokmuş, aslında öğrendiğime göre loblarım varmış oramda buramda. Geri kalan yağ oranı da atıyor kendini zaten.

Hadi saçı da kiloyu da geçtim o kırışıklık olayı ne yaa. Sizler daha portakalda vitamin iken kozada kurtçuk iken, kadın milletine belaltı çalışmanın sonuçları iç açıcı olmamakla birlikte, tavsiye edilmemektedir beyler. Ne bileyim herhangi bir kazaya kurban gitmek, yanlışlıkla sapandan fırlayan bi taş, alelade yürürken bi muz kabuğuna basıvermek, hevesle başlanılan oyun masasından ağır kayıplarla kalkmak gibi tehlikelerle sınanmak istemeyiz değil mi.

Bir önceki yazıda demiştim ya kendimi limon gibi sıkasım, sümük olup parçalayasım var diye, onlar bu komplekslerin yanında hava cıva kalacak gibi de oldu, toparlandım aklım başıma gelince iki ihale yapıim dedim. Ben bu tekli ihalenin ustası oldum galiba havalarına bile girdim ki “Yaşanacak Bir Türkiye” başlığını görünce…yok yok siyasete girmicem zaten çok sıkıldım bunlardan. Kim istemez hür ve müstakil bir yaşamı olan optimum şartlarda bir ülke, önce bu ülkeyi yaşanmayacak hale getirtip sonra eski haline, yani "yaşanacak" hale getirmek ilginç ve hamalca olmalı.

Velhasıl kelam, aynaya dönüp şöyle bir kendime baktım daa hala giderim var. Bu cümleyi yazarken çok zorlandım bacılarım ıkındım sıkıldım, burnum o kadar uzadı ki falan ama nihayetinde yazabildim. Önemli olan yazmaktı değil mi!!! Kompleks mi, alayına gider yapıp yeşil boyalı saçlarımı öyle bir savurdum ki olduğu kadar artıkın.

Ekranın bir köşesi iyi bir yaşam için vaatlere ayrılmış bir bölüm, diğer bir köşesi de Rapunzel'in upuzun saçları için ayrılmış. Gözlerimi kapayıp bakmamayı tercih ettim, sitenin onore eden komplimanlarında rastgele bir masa bulup arpa çırpa daldım oyuna ruhumu şad edebilmek için. Yeniyorum, komplekslerimi de masanın altında bırakarak.