--- Tamam dedim gidin isteyin (!)

Görmeden tanımadan kabullendim çocukların onayı ile bu yaştan sonra akrabaların bulduğu kızı, kız diyorum gerçekten ev kızıymış cancağızım, tek kusuru kilolu dediler eh kilolu sayılmasam da 100 kg çekerdim kantarda azizim, yanıma da yakışırsa bir beis yoktur dedim kendimce.

Verdiler, söz kahvesi içmeye gittik Anam - Babam  bir kot giymiş o vücuda rekorlara geçer nasıl sığmış o kotun içine aşk olsun dedim kendi kendime hangi yola çıktık da çark ettik dedim, düzendi,  beyaz eşyaydı derken zaten şişesi dünyalar tutan rakı tiryakiliği yzünden fazla bir birikim yok eldeki avuçta ki eridi gitti üstüne üstlük 3 bankadan ayrı – ayrı kredi çekip borçlandım mı fazladan !? Kaçtı mı ağzımın tadı sattım mı Baba’dan kalma evin birinidi de el-esir !

Vallahi billahi caydım cicim ayından – haftasından geldiği gün takışmaya başladık ki sormayın vay şu şöyle olmuş bu böyle olmuş! Konuya – komşuy zengin mişiz gibi hava atmalar, gece gündüz yerlisi yok tamamen yersiz abartılı makyaj yapmalar, daha bir kez takmadan elektrik süpürgesini, “temizlikçi kadın tut” diye dayatmalar !

Tamam emekliyiz 2 nci iş yapıyorum keyfe keder modunda akşamları sırtlayıp bir 35’liği yemeğin yanında götürürüm h e s a b ı! Telefon açıyorum bir şey lazım mı ne yemek yaptın !? “Yemek yapmadım ki diyor gelirken getir ne yiyeceksen” Hayda bulduk –keşke kaybetsek bir an önce- rakıyı da içermiymiş benden tiryaki sek içiyor bir de güpbür-güpbür atıyor mu kadehleri!

Anası – akrabası bizim evde gece gündüz Allahım bir fanalık mı yaptım sana diyorum! Az gelmiş demek ki çektiğim anlatayım dinleyin ne çekiyorum !

Bir yarim var yeldirir eteğini,

Gelir-gider öper beni şap diye!

Çıkmaz eli saatlerce burnundan(!)

Sanki ilaç üretiyor hap diye!

Gözlerine sürme çeker islerden,

Haberi yok güzel olan hislerden,

Çıkmaz asla karanlıktan sislerden,

Kaçıp gitsem keser önüm hop diye.

Bir eli var çalı ondan yumuşak,

Saçları var olur belime kuşak,

Sevebilsem olurum ona uşak (!)

Oynar benle gece-gündüz top diye!

Yemek yapmaz öğrenmemiş Anadan,

Dudağını ödünç almış danadan!

Çok hoşlanır maddiyattan-paradan,

Sütyenini dolduruyor küp diye!

Bir kaşı var köprü olur ırmağa,

Beli kambur omuzu dönmüş dağa,

Sarhoş idim beni düşürdü ağa (!)

Sek içiyor rakıyı da hüp diye!

Ne bileyim melek gördüm keleği,

Sırtı ile aynı kirdaş  yeleği,

Kuvvetli de bükülmüyor bileği!

Yere çalar kızdı mıydı küt diye!

Kundurası beşik olur çocuğa,

Yağmur yağsa gerek duymaz gocuğa,

Meze yapmaz, aboneyim sucuğa!

İçer benle rakı-bira süt diye!

Anası var Su Elin’den gönüllü,

Cazgırlıkta semtimizde çok ünlü!

Nikah yaptık bir de bunla düğünlü!

Kovar beni evden “para üt” diye!

Gardaşları bitirim mi bitirim?

Bense garip tek taneyim ve birim!

Ölsem bari gün görmedi ki dirim!

Suratıma kapı örter çat diye!

Çocuk ister yapacağız el-esir!

Huyum geçsin etsin yavruma tesir!

Şair oldum yazamıyorken nesir!

Dayatıyor apartmanda kat diye!

İş de görmez bok götürüyor evi,

Gücüm yetmez nasıl döveyim devi(!)

Beni üzmek vazifesi – ödevi!

Yanmış aşı verir bana tat diye!

Komşular da uydu ona iyi mi?!

Ondan duydum çeşit-çeşit deyimi!

Terbiyesiz, anlatır her şeyimi (!)

Bahis eyler “Bir buseye fit” diye(!)

Kasap kaçar gördü müydü dükkandan,

Bakkal-manav zaten usandı candan,

Terlik atar ben kaçarken arkamdan!

Duvar örer yollarıma çit diye!

D.Var.

 ../..