gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

SEV DEDİ YÜREĞİM.

09 Temmuz 2015, 16.25
A- A+

                    

                --- Yeni komşularımız taşınıyor oğlum.

            --- Varsın taşınsınlar anne, kimler geldi geçmedi ki bu evden, çok nadir iz bırakan oldu. Taşınan her kimse gelsin görelim bakalım neyin nesi. Her taşınan gibilerse artık yine o eve dönüp bakmayacağız demek ki.

 

            Sabah saat 09.00 gibiydi bazı seslerle uyandım. Neler oluyor diye pencereden aşağı baktığımda, ev eşyasıyla dolu bir kamyonun, boş binanın önünde durduğunu ve eşya boşaltmakta olduğunu gördüm. Fazla da incelemeden annemin hazırlamış olduğu kahvaltı masasına oturdum. Kahvaltım kısa sürede bitmişti. Pencereden aşağı baktığımda, eşyaların hala taşınmakta olduğunu görüyordum. Biraz dikkat ettiğimde eşya taşıyan kişilerin çok az olduğunu fark ettim. Anneme dönerek “ Bunların kimi kimsesi yok mu? ki eşyaları taşıyan doğru dürüst biri yok” demiştim. Annem ise bana bunların maddi durumlarının iyi olmadığını bu nedenle eşyalarını kendilerinin taşıdığını, hatta benim gidip taşımaya yardım etmemi de söylemişti.

 

            Üzerime bir kot pantolon ve bir tişört giydim, annemi de yanıma alarak aşağıya eşya taşımaya inmiştik.

--Hoş geldiniz komşular. Yardım etmemize izin var mı?

--Hoş bulduk komşu. Siz zahmet etmeyin…!

Demişlerdi ancak gözleri öyle demiyordu. Ben hemen götürebilecek ne varsa, omzuma alarak yukarıya doğru çıkarken yukarıdan aşağı inmekte olan bir bayana yol vermek için yana çekildiğimde o bayanın bana manalı bakışına bir anlam verememiştim. Kimdi neyin nesiydi bilmiyordum. Omzumda bulunan eşyaları odaya bırakarak, aşağı indiğimde o bayanı kamyonun yanında görünce kim olduğunu tahmin etmiştim. İkimiz beraberce bir eşyanın ucundan tutarak taşımaya başladığımda fark etmiştim güzelliğini. Çok güzel ve bir o kadar da asil biriydi. Yoksul olmak ayrı asil olmak ayrıydı. Yukarı çıkana kadar o eşyaya bense onun yüzüne baktım, duru ve güzel ve yuvarlak bir yüzü vardı. Ona bakmaktan sürekli ayağım merdivene takılıyor düşecek gibi oluyordum. Eşyayı kırmadan yukarıya kadar taşımıştık. Eşyayı odaya bıraktığımızda tanışmıştık. Yardımım için bana teşekkürü de peşinen demişti. Ne kadar güzel gözleri vardı, baktıkça bakasım geliyor, onun götürmeye çalıştığı eşyanın ucundan tutmaya devam ediyordum. Duruşu, hareketleri, mahcubiyeti etkilemişti beni. Bir çırpıda bitivermişti eşya. Oysa ben hiç bitmesin istiyordum.

 

            Eve çıktığımda ilk işim pencereden evlerine bakmak oldu. Balkondaydı, eşyaları koymuş oldukları kolileri oraya yerleştiriyordu, kafasını kaldırsa beni görmemesi mümkün değildi, kendi kendime ses çıkarmaya cama vurmaya başladım ama faydası yoktu, kafasını kaldırıp ta bakmadı bile. Günler geçtikçe bu bir sevgiye dönüşmüştü bende. Arada bir denk geldiğimizde bir saniye olsun zor göz göze geliyorduk. Onun bakışları normal benimse hasret ve sevgi doluydu. Hani anneme “Varsın taşınsınlar anne, kimler geldi geçmedi ki bu evden, çok nadir iz bırakan oldu.” Derken büyük konuşmuştum. Bir akşam Hoş geldin için oturmaya gitmiştik. Ben sana bakmaktan başka bir şey yapmıyordum, bakarken de sana ve etrafa belli etmiyordum. Sanki sana belli edersem benden uzaklaşırsın bu sevginin büyüsü bozulur diye korkuyordum. Bana çay uzattığında tepsiden nasıl alacağımı, elimi kolumu nereye koyacağımı şaşırmış olacağım ki sen bu halime bir tebessümle cevap vermiştin. Artık seni görmeden yapamaz olmuştum. Sense sana olan ilgimin farkına varmıştın ancak belli belirsiz bir tepki dahi vermemiştin. Her halin güzeldi, endamın başka, oturuşun kalkışın başkaydı. Kültürlü biriydin, yani benim tam sevebileceğim biriydin. Aradan ne kadar zaman geçti tam bilmiyorum, ancak sana olan ilim ve sevgim her geçen gün daha da fazlalaştı. Seni görmeden yapamıyordum. Yüzüne baktığım zaman yüzüm kızarıyordu, nedense bir mahcupluk oluyordu bende. Kaç kez dilimin ucuna geldi “Seni Seviyorum” demek dilim tutuldu sanki de diyememiştim. Senin de bana olan ilgin olduğu aşikardı ancak benden hamle beklediğinin de farkındaydım.

 

Sizle biz bir aile gibi olmuştuk, sen dilediğin zaman bize, bense bahane bularak size gelebiliyordum. Sen bizdeydin ve ortaklaşa bir şeyler yapıyorduk senle, elin elime o zaman değmişti. O an içime öylesine güçlü bir his geldi ki anlatamam. Meğer ne kadar sıcakmış elin bir tuhaf olmuştum, sense elini çekmemiştin. Bende bundan cesaret alarak ellerini aldım avuçlarıma, gözlerimi gözlerine dikerek, hem şaşkınlıktan hem sevincimden olacak ki kekeleye kekeleye, seni ilk gördüğüm gün bana, Sev dedi yüreğim ve ben o günden beridir seni çok seviyorum diyebilmiştim.  Sense gözlerini gözlerimden kaçırarak “ bende seni seviyorum“ demiştin. Bir bilsen ki o an dünyalar benim olmuştu san ki, güneş bir başka doğuyordu, ağaçlar bir başka yeşillenmişti, meğerse ben seni ne çok sevmiştim.   03.07.2015 (S.G.Buğrabey)  

 

 

YORUMLAR

09 Temmuz 2015, 22.26
emeğinize yüreğinize sağlık güzel bi yazı olmuşş..sevdiğinizin yüreğinizde kalması dileğiylee ..tbrklerr...
11 Temmuz 2015, 07.31
Merhaba, günaydın kalbi güzel insanlar. Bu ne güzel sevgi, bu ne harika sevgi. O yürek ne güzel yürek ki sev diyor. Birileri gibi vur demiyor.Dilerim Allahtan bu güzel yürekler hep sevsinler, çok sevsinler.Sevgileri hiç azalmasın. Hep artsın
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın