gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

İlginç öğrenciler

09 Temmuz 2015, 19.39
A- A+
İyi günler herkese.. henüz bu sene öğrencilerimden birisi ilk defa beni dumura uğratacak bir cevap verdi..Paylaşmak istedim..
ilköğretim matematik öğretmeniyim.. 5. sınıflarda problem çözüyorduk ve şöyle bir soruyla karşılaştık..
" bir minibüs bir düğüne her seferinde 25 kişi taşıyarak 126 yolcuyu kaç seferde taşır "

Normalde cevap 6 olacak.. sınıfta cevaplamaya başladık sınıfın neredeyse hepsi 6 diye cevaplarken sadece bir çocuk tutturdu hocam 5 diye.. biz de bi açıklaması var mı diye soralım dedim ve aynen şu konuşma geçti :

     BEN : oğlum neden 5 diyorsun ?ÇOCUK : ama öğretmenim biz evde babamla çözdük babam 5 olduğunu söyledi.
          B : olur mu len.. O bir kişiyi napcaz ? bagaja mı sokacaz ?
          Ç:  iyi ama öğretmenim.. Babam dedi ki bir kişi için minibüs kalkmazmış öyle dedi
         B : Baban ne iş yapıyo len senin ?
         Ç:   Minibüs şoförü            :) :) :) :)
ve bu cevap karşısında birşey diyemedim.. Tam adamına sormuşuz problemin cevabını :)

YORUMLAR

13 Temmuz 2015, 12.33

Düşündüm, düşündüm ne yazım bu blog hakkında en sonunda buldum. En iyisi bende hazan123 tebrik edim. Teşekkürler. 

13 Temmuz 2015, 13.25
İlk yazdığım tek cümlelik mesajı, aynen hazan123 gibi, OyOy -özellikle son yorumunun son paragrafı- gibi düşünmeme neden olan rahatsızlık yüzünden yazmıştım.Her türlü lafı, pat diye savurmanın adı eleştiri değildir, dense dense had aşımı denir. İlk iki mesajla -yorum diyemem asla-, örneğin kusursuz81 rumuzlu arkadaşımın yaptığı yorum arasında bu bariz farkı çok net görebiliriz.Tek cümlem üzerine koşa koşa gelip bilmem nereden alıntılanmış sivrisinek hayat hikayesi vızzz diye gelir gider bana, çünkü, sevgili hazan123'ün son cümlesidir sebep; " İnsan önce kendi gözündeki hezene bakmalı, sonra diğerlerinin gözündeki çöpe yetişmeli."...Yorumları pek hoşuma giden OyOy'un gözüne de takılan o son derece anlamsız cümle bana da pat diye çarpmıştı ve tabiri caizse, "Hey yavrum heyy!" eşliğinde ilk mesajımı yazmıştım.Ufak bir de takılma -Ayna olsun diye- :"Birşey" bitişik yazılır, öğretmen bunu bilmel"i diye habire kendini paralayan arkadaş, dil uzmanı değilim ama "Birde" de ayrı yazılır "Bir de" şeklinde; bunu, dahi anlamındaki de ve da'ların ayrı yazılacağını bize taa  ilkokulda öğretmişlerdi. Gelişen tartışma konusunda da, sevgili, güzel arkadaşlarım, eleştirilerinizde yerden göğe haklısınızdır, eyvallah da lütfen oturup bir düşünelim; biz nerede yaşıyoruz?Burası, -ana okulu seviyesinde dahi- her cümlenin sonuna nokta koyar gibi o iki sözcüğün -3 harfli bir spor gazetesi adı aynı zamanda- pat diye yerleştiriliverdiği yer, "len" bana sevimli bile gelir yani, o derece- burası en önemlisi, yaz-boz tahtasına döndürülmüş eğitim sisteminin, "dindar nesil yetiştireceğiz" diye canına okunmuş, bilimin, sanatın, kültürün dibine kadar ötelendiği, en büyük önderimizin karalanıp unutturulmaya çalışıldığı, sürekli müfredat değişiklikleriyle sevgili öğretmenlerimizin serseme döndürüldüğü, yığınla sorunla boğuşturulduğu ülke.Bu ülkede, benim ilk sorunum bunlar esas. Öğretmenim "len" demiş, demese iyi ama eğitimdeki sorunlarımızın yanında benim için devedeki kulağın tek tüyü kadar bile değil, vardır bir bildiği; belki derse dikkati daha iyi sağlıyordur bu tip  takılmalarla. Bence, o öğrencinin "len"i öğrenmesinden çok çok daha fazla insanlık, ahlak sorunlarımız var bizim milletçe. "Bu da temel taşlardan biri" diyen arkadaşlarım, haklısınız ama kalkılıp da bir blog yazısından dolayı, "Vayyy! Nasıl sen len dersin?" diye, bir öğretmenimizi de Milli Eğitim'in günah keçisi sayamayız değil mi? Bu "Kuşa bak" diyerek canavarı saklamaktır, başka şey değil.
Kibarlık, nazik üslup,zarafet, her zaman istenilen, aranan, olması gereken özellikler evet ama bence çok çok daha fazla şeyler var üzerine durmamızı düşünmemizi gerektiren.İngilizler, bu dünyadaki en nazik en kibar insanlar olarak anılır, "İngiltere kraliyet ailesinden mi geliyorsun?" falan diye takılırız bazen kibar arkadaşlarımıza ama gelin görün ki, ezelden beri dünya üzerindeki tüm karışıklıklarda, tüm savaşlarda, tüm insan kıyımlarında İngiltere hep var olmuştur. Çıkarlarının pis, iğrenç, insanlık dışı savaşlarını, nezaketle, sözde asil duruşuyla kapayabilmiş midir sizce?
13 Temmuz 2015, 14.38
@Rune anlatmak istediklerimi çok güzel ifade etmişsin, teşekkür ederim.

@0y0y inan egoda tavlamıyorum. Sanal alemde ego tavlayacak kadar düşmedim. Şuan üzerimde uzun bir yorumu bulunan yorum üstadı yorumumun altına manidar bir yorumda bulunmasa inan hiç umurumda bile olmazdı.

Allah aşkına şu yorumlara bak, bu yazı bu yorum sayısını hak ediyor mu? Ben bir şey dememi bekleyip aradan fırlayan arkadaşlar, bir öğretmenin yazmadığı fakat çok güzel imlası olan edebi değeri yüksek bloglara neden yorum yapmıyorlar?


Ben yıllardır buradayım, blogta olay bu. Güzel yazıyı kimse sevmiyor insanlar aksiyon peşinde sadece kendilerini entellektüel gibi pazarlamaya çalışıyorlar. Bu yorumlar ezilmenin karşıtlığıdır, şuna bak uzun uzun yazmış. Değer verip okuduğumu mu sanıyor? Çünkü garezi önceden ben bilmiyorum mu? Üzerinde ki diğer yorumcuda aynı, onunda blogla işi yok benimle alakası var. Onlar gibi 2-3 yorum sahibi daha mevcut, diğerlerini inan bende tanımıyorum.
Bir öğretmenden imla olarak beklentim olamayacakmış. Dinime söven müslüman olsaymış. 

Kendisi affetsin ama bir öğretmenin yazdığı anlam ve imla bütününden yoksun nasıl bu kadar beğenildi anlamadım. Ya da beğenilmedi de beğenilmiş numarasımı yapıldı. Yazıya değilde yoruma yorum yapılması da gerçi her şeyi açıklıyor.

Trapper, Ataya örnekleri verilmiş. Şuan şurada yorumu olupta benden iyi tanıyabileceğini iddia eden biri var mı?  Neyse şimdi eskiyi anlatacağım onları haksızlık olacak. 
Herkes bildiği gibi davransın. Bakıyorum anlattıklarım karşımdakilerin kapasitesiyle sınırlı, ben ne dersem diyeyim bazı insanlar için bir şey değişmiyor.
13 Temmuz 2015, 15.33
ßenim şahsi, kişisel bi yorumum olamaz çünkü blog ve yorum yapanları tanımıyorum siz de dahil.  Hoş tanısam da  değişmezdi doğruya doğru, göze batan bir iticilik vardı ben de dile getirdim. Sadece rahatsızlığım, yukarıda da belirtim ama atladığım diğer rahatsızlığımda ,  
 '' siz gidin beden eğitimi öğretmeni olun'' 
gibi bir öteleme, bu ne had aşımı dedim ama yazmayı atlamışım kaldı ki beden eğitiminde de yazılı dersler işleniyor bilginize  =)

İmladan önce üslup önemlidir özetle, bunu anlatmak istedim ama anlatabilmek ne mümkün =))
Son olarak; Hz. Ali, örneğinize de sonuna kadar katılıyorum.
Ve sanırım son yorumum, herkese musmutlu bir hafta diliyorum =)

13 Temmuz 2015, 18.59
Şimdi kimse alınmasın ,bana kızmasın.Sekiz ,on yıl önce ben gamyuna ilk üye olduğumda olur olmaz , aklıma gelen anılarımı yazıyordum.Beğeniliyordu da..Sonra ne oldu bilmem yorumlar  pozitifken,bir kaç imla hatamı bahane ederek saldırılar başladı.Oysa ben bilgisayarla tanıştığımda genç değildim.Zar zor öğretti çocuklarım torunlarım yazmayı.Belli bir yaştan sonra yeni bilgiler biraz geç öğreniliyor,bende klavye kullanmasını geç öğrendiğimden,noktalar ve virgülleri bazen kullanamıyordum.Hala da eksiğim vardır.El yazısında kimse söz edemez ama, bilgisayarda maalesef bende kötü yazanlardanım.Ama bu saldırılacak bir kusur ,ayıp değildi,bana göre.Kızan biri bir taş attı,bir kaç kişi de ona uydu taşladılar..Kahroldum,üzüldüm.Çünkü ben güzel yazmayı,imlayı güzel kullanmayı dikkatle öğreten biriydim .Gel gör ki,şimdi benim imlam eleştiriliyor,abartılı olsa özünde haklılar..Küstüm yazmayı bıraktım..Hatta çok beğenilen tüm yazılarımı sildim...

Burası edebiyat sitesi değil o yüzden imla konusunda, yazım konusunda acımasızca eleştiriye karşıyım.Okuma özürlü ülkemde ,burda bloglar yazılması,okunması bence çok sevindirici gelişmelerdir...

Yukarıdaki blog sahibi öğretmen olduğunu belirtmese, ben yazıdaki imla hatalarına yazım hatalarına takılmadım bile..Len ,lan v.b. konuşmaları herhangi bir meslek sahibi yazsa bu kadar yaygara olmazdı.Ama bir  öğretmenin argo konuşması, hemde sınıfta konuşması kabul edilebilir bir şey değildir.Öğretmen davranışlarıyla  ,sözleriyle sadece sınıfta değil ,okul  dışıında bile örnek kişidir,örnek olmalıdır...Bunun aksi olan davranışlar bir doktorun,ayağındaki çıkığı gidip mahalle çıkıkçısına yaptırması kadar abestir.Olmaz ,olmamalıdır yani..

Umarım yazmaya pişman etmemişizdir.Kırdıysam çok özür dilerim..
Bu gece  ettiğiniz tüm duaları ALLAH kabul etsin...Kadir geceniz hayırlı geçsin..Amin..
13 Temmuz 2015, 19.43
Çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmene bakın:) yazıkkk....
14 Temmuz 2015, 02.55
 
         Aaaaa bensiz tartışma mı olurmuş :) Teessüf ederim! Şimdi ben diyorum ki; öğretmen arkadaşımız blog içerisinde fahiş hatalar yapmamış, sadece noktalama işaretleri sıkıntılı, dolayısıyla büyük harf-küçük harf karışmış bir miktar, bir de "bir şey" yazarken olmuş kaza. Hayır sanki şu blog portalda herkes şaaaaneeee bi Türkçe kullanıyor, tek imla hatasına rastlanmıyor filan... Şurada doğru düzgün, hatasıza yakın yazabilen hem yorumcu, hem blog yazarı beş isim sayın bana da hak vereyim bu kadar ağır yüklenmiş olmanıza. Hem neden bu arkadaşa yüklendiniz onu da anlamadım. Daha önce burada yorum yapan, yazı yazan bir yığın öğretmen arkadaşımız oldu, bu yukarıdaki metnin yazarı olan öğretmen arkadaşımız bazılarının yanında Türkçe dehası bile sayılabilir. 


         Ne öğretmeni olursa olsun, öncelikle Türkçeyi iyi kullanabilmeli, hem sözlü, hem yazılı olarak elbette. Buna ben de katılıyorum. Ama sonuçta bundan şikayetlenenleri, öğretmenleri eleştirenleri de bir öğretmen yetiştirmiş, e nerede onların güzel Türkçeleri? "Ben öğretmen değilim" diye bulduğu çamı devirenlerin eleştiri hakkı ne derece olabilir? Burada imla hatasız yazılar yazan, çok kitap okuduğunu iddia edenleri de gördüm ben özel yazışmalarda filan... Elbette bir saygıdır birilerine hitap ederken kurallara dikkat etmek. Ama maalesef sonuç şu ki; öğrendiğimizi içselleştiremiyoruz. "Balık" yazarken bu beş harfi yan yana koymamız gerektiğini biliyoruz, buna dikkat etmemiz gerekmiyor, ha işte bu biçimde bi öğrenmeyi başaramıyoruz birçoğumuz. Ondan berbat durumdayız zaten. 


         Yazıyı ilk okuduğumda bana da itici geldi "len" hitabı. Yani evet sevgiden de söylenebilir, çocuğun öğretmenle bağı da kuvvetlenebilir bu sözcükle. Bunlar olası, fakat tercih edilen bi hitap olmamalı bence de. Bir de aklıma şu gelmişti; bi blog okumuştum, kim yazmıştı hatırlayamamıştım. Burada yorumu varmış o arkadaşın; Hazan123. Okuduğum ilk blogunda "iş yerim" diye söz ettiği yerin "okul" olduğunu öğrenmiştim ikinci yazdığı yazıda. Şimdi bu belki çok üzerinde düşünülerek edilmiş bir laf olmayabilir. Ama ilk kez bir öğretmenin, okulu için "iş yeri" tabiri kullandığını gördüm. Kendisini tenzih ederim ama okulu iş yeri diye tanımlayan bir öğretmendense, öğrencisine "len" diye hitap eden ama orayı iş yeri olarak görmeyen bir öğretmeni tercih ediyorum ben.


         
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın