Yine 7.30’da işe giden oğlumun Dunlop parfüm kokusuna, 8.00’de işe giden Kızımın sert  İvrindi kokusu karışmış salondan yayılan Vanilyalı Glade Oda Parfümü ise tuzu biberi aromaterapik etkisi oluşturmuştu evin içinde (!)

    Bir gayret uzanıp camı açmayı istedim ne mümkün, üstümde ki pikeyi yiteleyecek derman bulamıyorum kollarımda, gece koynuma aldığım diz üstü, yattığım yastığın altına kaymış kafam yastıktan bi-haber yataktan aşağı sarkmış vaziyette uyuyup kalmışım, oda genişlesin diye  çift kişiliğini atıp yeni aldığım tek kişilik bazanın üzerinde ki İstikbal markalı özel yapım ortopedik yatak bel fıtığı ağrılarıma iyi geliyor rahat uyku çekebiliyordum Ramazan ayı gelene dek, sahur vakti niyetlenmeden önce zorlaya-zorlaya içtiğim 2 lt’lik Erikli su midemde Karadeniz gibi dalgalanıyor cup-cup diye sesler çıkarıyor mütamadiyen (!) Uykuya dalmadan 3-4 kez tuvalete çıkmak zorunda kalmış sonrasında uykuya dalmışım !

        Ter içinde bu ağır koku karmaşasında uyandım kendime gelmem zaman alsa da toparlanmam gerektiğinin bilincindeyim; kız “Baba bulaşıkları yıka, tül perdeleri sök makineye at, akşam bana ütü işi kalsın sadece” diyerek emirler yağdırmıştı sahurda!  Temizliği kadın yapacakmış artı olarak arefe gününde torpille birazda fazla nakit/duygusallık vererek ikna etmiş kadını (!)

      Bir anda gördüğüm kabuslar geldi aklıma ruhum daraldı; evlenmişim eşimle ayrı eve çıkmışız, çocuklar küsmüş bana eşim yüzünden, beğenmemişler, yoksa onlar da istiyor evlenmemi. Sırada ben varmışım ikisi de evlenecek yaşta halbuki! Ne denli etkilediyse güzel dilekleri evde kaldıkları ender akşamlardan biri olan dün akşam ki sohbetlerin konusu aramızdaki ! Ben sizi everip  Esra Erol’de evleneceğim dedikçe ciddiye alıp nasıl kıllandılar öylesine tatlı – tatlı geçtim gırgırımı !

        Bu ara böylesi rüyaları fazla görmeye başladım gerçekten kısmet mi çıkacak, evlilik düşünmediğim bir şey artık pazarlık aşamasında olduğum alacağım karavanla ülkeyi dolaşmaya kararlıyım ama bu çocuklar bensiz ne yapar diye düşünüyorum hep, artık karar verdim bayram ertesi İstanbul’a gidip satın alma işlemlerini tamamlayıp karavanımla gezeceğim kendimce ne halleri varsa görsünler koca – koca adam / hanım oldu ikisi de artık hem Anaları gelsin baksın onlara biraz da hazır ben yokken, biz yıllar önce  ayrıldıysak çocukları da ayırmadık ya!

       Gördüğüm bu kabusların etkisinde kalıp ta 2009 senesinde kaleme aldığım Eş Name şiirimi bloga yollayıp biraz espri yapmak kendimi ti ye almaktı hevesim, şiiri yalın olarak yayımlatamayacağıma göre başına nesir bir şeyler yalanlar yazmalıydım; yazayım - yazayım sonra rüyaymış deyip, rüyadan uyanayım dedim aslında o da olurdu ama bu itiraf ondan da güzel geliyor bana! Eş Name bir hayal ürünüdür ve 10 dakika da yazılıp bitmiş bir şiirdir öylesine!

    “Patlamayın” deseniz de siz patladım işte, kapkara bir patlayış bu, yalanımda patladı, tüm yorumlara tek tek cevap yazmak için dörtlükler tasarlıyor/hazırlıyordum kendimce, kendini bir şey sanan, son ünlemi koyma heveslisi biri şevkimi kırdı yine bu nedenle bu blogu oluşturup beğenenlerle paylaşıp kapatmak istedim konuyu !

  Bu merhalede olumlu / olumsuz tüm yorumlayanların yarım oyun oynayabilecekleri zamanlarını çaldığım için özür diler, tebessümü paylaştıkları için teşekkür ederim.

        Dip not; bir sürü marka ve ürün ismi verdim ki belki onların yöneticilerinden okuyan olur da eşantiyon / promosyon falan gelir diye!! Bekliyorum cancağızım!..150715