gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

FAİL-İ MEŞHUR...

12 Ekim 2015, 20.09
A- A+

       Fail-i Meçhul'ler ile büyüdük neler olduğunu anlamadan,karanlık zamanlardan geçtik,bu karanlık zamanlardan geçerken Aydınlık silüetleri kaybettik,bize kılavuzluk yapacak beyinler ucuz can pazarında yitip gittiler.Fail-i Meçhul lafını duyduk o dönemlerde hep,teknoloji kısıtlı olduğundan inandık gerçekten Faillerin Meçhul olduğuna,sonra teknoloji geldi,daha önce inandıklarımızı sorguladık,daha çok Askerimiz,daha çok Polisimiz daha çok Sivilimiz yitip gitti,fikir yürüttük,kendimizce olayları çözümleyip Failler oluşturduk ve gördükki Fail-i Meçhul lafı koskoca bir kandırmaymış,meğerse Fail gayet Meşhurmuş.Bir zaman makinesi olsun istiyorum ve ''Fail-i Meçhul'' yalanına inanmak istediğim yıllara dönüş yapmak istiyorum zira Meşhur Fail'i bilip ses çıkaramamak kanıma dokunuyor,içimi acıtıyor.

       Albert Camus'un ''Bir Ülke'yi tanımak için,O Ülke'de ki insanların nasıl öldüğüne bakın'' sözünün günümüz Türkiyesine çok uygun olduğunu üzülerek belirtip bu çok uzun yazımı! noktalıyorum.İhtiyacımız olan tek şeyin VİCDAN olduğunu unutmamamız dileğiyle...

    

      

YORUMLAR

14 Ekim 2015, 11.12

Albert Camus’un çok sevdiğim bir sözünü dile getirmen yerinde olmuş. Günümüz, gündemimiz acı ve isyan dolu. Duyan ve tedavi eden yok ne fayda. Eskiden çok hastalık varmış ama adı yokmuş. Babanneciğim “eskiden bu kadar ölüm olmazdı, şimdi her yer ölüm kokuyor nasıl bir zaman bu zaman” derdi. Vardı, vardı da bizim büyüklerimize ulaşmıyordu o kara haberler. Yazını okurken bunu hatırladım. Aslında hastalıkta vardı adı da. Hastalığın “Failinin” adı uzak diyarlara ulaşamıyordu. Şimdi şu an her olay her yerde, değişmeyen tek şey hastalıkların ilerleyerek geniş kitlelere ulaşıyor olması. Bir virüs gibi bulaşıcı, bakışlarla, sözlerle bile yaygınlaşıyor. Yok ediyor içten içe. Topraklarımıza, bastığımız her yere yayılıyor. Adı da belli, ve çokta meşru.

Sessiz çığlıklarımızı duyan olacak mı? Yok olacak mı virüsler, bulaşıcı hastalıklar… . Panzehir istiyoruz………. Doktor derdimize bir çare……,


19 Ekim 2015, 06.33

" zira Meşhur Fail'i bilip ses çıkaramamak kanıma dokunuyor,içimi acıtıyor." demişsiniz.

  asıl müsebbip  faili bildiğini  iddia ederek  gereken  yasal sorumluluğu ifa yerine  ses çıkaramama bahanesine sığınarak  bu kez failler kadar mesuller sınıfına girdiğinizi de bilmem  biliyormusunuz.

19 Ekim 2015, 22.26

süperrr tüm duygularımı anlatmışınız  tşkrlersmile Resmi 

saygılar  ELA&

20 Ekim 2015, 13.15

Evet kardeşim "Vicdan" anahtar sözcük de... komşu blogda da görüyoruz bir kere daha, bu ülke insanları giderek vicdanlarını kaybetmekte...

Ben ucu ölüm kokan yazılara yorum yapamıyorum bilirsin.  Yine girememiştim ama akıl dışı bir mesaj beni itti işte. Eline aklına sağlık olsun.

Sizi de tebrik ediyorum(!) zirve7, "Meşhur fail"in suç ortağını şıp diye buluvermişsiniz?(!)

Siz nerede yaşıyorsunuz? "Meşhur fail"i işaret edenler, protesto edenler, hakaretlere uğrayıp mahkemelere taşıtılıyor, Yasal haklarını kullanmak için sokağa çıkanlar gazlanıyor, coplanıyor hatta patlatılıyor. Bizim buralarda eleştiri bile yasaklandı yakın zaman. "Yasal sorumluluğu ifa etmemek"miş!.. Bunun yolunu da net olarak söyleseniz.

Bu ülkede, biz normal vatandaşlara tanınan tek "Yasal sorumluluk" hakkı  tanınmış; onların istediği zamanlarda, (işlerine gelmezse tekrar), sonunda skandallara, oy hırsızlıklarına, şaibelere şahit olunan, "seçim" dedikleri iş için tıpış tıpış sandığa gitmek. Onun dışındakileri kullanın da görün bir hele. Kaldı ki, muhalefet zaman zaman söz ettiğiniz şekilde Yasalara baş vuruyor, n'oluyor? Vurmakla kalıyor.

Siz, ya bu ülkede olan bitenden ve şu "Meşhur fail"den habersizsiniz ya da sırf yazana muhalefet olayım diye buradasınız bana göre.

Bu ülkede birileri pervasızca ağzına geleni konuşabiliyor sadece ve onlar konuştukça insanlar ölüyor durmadan... 


21 Ekim 2015, 06.24

Sat_Agraha, yorumuma atfen,  "Siz, ya bu ülkede olan bitenden ve şu "Meşhur fail"den habersizsiniz ya da sırf yazana muhalefet olayım diye buradasınız bana göre" demişsiniz.

 12 yıl öncesine kadar ülkemizde 17000 faili meçhulün varlığı acı bir hakikat iken ve 12 yıldan bu yana faili meçhul vaka olmadığı halde  bütün bunları gözardı ederek  önyargılarınızdan  neşet eden tavırla şahsıma mesnetsiz ithamda bulunmuşsunuz.

itham dolu yazınızdan  1980  ile 2002 yılları arasında ülkemizde yaşanan kaos ortamında vuku bulan gelişmelerden haberdar olmadığınız anlaşılıyor.

 1- bu ülkede olup biten önem arzeden  her şeyden lakin belki sizden farklı açıdan yani objektif bakışla haberdarım.

2-   yazana muhalefet konusuna gelince, sanırım sizde var olanı ! bende görüyorsunuz.. 

22 Ekim 2015, 14.38

zirve7,

sizi yine ironik biçimde tebrik(!) etmekten kendimi alamadım üzülerek. Farklı açılardan baktığımız aşikar da sizin bakışınızın "Objektif" oluşuna kesinlikle katılmıyorum.

Bir kere, size yazdıklarıma bambaşka yollara saparak yanıt vermişsiniz ki, bu duruma politikacı ağızları aracılığı ile sık rastlıyoruz. Biz bari yapmayalım. Ne blog sahibi kardeşim ne de ben "12 yıl öncesinde böyle şeyler "olmuyordu demiyoruz ki, nereden girdiniz yıl hesabına siz? Refleks mi?

Aksine hep vardı diyoruz, hem ülkemizde, hem de başka ülkelerde (bence devlet eliyle" yaratılan, aslında herkesin görebildiği ama sadece izleyebildiği "Meçhul Fail" adı konan malum-u meşhur çok vaka var, biliyoruz. Oldu, oluyor, ne yazık ki olacak. Dünya vampirlerinin, insan kasaplarının hesapları bunlar.

Bana inanın bu tip savunma biçimi artık gına getirdi. Haydi onlar bu konuda bir halt becermeyi bilinçli olarak savsaklayan hatta körükleyen hatta planlayanlar, ya biz? Toptan mı yitirdik Adalet duygumuzu da göremiyor, görmekten kaçınıyor ya da onları taklit ederek aynı ağızları kullanarak kaçak yollara sapıyoruz?..

Bir soru sordum size, yanıt alamadım. Ne öneriniz var somut olarak Yasal olarak hak arama adına ki suç ortağı sayılamayalım? Siz bilmiyor musunuz ki bu ülke insanına tanınan tanınan tek yasal hak, istedikleri zaman ve şartlar dahilinde oy ku için sandığa gitmek ve sonucunda meçhul meşhur faillerce yaratılan şaibeli ya da aleni oy hırsızlıklarının, skandalların masum şahitleri olmak dışında? Esas failleri bilip de protesto edenlerin, yasal haklarını kullanmak için sokağa çıkıp failleri bağıra bağıra haykıranların, protesto edenlerin ağızlarını açmalarıyla ve hatta çoğunlukla açamadan coplandıklarını, gazlandıklarını gözaltılarla, mahkemelerle toplumun sindirilmeye çalışılmasını ve hatta patlatıldıklarını görmüyor musunuz? Çok yakın zamanda eleştirinin bile yasaklandığını bilmiyor musunuz?

Aslında, edebildiğiniz "  12 yıldan bu yana faili meçhul vaka olmadığı halde..." cümlenizden sonra size söyleyecek sözüm olmamalı ama malum trollerden farklı olarak ayrılan edepli üslubunuza saygı göstererek yazıyorum. Hangi örneği sayayım ki size, Ergenekon!ları mı, Balyoz'ları mı, satılmış sözde hukukçular ve ahlaksız gizli tanıklar marifetiyle içeri tıkılan, çürümeye bırakılan, hatta oralarda kahrından ölenleri mi, H. Dink'leri mi(Lütfen bana "onlar yakalandı demeyin. Yakalanıp vitrine konan küçük maşalar sadece) ve daha nicelerini mi? Nerede esas çok meşhur failler? 

Eğer "Biz seçildik" diyorsanız çıkarlarınız, hesaplarınız için kullanıp kullanıp "Tu kaka!" diye attıklarınız için "Aldatıldık, kandırıldık" deme hakkınız kesinlikle yok. Sorumluluktan kaçamazsınız.

Ve, "E bilmem kaç yıl önce de vardı" diye aklanamazsınız, sizler de aklayamazsınız, insanları apatal yerine koyamazsınız. Lütfen... Bu ülkede sadece sizler yaşamıyorsunuz. En azından desteksiz, asılsız  savunmalara girmemek gerek.

Bir de, son olarak size önerim; tanımadığınız, yaşam biçimini bilmediğiniz insanlar için kesin yargılarda bulunmayın, bu çok basitçe. " 1980  ile 2002 yılları arasında ülkemizde yaşanan kaos ortamında vuku bulan gelişmelerden haberdar olmadığınız anlaşılıyor." demişsiniz ya hani bana, onun için söylüyorum bunu. Çok da önemli değil bu bilgi ama söz ettiğiniz yılların, hatta daha öncesinin canlı tanığıyım, 74-79 arası tamamladığım üniversite eğitimim gazetecilik üzerine ve kendimi bildim bileli sıkı bir politika takipçisiyim. Ha, bu defa da " E bakmışın görmemişin " derseniz inanın şaşırmayacağım şu mesajlarınıza baktığımda.

İnanır ya da inanmazsınız; günde 20-25 kişinin öldüğü sağ sol çatışmaları gibi gösterilen zamanlarda bile Hukuk, Adalet bu kadar linç edilmemişti. Bu kadar despotizm hakim değildi. Çıkara ters gelen Yasaların bir gecede çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname'lerle lağvedilişine, ve hatta hiç ama hiç umursanmayışına, yetki alındığında edilen yeminlerin kolayca, gözümüze baka baka yerle bir edilişine, O yeminde korumaya and içilen yönetim biçimi hakkında bile pervasızca "Artık sistem değişti" denilişine şahit olmadık mı? Olmadınız mı? Memleket yangın yeri, görmüyor musunuz da tuhaf savunmaların neferliğindesiniz?

Size, hepimize, ülkemize, milletimize vicdan, Adalet ve selamet diliyorum.



24 Ekim 2015, 03.40

  önceki  yazılarımıza farklı açılardan bakıldığı takdirde farklı yorumlanması gayet tabiidir. ancak yazınızın son satırında,

"Size, hepimize, ülkemize, milletimize vicdan, Adalet ve selamet diliyorum."

şeklinde beyan ettiğiniz değerli dileklerinizi öncelliyor, karşılıklı ithamları yok sayarak sizinle benim aynı temenniye sahip olduğumuzu gösteren temennilerinizi  asgari değil, azami müştereklerimiz olarak görüyor zatıalinize teşekkürle "bilmukabele" diyorum.

bir bilim insanı olan rahmetli babamın akademik hayatı dönemin başbakanı tarafından akademisyenlere gönderilen "ALLAH VE AHLAKTAN BAHSETMEK YASAKTIR" şeklinde  dört kelimeden ibaret tamim ile sonlandırılmıştı.

  ben, hürriyet gazetesinin "komünizm en büyük tehlikedir ve görüldüğü yerde ezilmelidir" sloganını logosunun yanında hergün bastığı dönemde,  allahın kitabı (kuran), Adolf hitlerin (kavgam), karl marxın (kapital) vb muhtelif kitapları bulundurmaktan dolayı türlü sorgu ve yargılamalardan sonra sağcımı solcumu olduğu anlaşılamayan, bir insanın hür iradesiyle bağımsız ve özgür olabileceğinin idrak edilemediği süreçleri acılarıyla yaşayan biri olarak  vesilenizle tüm insanlığa huzur diliyorum.    

25 Ekim 2015, 20.22

zirve7,

ben de samimiyetinize güvenerek size teşekkür ediyor, nokta koymak istiyorum.


09 Ekim 2016, 10.41
güzel paylaşım bazı cevaplar paylaşımdan daha uzun:))

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın