Unutkanlık
09 Kasım 2015, 12.53 A- A+
Dün Sabiha Gökçen'le ilgili eski günlere ait bir resim gördüm...Beynimin hücreleri yine şöyle bir kıpırdaştı...
Yıl 1996 veya 1997 üyesi olduğum ADD 'den kırk yılda bir gelen telefonlardan biri geldi.Lale hanım saat beş gibi dernek binamızda hazır olursanız iyi olur, Sabiha Gökçen hanım bir grup gazeteci ile ilimizi ve derneğimizi ziyaret edecek'' dendi...Tam net hatırlayamıyorum ama aylardan nisan veya mayıstı...
Kalbim çarpmaya başladı,bir sevindim bir sevindim anlatamam...Aşırı sevinmemin başka sebebi vardı...Rahmetli babam,Atatürk ilkelerine cumhuriyetimize sıkı sıkıya bağlı, eğitime ,özellikle kızların okutulmasının zaruretine yürekten inanmış güzel bir adamdı..Bize evde sık sık Sabiha hanımın başarısını genç bir kız olarak cesaretine hayran olduğunu anlatırdı..Özel nedeni vardı bu hayranlığının...Babam Çorlu'da askerliğini yaparken(1938-39),uçaktan paraşütle atlayan Sabiha Gökçen askeri bölgeye yakın ağaçlık bölgeye ,paraşütüne çok kötü bir şekilde dolanarak iniyor...Asker babam görüyor,koşa koşa gidip onu kurtarıyor,sonra Sabiha hanım ve komutanları babamı çok övüp kutluyoRlar falan..Aşırı hayranlığının sebebi birazda bu olaydı sanırım.
Neyse .ben bu haberi alınca ,hemen babama haber verdim.Çok sevinen babamı alıp ADD derneğine gittik..Nedense pek kalabalık yoktu.Beş on kişi falanız,dernek başkanı bir kaç üye bir de yerel gazeteci bekliyoruz..Derken geldiler..Epey yaşlıydı,kısa boylu, beyazla sarı karışımı saçları kuaförde fönlenmiş,asaletli bir şekilde ,yanındakilerle birlikte içeri girdiler.Gerekli konuşmaları dernek başkanımız yapıyor,yerel gazetecimiz sorular soruyor,bense kendi konumuza nerden gireceğimi düşünüyorum,konuşulanların pek çoğunu bile duymuyorum..Babam zaten rüyada gibi ,etrafı izliyor...
Derken ,bir boşluk anında ben lafa girdim..- Sabiha hanım babam sizin hayranınızdır .Çorluda askerken açılmayan paraşütle düşmüşsünüz de babam sizi kurtarmış falan derken...Sabiha hanım : Öyle bir şey olmadı ben Çorlu'ya falan gitmedim ' demesiyle benim kafama kaynar kazanlar döküldü sanki...Kendime değil canım babama üzülüyorum,kırılıcak falan diye.Hemen babama baktım ,babam hala memnun mesut etrafı izliyor..Allahtan)...
Etraftan da biraz utandım ama Allahtan ortalık bir karışık, gazeteciler falan, ikram faslı derken ,kimse bu konu üzerinde durmadı ya da kimse babam gibi olayı anlamadı:)))
Sonra bir gazeteci, unutamadığı geçirdiği önemli olaylar tehlikeler nelerdi mealinde bir soru sordu..Sabiha Hanım: Olmaz mı pek çok tehlike geçirdim,ama paraşütle atladığımda Çorlu' da ağaca takılı kaldığımı,ordan bir askerin beni görüp tek başına, kurtarmasını hiç unutamam demez mi?Durumu tekrardan düzelttik..Babamla tokalaştılar ,Beş on dakika konuştular ,bitti,konuyu tatlıya bağladık..
Yaşlılık ve unutkanlık çok zor. Allah hepimize Sabiha hanım kadar başarılı,babam kadar temiz yaşlanmayı ,sağlık kalmayı ,uzun uzun güzel yaşamayı nasip etsin...
Nurlar içinde yatın güzel insanlar...
Yıl 1996 veya 1997 üyesi olduğum ADD 'den kırk yılda bir gelen telefonlardan biri geldi.Lale hanım saat beş gibi dernek binamızda hazır olursanız iyi olur, Sabiha Gökçen hanım bir grup gazeteci ile ilimizi ve derneğimizi ziyaret edecek'' dendi...Tam net hatırlayamıyorum ama aylardan nisan veya mayıstı...
Kalbim çarpmaya başladı,bir sevindim bir sevindim anlatamam...Aşırı sevinmemin başka sebebi vardı...Rahmetli babam,Atatürk ilkelerine cumhuriyetimize sıkı sıkıya bağlı, eğitime ,özellikle kızların okutulmasının zaruretine yürekten inanmış güzel bir adamdı..Bize evde sık sık Sabiha hanımın başarısını genç bir kız olarak cesaretine hayran olduğunu anlatırdı..Özel nedeni vardı bu hayranlığının...Babam Çorlu'da askerliğini yaparken(1938-39),uçaktan paraşütle atlayan Sabiha Gökçen askeri bölgeye yakın ağaçlık bölgeye ,paraşütüne çok kötü bir şekilde dolanarak iniyor...Asker babam görüyor,koşa koşa gidip onu kurtarıyor,sonra Sabiha hanım ve komutanları babamı çok övüp kutluyoRlar falan..Aşırı hayranlığının sebebi birazda bu olaydı sanırım.
Neyse .ben bu haberi alınca ,hemen babama haber verdim.Çok sevinen babamı alıp ADD derneğine gittik..Nedense pek kalabalık yoktu.Beş on kişi falanız,dernek başkanı bir kaç üye bir de yerel gazeteci bekliyoruz..Derken geldiler..Epey yaşlıydı,kısa boylu, beyazla sarı karışımı saçları kuaförde fönlenmiş,asaletli bir şekilde ,yanındakilerle birlikte içeri girdiler.Gerekli konuşmaları dernek başkanımız yapıyor,yerel gazetecimiz sorular soruyor,bense kendi konumuza nerden gireceğimi düşünüyorum,konuşulanların pek çoğunu bile duymuyorum..Babam zaten rüyada gibi ,etrafı izliyor...
Derken ,bir boşluk anında ben lafa girdim..- Sabiha hanım babam sizin hayranınızdır .Çorluda askerken açılmayan paraşütle düşmüşsünüz de babam sizi kurtarmış falan derken...Sabiha hanım : Öyle bir şey olmadı ben Çorlu'ya falan gitmedim ' demesiyle benim kafama kaynar kazanlar döküldü sanki...Kendime değil canım babama üzülüyorum,kırılıcak falan diye.Hemen babama baktım ,babam hala memnun mesut etrafı izliyor..Allahtan)...
Etraftan da biraz utandım ama Allahtan ortalık bir karışık, gazeteciler falan, ikram faslı derken ,kimse bu konu üzerinde durmadı ya da kimse babam gibi olayı anlamadı:)))
Sonra bir gazeteci, unutamadığı geçirdiği önemli olaylar tehlikeler nelerdi mealinde bir soru sordu..Sabiha Hanım: Olmaz mı pek çok tehlike geçirdim,ama paraşütle atladığımda Çorlu' da ağaca takılı kaldığımı,ordan bir askerin beni görüp tek başına, kurtarmasını hiç unutamam demez mi?Durumu tekrardan düzelttik..Babamla tokalaştılar ,Beş on dakika konuştular ,bitti,konuyu tatlıya bağladık..
Yaşlılık ve unutkanlık çok zor. Allah hepimize Sabiha hanım kadar başarılı,babam kadar temiz yaşlanmayı ,sağlık kalmayı ,uzun uzun güzel yaşamayı nasip etsin...
Nurlar içinde yatın güzel insanlar...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir