Empati'nin Gücü ve Getirdiği Huzur
26 Şubat 2016, 10.01 A- A+
Nedir Empati?...En sade ifadesi ile "İnsanın kendisini muhatabının yerine koyarak "ben olsam nasıl davranılmasını isterdim" diye düşünüp ona göre davranmasıdır" diyebiliriz.
Gerçekten de, ilişkilerimiz ve iletişimlerimizde bir kaç saniye düşünüp "şimdi onun yerinde olsam ben nasıl bir söz, davranış veya hareket beklerdim?" diyebilsek, ego, gurur, hırs, inat duygularını bir an arkamıza atıp öyle davransak nasıl olurdu?
Bence çok ta güzel olurdu. Düşünsenize bir; siz onun istediği gibi davraınınca zamanla onun da sizin istediğiniz gibi davrandığına şahit oluyorsunuz. "Günübirlik" veya "o anlık" durumlarda bile böyle bir davranış hem muhatabınızı mutlu edecek hem de siz mutlu ettiğiniz insana karşı mutluluk duyacaksınız.
Muhatabınız bunu haketmiyor olabilir. Zaten önümüzdeki en büyük duvar da bu aslında: "buna layık değil", "böyle bir davranışı haketmiyor" veya "haklı olan benim" diyebilirsiniz. Evet siz gerçekten haklısınız.... O halde sizdeki güzelliği daha da güzelliştirmeli ve tüm bunlara rağmen KENDİNİZE YAKIŞANI YAPMALISINIZ. UNUTMAYIN "HERKES TAVIR VE DAVRANIŞLARI İLE KARAKTERİNİ YANSITIR" denir. Asıl maharete te zaten "her durumda insan kendi güzelliğini yansıtarak hem kendisine saygısını göstermeli, hem seviyesini düşürmemeli hem de ileriye ait toparlaması zor dağılmalara sebebiyet vermemek değil midir?.
"Unutmayın ki size başkalarını sevimli gösteren söz ve davranışlar sizin de başkaları tarafından sevilmenize sebep olabilir".
Evinize gelen birisi size tebessümle ve tatlı dille hitap ettiğinde memnun oluyorsanız siz de öyle olmalısınız, yanınıza gelen bir kimse halinizi-hatırınızı, derdinizi-sevincinizi soırduğunda mutlu oluyorsanız siz de başkalarına öyle olun. Anneniz, babanız, kardeşiniz, dostunuz, eşiniz, çocuğunuz, işçiniz, patronunuz, otobüsteki, sıradaki tanımadığınız....be hemen hepsi...sizdeki güzeliği "empati" tekniğinizle sizi daha net görürürler, saygı ve sevgileri daha da artar ve hayat en azından bu yönüyle sizi-bizi mutlu eder.
Zaten bildiğimiz bir konu ama iş uygulamaya gelince şu: "ÖNCE O YAPSIN" çelmesi çoğumuzu engelliyor...Gelin bu sefer bu çelmeye prim vermeyelim. Bir kez daha hazırlatalım: "herkes kendisine yakışanı yapar". Siz güzelsiniz, güzelini yapın ;)
Gerçekten de, ilişkilerimiz ve iletişimlerimizde bir kaç saniye düşünüp "şimdi onun yerinde olsam ben nasıl bir söz, davranış veya hareket beklerdim?" diyebilsek, ego, gurur, hırs, inat duygularını bir an arkamıza atıp öyle davransak nasıl olurdu?
Bence çok ta güzel olurdu. Düşünsenize bir; siz onun istediği gibi davraınınca zamanla onun da sizin istediğiniz gibi davrandığına şahit oluyorsunuz. "Günübirlik" veya "o anlık" durumlarda bile böyle bir davranış hem muhatabınızı mutlu edecek hem de siz mutlu ettiğiniz insana karşı mutluluk duyacaksınız.
Muhatabınız bunu haketmiyor olabilir. Zaten önümüzdeki en büyük duvar da bu aslında: "buna layık değil", "böyle bir davranışı haketmiyor" veya "haklı olan benim" diyebilirsiniz. Evet siz gerçekten haklısınız.... O halde sizdeki güzelliği daha da güzelliştirmeli ve tüm bunlara rağmen KENDİNİZE YAKIŞANI YAPMALISINIZ. UNUTMAYIN "HERKES TAVIR VE DAVRANIŞLARI İLE KARAKTERİNİ YANSITIR" denir. Asıl maharete te zaten "her durumda insan kendi güzelliğini yansıtarak hem kendisine saygısını göstermeli, hem seviyesini düşürmemeli hem de ileriye ait toparlaması zor dağılmalara sebebiyet vermemek değil midir?.
"Unutmayın ki size başkalarını sevimli gösteren söz ve davranışlar sizin de başkaları tarafından sevilmenize sebep olabilir".
Evinize gelen birisi size tebessümle ve tatlı dille hitap ettiğinde memnun oluyorsanız siz de öyle olmalısınız, yanınıza gelen bir kimse halinizi-hatırınızı, derdinizi-sevincinizi soırduğunda mutlu oluyorsanız siz de başkalarına öyle olun. Anneniz, babanız, kardeşiniz, dostunuz, eşiniz, çocuğunuz, işçiniz, patronunuz, otobüsteki, sıradaki tanımadığınız....be hemen hepsi...sizdeki güzeliği "empati" tekniğinizle sizi daha net görürürler, saygı ve sevgileri daha da artar ve hayat en azından bu yönüyle sizi-bizi mutlu eder.
Zaten bildiğimiz bir konu ama iş uygulamaya gelince şu: "ÖNCE O YAPSIN" çelmesi çoğumuzu engelliyor...Gelin bu sefer bu çelmeye prim vermeyelim. Bir kez daha hazırlatalım: "herkes kendisine yakışanı yapar". Siz güzelsiniz, güzelini yapın ;)
YORUMLAR
Yüreğinize sağlık,elinize sağlık.
ben düzenli bir blog okuru olarak sizi tbrk ediyorum.
evet güzelsiniz ve güzelini hissederek yazmışsınız..