gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Bir Bayanın Kalbine Dokunmak...

12 Mart 2016, 16.34
A- A+

            Her seven yüreğin özlemidir, bir kalbe dokunmak. Hele bu kalp bir bayana aitse o zaman bir kat daha özellik, bir kat daha incelik gerektiriyor dokunmak için. Her erkeğin aklında var olan bir duygudur, önce bir bayanın kalbine dokunmak, sonradan hiç çıkmamak üzere o kalpte yer almak. Bir bayanın kalbine birkaç türlü dokunmak vardır. Bunun en özeli ve güzeli çocuğu tarafından dokunmak, (annelik duygusu, bunu asla sökemezsiniz) kadının anne baba ve kardeşlerine duyduğu duygu ile dokunmak, birde onun için çok özel biri (sevdiği erkek ) olan kişi tarafından dokunulmak. 

Bayanın çocuğuna, anne – babasına ve kardeşlerine duyduğu his, ya da duygu her zaman için köklüdür ve kolay kolay bundan vazgeçemez, vazgeçilemez. Ancak bir bayanın kalbine bir erkek tarafından dokunulması, çok daha ayrı bir his, çok daha ayrı bir özelliktir. Bu duygu diğer iki duygu ile hiçbir birine benzemediği gibi, bu duygu zamanla azalabilir hatta unutula bilinir.

Ancak şu da vardır ki; Bir bayanın kalbine önce dokunmayı beceren bir erkek, ona gerekli özeni, hassasiyeti gösterir ve onu her anında her yerde sevgisiyle ve ya konuşmalarıyla yüceltir,  konuşmalarıyla hatta mimikleriyle güvenini kazanır da o dokunduğu kalbe bir girerse, eminim ki o bayanın kalbi onu oradan hiç çıkarmamasına kalbinin kapısı kilitleyecek ve hiç düşünmeden sevildiğini anladığı zaman kalbinin kilidini okyanusun en dibine atacaktır

Bir bayanın kalbini ben bir okyanusa benzetiyorum, bazen pürüzsüz, sakin en ufak bir dalga barındırmayan sevenini koruyan, onu kucaklayan, bazense aniden parlayan ateş misali önüne geleni yakan, derin sular gibi acımadan yutan bir daha geri vermeyen, kıskançlıklarıyla affetmeyen, ihaneti asla kabullenmeyen bir duygu yumağıdır. Bazen çok neşeli, vurdumduymaz gibi görünse de biliyorum ki, tebessümün altında bile çok derin sırlar ve düşünceler barındırıyordur. Sırlarını genelde içine yaşar bazen çok sevdiğinden bile saklar, el değdirmez, dokundurmaz, biliyor ki günü geldiğinde o sır dediğini birine derse o sır olmaktan çıkar, günü geldiğinde kendisine silah olarak döneceğini tahmin edecek kadar da zekidir.

Her erkeğin böyle bir bayanı bulması, böyle bir kalbe dokunması, böyle bir kalbe girmek istemesi ne kadar hoş ve zor olsa da,  bir bayanında böyle bir erkeği bulması oldukça (yok demiyorum) zor olsa gerek. (S.G.Buğrabey)   01.03.2016 

YORUMLAR

15 Mart 2016, 14.55
Gene  döktürmüşsünüz harika bir yazı olmuş tesbitleriniz çok doğru  bir kadın   çok şeydir  esasında annedir iyi vefalı bir evlattır sadık bir eş sadık bir   sevgilidir   yeterki   doğru insanı   bulsun    değer verdikleri tarafından  gördüğü  muameleyi asla unutmaz   ona     atılan adım onun için çok önemlidir   akıllı bir erkek bana göre geleceğe yatırım yapmasını bilendir . Saygılar 
  vede bu güzel yazı için teşekkürler.

16 Mart 2016, 13.58
Acaba diyorum bu yazı aslında "Bir Kadının Kalbine Dokunmak" olarak yazılmıştı da, sonradan değiştirilerek, kadın kelimesi "bayan" olarak mı değiştirildi, tüm yazıda, sosyal bir deney için. O kadar fazla bayan vurgusu yapılmış ki, ben yazıyı şahsen okuyamadım (ki onaylayan benim, hızlıca göz gezdirdim sadece yazıya).

Bu kadın/bayan ayrımıyla ilgili kadınların hassasiyetine kesinlikle katılıyorum ve özellikle belirli bir kesimin "bayan" ifadesi kullanmasını fazlasıyla yadırgıyorum, resmen "kadın" demekten korkuyorlar ve çok samimiyetsiz geliyor "bayan" ifadesi.

Bu ifadeyi ısrarla kullananlar; aslında nezaket göstermeye çalışıyor ama tam da göstermiyor gibi, kibarlık yapmaya çalışıyor da o kadar da yapmak istemiyor gibi, kadınlar hayatın içindeymiş gibi davranıyor ama aslında olmasın istiyor gibi bir durumdalar bence.

Ayrıca, kadınlığı "kutsal annelik" olayına indirgemek de, kesinlikle kadınlara haksızlık. "Bir bayanın kalbine birkaç türlü dokunmak vardır. Bunun en özeli ve güzeli çocuğu tarafından dokunmak" demişsiniz ama size kesinlikle katılmıyorum. Ya çocuğu (henüz) olmayan veya olamayan kadınlar ne olacak? Onların kalbine en özel ve en güzel dokunuş yapılmamış mı olacak bu durumda? Toplum olaraka yanlış roller biçiyoruz kadınlara. En önemli rolleri de anne olmaları, her şeyin önünde olmasını istiyoruz. Kendi isteklerini ertelesin, kendi ihtiyaçlarını ötelesin, çünkü o bir anne, önce öyle hareket etmeli. Eğer bunun dışında hareket ederse de toplum olarak dışlıyoruz. Tabi bu son söylediğimden "ne yani, çocuklarına bakmasınlar, ilgilenmesinler, hayatlarını istedikleri gibi mi yaşasınlar" gibi sonuç çıkaracak akılı evveller de olabilir aramızda ama o sonucu çıkartacaklar da zaten bu yorumun tümünü anlamamış olanlardır.
10 Ağustos 2017, 00.07
gmsn size katılıyorum çok güzel vurgulamışsınız yorum yapmadan geçemedim
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın