gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Cılk...

19 Ekim 2016, 14.38
A- A+


Artık altına benzer bir şey bulabilmek imkansıza yakındı. Bu dünyada kimse mucize yaratabilen bir simyacı da değildi zaten. Dünyanın bütün karaları, denizleri cılk pislikle dolmuştu. "Dünyanın rengi nedir" sorusunun cevabı; elbette ki "beyaz" olabilirdi. O göz alıcı beyaz, her kılığa girebilen ve bizi, o iç bulandırıcı balçık çukuruna itip kendine dahil eden kör edici beyaz... İnsandık, illa ki bu kılıkların birine kanacaktık. Kimsenin cennetin kapısını açabilecek bir anahtarı yoktu. Bebekken ölmeyi dileyemezdik ki; kirsiz, günahsız bu dünyadan göçüp gidebilelim. Aldatıcı beyaz, kendinden başka hiçbir parlaklık kalmayıncaya dek; insanı, yine  bizzat insan eliyle, miadı dolmuş bir teneke rengine çevirmeye devam edecekti.


Ve geride kalan, biraz parıldayanlar... Onlar, bir an önce yok edilmesi gereken şeyler olacaktı haliyle. Değeri, değersizleştirene kadar örselemek gerekirdi çünkü. Birazcık parıldayanı, pis bir kahverengiye ulaştırana kadar zımparaya tabi tutmalıydık. Her şeyi ve herkesi kendimize benzetmek zorundaydık. Belki o zaman, benzerlerinin içinde ayırt edilemeyecek paslı birer teneke parçası olduğumuz gerçeğini görünmez kılabilirdik. Belki o zaman, o cennet vaadinin, vaad edileni olmayı, aradan bir şekilde sıvışmayı deneyebilirdik. İşte bu bilinçle, parlaklığını alana kadar törpülemeye, yontmaya başladık her değeri ve parlaklığını muhafaza etmeye çalışan her şeyi.


Kimse; bahçesinde, yanında yöresinde parıldayan bir şeyin sonunu iyiye yormamalıydı. Çok yakın bir zamanda ölecek olan bir insanın veya ölü bir balığın fersiz gözleriydi şimdilik parıldıyor gibi görünen. Bütün kokuşmuşlar, ellerinde eğeleri bekliyorlardı öldürme ve yok etme sıralarını. Kimse "sevgi şarkısını hep birlikte söyleyip bu dünyayı güzelleştirebileceğimiz" gibi bir vehme kapılmamalıydı. Artık her şey ve herkes; paslı, orası burası metal yorgunluğuyla dökülmüş, eciş-bücüş, şekilsiz, mat ve donuk birer teneke parçası, birer nesne kalıntısıydı.

                                                 -----------------------------------------------

Dünya ve insan; Tool'un "46 ve 2"sindeki; kabuklarının tutulup tek tek soyulduğunda, bir çorap gibi ters-yüz edildiğinde, iğrenç bir yaratığın, bir yok edicinin, bakmaya bile tahammül edilemeyen çirkinlikteki bir ucubenin görüntüsünden ibarettir. 44 +2 ideal olan değil, sadece tanımlanmış sayılardır. Güzel rüyalar, yalnızca  görülüp unutulmak içindir.

https://www.youtube.com/watch?v=sTxMO8Ei_4Y


Fortysix & Two

Üstümdeki deriyi çıkarıyorum / Yara kabuklarımı kaldırıyorum tekrar
Aşağıdayım / O yaşlanmış kaslarımın İçini kazıyorum / Bir ipucu arıyorum
Karnımın içine doğru kıvrılıyorum / Olduğum şeyden arınıyorum
Kendi karmaşamın ve güvensiz saplantılarımın içinde debeleniyorum
Benimle kesişen bir yama için / Ya da bana rehberlik edecek bir tek kelime için..
Değişimin geldiğini hissetmek istiyorum / Neyin içinde saklandığımı bilmek istiyorum...
Gölgem / Değişim gölgemin içine doğru geliyor
Gölgem derimi soyuyor -bir elbiseyi çıkarır gibi-
Yara kabuklarımı yine kaldırıyorum
Değişimin beni yuttuğunu-özümsediğini- hissetmek istiyorum
Dışarısının içime kıvrıldığını hissetmek / Metamorfozu hissetmek istiyorum
Katlandığım şeyden arınmak istiyorum.
Gölgem / Değişim geliyor / Şimdi tam zamanı / Kas hafızamı dinle
Üstüme yapışanları -bu giysiyi- düşünüyorum kaç zamandır
Ve işte 46 ve 2 tam karşımda duruyor..
Yaşamayı seçtim / Büyümeyi, alıp vermeyi / İlerlemeyi, öğrenip sevmeyi,
Ağlamayı, öldürmeyi ve ölmeyi / Paranoyak olmayı ve
Yalan söylemeyi, nefreti ve korkuyu / İlerlememi sağlayacak ne varsa yaptım..
Yaşamayı seçtim / Yalanı, öldürmeyi ve vermeyi
Ölmeyi, öğrenmeyi ve sevmeyi / Bir adım atmamı sağlayacak ne varsa yaptım...

                                            ------------------------------------------------

YORUMLAR

05 Kasım 2016, 02.46
Duk .dddddddd Gitsin buradan Gmsnn! smile Resmi Hem android sorunsalı çözeme, hem gel buralarda fink at! Olacak iş değil! Bu arada "fink atmak" ne komik bi tabirdir yav. Sadece "fink" nedir diye baktım, tuhaf tuhaf anlamları var :) Duk Allah da seni güldürsün birader :) Git buradan Gmsnn! .dddddd
05 Kasım 2016, 22.09
- Amirim facebook da "iyi bayramlar" paylasimimizin altina cevaben "allah belanizi versin bi android yapamadiniz, size kötü bayramlar" diyerek iyi niyetlerini sunan 45ligi bulduk.
- Alin bunu, al al al al, atin iceri...
06 Kasım 2016, 07.01
Cık cık! Ne terbiyesiz insanlar var! Hepinize gıcığım zaten smile Resmi Ayrıca; şu çocuğunu arabanın arkası bağlayıp sürükleyen anne şeysini düşünüyorum ne zamandır. Kesin, küçükken de kedilerin kuyruğuna teneke bağlamıştır o. Yaşasaydı; böylesine, Freud'un bile aklı yetmezdi billahi. Toplumsal travma :) Topyekün sıyırdık :) Tv üzerinden ücretsiz psikolog servisi verilsin! Bunu şiddetle istiyorum! Şimdi "ne alaka bu yazdıkların" demeyin. Canım böyle istedi, bunları yazdım. Spontane saçmalama eşiğimi ölçüyorum belki, karışmayın bana!  smile Resmi smile Resmi smile Resmi smile Resmi smile Resmi vb.
06 Kasım 2016, 19.14
Şahomi mi 5 ihalesiz soğuk ve buz tutar
Gmsnn civciv fotoğrafıyla fecebookta fink atar
Gamyun bir android yapar derken
Facebooka girilemiyor vpnde yasaklanmış hoppala ve cuppala
09 Kasım 2016, 02.41
Kuşları sevmek de mi kabahat Duk :) Lütfen yapma böyle smile Resmi :) Cik!
11 Kasım 2016, 20.19
Merhaba, açıkçası yorum yazıp yazmamayı baya bir düşündüm. Sanılacağı gibi eski defterlerden ötürü değil, ilerleyen kısımlarda nedeni mevcut.. Herneyse.. Herkes gibi Biradamyaratamamak'ın yorumu üzerine bu konu hakkında bazı şeyler söylemek istedim. Tabi bu, blogu ve  yorumları okumadığım anlamında değil. Hepsini okudum. Kütük yakıştırmasından kurtulmak için değil herzamanki gibi bazı demirbaş yazarları okumaya hala devam ediyorum. Yorumu ayrı bir blog olarak yazsa da olurmuş fakat böyle de olmuş. O da az çok biliyor şu anda en çok okunan yazarın Cezbe olduğunu.

Yorumda adım zikredilmiş teşekkür ederim, hatırlanmak güzel. "Eskiler uzaktan uzağa okuyorlar" düşüncesi bazılarımız için geçerli. Bende de durum öyle, eskiden hergün girerdim, okurdum, yazardım, şimdilerde ayda yılda bir giriyorum. Bu yorumları bugün okudum misal. Bir iki detay dışında Biradamyaratamamak'ın yorumuna katılıyorum. Adeta düşüncelerimi dillendirdi. O iki detayı da Gsmnn yorumunda eleştirmiş zaten. Biri kendini ayrıcalıklı olarak görmesi diğeri de bir yorumcudan yola çıkarak yönetimden daha fazla kontrol istemesi. Açıkçası yorumun genel tavrına yakıştıramadım bunları.

Duk45 kendi hikayesiyle durumu az çok özetledi.  "Değişken teknoloji kültürüne ayak uyduramamaları... İnsanların sanal tercihleri değişirken buna ayak uyduramadılar." Çok doğru bir tesbit bu. Önceleri biz gamyunda oynardık, yazardık onlar reklamlardan para kazanırlardı. Artık durum değişti. Öncelikle görüntülü iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve revaçta olması insanları bu mecralara itti. Biri youtube mesela. Adam çekiyor videoyu koyuyor ,ardından yüzbinlerce tıklama ve abone kazanıyor, üstüne bir de para kazanıyor. Ne mi anlatıyor? Evrenin sırrını değil, "Pelinsu beni neden ağlattı" hikayesini. Cezbe'nin diğer blogunda var misal. "Pantolon nasıl yırtılır" gir, izle videoyu öğren. Yapabiliyorsan sen çek para kazan. Burada fotoğraf bile eklemek bir dertken adam kanalından canlı yayın yapıyor. Şuraya bakın bir video-fotoğraf ekle butonları bile yok! Gamyun yenilik olarak bir-iki fotoğraf koymuş et bakalım kendini ifade edebiliyor musun?
Örneğin Blogger... İstediğini yaz istediğin avatarı seç, "acaba onaylayacaklar mı" derdi olmadan ver yayına. Binlerce takipçin olsun ve reklamlardan para kazan. Buradaki kadar artniyetli ve kötü yorumlar da yok. Herkesin kendi alanının yöneticisi olması fesatlık ve kıskançlık olayını da bir nebze azaltıyor. Horoz-çöplük olayı yani. O kötü yazanlar da bir yazar iki yazar sonunda bıkar gider. Bak burada sevda_ciceği82 duvarı delecek neredeyse hiç yılmıyor :))

Yorumları okurken eskilere gittim, baya bir gülümsedim.
"Blogseverler fakat birbirini sevmezler" kim söyledi unuttum ama çok doğruydu gerçekten. Misal kabileler oluşturup savaş açardık birbirimize. Yeni biri gelse "kimdir nedir, yan nik mi değil mi" derken binbir türlü vesveseyle ortalığı karıştırırlardı. Yöneticiler de çanak tutarlardı. Yanlış anlaşılmasın yöneticilerden kastım sadece Sökeli'dir. Hani sadece biz değiliz bu cadı kazanının sorumlusu. Böyle işte, her gün bir hareket bir olay olurdu. Hiçbir şey olmasa birbirimize laf sokardık. :) Şimdi düşünüyorum da bir yanım "ne gerek vardı onca şeye" diyor. Bir yanım garip bir hisle anıyor olanları. Yaşlanıyoruz galiba.

Herşeye rağmen ben bir Beymen'i, Ataya'yı, Kupabeys'i özlüyorum. Trapper demeyim, ara sıra denk geliyordum yazılarına. Bu arada Cezbe'nin çabasını taktir ediyorum fakat blogu terkedenlerin yaptığı  kibirli bir kaçış değil. Değişime mecburen ayak uydurmak. Bu hayat elimize bir kez geçiyor, telafisi olmayan tek şeydir zaman, neden bu zamanı "blogum-yorumum yayınlandı mı yayınlanmadı mı kaygısıyla geçirelim. Buradaki çırpınışları anlıyorum, kolay değil onca yıl dahil olduğun bir ortamın can çekişmesini izlemek. Yine de gidenleri eleştirirken, günah keçisi ilan etmeden önce sizler de onları anlamayı denemelisiniz.

Son olarak herşeye rağmen Kelimeyun'da turnuvaya girmeye gelirdim ara sıra. Yeni uygulama yüzünden ondan da soğudum. Eşli turnuva olduğu için oyunun kendiliğinden başlaması sıkıntı yaratıyor, eleman geliyor karşına, anlatana kadar oyun başlıyor, atsan dert, atmasan başka dert.

"Çok yakın bir zamanda ölecek olan bir insanın veya ölü bir balığın fersiz gözleriydi şimdilik parıldıyor gibi görünen." Maalesef  birşeyler yapılmazsa gamyun blog da öyle olacak. Üzgünüm ama öyle. Bazen gerçeklerle yüzleşmek en iyisidir. Bunu gamlı baykuş olarak değil yıllarca internet platformlarını gözlemlemiş bu konuya objektif bakan biri olarak söylüyorum. Ve hayır! Bu beni mutlu etmeyecek.


12 Kasım 2016, 00.28
Okumak ve yazmak isteyen insanların, gelişmiş teknoloji diye bahsolunan durumlarla alakası olmaz bence. Ne yapacağız; metinleri sesli mi okuyacağız yani Yotube'da? Bütün onlar hikaye. Buranın teknolojisi yazmak isteyen biri için gayet uygun. Yani en azından benim için uygun. Video da ekleyebiliyorum, foto da, zaten aslolan metin.


Sorun "1 yorumcu" değil; o 1 yorumcuya, yazıyla alakası olmadan, defalarca aynı yazarın yazısına "yorum" adı altında istediği gibi saçmalama özgürlüğünün tanınıyor olması. Hakaret, küfür de gözden kaçabiliyor malum genel olarak. Bunlar engellenebilir şeyler ve mantıklı olan da bu tip şeylerin onay almaması. Bunun adı "fazla kontrol" değil, bu olması gereken.


Şikayet ettiğimiz konulardan en çok muzdarip olan benim. Verilmeyen onaylar, bekleyen yazılar, tuhaf yorumlar vs. E buna rağmen "gidenleri kınamıyorum ama eleştiriyorum" demişim. Kimseyi günah keçisi filan ilan ettiğim yok. Burası patatese bağlayınca mutsuz olacağını düşünen yazı da yazacak, yorum da yazacak güzel kardeşim. Yok yazmıyorsa da hep beraber fatiha okuruz. Benim de direnebileceğim nokta bellidir yani. İki günde bir yazı ekleyemem haliyle. İyi yazan olacak ki ben de gaza gelip yazayım. Böyle giderse, ben de gidip kendi sayfamda, sadece arkadaşlarıma yazarım olur biter. Yazan olmazsa, hatalara direnen olmazsa, artık uzaktan takip edilebilecek tek bir yazar kalmayacağı da açık.
03 Aralık 2016, 08.58
  Efsane bir yazı olabilirmiş. 
                Arda kalan septikler sizi kraliçeleri yapabilirlermiş.
08 Aralık 2016, 02.05
Kraliçelik söz konusuysa, hemen yazıyı efsaneleştirebilirim! Zira tek derdim septikler kraliçesi olmak Morlock! ;)


Sanırım beğendiniz yazıyı, teşekkürler :)
29 Mart 2024, 01.56
Aaa ne hoş ;) Toolseverler çoğalmış hem de fortysix&two Faydalı bi insanım vesselam .ddddd Ama tabii ki müzik aynı olsa da yazı burda ahahaheh
29 Mart 2024, 10.09
Çok güzel haraketler bunlar :) çınlatmasan kullaklarımı olmayacak, bak ne güzel uslu uslu oturuyorum, yazıyorum :)

Taşı sıksa suyunu çıkarır derler ya, burdan da kendine bir pay çıkarmışsın puhahaha... helal olsun sana Cezbe  :) İşin suyunu illaha çıkarcan yani :)  77 model karışık kaset kuşağından, napster sonrasında limewire'dan yüzlerce şarkı indirip azar işitmiş  biri olarak ( malum o dönemde sınırsız internet yok)  Tool gibi popüler bir grubunu senden öğrendiğimi düşünmen gerçekten komik olmuş, bu arada pan ın labirenti filmi  de güzel seridir. Müzik tavsiyesi hep alırım o  ayrı dava da, bir pazarcı edasında gelll vatandaş gellll yazının en iyisi, hası  burda çağrına ben de destek olayım madem :)

Gelll vatandaş gell… yazılar bayatlamaz gelll, öndekileri parlattım sundum gelll, bir tadına bak gelll beğenmezsen almazsın :)…

Yazın bu arada güzel fena da değil hani. Parıldayanların zımparalanarak matlaşması sahildeki cam kırıklarını hatırlattı bana buzlu cam…Ayrıca aşkla bakan gözlerdeki pırıltı hmmmm :))  Eh yaşanmışlıklar da bazılarında o parıldayan şeyleri söndürüyor, eski yazılarında biraz olsun bir pırıltı varmış diyorum son birkaç yazını okuduktan sonra... Umarım faydalanacağımız ilham veren, sataşma içermeyen, içten gelen güzel şeyler paylaşabilirsin ve ben de keyifle okurum, bak sözüm olsun  güzel bir yorum yapacağım :)

29 Mart 2024, 10.45
Yukardaki yorumumun orta paragrafını silah zoruyla yazdım 'cukubik' bile diyemedim, hükümsüzdür. Bu platformdan tek beklentim yorumların onaysız geçmesi. Tabi bir de yorum düzenleme şeysi olsa..
 
30 Mart 2024, 03.09
Saf :) 

Bilgem hangi orta paragraf?
30 Mart 2024, 13.50
 Duk'e cevaben yazdığım. Karşı olmamakla birlikte o zaman da şüpheciydim bu platformlara karşı ama boğazımıza kadar 'Pelinsu beni neden ağlattı' vidyosuna battıktan sonra daha şüpheci yaklaşıyorum. Ayrıca  bu yorumu yazarkren Tiktok yoktu. :|
08 Mayıs 2025, 12.53
NightCall tavsiyelerinizle ayaktayım billahi .ddddd O güzel yorumun neden silinmek istendiğini ben gayet net biliyorum. Zaten cevabımda, asıl çirkin yüzün, tam da olduğu şekilde yansıdığını belirtmişim o şaarika Rune yorumunda. Alelacele yorumun silinmesi, bu yüzü herkesin görmesini istememekten kaynaklı. Sizin yazının altına yazmayacaktım, bu yazının altına yazacaktım hem konu da tam Uçurum”a yapılana uygundu, ama öyle irrite edici şekilde akıllar vermişsiniz ki bana biraz rahatsız edeyim dedim. Siz mutlak akıl verin, avukatlık da yapın ama bana değil arkadaşınıza tabii, yani ihtiyacı olana.
08 Mayıs 2025, 14.34

Cezbe,
Bu yorumunuzu gördüm ve ne yazık ki şaşırmadım. Zira siz zaten baştan beri tartışmak değil, tahrik etmek istiyordunuz; şimdi de bunu kendi itirafınızla açık etmiş oldunuz:

“Rahatsız edeyim dedim.”
İşte bu cümle, tüm tartışmanızın özetidir.

Benim, yapıcı, açık ve onurlu bir şekilde kurduğum cümlelerin karşısında, sizin bu ifadeleriniz, niyetinizi daha fazla gizleyemiyor. Blogumu yoruma kapatmış olmam sizin zaferiniz değil. Benim alanımı daha fazla çamurla kirletmenize izin vermeyecek kadar kendi emeğime ve okuyucuma duyduğum saygının sonucudur. Bu, sessizlik değil; tercih ve haktır.

Kelimeler yalnızca karşıyı değil, sahibini de aynalar. Yazdığınız her yorum, başkaları hakkında değil, önce sizi anlatır. Sizin bu üslupla devam etmeniz ise yalnızca dijital zorbalıktır.

Sizin için üzgünüm, tahriklerinize gelmeyeceğim için. Çünkü sizin bu tahrik çabalarınızı acınası buluyorum. Karşılıklı bir fikir alışverişinde bulunulacaksa, bunun insani bir dilde olması gerektiğine inanıyorum. Sizse her defasında fikirlerinize değil, aşağılayıcı, peşin hükümlü ve hakaretlerle dolu üslubunuza sahip çıkıyorsunuz. Ve bu yüzden konuşulacak bir zemin bırakmıyorsunuz.

Ben susuyorum artık. Ama sizin cümleleriniz sizi zaten yeterince anlatıyor. Devam edin lütfen... Meydan sizindir.

08 Mayıs 2025, 17.34
NightCall siz önce adil olmayı öğrenmelisiniz. O zaman benim tarafımdan ciddiye alınıp cevap verilmesi gereken, fikirlerini ciddiye aldığım biri olabilirsiniz. Ha umrunuzda da değildir zaten, ben kendi hissiyatımı yazdım. 


Konunun çıkışı nedir kısaca geçeyim. Uçurum güzel bir blog yazdı, ben gittim çok beğendiğimi belirttim. Sonra Rune hanım ve Uçurum Bey bir anlaşmazlık yaşadı. Neden? Çünkü Rune hanım, yazıdan asla çıkarılmayacak bir anlam çıkararak Uçurum’u zan altında bıraktı. O yetmedi, Yelove efendi gelip akıl almayacak kadar seviyesiz bir biçimde abuklayıp Uçurum’u yine zor duruma düşürdü. Ben de tüm bu abuk insanlara cevap verdim. Olay bu. 


Ee sonuç: Rune Hanım sanıyorum benim kendi çevresinden birinin yazısını beğenip yorum yapmamı çekemedi. Her konuda çekemediği gibi. Ortalık sayesinde kokulu bir şeye döndü. Peki siz ne yaptınız?? Arkadaşınızı savunmak adına, tüm bu saçmalıklara tek kelam etmeden bana saldırdınız Rune hanımla beraber. Saldırmak illa kötü söz söylemekle filan olmuyor. Cephe olmak nedir yani??? Kendisinin ağzı dili var görüldüğü üzere. O pis yorumun silinmesi hiç hoş olmadı tabii. Dediğim gibi gerçek yüzü oradaydı. Şimdi gitmiş bi yerlerde bıt bıt bıt, yardımcı olmuşsunuz yazmakta belli ki .dddddd


Evet son olarak sizinle ilgili; adil ve objektif olamayanlarla hiç işim olmaz. Arkadaşlarımı da bu tür insanlardan seçmem. O yüzden beni yalnız buluyorsunuz karşınızda. Fakat bu düşüncemde yalnız olduğum anlamına gelmiyor tabii. Benim dediğim gibi ne akla, ne de avukata ihtiyacım yok. Siz bu adalet anlayışınızla devam edin. Bertaraf nickiyle yazdığınız yazının altında olanları da hatırlıyorum. Hakaretler havada uçuşuyordu evrim geçirdiniz sanırım. 


Bu yazıyı da güzelce bir okuyun lütfen. Uçurum parıldayan şeylerden oluyor yazının içindeki ve Uçurum’un üyelik iptaline varan bezdirilmişliğine sebep olan tenekeler de gayet kendini bulabiliyordur satırlarda. İçinizde bir o parıldıyordu cidden.

Bol güneşler.


08 Mayıs 2025, 19.17

Peki... Daha açık konuşalım öyleyse.

"Bertaraf nickiyle yazdığınız yazının altında olanları da hatırlıyorum. Hakaretler havada uçuşuyordu, evrim geçirdiniz sanırım."

Buna gerçekten inanıyor musunuz, birilerine mi inandırmak istiyorsunuz? O zaman da hakaret etmeden derdini anlatabilen biriydim, şimdi de. Ha, harbiden sınır zorlayıcı, sinir bozucu üslubunuz sebebiyle bir tık ileri taşıyarak size ne dediğimi de çok net hatırlıyorum:
"Provokatörsünüz, bir elinizde cımbız, diğer elinizde balta dolanıyorsunuz. Kimin yazısının altına girsem de cımbızladığım yerden baltalasam..." demiştim. Bunun daha üstü ya da daha altı yok.

Dediğiniz gibi olsun; sizin inandığınız ve inandırmak istediğiniz gibi hakaretler yağdıran bir adamdım. Diyelim ki evrim geçirdim. Bunun neresi kötü? Üzerinden geçen birkaç yıl öncesine göre siz hâlâ aynı kalmışsınız. Keşke siz de biraz evrilseniz. Değişim güzeldir.

Bana dün olanları uzunca anlatmışsınız. Hayır... sanırım olanları bilmeyen, olayı kaçıranlara anlattınız. Tamam, fark etmez. Özet geçildi. Oraya koyduğum yorumda direkt olarak sizi hedefe koymadım. Uçurum’un kendisine de olumsuz eleştiriyi, tıpkı sizin yaptığınız gibi, istediği yerden algılayarak çarpıtıp insanlar arasında tartışmaya yol açtı. Tamam, olsun. Tartışma olsun. Fikirler çatışsın. Çok severim. İzlemeyi de, dahil olmayı da...

Kendisine daha önce kendi bloğunda, şakanın rengini, dozunu kaçırarak, kendi yazısına ve yapılan yorumlara alaycılık, aşağılayıcı tavır ve kör bir gözün bile görebileceği pasif-agresif çıkışına bir cevap verdim. Ama öyle bir verdim ki, kendi yazısı üzerinden anlatmak istediğini kendisine döndürdüm. Bunu neden yaptım? Bir insanın eleştiriyi kaldıramamasını anlayabilirim. Sert üslupla geri püskürtmesini de anlayabilirim. Ama işin içine, kendi yazdığı yazısına kadar alayla, aşağılayarak "hikâye böyle olsaydı, o zaman anlardınız" demeye getirmesini kabul edemedim.

Adalet terazimi soruyorsunuz ya, bu da ona cevap. İyi dinleyin:
Ben kimsenin yazısını küçümsemem. Hatta hiç nokta, virgül, ünlem konmasın ama bir şey yazılsın, okumaya o kişi olmaya özen gösteririm.

Hani diyoruz ya "bu da benim fikrim", "şu da benim fikrim" diye... E, bu da benim fikrim.
Benim dünyam yazmak ve okumak üzerine kurulu. Birisi kendi yazısına bile hakaret etti mi, beni dibe çekiyor.

Rune konusuna olan hassasiyetim de bundan. Ben sizin onunla aranızda ne geçtiğiyle ilgilenmiyorum. Ya da burada tartıştığınız hiç kimseyle... Birbirinize karşı "tartışma" adı altında hakaret ettiğinizi gördüğümde "aslında bana ne" diyorum. Ama üzülüyorum. Daha beteri geliyor: Yazılan yazılara, kitaplara, yayınevlerine kadar hakaret başlıyor. Aşağılanıyor, itibarsızlaştırılıyor. Merakımı mazur görün, Allah aşkına; siz o kıytırık bile olsa bir yayınevi aracılığıyla bir kitap yazdınız mı? Yazdıysanız gerçekten alıp okumak, iç dünyanıza girmek isterim. Samimiyim. Benim için esas olan budur.

Dün ısrarla söyledim ama inanmak istediğiniz yerden bakmaya devam ediyorsunuz:
Kişisel hiçbir problemim yoktur. Olması için sizinle bir geçmişimin ve geçmişte yaşanmış, çözülememiş bir problemin olması gerekiyor. Böyle bir şeyimiz var mı? Bence de yok.

Düşmanınız olsa dahi böyle aleni bir kürsüde hiç kimseye, "bu da benim fikrim" adı altında hakaret etme özgürlüğüne sahip değilsiniz. Karşınızdakilerin gerçekten bir sanal makine içerisinde yaşadığını düşünüyorsunuz ama insanız. Sizin gibi...

Kendinize de bunu yapmayın. Çünkü karşılık olarak alıyorsunuz saldırıları, hakaretleri. Bu benim fikrim.

Akıl vermek değil, lütfen.

08 Mayıs 2025, 20.02
Alllaa alllaaa birisi bana “seni ciddiye almıyorum” dese uğramam artık olduğu yere yahu. Israra bak. Tamamını okumadım, yine konunun esasından uzaklaşıp bol laf salatası yapılmış. Yalnız bir yerde aynı tertip “senin kitabııın vaaa mııı??” gibi bir şey gördüm sanki. Kötü komşu insanı ev sahibi yaparmış. Bu kitap yazmış olma budalaları da bana zorla kitap yazdıracaklar sanırım .ddddd Canım isterse yazarım, yazarsam da kıyıda köşede olmaz, baş köşeye koyarım kitabın ismini cismini ki beni okumayı sevenler ulaşıp alabilsinler diye. İşinize bakın siz artık, Cezbe ne yazıyorsa görmeyin mümkünse.

Allah hırsı genelde yeteneksizlere veriyor di mi arkadaşlar.

08 Mayıs 2025, 20.58
Night uğraşma boşa diyorum ya çarpık algı, daha çarpılıyor. Cezbe seni okumayı sevenler kim de bir hele;) bi elin kaç parmağı, zamanında bakmıştım bu da kim diye seneler önce bir profil gördüm üç beş beğenilmiş trakyalıyım bak ben üjjjj beşşşş çaba göstermissin orda takdir ettim ve sevenlerine hep teşekkütir etmissin arkadaşlar diye seslenmişsin bir kişiye ;) çabaların da boşa çıkmış ama orda kibrini itiraf yetmişsin çünkü o üjjj beş beğeninin biri kendinmiş;)))
Kitap budalası demesen  atar damarımı attırmıcan;) sen ne emeğe saygısız bir insansın
 yine sinirlendiriyorsun beni , benim başköşemde durur kitabım yanında da aziz nesin şimdiki çocuklar harika vardır. Benim için çok özeldir o kitapta, ben bir kere söyledim kitap konusunu sen ağzına pelesenk ettin, bir de yazarım da demedim adım attım dedim,  geçenlerde yelove kitap yazın deyince belirttim. Senin saçmalıklarınla mı uğraşcaz götmek istemiyorum da gözüme batıyorsun
Benim en kirli yüzüm senin en temiz yüzünden aktır, bir kendine gel artık. 
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın