gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Seçim Senin!

01 Nisan 2025, 17.38
A- A+
Gerçek, hem aydınlığın içindeki gölgeyi hem de karanlığın içindeki parıltıyı taşır. Tam anlamıyla kavrayamadıkça zihnin, keskin sınırlarla böler: siyah ve beyaz, doğru ve yanlış, iyi ve kötü...

Oysa gerçeği böyle kolayca sınıflandıramazsın.

Bazen bir bıçak gibi derinlere iner, kemiğine kadar keser, kanatır. Bazen de damarlara sızan bir zehir gibi yavaşça içine işler. Fark ettiğinde çok geçtir artık. Kimi zaman fısıltılarla kulaklarına sokulur, uykularını böler, ürpertir seni. Kimi zaman ise zihninde çınlayan bir çığlığa dönüşür.

Gerçeğin aynasına baktığında yalnızca yüzünü değil, kendini en çıplak, en yalın hâlinle görürsün. Gördüğün şey sen misin? Yoksa görmek istediğin mi? Asıl mesele, kendini apaçık ve en kırılgan hâlinle tanıyabilmek… Kaç kişi böylesine bir yüzleşmeyi göze alabilir?

Çoğu insan, gördüklerinin vahametinden kaçıp yalanların sıcak kucağına sığınır. Çünkü yalan bir sığınak sunar. Gerçek ise seni savunmasız bırakır ve yüzleşmeye mecbur eder.

Gerçek, omuzlarına çöker, ruhunu ezer, gözlerine işler. O, kapını çalmaktan asla vazgeçmez. Kaçsan da, görmezden gelsen de… Sen açmadıkça daha da sert vurur. Kapıyı araladığında bile gözlerin, en çok görmek istediklerine takılır.

Kendinden bile sakladığın, gözlerini kaçırdığın, yokmuş gibi davrandığın, içinin en kuytularına gömdüklerin… Eğer gün ışığına çıkarlarsa seni altüst edeceklerinden korktukların... O yüzden en çok kendinden saklanırsın. Çünkü kendini kandırmak, gerçekle yüzleşmekten daha kolay gelir.

Ama bil ki gerçek hiçbir zaman yok olmaz. Sen unutmaya çalışsan da o unutmaz. Beklemediğin bir anda seni yakalar. İşte o an geldiğinde kaçış artık imkânsızdır. Çünkü insan, en çok kendinden kaçamaz.

Gerçek, seni yok edebilir ya da seni kendine götürebilir. Yalanlarla yaşamaya devam edebilirsin. Ama aynaya dikkatlice bakıp kendini en katıksız hâlinle bir kez gördüğünde, gözlerini ne kadar kaçırırsan kaçır, artık ondan saklanamazsın. Cehaletin sunduğu sahte huzura geri dönüş yoktur artık. Zor da olsa, seni en saf hâlinle buluşturur. Seni, sen yapar.

Bunu göze alabilir misin? Seçim senin!



Sezen Aksu – Biliyorsun

YORUMLAR

01 Nisan 2025, 20.55
Emeğine sağlık Uçurum gerçeklikle ilgili güzel ifadeler kurmuşsun, katılmadığım pek bir yeri yok, tek bir şey haricinde;
Gerçeklerin gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu vardır, iliğine kemiğine sızar, işler, ilerler ve parçalayarak uygun bulduğu fırsatta da açığa çıkar ama dediğin gibi bu çıkış anında acıtsa da sonrasında kendi gerçekliğinle yüzleştiğin zaman, bu hesaplaşma bittiğinde aksine büyük bir hafifleme yaşarsın, saklayacak bir şey kalmadığından saklanmaya da gerek yoktur ve artık bu noktada aslında dünyayı da kendi gözlerinden görmeyi bırakıp olduğu haliyle kavrarsın. Bu bir nevi özgürleşmedir de, ama maalesef bunu başaramayanlar o kısır döngüde dolanır durur, gerçek yüzünü hep gösterir kafanı çevirirsen bir işkenceye dönüşebilir. Dediğin gibi bu cesareti malesef çok az insan gösterebiliyor. Aslında egodan kurtulmak denen şey de budur, ya da üçüncü gözün açılması, olanı olduğu haliyle tarafsız bir gözle kendi benliğinin de ötesinden bakarak görebilmek. Tabi ki burada kendine de naif olmak kendini de bağışlamak önemli, kılıf bulmadan ve uydurmadan, belki de rahatlamak için insanın özür dilemesi gereken kişiler de vardır ve umarım bunlar bu diyardan göçüp gitmemişlerdir. Hala vakit var, her an bir seçimle değişim başlayabilir, yoksa uyuttum sanarken sonsuza kadar uyur gezersin.

“Gerçek, hem aydınlığın içindeki gölgeyi hem de karanlığın içindeki parıltıyı taşır.” Yin-Yang tanımına bayıldım, tekrardan emeğine sağlık güzel bir özet okudum.

01 Nisan 2025, 23.55
Değerli Rune, 

Yorumun, konuyu ele alışın ve katkın yazıya yeni bir değer ve bakış açısı kattı. 

Teşekkür ederim.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın