Emeğine sağlık arkadaşım. Bize ait reşat altını hasletlerimizi elimizin tersiyle bir kenara itip, popülist kültürün bize sunduğu gazoz kapaklarını tercih ediyoruz. Aslımıza sahip çıkmalıyız. Çünkü 'ASIL AZMAZ, BAL KOKMAZ!'
Türklerin en büyük özelliği örf ve adetlerinin yeterli olmadıgını anlayıp,toplu halde islamiyete geçmeleriydi.Biz torunlarında en büyük özelliği şeri hukuk u bırakıp her şeyi örf ve adetlerımızde aramamızda gizli. Fazla değil;azıcık iman yazdıklarına çözüm olurdu :(
didem tamamen saçmalamışsın yazdıklarını tekrar oku istersen
benim yazıdan çok carp3diem in yazısı ilgimi çekti bencede öyle çok önemli bi nokta o gerisi fasa fiso azıcık iman yeterli olurdu ( herkonuda)
yürekteki çirkinligi imana getirip dayatmakta bizim gösterimiz olmuş.bırakın imanı o yaşayacagı gönlü bilir.siz kendi iç temizliginize bakın.
Sevgi, saygı hoşgörü ve yardımlaşma duyguları, komşuluk aile ve akraba ilişkileri, sabır, şükür, ahde vefa gibi kavramlar, toplum hayatımızda var olan; ama zaman içerisinde kaybolmaya yüz tutmuş bulunan ahlaki değerlerimizdir. Bu kavramlar, hayatı anlamlı kılan, yaşamı güzelleştiren, var olduğu yere huzur veren, mutluluk getiren kavramlardır.. Millet olarak “Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” anlayışına sahibiz. Bu değerleri kaybetmekle; insanı hayata bağlayan güçlü bir bağı kopardığımızın farkında bile değiliz. İnanıyorum ki; kişi önce kendisini sevmeli, hayatı sevmeli, yaratanı, sonra yaratılanı sevmelidir. Bunları severken; önce yaratana, sonra yaratılmasına vesile olan anne babaya, kendisine, yaşadığı her ortamda, ulaşabildiğince herkese ve çevreye saygı sunmalıdır.
Bizi biz yapan moral değerlerimiz zayıflayıp kaybolmakta, bu değerlerin yerine insanımızı mutlu edecek bir şeyler koyamadığımız için toplum bir boşluğa sürüklenmektedir. Ahlak ve kültür değerlerimizin kaybedilmesi, bu güzelim dünyamızın yaşanılmaz, çekilmez bir hal almasına sebep olmaktadır.
Kaybettiğimiz değerleri andıkça, hayatın güzelliklerini nasıl kaybettiğimizi daha iyi anlıyoruz. ALLAH Sonumuzu hayırlı kılar inşallah..... Sevgiyle kalın..
batılılaştık :( ve hala avrupaya doğru gidiyoruz
Ben de carpediem'in yorumuna katılıyorum. Kalpleri en güzel Allah korkusu temizler, çamaşır suyu değil.
çeşke her şey yazılan kadar olsa.yazanın ellerine sağlık ancak bir ufak bir şey de ben yazayım.dikkat edin çevrenizdeki genç kızlara giyim tarzlarına genç erkeklere bir bakın kendimiz olmaktan çok başka milletin insanları gibi giyiniyoruz namus nerede kaldı bilemiyorum.
yazın çok güzel olmuş eline sağlık
gün be gün büyük bir değişim var ewet.. ama değişen sadece bizim toplumumuz değil sanıyorum... eski kitapları okuyorum, eski filmleri seyrediyorum.. ve bugünle kıyaslama yaptığımızda bütün diğer ülkelerinde müthiş bir değişime , hatta yozlaşmaya uğradığına tanık oluyorum.. demekki buda zamanın bir getirisi diyorum.. yalnız ne var ki, şuna eminim.. ewet bütün dünya ülkelerinde çok büyük bir değişim olmasına rağmen, bizim yani TÜRK insanının bu değişimi en az şekilde yaşadığını ve hala örf ve adetlerimize (uygulamasakta ) sahip olduğumuzu gözlemlemekteyim...
COK GUZEL BI KONUYA DEGINMISINIZ SERDAR NE KADAR SACMALADINIZ DESEDE DEDIKLERINIZ DOGRU AMA BI GERCEGI DEYINMEDEN GECEMICEM HER SEY PARA OLMUS DIYOSUNDA INSANLAR ARTIK GECIM DERDINE DUSMUS NASIL AKRABA ZIYARETINE GITSINLER YOL PARASI SUKADAR GIDER DIYE DUSUB-NENLER VAR ISDER ISDEMEZ YOLA VERCEGIM PARAYI EKMEK AS ALIRIM DIYOR GECIM DERDINDEN DOLAYI BU BÖYLE OLMAK ZORUNDA KALDI BIDE İŞİN BU BOYUDUNDAN BAKINIZ
ey Türk üstte gök çökmedikçe altta yer delinmedikçe senin ilini ve töreni kim bozabilir....!!!!
kesinlikle katılıyorum diem e artık özümüze dönmemiz gerekiyor cünkü çare onda az önce sohbet odasında şahit oldum insanlar o kadar dinden saygıdan uzaklaşmışki birbirlerinin annesine o cennet in ayaklarının altında olduğu beyan edilen annelerine küfür ediyorlardı ben baska dinlerde bunu duymadım biz nasıl bir müslümanız dinden bahsedipte hemen küfür e sarılan insanlar olmuşuz yazıklar olsun bize yetiştiren anne baba ögretmenlerimize emeklerini boşa çıkarmışız yazık..
malesef değiştik ve değişiyoruz belkide değiştiriliyoruz :(
çoğunlukla gaza gelerek yazılan makaleler zaten onlar :)
şunuda unutmamakda fayda var ki her nekadar bunları savunuyo olsakda sokaga cıkınca sagını solunu acana medeni kapalılarada gerici diyoruz...tutturmuşuz bi hayır iran olcaz böyle devam ederse iran olcaz die...ama her bunu duyusumda 25 senelik hayatıma yeni şeyler ekleniyo..ben trabznluyum ve 8 senedir burada yasıyorum...trabzn meydanında yürürken fark etmemek elde degil degişimin bayanların giyiniş tarzından utanır olduk...varsın adımız gerici olsun artık kıskanmanın bile suç oldugu bi dünya da yasıyoruz iice hayvanlaşmaya başladık ;)
Yorum yapanlarin yüzde doksan dokuzu ayni kanida ve kabul ediyorlar kendimizi kaybettigimizi.
Evet her alanda yozlastik. Gecen hafta baslamis oldugum bir kursta tanistigim Türkiye'den gelmis olan genc bir arkadasim: "Ben Türkiye'de yasamak istemiyorum, zira kanunlari oturmamis bir Türkiye istemiyorum. Benden öncekiler bunu düzeltmeliydi... " gibi cümleler sarfedince aklima hazira konmak hastaligimiz geldi. Mücadele etmiyoruz, istemiyoruz da.
Hele de bir zamanlarin popüler dizisi olan Dallas vari dizilerimiz basini alip yürüdükten sonra bunu normalde buluyorum, aci aci gülümsesem dahi.
Sonuc biraz iman ve kendimizi ifade eden yollara tekrar girmek olsa gerek. Kendimizden, kimligimizden utanacak yerde, baskasi olmaya calisacak yerde kendi kendimiz olmaya calismaliyiz.
Aynalar yalan söylemiyor. Artik korkmadan aynalara bakmaliyiz...
Saygi , sevgiyle kalin ve hayirli Ramazan dileklerimle
1_Ödemede zorlanacagını bildigi halde, borç altına girmek.
2_Teknolojiyi yanlış kullanıp, saatlerce bilgisayar başında oturmak.
Bu iki sebebi açarsak, insanların neden bu hale geldigini bulmak çokta zor olmaz bence, benim gördügüm bunlar....
İnsanlarda bir yarış başlamış, lükse özenti var. Gücü olmadıgı halde çogunun evinde, LCD televizyon, elinde son model cep telefonu, bunlar gibi bir çok örnek,sonrasında kendine bile tahammülü olmayan birçok insan...
Boş zamanı olanlarda, sevdiklerinin hatırını, bazı buluşma sitelerinde yada atılan bir mesajla degilde, evinde bir kahve içerek sorsa, sanal doslukları gerçek dosluklarla karıştırmasa.Belki Türk Milleti bu duruma gelmezdi....
tşk.ederim elinize saglık
YORUMLAR
Sevgi, saygı hoşgörü ve yardımlaşma duyguları, komşuluk aile ve akraba ilişkileri, sabır, şükür, ahde vefa gibi kavramlar, toplum hayatımızda var olan; ama zaman içerisinde kaybolmaya yüz tutmuş bulunan ahlaki değerlerimizdir. Bu kavramlar, hayatı anlamlı kılan, yaşamı güzelleştiren, var olduğu yere huzur veren, mutluluk getiren kavramlardır.. Millet olarak “Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” anlayışına sahibiz. Bu değerleri kaybetmekle; insanı hayata bağlayan güçlü bir bağı kopardığımızın farkında bile değiliz. İnanıyorum ki; kişi önce kendisini sevmeli, hayatı sevmeli, yaratanı, sonra yaratılanı sevmelidir. Bunları severken; önce yaratana, sonra yaratılmasına vesile olan anne babaya, kendisine, yaşadığı her ortamda, ulaşabildiğince herkese ve çevreye saygı sunmalıdır.
Bizi biz yapan moral değerlerimiz zayıflayıp kaybolmakta, bu değerlerin yerine insanımızı mutlu edecek bir şeyler koyamadığımız için toplum bir boşluğa sürüklenmektedir. Ahlak ve kültür değerlerimizin kaybedilmesi, bu güzelim dünyamızın yaşanılmaz, çekilmez bir hal almasına sebep olmaktadır.
Kaybettiğimiz değerleri andıkça, hayatın güzelliklerini nasıl kaybettiğimizi daha iyi anlıyoruz. ALLAH Sonumuzu hayırlı kılar inşallah..... Sevgiyle kalın..
çeşke her şey yazılan kadar olsa.yazanın ellerine sağlık ancak bir ufak bir şey de ben yazayım.dikkat edin çevrenizdeki genç kızlara giyim tarzlarına genç erkeklere bir bakın kendimiz olmaktan çok başka milletin insanları gibi giyiniyoruz namus nerede kaldı bilemiyorum.
yazın çok güzel olmuş eline sağlık
çoğunlukla gaza gelerek yazılan makaleler zaten onlar :)
Yorum yapanlarin yüzde doksan dokuzu ayni kanida ve kabul ediyorlar kendimizi kaybettigimizi.
Evet her alanda yozlastik. Gecen hafta baslamis oldugum bir kursta tanistigim Türkiye'den gelmis olan genc bir arkadasim: "Ben Türkiye'de yasamak istemiyorum, zira kanunlari oturmamis bir Türkiye istemiyorum. Benden öncekiler bunu düzeltmeliydi... " gibi cümleler sarfedince aklima hazira konmak hastaligimiz geldi. Mücadele etmiyoruz, istemiyoruz da.
Hele de bir zamanlarin popüler dizisi olan Dallas vari dizilerimiz basini alip yürüdükten sonra bunu normalde buluyorum, aci aci gülümsesem dahi.
Sonuc biraz iman ve kendimizi ifade eden yollara tekrar girmek olsa gerek. Kendimizden, kimligimizden utanacak yerde, baskasi olmaya calisacak yerde kendi kendimiz olmaya calismaliyiz.
Aynalar yalan söylemiyor. Artik korkmadan aynalara bakmaliyiz...
Saygi , sevgiyle kalin ve hayirli Ramazan dileklerimle
1_Ödemede zorlanacagını bildigi halde, borç altına girmek.
2_Teknolojiyi yanlış kullanıp, saatlerce bilgisayar başında oturmak.
Bu iki sebebi açarsak, insanların neden bu hale geldigini bulmak çokta zor olmaz bence, benim gördügüm bunlar....
İnsanlarda bir yarış başlamış, lükse özenti var. Gücü olmadıgı halde çogunun evinde, LCD televizyon, elinde son model cep telefonu, bunlar gibi bir çok örnek,sonrasında kendine bile tahammülü olmayan birçok insan...
Boş zamanı olanlarda, sevdiklerinin hatırını, bazı buluşma sitelerinde yada atılan bir mesajla degilde, evinde bir kahve içerek sorsa, sanal doslukları gerçek dosluklarla karıştırmasa.Belki Türk Milleti bu duruma gelmezdi....