Ilkokul caglarindaki cocuklara bir ödev verildigini düsünün,ögretmen cocuklardan bir resim yapmalarını istiyor.Herkes okul bitince eve gidiyor ve ödevi yetistirmenin paniginde,cocukların büyük bir kısmı abisine,ablasına,annesine yada babasına gidiyor ödevi anlatıyor.E dogal olarakta aileler yardımcı olmak istiyorlar cocuklarına ve bazıları resmi kendi yapıyor,bazıları resmin ana hatlarını cizip üstüne cizgisiz kagıt koyup cocugun üstünden gecmesini istiyor,bazıları belli noktalarda kalemi eline alıp resmin bitmesini saglıyor,ama bir cocuk geciyor odasına,elinden geldigi kadar,belki renkleri iyi kullanamıyor,belki cizdigi resmin ne oldugu anlasılmıyor,belki cok hata yapıyor defter silgi izleriyle dolup tasıyor ama ne kadar hata yaparsa yapsın kendisi yapıyor herseyi,ugrasıyor,emek harcıyor,kötüde olsa kendi eserini yaratıyor.Simdi diyeceksinizki bu adam konuyu nereye getirecek.Durun acele yok bu giris bölümüydü,gelisme ve sonuc geliyor:)

       Blog bölümünü okuyan arkadaslar bilirler,gecenlerde site yetkililerinden cebren BLOG DA BLOG diye bir yazı yayınladı ve bende dahil olmak üzere bir çok arkadas yazılan yazıyı biraz alaycı ve sert buldugumuzu yorumlarımızda dile getirdik.Sonra aynı yazıyı cebren kaldırdı ve bizleri daha önce yazılan GERİZEKALI isimli yazıya yönlendirdi.Bu yazıları okuduktan sonra empati kurup cebren'i anlamaya calıstım acaba tepkisi nedendi,ve üsenmedim,biraz zaman ayırarak gecmis blogları inceledim,okudum,yorumlara baktım ve sonra cebren ve roots az yazmıs bile dedim.Öncelikle anlamadan cebren'in yazısına yaptıgım sert yorumdan ötürü pisman oldum.Buzdagının bütün yüzlerini göremeyince sadece gördügümüz açı bizi yanlıs fikirlere sürükleyebiliyor.Dedimya az önce eski blogları inceledim diye.Neler tespit ettigimi ve fikrimin neden degistigini mutlaka merak etmissinizdir.Onuda sonuc bölümünde dile getirecegim.

       Birileri yazılar yazıyor,bu ise yıllarını veriyor,gazetelerde görev alıyorlar,bazen anılarını,bazen güncel olayları biz okurlarla bulusturuyorlar.Bazı emek hırsızı,tasra kurnazlarıda o yazıları en ufak bir degisiklige ugratmadan bu sayfalara tasıyıp copy  yapıp bize okutuyorlar.Ve dogal olarak yazının o nik tarafından yazıldıgını düsünen gamyun üyeleride yazıyı begendiklerinde takdir edip,kutlayıcı tarzda yorumlarla yazıyı calan emek hırsızlarının gururlarının osanmasını saglıyor.Tespit ettigim ve gördügüm seylere inanamasınız.Adamın biri 2009'de bir yazarımızın kösesinde tasıdıgı,hayat görüsüyle anısının birlestigi bir yazıyı cok kısa bir süre önce sanki o anıyı kendi yasamıs gibi bu sayfalara tasıyıp,''yüregine saglık'',''bu sayfalarda gördügüm en iyi yazı'',lütfen siz yazmaya devam edin'' gibi övgüleri alıp bunun verdigi gazla bu sefer baska bir yazarımızın yazısını tırtıklıyor.

       Yazının basına dönecek olursam,bazen Türkce'miz yeterli olmayabilir,dilbilgimiz bozuktur,noktalama isaretlerinden bi haberizdir,satır nasıl atlatılır bilmiyoruzdur ama yazdıgımız yazı bize aittir,bizim hayal gücümüze,bizim yasadıklarımıza,bizim hayatımıza aittir.Simdi sorarım size hangisi onurlu bir davranıs.Nasıl olduguna bakmadan kendi ürettigimizmi yoksa emek hırsızlıgı yaparak calınan yazılarmı.Takdir edersinizki görevli arkadasların o kadar yaı icinden bunun ayrımını yapması kolay degil.Fakat bu tip kötüniyetli tasra kurnaları bu sayfaları kendi egoları icin kullanıyor bilginize.Bazen fıkra yada hikayeler yayınlanıyor,fıkralar ve hikayeler,efsanelerin büyük bölümü ANONIM dir.Yanlıs anlasılmasın,lafım bunları yazan arkadaslara degil.Bizzat yazarların,sairlerin,internet gazetelerinin yazılarını calan ve bunu alıskanlık haline getiren emek hırsızlarına.Ey tasra kurnazları;zannetmeyin ki bunlar farkedilmiyor,bizler sanattan ,kültürden güncel konulardan bihaberiz.EL INSAF...EL INSAF...EL INSAF...