gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Babama Veda

30 Kasım 2011, 23.55
A- A+
Bu sabah, bir başka sabah. Dışarıdan gelen fısıltılı insan sesleri yüreğimi daha çok burkuyor. Ağlamıyorum hayır; ama ağlasam benim için galiba daha iyi olurdu. Yüzümü yıkadıktan sonra aynada bir süre kendimi seyrettim fakat yüzümde daha önce gördüğüm ifadelerden hiçbirisine rastlayamadım.  Dayım geldi kendimi seyrederken aynada. Birazdan babamı getireceklermiş hastaneden, onu karşılamak için ne zaman aşağı inecekmişim. Az sonra geleceğimi anlatan bir el işareti yaptım ona hiç bakmayarak.

Ben aşağı inince çok geçmeden babamı getirdiler küçük bir konvoyla. En önde cenaze arabasıyla cenaze konvoyu kalbime yavaşça sokulmuş bir hançer gibi girdi matemli sokağımıza. Şimdi bu cenaze arabasının üstünde duran soğuk tabutta babam mı yatıyordu? O ölmeyecekmiş gibi görkemli yaşayan hayat dolu adam, benim kahramanım ölmüştü ve bir daha olmayacak mıydı? Oysa daha dün telefonla aramıştı beni gecenin en kör saatinde, hiçbir gün aramadığı bir geç saatte üstelik. O bildik otoriter sesinden eser kalmamış, insanda çaresizlik hissi uyandıran duygulu bir sesle:

-Nasılsın oğlum daha uyumadın mı?

-İyiyim baba uyku tutmadı.

-Sabah işe gidecek misin?

-Evet

-Uykuna dikkat et, işine dikkat et, parana dikkat et, yaşın geldi evlenmeye bak artık, haydi iyi geceler.

-Baba bir sorun mu var?

-Yok, ne sorunu oğlum! Sesini duymak istedim.

-İyi geceler baba.

Ertesi gün iş yerinde arkadaşlarımla sohbet halindeyken geldi haber. Meğer son konuşmamızmış. Babam, annemle çarşıdayken bir hırdavatçıda kalp krizi geçirmiş, oracıkta nefessiz kalmış. Tüm müdahalelere rağmen maalesef kurtulamamış. Allah kalanlarıma sağlık versinmiş. Şaka sandım, babamın cep telefonunu aradım hemen; açıldı telefon ama yabancı bir ses telefondaki, daha derinde annemin çaresiz çığlıklarını duydum:

-Alo, babamı verir misiniz?

-H… Bey, hemen buraya gelmelisiniz!

-Babam yaşıyor mu?

-Maalesef kaybettik! Başınız sağ olsun, lütfen metanetli olun.

Bayılmışım. Kendime geldiğimde başıma insanlar birikmiş, ambulans getirtilmiş, kolonya kokusu duyuyordum. İnsanların üzüntülü bakışları arasından sıyrılıp arabamı buldum. Yaklaşık 500 km yol almam gerekiyordu. Tıpkı cinayet sonrası olay yerinden kaçan bir katil gibi, arabamın gidebileceği en yüksek hızda terk ettim şehri.

Henüz öğlen saatleri olmasına rağmen gök bazen kararıyor, bazen grileşiyor, bazen de tunç rengine bürünüyordu. Yirmi altı yaşındaki ben, artık babasızdım. Ne kadar da güçsüz, aciz, dayanıksızdım. Zor günümde sığınabileceğim bir kapım artık olmayacak ve görünce sarıldığım, konuşunca sustuğum, gülünce gülümsediğim, bayramda elini öptüğüm, kızınca kızardığım, öfkelenince sakinleştirildiğim, hatalarımda öğüt dinlediğim, bakınca kederlendiğim, kırılınca dertleştiğim, umulmadık zamanlarda şakalaştığım benim için ölümsüz olan babam, ölmüştü ve bir daha geri gelmeyecekti artık.

Ben küçükken, tek erkek çocuğu olmama rağmen bana hep mesafeliydi babam; fakat ne kadar çok uğraşırsa uğraşsın asla sevgi dolu bakışlarını saklayamazdı benden. Onun fabrikadan dönmesini tüm gün sabırsızlıkla bekler, geldiği zaman boynuna atılır, böylesine güçlü bir babam olduğu için Tanrı’ya şükreder; onun ölümsüzlükle bezenmiş bir kahraman olduğunu düşlerdim. Asla bana oğlum demez, gereksiz konuştuğum zaman çatık kaşlarla bakar, harçlığımı bana değil de anneme verirdi. Dışarıdan beni hiç sevmiyormuş gibi görünen bu soğuk adam bazı geceler ben uyumuş numarası yaptığım zamanlarda odama gelir, bir müddet saçlarımı okşar ve “Sen benim biricik oğlumsun, Allah hiçbir zaman merhametini, himayesini senden esirgemesin; sağlıklı, mutlu, huzurlu, uzun bir hayat sürersin umarım.” der ve yanağını yanağıma sürerdi. İşte o zaman yanağıma gelen ıslaklıktan anlardım babamın ağladığını. Bu tören, yıllarca bazı geceler böylece sürüp gitti.

Tabutu görür görmez gözlerim buğulandı, önümüze kuru bir masa koyup üstüne yatırdılar babamı. Yüzü hemen uyanacakmış gibi, Tanrım gülümsüyor! Oysa onu en son gördüğümde, yani otogarda, ben Diyarbakır otobüsüne binerken yüz ifadesi sıkıntılıydı. Binmeden sarıldığımız halde, tekrar otobüse bindi, yanıma gelip tekrar bana sımsıkı sarıldı. Otobüsten el sallarken ona, bir bakış belirdi gözlerinde. Tuhaf, kederli bir bakış. İşte bu bakışla biz, son defa göz göze geldik babamla.

Gözlerimden ellerime, kollarıma dökülen yaşlara aldırmayarak son kez baktım gülümseyen yüzüne: “Hoşça kal baba.” Dizlerimin bağı çözüldü aynı anda, yere çöktüm. Koluma girdiler, “yapma” dediler, “metanetli olmalısın”. Cami avlusunda cenaze namazını kıldık babamın. Hakkımızı helal ettik, tabutunu omuzladık. Sanki bir şeylere geç kalınıyormuş gibi hızla götürdüler ebedi istirahatgâhına babamı. “Durun, yapmayın, vermeyin babamı kara topraklara!” diye yalvarmak istedim ama hiçbir şey diyemedim. Çaresizdim.

Hepimiz “O”na gitmeyecek miydik en sonunda nasıl olsa? Kim olursak olalım, hayatımızı nasıl geçirirsek geçirelim, ister fakir bir ayakkabı boyacısı, ister bir devlet başkanı olalım hepimiz “O”na dönmeyecek miydik? Kutsal kitaplar böyle yazıyordu. Tanrı’nın kurduğu bu âlemin en son durağı değil miydi ölüm: Kanıksanan ve alışılan ölüm. Fakat ben alışamadım baba yokluğuna.

YORUMLAR

01 Aralık 2011, 08.34
ELLERİNE SAĞLIK MEVLAM BABANIZIN GÜNAHLARINI AFFETSİN MEKANI CENNET OLSUN.BABAM YAŞIYOR GURBETTEDE OLSAM BAYRAMLARDADA GÖRSEM TELOFONDA AZ VE ÖZDE KONUŞSAK BABAMI SİZİN YAZINIZDAN SONRA DAHA ÇOK ÖZLEDİĞİMİ SEVDİĞİMİ HATIRLADIM VE BİR GERÇEĞİ TEKRAR ANLADIM Kİ İNSAN SEVDİKLERİNİN KIYMETİNİ KAYBETMEDEN BİLMELİ VE GEREKLİ SEVGİYİ DEĞERİ HAYATLARINDAYKEN ONLARA VERMELİ ANNE VE BABASI SAĞOLANLAR ELİNİZDE FIRSAT VARKEN KIYMETLERİNİ BİLELİM LÜTFEN BUĞÜN YAKINSANIZ GİDİN ELLERİNİ ÖPÜN UZAKSANIZ ARAYIN HALLERİNİ HATIRLARINI SORUNUZ YARIN GEÇ OLABİLİR.
01 Aralık 2011, 08.37
Merakla tıkladıgm yazı başlıgınızı  göz yaslarıyla okuyup bitirdim,az  cok hissettiklerinzi anlıyorm bende cok yakın zamanda annemi kaybettim.insanın hayatında yaşayabilecegi en büyük  en derin acılardan biri anne babasını kaybetmesi ve bundan sonraki yaşamındaki hiç birşeyi onunla paylaşamıyacagı dusuncesi cok acı ama bu saatten sonra elimizden gelen tek sey arkalarından dua etmek.Rabbim mekanlarını cennet etsin inş sizide basınız sagolsun.

01 Aralık 2011, 08.59
Teselli sözleri bile yetmez ölüme ne denirki? Başınız sağolsun...
01 Aralık 2011, 09.26
   Başın sağoLsun Dostum.. Bende  28 ay önce babamı kaybettiğimde 29 yaşımdaydım bende bi türLü aLışamadım Baba yokLuğuna. Attığın her adımda aLdığın her nefeste O'nu hatırLayacaksın ve bi gün bi an oLsun O'nu unutmanın asıL büyük kayıp oLacağı korkusuyLa daha sıkı sarıLacaksın iç dünyandaki Babana..  yaptığın her işte attığın her adımda baban geLecektir iLkin akLına ve göreceksinki izin vermiyecktir Baban hayata dair attığın kötü adımLara. Baban fani dünyadan gitmiş oLabiLir ama hep yakınında ve seninLe oLacaktır.
  Allah rahmetiyLe sevindirsin..
01 Aralık 2011, 10.23
   Kuzucum başın sag olsunnn...Allah acını yerinde koysunn başka acı göstermesinn... Aile kayıpları mutlaka çok acı ama her acının yakışıda farklı...Ben 2007yılında canım babamı kaybettim..Çok canım yandı çok gözyaşı döktümm..Ama 4 sene sonra canım ablamı kaybettimm..İşte ölüm buymuş dedımmm o gün..Sanki ciğerimi söküp toprağın altına koydular...2 senedir o yangın bitmiyor.. allah aılenın kalan bıreylerıne saglıklı ömürler versin ..
01 Aralık 2011, 10.48
başın sağ olsun. allah rahmet eylesin.
01 Aralık 2011, 11.28
Başınız sağolsun....Dugularınızı çok iyi ifade etmişsiniz...ALLAH RAHMETİNİ ESİRGEMESİN İNŞALLAH....
01 Aralık 2011, 11.39
Allah rahmet eylesin.Mekanı cennet olsun.Gözlerim doldu okurken.Allah kalanlara sabır versin.
01 Aralık 2011, 11.42
başın saolsun  ,  mekanı cennet olsun inşallah 
01 Aralık 2011, 11.46
    ALLAH rahmet etsin...Mekanı cennet olsun kardeşim...ALLAH sana sabırlar versin,başka acı göstermesin inşALLAH.....
01 Aralık 2011, 13.00
Başınız sağolsun,Allah taksiratını affetsin  ve sizlere sabır versin inşallah.
01 Aralık 2011, 13.22
başınız sağolsun rabbim mekanını cennet eylesin rabbim geride kalanlara sıhhatli sağlıklı günler versin
01 Aralık 2011, 13.58

Allah rahmet eylesin, Mekanı cennet olsun... Sonsuz sabırlar dilerim size arkadaşım.

Ebeveynlerimiz Sırtımızı yasladığımız koltuk gibidir. Bize her daim destektir, yokluklarında dayanağımızı kaybettiğimizi sanırız. Ancak hayat herşeye rağmen devam ediyor... Güçlü olmalıyız, sevgiyi yürekte hissettikten sonra mesafelerin bir önemi yoktur, mekanlar farklı olsa da yine de yanımızdalar.

Her canlının sonu ölüm... Mutlak son! Rabbim ahirette sevdiklerimizle birlikte olmayı nasip eylesin. Amin...

01 Aralık 2011, 15.17

Ben de beş sene arayla anne ve babamı kaybettim.. Aynı inanamazlıkları ben de yaşadım.. Ama iki  sene önce ağabeyimi de kaybettiğim zaman sanki ciğerim söküldü yerinden. Belki tuhaf gelecek ama annem ve babamdan daha çok dokundu abimi kaybedişim.. Bunu dile getirdiğim zaman birinci evlat acısı, ikincisi de kardeş acısıdır dediller.. Bayramlarda,  anne ve babamın mezarını ziyaret etmeye alışmıştım zamanla ama abim.. ah abim onun mezarı başında gözyaşlarım hala sel oluyor..

01 Aralık 2011, 15.59
Başın sağolsun arkadaşım, çok güzel anlatmışsın duygularını, bende paylaştım bu sayfalarda babamın acısını. Beş yıl oldu kaybedeli, acın zamanla hafifliyor ama, içinden sevgisi ve desteği hiç bir zaman bitmiyor inan. Ne zaman ihtiyaç duysam, sesine, kokusuna, yumuşacık ellerine içim sızlıyor. Ama kimse söküp kalbinden alamıyor. Ne zaman kalbim durursa o zaman unuturum diyorum, zaten durduğunda da ilk babam karşılar beni... Güzel bir yerde bizleri beklediklerini hayal edelim. Allah sabrını esirgemesin senden, mekanı cennet olsun inşallah.. 
01 Aralık 2011, 16.25

o acı ... hayatımda yaşadığım en  acı gün.banım de kahramanımdı. hayat dolu...bir sene oldu kahramanımı kaybedelı.yıktı geçtı o gün.yazınızı okuken tutamadım kendımı.hayat bu işte.yek biz değil bu acıyı yaşayan.onlarda yaşadı.umarım gıttıklerı yerde sevdıkleryle olurlar.

 

 

 

 

01 Aralık 2011, 16.26
Çok çok üzüldüm ben .Başınız sağ olsun.
01 Aralık 2011, 17.12
Başınız sağolsun:( Allah rahmet eylesin...
01 Aralık 2011, 17.49

ALLAH mekanini cennet kabrini nur  etsin  allah kalanlara sabir versin :((

okuken dayanamadim olum acidir elbette sevdiklerini birdaha goremiyecegini bilmek:((

yaradanin emanetleriyiz hepimizin donecegi yer onun yani

rabbim sevdigi kullarindan eylesin cumlemizi peyamberimizin sefaatine nail etsin  allah hayirli yasam hayirli olum ve hayirli dirilis nasip etsin AMIN...

01 Aralık 2011, 18.02
başınız sağolsun ..Allah rahmet eylesin babanıza sizede büyük sabır versin ..
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın