Aşk mı Para mı
23 Şubat 2012, 17.27 A- A+
Hüzünlü ya da mutlu anlarımız dışında bir çoğumuz blog yazmaya yeltenmiyor.. Neden belirsiz, belki paylaşmak hüzünde ve mutlulukta saklıdır. Ben de sizlerle hüzünlü bir anımı paylaşmak istiyorum, tabii ki bu belki de sadece benim için hüzünlü bir hikayedir.
Çok sevdim, hayaller kadar uçsuz bucaksız, denizler kadar derin, dağlar kadar sağlam, acı kadar gerçek... Sevdim işte. Günlerdir aşkın tarifini arıyoruz arkadaşlarla, tarifi yapılamayacak kadar sevdimmm..! Evlenecektik, çocuklarımız olacaktı, kız olursa ben adını ben koyacaktım, erkek olursa ona bırakacaktım. Hayal işte... Parası yoktu, yeri gelir yol parasını ben verirdim. Bu beni rahatsız ederdi çoğu zaman isyan ederdim diğer erkeklerde olanlar benim sevdiğimde neden yok diye... Yapacak bir şey yoktu, o şanssız doğmuştu. Terkedilmişti daha bebekken yaşlı babanesinin kollarında bulmuştu kendini, imkansızlıktan okuyamamıştı. Badana yapıyordu kömürcüde kömür taşıyordu vs.
Bir gün geldi ve ayrılmalıyız dedi. Bana bakamazmış, alışık olduğum hayattan koparamazmış, bana kıyamayacak kadar çok seviyormuş... Mahallemizde kentsel dönüşüm vardı, evler birer birer yıkılıyordu her gün birileri taşınıyordu sıra ona gelmişti... Ayrılmayalım, seviyorum yapma bunu dedm... Bana sordu " Baban ve abin eski kıyafetlerini verdikleri biriyle birlikte olmana ne diyecek? " sustum... Belki söyleyeceklerim vardı ama o an aklıma bir şey gelmedi, belki haklıydı belki değildi, ben düşünme yetimi kaybetmiştim, sadece sustumm...
Ertesi gün taşındı, hattını değiştirmiş ulaşmak artık imkansızdı... Aklıma her geldiğinde şunları düşünüyordum, acaba gerçekten sevdiğinden mi ayrılalım dedi sevmediğinden mi ? Acaba ben susmalı mıydım? Seninle herşeye varım mı demeliydim,bu pişmanlık içimi kemiriyor... Mutlu olabilir miydim? Şimdilerde aklımda tek bir soru var;
Aşk mı? Para mı? Ben bunun cevabını arayamadım.. Zihnimde canlandırıyorum aşksa neden sustum... Paraysa neden delicesine sevdim... Kendimce şöyle bir cevap buldum; Susmam sadece tepkiydi, içimde ki çığlıkları biliyordu, SEVSEYDİ GİTMEZDİ...
Çok sevdim, hayaller kadar uçsuz bucaksız, denizler kadar derin, dağlar kadar sağlam, acı kadar gerçek... Sevdim işte. Günlerdir aşkın tarifini arıyoruz arkadaşlarla, tarifi yapılamayacak kadar sevdimmm..! Evlenecektik, çocuklarımız olacaktı, kız olursa ben adını ben koyacaktım, erkek olursa ona bırakacaktım. Hayal işte... Parası yoktu, yeri gelir yol parasını ben verirdim. Bu beni rahatsız ederdi çoğu zaman isyan ederdim diğer erkeklerde olanlar benim sevdiğimde neden yok diye... Yapacak bir şey yoktu, o şanssız doğmuştu. Terkedilmişti daha bebekken yaşlı babanesinin kollarında bulmuştu kendini, imkansızlıktan okuyamamıştı. Badana yapıyordu kömürcüde kömür taşıyordu vs.
Bir gün geldi ve ayrılmalıyız dedi. Bana bakamazmış, alışık olduğum hayattan koparamazmış, bana kıyamayacak kadar çok seviyormuş... Mahallemizde kentsel dönüşüm vardı, evler birer birer yıkılıyordu her gün birileri taşınıyordu sıra ona gelmişti... Ayrılmayalım, seviyorum yapma bunu dedm... Bana sordu " Baban ve abin eski kıyafetlerini verdikleri biriyle birlikte olmana ne diyecek? " sustum... Belki söyleyeceklerim vardı ama o an aklıma bir şey gelmedi, belki haklıydı belki değildi, ben düşünme yetimi kaybetmiştim, sadece sustumm...
Ertesi gün taşındı, hattını değiştirmiş ulaşmak artık imkansızdı... Aklıma her geldiğinde şunları düşünüyordum, acaba gerçekten sevdiğinden mi ayrılalım dedi sevmediğinden mi ? Acaba ben susmalı mıydım? Seninle herşeye varım mı demeliydim,bu pişmanlık içimi kemiriyor... Mutlu olabilir miydim? Şimdilerde aklımda tek bir soru var;
Aşk mı? Para mı? Ben bunun cevabını arayamadım.. Zihnimde canlandırıyorum aşksa neden sustum... Paraysa neden delicesine sevdim... Kendimce şöyle bir cevap buldum; Susmam sadece tepkiydi, içimde ki çığlıkları biliyordu, SEVSEYDİ GİTMEZDİ...
YORUMLAR
Herkese göre farklıdır bu sorunun cevabı. Ama hayat şartlarının yükü omzuna binmemiş arkadaşlar elbette ki aşk diyecekler:) Ya da hem parayı hem de aşkı bulan çok şanslı azınlık aşk diyecektir. Ama herkesin bildiği acı bir gerçek var ki yatsınamaz, para yoksa aşkta hikaye oluyor.
Birazda gerçekçi olmak lazım para olmayınca imkanlar daralıyor, gezmek, birlikte zaman geçirmek, ikramda bulunmak, hediye almak, eğer iş ciddiyete bindiyse nişan evlilik ev alış verişi derken gerçeklerle yüzleşiyor insanlar ki tamda bu noktada başlıyor yan çizmeler ben seni mutlu edemem diye kaçışlar:( Keşke olmasa hayat herkese istediği her şeyi sunsa ama olmuyor işte. Bazıları çok şanslı doğuyor. Bazıları da şanslı doğmasalar bile hayata emek veriyor ve karşılığını maddi manevi alıyor.
Eğer her şey aşk olsaydı ona verdiğiniz yol parası gücünüze gitmezdi unutmayın. Sizi sevmediğinden değil belki de yaşadığınız ya da alışkın olduğunuz hayat standardınızı size sağlayamayacaktı. Can yaksa bile bence birazda onun açısından düşünün.
Kaç erkek bunu kaldırabilirdi. Birazda denge olmalı eşler arasında kim bilir o zaman bu uçurumlar yüzünden aşıkları üzen ayrılıklar yaşanmazdı.
Doğru kişiyle güzel yarınlar dilerim size.
İnsanoğlu her şeye alışır,elbet sende onun yokluğuna alışırsın.Ama böyle ayrılmak kötü...
Aşk mı para mı dersen ; ikiside insanı hayata bağlar biri olmazsa ötekiyle idare edersin ama ikisi birden yoksa mutsuzluktan geberirsin ;)
Sevseydi Pla'cığım gidemezdi, sana ve kendisine bunu yaşatmaya kıyamazdı ki eğer arayacak yada dönecek olursa 2 kere düşün sonra karar ver.
Şuna inanıyorum, Eğer haklı olduğuna gönülden inanıyorsan sana haksızlık yapıldığını düşünüyorsan sen mutluluğa ulaşacaksın.
Allah'a her zaman sığın emin ol o seni sınadıktan sonra mukafatını verecek. Önemli olan hakkıyla geçebilmiş olman. Şuan sana sabır en güzel acı ilaçtır.
Daha önce sevmiş ve artık sevmeyeceğim diyen, ve şimdi evlenmiş bir çocuk annesi ve hamdolsun gerçekten mutlu olan bir insanım.
Nişanlı olduğum zaman ne askerliğini yapmıştı, ne işi vardı. Evlilik için hiç bir birikimimiz yoktu. Çocuğumuz olduğunda 900 lira maaş alan ve kira ödeyen bir insandı vee 1 ay içersinde herşey değişti şimdi güzel bir işi var ve hamdolsun sıkıntı çekmiyoruz.
düşLer ve gerÇekLer ayrı , Ayrı yaşar evet bu hayatın gerceği ama 2 insan hayatlarını birLeştirmek İstedikten Sonra Ayrı Dünyaların İki İnsanı Olmaları Ve Bezeri Ayrıntılar bana göre teferuat, Buda beni gerceğim..!
inanıyorsan hayatta Kariyer para , iyi bir yaşam Değil Sadece Aşkın peşinden Gideceksin.
Çünkü aşk İçin yaratılmış Bir dünyada Yaşayan İnsanlarız.. ama kacımız doğru İnsanı, tanıyıp, Gercek aşkı Yaşamıstırki?
Platonic Paylaştığın Bu Blog Konusunda emini okuyan herkes kendinden birşeyler bulmuştur..Cok tşkler
ne zaman herşeyimiz oldu da şimdiler de herşeyimizin aşk mı para mı olduğunu konuşuyoruz ki...herşey aşk mı herşey para mı...heyyy arkadaşım senin ne zaman herşeyin oldu...aşksız para ...parasız aşk....ikisi de bi halta benzemez...ama bazen de bi halta benzemeyen yemeği öle iştahla yeriz ki...sadece aç kalmışızdır..
neden sustun ve gidişin sebebi susman demişsiniz...neden susar insan...sevgizlikten mi..yapmayın nolur...cesaretten susar insan...sadece cesaretten susar..
aşkın gözü kördür arkadaşımmmmmm ne cesareti de demeyiniz...o aşkın gözü öle bi açıktır ki faltaşı gibi felfecir okur aşkın gözü ve sen de ''herşey'' arar...var sa da uğrar...yoksa da uğrar...
ben herşey istemiyorum...herşey aşk mı para mı da demek istemiyorum...kimsenin aşksızken parası parasızken aşkı olmasın....bi halta benzemiyo ikiside...
İhtiyaçların başladığı yerde romantizim aşk kalmaz.
Aşk kirayı ödemez, markette pazarda ödeme yaparken işe yaramaz,arabaya benzin alamaz, yazın herkes pikniğe gezmeye giderken yada tatile çıktığında size gel aşkım balkonumuzda çekirdek çitleyelim dedirtmez, yada kendi akranları iyi bir hayat sürerken standartların altındaysak yanlarına yaklasamazken sen seni yüreklendirmez. Bunun gibi onlarca örnek sıralandırılabilir. Keşke olmasa ama bu bir gerçek.
Ayrıca aşkın ölümsüz ve bir kez yaşandığına inanmayanlardanım, i aksi olsaydı insanlar hayatları boyunca en az 3-5 sefer aşık olmazdı, hiç bir terkeden içinde yas tutup ayılıp bayılmaya gerek yok:))
Hayal perest yaklaşarak duyguları okşamak en kolayı ama hadi söyleyin;parasızsınız ve evlendiniz.Borç harç içinde yüzüyorsunuz.Çocuklarınız da var.Açlıktan geceleri ağlıyorlar.Eviniz buz gibi.İstedikleri hiç bir şeyi alamıyorsunuz.Hadi bakalım aşkınız ısıtsın ve doyursun çocuklarınızı....
Bahsettiğim trilyonlarının olması değil ama kimselere muhtaç olmadan,evinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir gelir gerekir.Hele de kadın kazanıyorsa ve erkek işsizse aşk falan kalmaz.Aşk eski bir yalan...Adem'le Havva'dan kalan diyorum....
Öyle zor bir soru sormuşsunuz ki cevaplamak neredeyse imkansız. Çünkü cevabı kişiye göre değişebilir. Ben şahsen aşkı tercih ederim.
İnsan hayatında öyle anlar vardır ki susmamak gerekir, siz o anlardan birinde susmakla hata yapmışsınız. ( tabi yine bana göre ) Çünkü gerçekten seveni bulabilmek zor şu aralar. Umarım sizi en az giden kadar sevecek birisi ( tabi sizin de sevebileceğiniz ) karşınıza çıkar.
Hakkınızda hayırlısı ...
filizz_ Cevap hakkı doğdu bana :)
Rüya aleminde yaşıyor demişsin de benim için, yazıyı tam ve anlayarak okumanı tavsiye ederim.
Senin bahsettiğin şeylerin kıyaslamasını ancak huzurun anlamını, mutluluğun ne demek olduğunu bilmeyen, hiç birşeyden tatmin olamayan insanlar yapar.
Benim dediğim rüya değil an be an yaşadığım gerçekler.
Sen hayal aleminden üretip böyle bir yorum mu yapıyorsun yoksa mutluluğun tarifini bulamamış olduğundan mı bilemedim ama sana yine tecrübe tavsiyesi vereyim ufak şeylerden mutlu olmasını öğren emin ol sonrasında arzu ettiğin büyük hayallerinede ulaşırsın.
İnsanlar evlene bilmek için asgari ücretli işe razı çoğu zaman onu dahi bulamıyor. Aile desteği olmadan geçinemiyo. Eşlerin ikisi çalışşsa çocugun bakımı sorun. Krediyle ev alma derdi düğün borçları derken kendilerini unutuyolar. Helal olsun size 900 lirayla başarmıssınız, nişan düğün ev eşyası sorununu çözmüşsünüz
Çok ufak şeylerle, dar gelirle insanlar nasıl mutlu olabilir yollarını yazarsan aydınlanmış olur insan oğlu. Demek boşa milletin bunca sıkıntısı kederi siz buşmuşsunuz formülü.