gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Hayat Sahnesi

02 Mart 2012, 21.46
A- A+

     Hayatta hepimizin bir dönüm noktası olmuştur, büyük kararlar alacağımız ve o yolda hayata devam edeceğimiz kararlar..İki yöne ayrılan bir yol ayrımındasınızdır, ne o yol ayrımında bekleyebilirsiniz ne de geri dönebilirsiniz, birini tercih etmek zorundasınızdır.

     Yazımın bu kısmından sonraki bölümünde cümlelerin öznesi ''ben'' olacak, ifadelerimi daha iyi anlayabilmeniz için (gerçi sizler  her şekil anlarsınız) mesele benim anlatabilmemde:))Neyse konuyu dağırmayayım devam ediyorum..

      Tam ortadayım iki yola da bakıyorum, karar veremiyorum..Sağımdaki yolda neler var beni neler bekliyor? Yolun sonunu göremiyorum, sadece adım atarsam, yaşayarak bilenerek ilerleyerek görebileceğim.Solumdaki yol da aynı, bildiğim tek gerçek birine karar vermek zorunda olduğum..

      Sağımdaki yol mantık yolu, hesap kitap yapmakdaha kolay sanki, sonuca daha çabuk ulaşabiliyorum.Burda duygularımı bir kenara itip, görmezden gelerek düşünüyorum.B u yolda hayatım daha güzel ve kolay mı olur ne? Ya aklım diğer yolda kalırsa, ya gittiğim bu yolda pişmanlıklarım olursa,  ya burda geceler uzunsa, ya hıçkırarak ağlamak yasaksa, ya sessizliğime çare bulamazsam, ya soğuksa bu yol, içim bir türlü ısınmazsa ne yapacağım o zaman geri de dönemem..

      Solumdaki yol hislerimin yolu, bu yol da oldukça karmaşık. Bir süre sonra yorulursam, yürüyecek takatim kalmazsa, düşünce elimden tutanım olmazsa, bütün bunlarla başa çıkmayınca adına kader deyip kabullenmek zorunda kalırsam..Bütün bunların dışında neye ah edip üzüleceğim yaşanmışlıklara mı,henüz yaşanmamışlara mı yoksa hiç yaşanmayacaklara mı..Kalem sözüm olsa sesi çıkmaz, ruhum dile gelse söze gerek kalmaz...İçimde bir içsizlik, dilimde sessizlik, ruhumda halsizlik var...

                                                                                              

YORUMLAR

03 Mart 2012, 00.12
Ben her zaman mantıktan yana olmuşumdur ama bazen hislerine de güvenip yol almakta fayda var. 
03 Mart 2012, 00.36
Ruh karmaşasını çok net, çok etkili şekilde yazıya dökmüşsünüz.
Öyle ki, okurken  kendimi kaosun ortasında hissettim.

Ne denir ki bu durumdaki birine? Bilmiyorum...

Ama aklıma gerçekten yaşanmış bir hikaye geldi; bir otomobil kazası bu. Paylaşayım.
İkiye ayrılan bir yol düşünün ama sonuçta her ikisi de aynı yere gidiyor. Yolun ikiye bölünmüşlüğünün nedeni bir ulu ağaç.
Bir sürücü tam ayrıma geliyor ve "Sağdan mı gideyim,soldan mı gideyim?" diye kararsızlanırken ağaca tosluyor tam göbekten...

Teşekkürler paylaşımınız için.
Her zaman seçecek yollarınız olsun...


03 Mart 2012, 00.41
Bala  , size çok şey söylemek istedim istedim de ,  '' Ya kararında bizim düşüncelerimiz yönlendirici olur da yanlış etkilemiş mi oluruz  ? '' diye  susmaya karar verdim . Ama , bu derece etkili kararlar ,kimsenin etkisinde kalınarak alınmamalı diye de yazmaktan alamadım kendimi . Çok sıkıştığımda ben  bir yol ayrımında  , elime kağıdı kalemi alırım , bir tarafa seçeneğin birini artılarıyla eksileriyle yazarım , sonra da diğerini .  Ha bu gönül işiyse , zaten hepimiz susmalı , yorumsuz kalmalıyız .  Ve güzel dua ile , amin diyerek seçiminiz en iyisi  olsun demeliyiz .
03 Mart 2012, 00.47

Hayat  sahnesi klasik  sahnelerden çok farklı tabii.  Herzaman doğru kablo  mavi  olmuyor.Doğru kararı verebilmek ; bizleri  oraya sürükleyen olayları  iyi analiz edip, bize sunulan  karmaşık  düzenek  hakkında yorum gücümüz olması gerekiyor.Bu da  bilgi  birikim gerektirir.Hayat dersine;  mutlaka beynimize notlar alarak çalışmalı ve  özet çıkarmalıyız.Doğru kararı verebilmek; hayatı  okumakla  mümkündür.

   Önemli olan  mavi kaployu  değil;   doğru  kaployu  kesmektir.

03 Mart 2012, 02.32
bazen yolumuzu şaşırız hayatt işte yada adı neysse kader bazen çizemeyiz düşenemiyiz elimiz kolumuz bağlanu verir yazını okuyunca şunu hisetim hangi yönü seçersen seç bir diğeri içinde kalacak ...çünkü gerçekten isteseydin sen değil ayakların giderdii dişin sussa kalbin susmazdııı
03 Mart 2012, 07.47
   Duygularımıza elbette kulak vermeliyiz ama asla mantığın önüne geçirmeden. Kalp her zaman doğruyu söylemez. Ama akıl söyler. Unutmamalıyızki duygularn büyük çogunluğu geçicidir. Yani sizde geçmese bile karşı taraftan aldığınız bir negatiflik yada olumsuzlukla bir anda yıkılır dünyalar. İşte bu noktada akıl eğer devredeyse işin içinden  en az hasarla çıkarız.
 Kalbimizle yaptıklarımızla değil ama aklımızla yaptığımız işlerin ekmeğini yiyoruz :)
03 Mart 2012, 10.09

     Sevgili Bala , acaba sizin "işinizi biraz kolaylaştırabilir miyim?" diye düşünerek bu satırları yazıyorum. Çünkü geçmişte böyle hayati bir yol ayırımından geçerken kendimi bu düşünce ile avutmuştum ben...Söyleyeceğim şu ki; hangi yolu seçerseniz seçin, günün birinde mutlaka zihninizin bir köşesinde diğer yol ile ilgili senaryolar yazacak ve "keşke" diyeceksiniz..Bu nedenle, hangi yolu seçerseniz seçin gelecekte bu seçiminizden dolayı kendinize ve seçiminize saygı duyun. Unutmayın ki, dikensiz yol olmaz, siz, hangi dikenin size batmasına izin vereceğinizi seçiyorsunuz sadece.. Ve o diken sizi incittiğinde mutlaka " acaba diğeri daha mı az acı verirdi?" diye düşüneceksiniz. Kendinize ve baş etme yeteneklerinize güvenin. Kendinize ve seçiminize saygı duyun. Hayırlısı olsun.

SEVGİLER..

03 Mart 2012, 10.56
ya da ertlemek vardır ve en kötüsü de budur
03 Mart 2012, 11.40
Bala,hiç kimsenin dönüm noktası yoktur.Biz onu öyle yorumlarız,yaşadığımız hayat zaten yazılmış çizilmiş.....uygulamaksa bize kalmış istesekte istemesekte bu sahnede bu oyun oynanacak mesele ney biliyormusunuz?Bu sahnede başrolmu yoksa figüranmı yadaAdile Naşit gibi hep gülmekmi Emrah gibi acıların çocuğumu olmak.Zaten yazılmış bizede oynak düşer.saygılar....
03 Mart 2012, 15.43

beymen!!!!

      kaplo değil, kablo.. Öğren artık.Milllet mürekkep yalarken sen makyajmı  yapıyordun mürekkeple.

03 Mart 2012, 18.19
öncelikle yorumlarınız için ayrı ayrı teşekkür ederim..Hem bloğumu yazarken hem de yorumlarınızı okurkenyıllar evvelime döndüm,tam da o dönüm noktası anıma..Lisedeyken Almanca öğretmenim şöyle demişti:''Ne zaman sıkıntıya düşersen için sıkılırsa, al kağıdı kalemi eline içinden o an neler geçiyorsa yaz hiç düşünmeden, doğrusunu yanlışını aramadan..''Bu sözünü hiç unutmadım ve işe yaradığını çok gördüm rahatlamak adına..Bloğumun içeri böyle bir ruh halinde kaleme aldığım, dönüm noktası diye tabir ettiğim ve şimdi ki durumumla alakalı olmayan bir süreçte karar vermiştim çünkü hayat bazen sizi buna zorlayabiliyor, elinizden bişey gelmeyebiliyor.Ben de o yaşın göstermesi gereken olgunluğun üstünde bir tavır ve düşünceyle mantıklı yolda yürümeye karar verdim..Ve iyiki de öyle yapmışım hassas yorumlarınızı okuyunca bunun doğruluğunu bi kez daha gördüm.Böyle karmaşa sürecinden geçenler varsa,hislerinizden bir adım öte mantığınıza güvenin derim ben ve zaman herşeyin üstesinden geliyor, yeter ki insan olarak siz kendi değerinizi yitirmeyin..Sevgilerimle...
04 Mart 2012, 01.47
Dağılalım arkadaşlar :))) yol seçilmiş , ve de doğru olan bulunmuşmuş . Biz şimdi milattan önceki bir zamana yardımcı olma çabalarımızı napıcaz peki :) Ayh Balam ayy , ne bunaldım , zor durumda kalmış birine ne desem şimdi diye dün gece aklıma geldi de . Aman yaa , hadi ben anlamadım anlamadım , neyse :) Yine de sevindim mutlu yol seçilmiş diye . Ha , o yol hangisiydi , sağdaki mi , soldaki mi , hani bilelim de birimiz dara düşer , yol bakarız .
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın