08 Kasım 2014, 18.53
Ne güzeldir, içten söylenilen bir Merhaba'ya bir baş selamıyla karşılık vermek. Ardından bir Hoşgeldin'nin tahtına kurulmak sultanlar gibi ve bütün asaleti yaymak bir Nasılsın'a. Ne güzeldir, bir ''iyiyim''le o tahttakini hoş bırakabilmek, hoş kalabilmek.Ne güzeldir... Geçmiş zamanlardan biriydi. Kaç kere... tamamını oku
01 Ağustos 2014, 11.17
Çukurda bir ovadır Çukurova Alabildiğine düz yazı Toprağı verimli, insanları çalışkandır. Yaz kış güneşin izini taşırlar ellerinde, yüzlerinde. Sıcaktır Çukurova ve nemli. Toprak yanar toprak çatlar Yine de verir rızkını. Gözleri gönülleri boldur insanların tıpkı toprak gibi... Gönlünü toprağa adamış... tamamını oku
23 Haziran 2014, 13.43
Duygularımın yükü çok değil dünyama. Bilindik bilinmedik, ne varsa hayata dair aldım sırtıma... Geldim çat kapı gönül evine. Çünkü; Ne zaman seninle seni konuşmak istesem, gözlerini kapatıyorsun yüzüme. '' Anlatacak neyim var?'' der gibi aniden yan yatıyor sükunetin. Tam ağzımı... tamamını oku
08 Ocak 2014, 23.49
Aklın fikrin, yad ellerdeki sessizlerin uykusunda. Bölük pörçük rüyalarında derinlerin...O uykuda, hıçkırıklara boğulmuş zebani tutkular. Hayatta, yanlışı kucaklayanların hepsi dipsiz bir kuyuda. Debeleniyorlar elleri kolları bağlı. Sıkışmışlar boylarınca, boyunlarındaki izler ise yaşları kadar taze ve derin...Acziyet kat kat olmuş, bir... tamamını oku
19 Kasım 2013, 18.35
'' Bir sebebim var ki yaşıyorum. Yaşadıkça yazıyorum. '' Şimdilerde; kendi haritasında yol bulamayan bir seyyahım. Yollara çizilen kenar vaatlerinin ayak izlerini taşıyorum ve bekleyişleri, hayalperestliğe bağlayan bir sezgideyim... Özlemlerin sabır taşlı kaldırımlarındayım.Yaka paça döndüm, ederi keder olan dönemeçleri... tamamını oku
26 Eylül 2013, 15.58
Suç, suçludan sıyrılıp, masumun boynuna asıverdi kendini madalya gibi. Masum, gıyabında işlenen suçtan habersiz, madalya taşımanın yersiz gururu içindeydi. Üstelik, ne bir ağırlık hissediyordu ne de bir fazlalık... Hiç bozuntuya vermedi suç kendini, o da bir nebze masumdu kendince. Ne de... tamamını oku
30 Ağustos 2013, 12.16
Dün ile yarın arasına sıkışmış, zamanda yalın ayak koşan bir telaştır bugün. ‘’işte geldim, işte gidiyorum’’ derken, aslında gitmeden geri gelir zaman, yüzsüzce… Sil baştan yarını dilenir,dünü dünden eskitir bugün. Birer kısır döngü…. Nefes, hareket, telaş, yorgunluk, yılgınlık, uyku, Akrebin... tamamını oku
12 Temmuz 2013, 10.47
Hurdaya dönmüş kalbim kendi kendini temizliyordu... ''Olmayacak duaya neden amin deyip duruyorsun?'' dedi. Gün doğmadan neler doğacağını unutmuştu o an. Bozuntuya vermedim. Sadece gülümsedim... Sen inanırsan var, olmasını istediğin şey. Sonunda elde edeceğinin büyüklüğü küçüklüğü değildir... tamamını oku
11 Haziran 2013, 16.09
İnsanız işte!! Soğan ekmek kıymeti bilene, çevirmesen de kuzu Bir tas çorba yeter,rızkımın rızasından Şükreder içerim... Hatır gönül bilene etsen de bilmeden bir kusur; Tebessümde kalmaz gönlün hatırı. En büyük nimet, insana verilen kıymettir. Tebessüm kıymetli,selam salmış der alırım...... tamamını oku
25 Nisan 2013, 14.38
Sen de oradaki herkes gibi, amacı az sonra hareket edecek olan trene binmek için beklerken; hınca hınç doldurulumş bavuluyla, her yerinden kablolar sarkan teknolojik teferruatlarıyla kabına sığmayan bir yolcu geçer ayak parmaklarını eze eze... ''Zamane gençliği işte! '' diyerek... tamamını oku
7 sayfada, toplam 68 kayıt bulunmaktadır.