LASTİK BEYİNLER...
17 Nisan 2012, 14.07 A- A+1970'ler in TÜRKİYE'si,kalabalık bir ev ortamı,içerideki sohbete kulak verelim: Oğlan'ın Baba'sı: Üstad'ım gençler aralarında anlaşmış,bize de onay vermek düşer.Kız'ın Baba'sı: Ah Kemal Bey ah,bizde Hanım'la sevişerek evlenmiştik,birden o günler geldi aklıma Oğlan: Bizde Nuran'la çok sevişiyoruz efendim,sizi temin ederim kızınızı hiç üzmeyeceğim Kız'ın gözleri dolan Anne'si: Canım Kızım inşallah Remzi Bey Oğlum,Baba'nın beni sevdiği gibi sever seni ve verdiği sözü tutup hiç üzmez......Aman bizi farketmesinler daha fazla dinlemeyelim,bir tatsızlık yok içeride,görünen o ki genç çiftimiz SEVİŞEREK EVLENECEK...
Günümüz TÜRKİYE'si,yine kalabalık bir ev ortamı ve biz yine içerideki sohbete kulak veriyoruz FORMAT gereği: Oğlan'ın Baba'sı: Şimdi Orhan kardeşim,bizim çocuğun işi,gücü yerinde,kızımıza iyi bakacağından emin olabilirsin. Kız'ın Baba'sı: O'nu zamanla göreceğiz Servet Beyciğim Oğlan: Orhan Bey sizi temin ederim ki,kızınızı rahat ettireceğim,biz Leyla ile uzun zamandır sevişiyoruz. (Oğlan'ın bu lafı üzerine ortam bir anda gerilir) Kız'ın kabadayı Abi'si: Sen ne diyorsun namussuz ne sevişmesi Zavallı Kız: Abi sen yanlış anladın Kamil öyle demek istemedi. Kız'ın Baba'sı: Vayy demek bu yüzden oldu bittiye getirmeye çalışıyorsunuz,kirlenen namusu kurtarmak için,yıkılın karşımdan benim senin gibi kızım yok. Oğlan: Efendim yanlış anladınız beni,ben sadece kızınızı ne kadar sevdiğimden bahsetmek istemiştim.......Bir gürültü,bir patırtı,hemen uzaklaşalım bu mevzu karakolda biter ve genç çiftimiz SEVİŞME lafı yüzünden evlenemez...
Şimdi bu TRAPPER denen adam,yukarı 2 tane farklı zaman dilimine ait diyaloglar yazdı,biz bu diyaloglardan ne anlamalıyız? Konunun özü şudur ki: Geride bırakılan her yıl güzel Türkçe'miz den bir kaç kelimeyi argoya teslim ediyoruz ya da bir başka deyişle argolaştırıyoruz.İyi niyetle,kalpten kötülük geçmeden söylenen bazı kelimeler bir süre sonra karşımızdaki kişi tarafından başka yerlere çekilmeye çalışılıp alehte delil olarak kullanılıyor,sözlük anlamı gayet normal kelimeleri bir süre sonra cinsel obje anlamı taşıyacak şekilde yeniden düzenliyoruz.
''Türkçe'miz çok lastikli nereye çekersen çek'' lafından nefret eden biriyim,Dünya'nın en güzel dillerinin başında gelen Türkçe'ye yapılan bu acımasız muamele beni rahatsız ediyor.Bir çırpıda aklıma gelen o kadar çok kelime var ki şu anda, anlamları normal olup farklı noktalara çekilen,düşünün örnek vermek açısından yazıp yazmamak da bile karambole düştüm:).Yani kısaca anlatmak istediğim 20-30 sene öncesinde kaygıya düşmeden kullanılan bazı kelimeler günümüzde argo muamelesi görmekte,lastikli olan güzel dilimiz değil, LASTİK li olan fesat BEYİNLER imiz ve dilimizi kötü emellerimize alet etme isteğimiz.İşin en kötü yanı ise,yelpazesi geniş olan TÜRKÇE'miz bu anlayış yüzünden öyle bir hızla daralıyorki,bu gidişle yeni nesiller cümle kurarken bile zorlanacaklar....
NOT: Bu yazıyı önce kendime yazdım çünkü yukarıda belirttiklerim konusunda asla sütten çıkmış ak kaşık değilim,zaman zaman benzer yanlışlara düştüğümü gözlemledim ve dün izlediğim Siyah-Beyaz bir TÜRK filmindeki sevgiyi anlatmak için söylenen ''Babacığım biz Nalan ile sevişiyoruz'' repliği bu yazıyı yazmama vesile oldu.Sevgi ve Saygılar...
YORUMLAR
senin bu kafan hiç mi boş durmaz? Neler neler düşünüp yazıyla üretime geçiriyorsun? Her seferinde başka bir renk...
Biz de düşünüyoruz ama düşünüp geçiyoruz çok şeyi.
Sonra biri çıkıyor (TRAPPER), düşünceyi yazıya dökerek üretime geçiyor, bizi de televizyonu ilk gören Vizontele'nin "Deli Emin'i gibi "Şerrefsizim bunu ben düşünmüştüm" tarzıyla yoruma koşturtuyor her defa...:)
Tebrikler vallahi.
Çok hoş olmu yine.
Yorumları okumak da güzeldi.
Ben yoruma tam da en derli toplu bulduğum bir örnekle;
Biz "Çay koyayım mı?" dememek için binbir takla atarak "Çay dökeyim mi?" gibi tehlike barındıran saçma sapan bir soru cümlesi üretebilen coğrafyanın insanlarıyız diye başlayacaktım ki, yazmış bir arkadaşım bu örneği.
kumruum, yeri gelmişken belirteyim, yorumlarınızı çok seviyorum ben. O kadar yalın, temiz ve samimi ki kimse ters düşünemez, kaygılanmayın hiç.
Deliremm,
"70.lerde sevişmek kelimesinin anlamı birbirimizi seviyor iken günümüzde argolaşmış" olmasının nedeni bence kalplerin görevinin giderek aşağılara yüklenmesi olabilir.
Sevgi, sevda,sanırım o zamanlar daha bir yerinde yaşanıyordu; şimdilerde pek çok kişinin kafası tek yere odaklanıyor olabilir. Sevmeyi unutmuş olabiliriz arkadaşım.
beymen, denk gelirsek oyunda, bana "a.s" diyebilirsin, hatta yorulma "as" de anlarım ben.:)
Sadece masadaki öteki oyuncular yanlış anlamasın diye şeye dikkat et, "S" sayısına, bir tane "s" yeter, fazla "s" beter.:)))
TRAPPER,
en temiz Türkçe ile TEŞEKKÜR EDERİM.:)