MUTLULUK...
25 Nisan 2012, 10.52 A- A+Her sabah 7 ' de çalar saatimin alarmı.Daha ilk seste uyanırım ve sustururum. 5 dakikalık uyku, bütün gece saatlerce uyuduğum uyukudan daha tatlı gelir. Yine böyle bir sabah bağırmaya başladı alarm ''kalk kalk hadiiii'' '' Offf tamam duyduk işte ne bağırıyorsun'' diyerek susturdum alarmı.
Farkettim ki bu sabah öyle durdurmadım alarmı. Nerdeyse teşekkür edeceğim iyiki çaldın diyerek. Gözlerim fal taşı gibi açık hiç uyumamışım sanki. Yüzümde şapşal bir tebessüm, elimi yüzümü yıkarken aynada kendime bakıp bakıp gülüyorum.
Gözlerim daha bir güzel sanki, saçlarım da havalı ( yeni uyanan birinin saçları ne kadar havalı olursa artık olsa olsa dağınık olu:)) '' Ne tatlısın ver bir makas'' diyorum kendi kendime hayranlık duyuyorum nedense tuhaf işte.
En sevdiğim incir reçeli bile daha bir tatlı geliyor bu sabah. Ne bu durum anlamadım ki, her objeyi severim var gülümseyerek. Abartmasam çay bardağına bile bir buse verip öyle yudumlayacağım o derece..Neyse kimse bendeki bu halleri farketmeden bitirdik kahvaltıyı.
Sıra giyinmeye geldi.Açtım elbise dolabını, o da ne giyecek hiçbir şey yok. Bendeki bu enerjiyi karşılayacak tek bir kıyafey beğenemiyorum. En sevdiğim kırmızı çiçekli elbisem ( baharda açan çiçek gibi, geldim kondum dalına...Bir yandan bu şarkıyı mırıldanıyorum) bile sönük kalacak sanki üzerimde.Teker teker dokunup kıyafetlerime, sonunda yine kırmızı elbisem galip geliyor. Takıp takıştırıyorum, baharın mis kokularına rakip en güzel kokuları sürünüyorum, ayakkabılarım da hazır daha ne olsun. Mutluyum işte gülüyorum...
Bir çocuğun gezmeye giderken nasıl zıp zıp yerinde duramazsa ben de öyleyim aynı. Kapıyı açıyorum.Nalan Abla ile karşılaşıyorum.'' Günaydın Ablacım'' '' Günaydın canım bu ne güzellik böyle'' '' Asansör kullanmazdın sen ablacım nereye böyle'' '' Evet... Bugün kormuyorum, Cezmi Abin' den kaçıyoum. Gözü kör olmayasıca sabaha karşı geldi eve yine, ben de gidiyorum yüzümü göremeyecek bir daha'' '' Eee Abla bu pijamalarla mı gidiyorsun nereye kadar kaçacaksın böyle'' '' Abbooo essahtan durdur durdur şu asansörü!!! ''
Bahçe kapısından eteğimi savurark çıkıyorum neşe içinde.Ne güzel bir gündü bugün,mis gibiportakal çiçekleri kokusu sarmış her yanı, havada da mutluluk rüzgarı var insanın yüzünü okşayan..
Yanımdan bir araba geçiyor camları açık ve duyduğum''Evlerin ışıkları bir bir yanarken bendeki karanlığı gel de bana sor...'' Erol Evgin şarkısı, hem yürüyorum hem de araba uzaklaşsın istemiyorum dinleyebileyim diye. Öyle dalgın dalgın yürürken o da ne! Şırak diye bir ses yüzümde hatta bütün bedenimde, elektrik direğine tosladım adeta:) Başımda kuşlar ötmeye başladı cik cik cik. Ben ise hala sırıtıyorum bu kez mutluluktan mıydı emin değilim. Yok yok mutluluktan olamazdı düştüğüme gülüyordum, düşene gülerdim çünkü en çokta kendime:)
Tam o esnada '' zıırrr zırr zııırrrr'' o da ne offf alarm çalıyor yine kalkma vakti saat 7 ' yi geçeli çok olmuş.Ne güzel de uyuyordum oysa mutlu mutlu...
Mutluluk içimizde her zaman var ki, rüyalarımıza da yansıyor.Mutlu olduğumuz zamanların hakkını acak o AN'ları tadını çıkararak verebiliriz. ç ünkü mutluluk ertelenecek bir duygu değil. Mutluluk, hepimize herşeyden çok yakın olması dileğimle...
YORUMLAR
Bu sabah uyandığım da tek mırıldandığım şey '' akşam olsa da yatsam'' sözleriydi. Zaten benim en sevdiğim repliktir '' akşam olsa da yatsak '' :))) Çocukluktan kalma :))
Tadıyla, alerjisiyle bahar tadında bir paylaşım olmuş.Okurları ters köşeye yatırsanda, bu iç açıcı paylaşımdan sonra ben o ters köşede de yatarım..))
Keyifli, tebessüm etliğini versin seniniren bir yazı olmuş.
Bizim için yolladığınız dilekler için teşekkür ederek aynılarını yolluyorum size.
beymen,
yine çok güldürdün beni.
Her yerde, her şartta "yatıcı" arkadaşım Allah iyiliğini versin senin.:))))
Yazı sonunda, ters köşe durumu ortaya çıkınca beymen'in yorumunun altına ben de imza atmak istedim. Ben de o ters köşede yatabilirim; yeter ki uyku olsun bu saatte :)
Ben küçükken pembe panter beni yiyor kurtarın diye uyanırdım ))) En son rüyamda eve giren canlı (dinazor sanıyordum ancak değilmiş, yeğenlerim ejderhadır o diyorlar ) ağzından alev atıyordu üzerimize. Bende onun üzerine hamle yapıp kaçtım ancak sanıyorum püskürttüğü aleve yakalandım o an uyandım işte ))) Çocukluğumdaki gibi çizgi film iziliyorum( yok yok aynen içindeyim) rüyamda. Demekki halen bende kalanları muhafaza edebiliyorum. Tüm mutluluklar güzel insanların olsun.
Bu arada biraz narsist yaklaşım olmuş aldırmayın her insan kendini azıcık beğenmeli )))
paylaşımın ve güzel dileklerin için tşk ederim canım.
Gözlerim daha bir güzel sanki, saçlarım da havalı ( yeni uyanan birinin saçları ne kadar havalı olursa artık olsa olsa dağınık olu:)) '' Ne tatlısın ver bir makas'' diyorum kendi kendime hayranlık duyuyorum nedense tuhaf işte.
En sevdiğim incir reçeli bile daha bir tatlı geliyor bu sabah. Ne bu durum anlamadım ki, her objeyi severim var gülümseyerek. Abartmasam çay bardağına bile bir buse verip öyle yudumlayacağım o derece..Neyse kimse bendeki bu halleri farketmeden bitirdik kahvaltıyı.
Günaydınn , yazınızı dün okusamda yorumu bugün yazmak durumunda kaldım, sannırım ben hep rötarlı gidiyorum . sizi yorumlarınızdan tanıyorum daha ziyade , blogları takip edenlerdensiniz ve tanıdığım kadarıyla da duyarlı..
Keyifle okuduğum , okurken de bu yoğunluktaki enerjiyi ve pozitif olma durumunu kıskanlığım bir paylaşımdı .. sonunda keşke rüya olmasaydı dedim.
ne kakar bahar yorgunluğundan bahsetseler de bu mevsimde , bence doğayla birlikte bizlerde canlanıyoruz .. neşeniz daim olsun.. sevgiyle kalın..
Bala,
Candan Erçetin'in bir şarkısı vardır, bilirsin 'BAHAR'...
Bir yerinde şöyle der ;
Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum
Yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar
Bence ; Böyle olduğumuzda, gelir 'BAHAR'
Kendinin yanı sıra,bize de getirdiğin Bahar için teşekkür ederim...