SÖZÜM S(B)ANADIR..
08 Haziran 2012, 19.27 A- A+Sözüm, içimin bilinmeyen bir yerlerinde hadise çıkaran S(B)ANADIR..
İyi dinle;
Ağlamaya ne de çok heveslisin, hep hazırda mı bekliyorsun? Gözlerin buğulanmış, dudakların titriyor, yüzün düşmüş, camdaki yağmur damlalarının aşağı süzülmesi gibi..Gerisi, gözyaşlarını durdurmak yerine bir teselli bile istemezken, çağlayan gibi coşuyor silecek kimsen yokken üstelik.
Ne yapman gerektiğini biliyor musun ki ağlıyorsun? Neden olabilirler olabilecekken imkansıza yol gösteriyorsun? Neden hala nefes alırken, umudu köreltiyorsun umutsuzluğu bileyerek? Neden yüzün gülmek isterken, gözlerin hüznü arıyor? Ve neden mutluluğa bir dokunma mesafesi kadar yakınken uzaklaşma derdindesin?
Sen dert misin? Çile misin? Al sana teselli '' Ne ağlarsın benim zülfü siyahım, bu da gelir bu da geçer ağlama. Ne de olsa kışın sonu bahardır, bu da gelir bu da geçer ağlama..'' Susma! En iyi bildiğin bu değil mi zaten susmak ve ağlamak..Bazen tek bir söz, bazen tek bir şarkıdır kelimelerini al aşağı eden..Üzülme demek ne kadar da kolay di mi? Tek kelime kolayca çıkıveriyor ağızdan. Ama kendine söylemek? Her gidişin bir de dönüşü vardır demek teselli midir? Şayet UMUT derse bunu belki..Kavuşmalara varıncaya kadar umut edilen aslında yoldakilermiş.Adını yazmak mesela kocaman, gümüş harflerle yol boyu ve yüzünü çizmek ışıkla net ve berrak..
Korkma! Dön kendi içine, cehennem olsa da orası. Seni terkeden ruhlardan medet umma, cehennemde unuturlar seni.
Kızma!Anlamasanda her zaman, sus ve kabullen.Başkalarına akıl verirken, kendine nasıl telkinde bulunduğuna hayret etme. Derin derin nefes al ve özün de sözün de bir durakta beklediğini, o durağın da son durak olmadığını iyi öğren.
Bilme! Bir kemanın iç kıyan sesini duyduğunda, acıların ve gözyaşlarının dilden kalbe aktığını, sıızntılarının bir yerlerde biriktiğini ve ara sıra canı nasıl yaktığını bilme.
Görme! Sonsuz yalnızlığa mahkum olmayı istemiyorsan tedirgin bir o kadar da sıcak bakışları görme.
Ve Uyuma! Bir gün kendini kaybedeceksin ve tam anlamıyla uyuyacaksın, bir daha uyanmamacasına. Belki de hiç bilen olmayacak nasıl yok olup gittiğini, bir başına...
Ellerinin titrediği, gözlerinin seçemediği, kalbinin heyecanla çarpmadığı ve oturduğun yerden bir çırpıda kalkamadığın zamanlar da gelecek ALLAH bilir. O vakit şunu mu diyeceksin?'' Seni beklerken biriktirdiklerimin miadı doldu, bir ömür kadar geç kaldın...''
YORUMLAR
Yazından inanılmaz etkilendim. Sözler düğümlendi boğazımda. Bu kadar içten, samimi, acı yüklü, uyarıcı bir o kadar da asice, bir şeylere isyan edilircesine yazılabilirdi hissedilen. Yazını 2 kez yavaş yavaş sindirerek okudum. Çok şey eklemek ve söylemek isterim. Kitlendim. Susacağım söylemicem. Yazın öylesine TAM Kİ. Bulamayışları yaşadım yazında. Her ne sebep oldu ise bu yazıyı yazmana iyi ki yazmışsın diyorum.
Sevgiler..
Bu yazında ayrı bir tat .. ne diyim sustum.baktım öylece..O kadar güzel kii
Daha başlığı okurken dedim kendi kendime :Bala şu başlıkta bile senin zekan,çok kitap okumuşluğun,kabiliyetin dökülüyor...
İnan yazılcak çok şey var ama İZEM isimli üyenn dediği gibi ...
KİTLENDİM .....
Emeğine sağlık canım...
Ve Uyuma! Bir gün kendini kaybedeceksin ve tam anlamıyla uyuyacaksın, bir daha uyanmamacasına. Belki de hiç bilen olmayacak nasıl yok olup gittiğini, bir başına...
Ellerinin titrediği, gözlerinin seçemediği, kalbinin heyecanla çarpmadığı ve oturduğun yerden bir çırpıda kalkamadığın zamanlar da gelecek ALLAH bilir. O vakit şunu mu diyeceksin?'' Seni beklerken biriktirdiklerimin miadı doldu, bir ömür kadar geç kaldın...''
ne diyebilirim ki...bir solukta okudum,muazzamdı....
Kalemine sağlık Bala__
Bir öğretmen, bir anne, bir abla...Ama bu özneler, inanılmaz yumuşak, sıcak ve bilgece yaklaşıyor okuyucuya ve kendine...Sanki huzur buldum, birden hafifledim sanki. Sustu içimdeki anlamsız, çenebaz konuşmalar. Oturdum, her bir cümleyi , 3 kez okudum. Her seferinde, doğruyu algılamak için, değişik seslendirmelerle okudum üstelik. Sevdim,paylaştım, arşivime kattım. Altında BALA imzasıyla...
Sağlık ve sevgilerle kal Bala...