Beymen33 yorumlamalarında her hangi bir iç içe geçmişlik veya çelişki göremedim.
Yorumumda da belirttiğim üzere her şeyi net olarak açıkladım.
Objektifliğinden ve dünya insanı olmandan kuşku duyulmuyor yazdıklarında.
Rahat ve kendinden emin olsana be kardeşim.
bu ne ya bikaç gündür bir bardak suda fırtınalar kopuyor.yazarın yalnış söylediği nedir???kadına şiddeten ve kadın haklarından söz ediyor!..çocuk,hayvan,işçi,öğrenci haklarıda olabilirdi.kaldı ki hepsi farklı konular.erkeğinde hakkı var..şiddet gören erkek varsa ki vardır,ama üçü-5i gewçmez onun hakkını savunma isteğine engelmi olan var.yazar en sonunda ne demiş:İNSANA ŞİDDETE HAYIR!HANGİ CİNSİYETE UYGULANIYORSA HAYIR!..demişmi?..eee ne yani şimdi çok bilmişler neyi tartışıyosunuz!!..
ayrıntılara dalmaya hiç gerek yok.güçlünün güçsüze uyguladığı şiddet hayatın doğasında vardır ve hiç bitmeyecektir.sevgili kadınlar; kolunda yatan kedi yüzünden solundan sağına saatlerce dönemeyen biri olarak söylüyorumki, eşit değiliz.yaradılıştan farklıyız.siz güçsüzsünüz.nasılki sizden güçsüze şiddet uygulayan çok sayıda hemcinsiniz varsa; size uygulamaya çalışanda çok sayıda olacaktır.feveran ederek epey yol aldınız.cezalar çok artırıldı.bunları bende destekliyorum.ama siz işinizi sağlama alın.çantanızda ve evinizde biber gazı bulundurun (portakalı çıktı daha etkili).şiddet görmenizede gerek yok, kafanızımı bozdular sıkın gitsin :)
beymen anliyan anladi seni tekrar tekrar anlatmak icin yorma kendini dusuncelerinde fikirlerinde dogru yoldasin boyle devam et devam et katiliyorum dusuncelerine
Harika bi yazı olmuş canım.. yüreğine kalemine sağlık.. Sonuna kadar katılıyorum sana , özellikle haklarını savunan kadınlara ''feminist'' damgası yapışıtılması konusunda çok haklısın .. Burda bazı şahısların tribüne oynamaları ve taraf toplamaya çalışma mücadelelerini de anlayabilmiş değilim ! İnsan hakları adı altında ayırımcılık yapmaları , yazarı akıllarınca köşeye sıkıştırma çabaları , böyle bir konuda aynı noktayı savunmaları gerekirken , gereksiz tepkilerle kendilerini ıspatlamaya çalışma gayretlerini de kınıyorum ! ;)
Rebel,
aslında, bence üzerinde esas düşünülmesi gerekeni siz yazmışsınız zaten;
"Sıkça tartışılan , çözümler üretilmeye çalışılan ama bir türlü olumlu bir sonuca varılamayan kadına yönelik şiddet konusuna..." diyerek.
Bu biçimde tartışmak yanlış belki o zaman.
"Haksızlığa tahammül edemiyorum." derken, istatistiklerden söz ederek "Genel konuşulur" dan yola çıkıp genele haksızlık şeklindeki sert, düşmanca üsluplarlardan artık vaz geçmek gerekiyor belki. -Genel atışmalardan söz ediyorum.-
Doğaları gereği birbirini tamamlaması gereken iki cins, sert söylemlerle karşılıklı gard alışlara refleks olarak geçiyor belki.
Belki bu gard alışlar giderek diş bilemelere varıyor, bir üstünlük savaşına dönüşüyor ve içinden çıkılmaz hale geliyor problem. Ne dersiniz?
Ters gelen eleştiriyi -ki bence çok doğru şeyler söylüyor beymen- anında reddedip kızmak yerine, "Acaba ne diyor?" diye dikkat edip üzerinde düşünmek daha iyi bir yere götürebilir bence. Yoksa dön baba dönelim mi aynı yerlerde?
Belki kadınların erkeklerden önce kendilerine bir dönüp bakmaları gerek.
Örneğin, 2.kadınlar değil mi "Kadın olup elinde tutaydı" diye kendilerini sözde aklarken 1. kadını yerden yere vuranlar?
Gelin- kaynana savaşrını da erkekler mi çıkarıyor?
Haklarından ve güçlerinden haberi olmadığı için kötü muameleye boyun eğen yığınla kadın yok mu?
Ve en önemlisi, bu şiddet uygulayan erkekleri, kadınları yine biz kadınlar yetiştirmiyor muyuz?
Tabii ki babalar da var ama en etken anneler değil mi çocuk yetiştirmede?
Orada çok yanlışlar yapmıyor mu anneler cins ayrımcılığı yaparak?
beymen,
bu konuda, gerek bu blogda, gerek diğer iki blogda yazdıklarına noktasına kadar katılmakla birlikte, bir konuda yalnız olmadığını söylemeliyim:
"Ve sanki annesinden tek dayak yiyen benmişim gib...." yazmışsın ya,işte o konu.
Ben de dayak yedim annemden değişik tekniklerle; terlikle olsun, çalı süpürgenin çalı kısmı elde toparlanarak topuz kısmıyla olsun, doğrudan elle olsun.:))
Hiç yalnız değilsin, çok kalabalığız.:)
Kadın tarihin her döneminde mağdur olmuştur , mağdur edilmiştir.Ülkemde kadın olmak daha bir dezavantaj.Sıradan bir kadın olarak bugüne kadar yaşadığım eşitliksiz yaklaşımları anlatmaya kalkışsam eminim anlayacaksınız.Bu ve buna benzer olaylar ne yazık ki günümüzde çok fazla yaşanıyor.OLAYLARIN arka perdesine bakmak lazım yine de. Kıskançlık yüzünden eşini bıçakladı.Bıçaklayan erkek.(Böyle bir gazete haberini kadın için hiç duydunuz mu?).Boşanan eşini herkesin içinde kurşunladı.Yine bir başka gazete haberi .Yüzlercesi örnek verilebilir. Beymen 33 annenizden dayak yemişsinizdir. Eminim bende yedim çünkü. Ancak beni terbiye edende annemdi.Benle yüz göz olanda annemdi.Babanızı bir düşünün işten gelir hizmet bekler. Anneniz evdedir .Onun nelerle uğraştığını biliyor musunuz gün boyunca?Babanız dinlenmeye çekilir ,ancak anneniz hala sizinle uğraşıyordur.Kadının insan olduğu unutuluyor . Bazen eşime bakarım çocuklar yanında oynarlar.O tv ye bakmaktadır, çocukları duymaz bile.Bir gün ben yemekle meşgulüm. Mutfaktayım daha uzaktayım . İçerden bir ses !Bu bir uyarı Ama baba başlarında diye kulak kesilmedim .SEs devam etti ,Kuşkulandım bir geldim büyük oğlum kardeşine leblebi yediriyor ,çocuk henüz 3 aylık leblebi burnuna kaçmış.Bizim baba hala tv yle meşgul.Çocuğu ters çevirdim burnuna bir fiske attım leblebi düştü.Baba anlamaz gözlerle bana bakıyordu işlem bittiğinde. Anlattım durumu ,şaşkın. Bu anne duyarlılığı işte. Bunun anneyi yani kadını ne kadar yorduğunu biliyor musunuz.Gece sabaha karşı yani 4.30 ben ayaktayım.Oğlumun soluğu garip leşmiş.Koşar adım gidiyorum yanına çocuk yastığı kafasına geçirmiş debeleniyor.Bu saatte anne uyanıyorsa zaten uyumuyrdur sadece sinmiştir.Şu an oğlum 8 yaşına girdi ama babanın bundan haberi bile yok. Bu ve benzeri şeyleri anlatmak için bir kamyon kağıt lazım. Şuraya gelmek istiyorum Rahmetli annem derdi ki ''Çok emek ,boş emek''Bunlar unutuluyor, hatta çocuklar bunları bilmiyor hatırlamıyor bile.Ama anne bitiyor .Geçenlerde küçük oğlum hastalandı 3 gece başında nöbet tuttum .Sabah doktora gittik ,geldik baba bilmez bile.Bu bir sitem değil, şikayette değil .Bunları yapabildiğim için, yapabilecek kadar sağlıklı olduğum için Rabbime şükr ediyorum.Ancak kadının yükü çok fazla ve bu yükle yoruluyor ,zorlanıyor ;zaman zamanda çocuğuna yükleniyor.Bu gaddarlık değil.Ancak erkek kendisine kadınlık yapmış ,çocuklarına annelik yapmış bir kadını sokağa atabiliyor .Soruyorum size bu delikanlılık mıdır?Tabi kii bu tüm erkekler için değil .Bu bunları yapan erkekler için söylenen bir şey .
.Başkasının karası ,bizim karamızı aklamaz.<<.onlar bunu yapıyor da bizde bunu yapıyoruz. kadınlarda şiddet uyguluyor da biz uyguluyormuşuz gibi gösteriliyor >>..ifadelerle dolu yorumları tek tek okudum...Evet şiddet uygulanmayı kimse hak etmez..kimseninde böyle bir hakkı olamaz..Erkek güçlüdür fiziksel şiddet uygular..Kadın zekidir psikolojik şiddet uygular.o küçük yaşta anne babasından şiddet gören çocuklar değil mi şu anda bu şiddeti uygulayanlar ..yaşlı anne babaya şiddet gösterildiğini gören çocukların ,torunların şiddeti değil mi bunlar.Yada oğluna gelinini şikayet edip haddini bildir diyen Annelerin çocuklarının şiddeti değilmi???.Kadın erkek farketmiyor. yaşadığın ortamda ne görüyorsan hayatın o oluyor..çözüm feminist olmaksa bildim bileli var ve erkek düşmanı gibi davranan bu gurup..erkek ve kadın düşmanlığını dahada çıkmaza sokuyor... şiddet doğamızda var..ama en ilkel halimizde..Ya o ilkellikten kurtulur insan olursunuz....yada hasta ruhlarınızı tatmin etmek adına şiddete devam edersiniz..Ama şunu da unutmasın o şiddet uygulayanlar. ,nereye kaçarsanız kaçın karanlığınızdan ve ilahi adaletten kaçamayacaksınız Ancak,.konuşmayı,dinlemeyi kendini ifade etmeyi öğrendiğimiz zaman bu şiddet duygusu yok olacak..Yani insani özellikleri geliştirdiğimiz zaman...
Hastanelerde neredeyse her panoda hasta hakları var. Sonuç ; Doktorlar darp ediliyor ve yaralanıyor yada öldürülüyor.
Tüm dünya çocuk hakları diye çalkalanıyor her konunun başına sonuna çocuk hakları ekleniyor. Sonuç; Barışı getirdik denilen yerlerde en çok çocuklar ölüyor, sömürülen ülkelerde çocuklar açlıktan ölüyor, çocuklar fakirlikle baş başa bırakılıyor, her yerde farklı olsada malesef tüm dünyada çocuk hakları gasp ediliyor.
Kadın hakları kabul edileli yıllar oldu. Sonuç; Tüm dünyada çocuklar gibi kadınlarda her ortamda istismar ve şiddete maruz kalıyorlar.
Haklar ve özgürlüklerin sınırlarını kabul etmeyenler bozuyor bu dengeyi. Kız ve erkek evladın miraztan eşit hak almaması ile başlıyor aksaklık. Çünkü ailelerdede çocuklara sorumluluklar eşit verilmiyor. Denge sağlanamıyor.
Erkeklerde haklılar. Hiç güneşin alnında kan ter içinde çalışanla gölgede çalışan bir olurmu? Özellikle ağır işlerde çalışan beylerle ev hanımlarını kıyaslamak bile hata olur. Ancak o beylerin eşlerine şiddet uygulama haklarıda yoktur.
Sevgi ve Saygı ekmek ve her fırsatta büyütmek lazım. O zaman hak aramaya yada haksızlığa uğradığını düşünmeye gerek kalmayacaktır.
YORUMLAR
Harika bi yazı olmuş canım.. yüreğine kalemine sağlık.. Sonuna kadar katılıyorum sana , özellikle haklarını savunan kadınlara ''feminist'' damgası yapışıtılması konusunda çok haklısın .. Burda bazı şahısların tribüne oynamaları ve taraf toplamaya çalışma mücadelelerini de anlayabilmiş değilim ! İnsan hakları adı altında ayırımcılık yapmaları , yazarı akıllarınca köşeye sıkıştırma çabaları , böyle bir konuda aynı noktayı savunmaları gerekirken , gereksiz tepkilerle kendilerini ıspatlamaya çalışma gayretlerini de kınıyorum ! ;)
aslında, bence üzerinde esas düşünülmesi gerekeni siz yazmışsınız zaten;
"Sıkça tartışılan , çözümler üretilmeye çalışılan ama bir türlü olumlu bir sonuca varılamayan kadına yönelik şiddet konusuna..." diyerek.
Bu biçimde tartışmak yanlış belki o zaman.
"Haksızlığa tahammül edemiyorum." derken, istatistiklerden söz ederek "Genel konuşulur" dan yola çıkıp genele haksızlık şeklindeki sert, düşmanca üsluplarlardan artık vaz geçmek gerekiyor belki. -Genel atışmalardan söz ediyorum.-
Doğaları gereği birbirini tamamlaması gereken iki cins, sert söylemlerle karşılıklı gard alışlara refleks olarak geçiyor belki.
Belki bu gard alışlar giderek diş bilemelere varıyor, bir üstünlük savaşına dönüşüyor ve içinden çıkılmaz hale geliyor problem. Ne dersiniz?
Ters gelen eleştiriyi -ki bence çok doğru şeyler söylüyor beymen- anında reddedip kızmak yerine, "Acaba ne diyor?" diye dikkat edip üzerinde düşünmek daha iyi bir yere götürebilir bence. Yoksa dön baba dönelim mi aynı yerlerde?
Belki kadınların erkeklerden önce kendilerine bir dönüp bakmaları gerek.
Örneğin, 2.kadınlar değil mi "Kadın olup elinde tutaydı" diye kendilerini sözde aklarken 1. kadını yerden yere vuranlar?
Gelin- kaynana savaşrını da erkekler mi çıkarıyor?
Haklarından ve güçlerinden haberi olmadığı için kötü muameleye boyun eğen yığınla kadın yok mu?
Ve en önemlisi, bu şiddet uygulayan erkekleri, kadınları yine biz kadınlar yetiştirmiyor muyuz?
Tabii ki babalar da var ama en etken anneler değil mi çocuk yetiştirmede?
Orada çok yanlışlar yapmıyor mu anneler cins ayrımcılığı yaparak?
beymen,
bu konuda, gerek bu blogda, gerek diğer iki blogda yazdıklarına noktasına kadar katılmakla birlikte, bir konuda yalnız olmadığını söylemeliyim:
"Ve sanki annesinden tek dayak yiyen benmişim gib...." yazmışsın ya,işte o konu.
Ben de dayak yedim annemden değişik tekniklerle; terlikle olsun, çalı süpürgenin çalı kısmı elde toparlanarak topuz kısmıyla olsun, doğrudan elle olsun.:))
Hiç yalnız değilsin, çok kalabalığız.:)
Hastanelerde neredeyse her panoda hasta hakları var. Sonuç ; Doktorlar darp ediliyor ve yaralanıyor yada öldürülüyor.
Tüm dünya çocuk hakları diye çalkalanıyor her konunun başına sonuna çocuk hakları ekleniyor. Sonuç; Barışı getirdik denilen yerlerde en çok çocuklar ölüyor, sömürülen ülkelerde çocuklar açlıktan ölüyor, çocuklar fakirlikle baş başa bırakılıyor, her yerde farklı olsada malesef tüm dünyada çocuk hakları gasp ediliyor.
Kadın hakları kabul edileli yıllar oldu. Sonuç; Tüm dünyada çocuklar gibi kadınlarda her ortamda istismar ve şiddete maruz kalıyorlar.
Haklar ve özgürlüklerin sınırlarını kabul etmeyenler bozuyor bu dengeyi. Kız ve erkek evladın miraztan eşit hak almaması ile başlıyor aksaklık. Çünkü ailelerdede çocuklara sorumluluklar eşit verilmiyor. Denge sağlanamıyor.
Erkeklerde haklılar. Hiç güneşin alnında kan ter içinde çalışanla gölgede çalışan bir olurmu? Özellikle ağır işlerde çalışan beylerle ev hanımlarını kıyaslamak bile hata olur. Ancak o beylerin eşlerine şiddet uygulama haklarıda yoktur.
Sevgi ve Saygı ekmek ve her fırsatta büyütmek lazım. O zaman hak aramaya yada haksızlığa uğradığını düşünmeye gerek kalmayacaktır.