TERK-İ DİYAR...
24 Haziran 2012, 13.01 A- A+Kümesiz kumların uçuştuğu tozdan zerreler içinde,rüyasız uykulara göz yumdum. Ve milyonlarca yağmur damlası düşerken toprağa, ben de bir damla kadar ıslak düştüm gözlerine...Fikirsiz aklımda ürettiğim, telafuzu zor o mükemmel sözcükler terk-i diyar'dalar şimdi...Söylemek istediklerim boğazıma takıldılar. Ya yutmalıyım boğazımı parçalayarak ya da çıkarmalıyım içimdekileri boğularak..Aldığım kararları satıyorum yok pahasına, parasız pulsuz ve verdiğim sözleri çalıyorum geri benim değillermiş gibi..Tahammül edilesi zor şarkıların nakaratlarında, acılara inat, pusulası olmayan yönlerin arasında yakaladım hazzı...Geceyi bekleyen yıldızlar gibi kovaladım güneşi bıkmadan. Bir, gün ağırımında unuttum benliğimi, bir de gün batımında uyuttum hayallerimi ninniler söyleyerek...
Umut, kararsız bilmecelerin seçeneksiz cevapları gibiydi...Yanlış doğruyu götürmeye çalıştı, doğru yolundan şaşmadı. Ortası kararsızlıktı, bilinen yerler gibi dile aşina.. O da seçenekler arasında yoktu. Hayallaeri kırık hayallaerim, nedenlerin peşine düştü. Koştukça soluk alan nefesim, uçup giden ise hevesim oldu.Yoruldum...Kıymetsiz canlarda edinilen yeminler, verilen sözler hükümsüz artık..Çünkü, her söz verilmeye hazır tutulmaya niyetsiz...Sevmek bu olmamalı böyle kabiliyetsiz. Kibre karşı sabırla direnirken diyorum ki;
Ey gönül;
Sabrını yok yere ziyan etme,
Gelmiş geçmiş için AH edip üzülme.
Bırak keder sana kederlensin,
Hüzün sana yansın sızlansın...
YORUMLAR
Sabrını yok yere ziyan etme, Gelmiş geçmiş için AH edip üzülme. Bırak keder sana kederlensin, Hüzün sana yansın sızlansın..." Harika bir bitiş olmuş.Üstüne söz yok.Tebrikler...