Maniler, manilerimiz...Esprili bir dille nasılda güzel söylenir mağmeli nağmeli.Özellikle sevdiğim bazı insanların dilinden duymak çok hoşuma gider, bir hikaye anlatılırken ya da ortam uygunsa ''hadi bunun üstüne bir mani söyleyiver'' derim. Bazı insanların diline pek bir yakıştırırım, özellikle doğaçlama olursa.

  Bilirsinizki maniler dört dizeden oluşur, birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri birbirine kafiyelidir.Halk edebiyatımızın bir parçasıdır. Yazmak çok zor olmasa gerek:) Sakızdan çıkan maniler var fal niyetine. Sakız çiğnemeyi pek sevmem ama bir ara sırf o manileri okumak için açıyordum sakızı:) Takıntı olmuştu ''acaba bunda ne yazıyor'' diye. En azından gazetedeki günlük burç fallarından daha eğlenceli geliyordu okumak ( burçlardan hiç anlamam) Hazır sakız, fal, mani demişken dayanamayıp açtım bir tanesini bakın ne çıktı:

      Dumanlar dağılmasın,
      Yar bana darılmasın
      Yar bana darılıpta
      Ellere sarılmasın.

    Hani dedim ya bazı insanların diline pek bir yakışıyor mani okumak diye. İşte bundan yıllar evvel, böyle bir büyüğümüzü istemeye gelirler. O zamanlar nerde oğlan kızı görecekte konuşacak edecekte...Büyükler kızı görür, sağdan soldan sorup soruştururlar, nasıl bir kız huyu suyu nasıl diye. İlk görmeye aile büyüklerinden  birkaç kişi gider, kız  geçer not alır ve ikinci bir ziyareti uygun görerek ayrılırlar.İkincisinde hep beraber gidilir, kız sadece hoşgeldiniz der ve mutfağa çekilir. Kahve yapmak için talimat bekler:) Bir yandan da merak içinde bakamamış bile oğlan nasıl bir şey...Kahveleri dağıtırken göz ucuyla bakabilir ancak. Tam da mutfağın karşısında oturur. Kahveleri dağıttıktan sonra geri mutfağa gider ve anahtar deliğinden gözetler tam karşıda şansa bak:) İyice bakar ordan, beğenir ki, şu maniyi söyleyiverir:

            İsmail İsmail,
            İsmine oldum nail
            Eğer babam vermezse
            Ne yapayım ister ööl isteer bayıl.  der:)

  Birde Ankara Oyun Havalarında vardır böyle. Ritm hemen hemen aynıdır, üstüne sözleri yerleştirmek yazanlara kalmış. Yaratıcılık o kadar yüksek ki, bazılarını ağzım açık dinliyorum, özellikle düğünlerde:) Bu senenin favori parçası, düğünlerin olmazsa olmazı, ''Ankara'nın bağları büklüm büklüm yolları, ne zaman sarhoş oldun da kaldıramıyon kolları'' Daha neler var neler:)

  Hazır maniler demişken bir tane de ben söyleyeyim ve bitireyim:)

        Top top inciyim
        Güzellikte birinciyim
        Sen kimsin diye soracak olursanız
        Gamyun blog'un takipçisiyim.

    Herkese mutlu bir haftasonu diliyorum şimdiden, sevgiler...