gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

AYAKLARIN ÇİLESİ:)

06 Şubat 2013, 10.50
A- A+

    Kış mevsiminin olağan görüntüsünün aksine, insanın içini ve dışını ısıtacak olağanüstü bir sıcaklık vardı.Kışta  olduğumu bilmesem ilkbahar da bile zannedebilirim kendimi. Kimbilir belki de öyle hissettiğimden bu zannediş. Alışverişe çıkmak için ideal bir gün. Bütün işlerimi erkenden bitirdim ki, rahat rahat gezebileyim. Hediye almam gerekenler için bu fırsatı kaçırmamalıyım:)

   Giyindim kuşandım, moralim yüksek, enerjim yerinde, alışveriş moduna çoktan girmişim. Hazırım artık çıkabilirm. Hanımların çoğu belki benim gibidir bilemiyorum yüksek topuklu ayakkabılarla araba kullanmak zor oluyor. O yüzden benim yedekte rahat bi ayakkabım bulunur koltuğun altında:) Kimseler farketmeden değişirim. Bazen de bir kaç ayakkabı bulurum arabada unuttuğum:) Neyse, ne diyordum hazırdım çıkmaya. Hem sevdiğim hem de arahat gezebileceğim ayakkabım arabada kalmış. Olsun, terlikle inerim ne olacak değişirim orda. Hmmm, beyaz bir terlik varmış şurda, tam yazlık işi boncukları bile var:) Amaaan olsun arabaya kadar gideceğim nasıl olsa bir şey olmaz. Bir gören olmasa bari, hiç oldu mu terliklerle  ince çoraplar, parmaklar kayıyor öne doğru. Olsa ne olur olmasa ne olur boşver, hepsi asansöre binip aşağı ineceğim o kadar. Kim görecek sanki:) Asansör gelmeyi bilmedi bir türlü, sürekli meşgul. Yukardan sesler geliyor, ayakkabı sesi tık tık kesin inen var eyvahh. Topuk sesi gittikçe yaklaşıyor:) Bir baktım yanıma doğru geliyor '' Asansör ne kadar meşgul  böyl bekle bekle sıkıldım. Siz de  mi bekliyorsunuz?'' Evet diyebildim sadece kısık bir sesle. Şöyle bir süzdü sanki, kesin ayaklarıma takıldı. Hepten rezil oldum iyimi:) Şimdi desem ki, ben bunlarla gezmeyeceğim ( terlikleri işaret ederek) arabaya kadar sadece gideceğim orda değişeceğim. Bu defa ayaklarıma baktığını anladığımı anlayacak, off daha da batacağım:) En iyisi sesini çıkarma Bala, sabırla bekle asansörü, in ve  bir an önce toz ol...Nihayet bindik asansöre, önden yol verdim. Ben de arkadan sürüyerek terliklerimi çıktım apartmandan:))

   Nihayet kurtuldum terliklerden. ayakkabılarıma kavuştum. Herşey yolunda, alışveriş merkezine geldim bile. Ne kadar kalabalık, sanki bütün şehir buraya toplanmış. Park edecek yer bile yok. Dolaş dolaş en nihayetinde buldum bir yer. Rahat arahat gezebilirim artık. Vitrinler bekle beni geliyorum der gibi daldım içeriye. Aradığımı burda bulabilirim.Vitrinlere baka baka dolaşıyorum. Tam karşıda aradığım gibi bir şey gördüm, o yöne doğru hızla gidiyorum, sanki kaçıyor, eğer yetişemezsem bitebilir:) Ya başkası alırsa. Ya yetişemezsem ne yaparım:) Derken, önce ayağım burkuldu zannettim aldırış etmedim. Arkamdan bir ses: '' Hanımefendi hanımefendiii, topuk topuk'' Bir metre gerimi işaret ederek. O da ne, ayakkabının topuğu düşümş, hiç umrumda değil, ben vitrindekinin derdindeyim:) Bir ayağıma baktım bir geride kalan topuğa...Bir bu eksikti, ne yapacağım şimdi. Çaresizce aldım topuğu elime:) O an düşündüm, arabaya gidip terlikleri mi giysem acaba diye:) O daha facia, ayakkabılara bir çare bulmam lazım diyerek oturdum bir kanepeye. Bir elimde babet olmuş ayakkabı, diğer elimde topuğu, birbirimize baktık bir süre. Hmmm buldum. Olabilir aslında, diğer topuğu da ben kırsam eşitlenir:) Hem daha rahat gezerim...Uğraşıyorum diğer topuğu kırmak için. Kırlan topuk neden bu kadar sağlam değildi sanki. Özellikle mi böyle yaparlar anlamış değilim:) Bu arada yan tarafta iki tane çocuk mısır yiyorlar, kaşıkları ağızlarında, tıka basa dolu bana bakıp kaldılar öyle. Çığlık atacakları zamanı bekliyorlar, muhtemelen deli zannettiler beni:) '' Anneeee, Anneeeee ne yapıyor bu kadın kovalayacak bizi ayakkabılarla:))'' Yürü çocuğum yürü, Allah akılfikir versin...

   O kadar uğraşım sonuç verdi neyse ki. İkisi de eşitlendi. Biraz eğri büğrü oldu ama olsun. Hedefime ulaştım ya, istediklerimi aldım ya gerisi önemli değil:) Eve döndüğümde, bir çift terlik, topuksuz ayakkabılar, şişmiş ayaklar ve gördüğü muamelenin dışında herşey olağandı:) Alışverişse tesellisiydi...

 

     

YORUMLAR

06 Şubat 2013, 12.12

   Alışveriş tutkusunun pozitif  yansımasını buldum paylaşımında.Bu  tutkunun  kadınlar üzerindeki etkisi  artık bilimsel bir gerçek:)   Sana yüklediği   enerjiye ise ; inan şaşı   baktım okurken.Hatta emin olmak için paylaşımın yazarını  kontrol ettim  okurken bile :) 

  Emeğine  yüreğine  sağlık.  Bahar tadında   bir  paylaşım olmuş.İçerikte  çok keyifliydi. Bol bol alışverişe  çıkarsın inşallah.:))

06 Şubat 2013, 13.10
Bende ilk başlarda rahat bir ayakkabı koyuyordum arabaya, ama baktım sürekli değişmek zor oluyor özellikle kış aylarında topuklu ile kullanmaya alıştım, bence sizde alıştırın kendinizi:)
Çok keyifli bir yazıydı elinize sağlık, siteye gülerek girmek güzel oldu
06 Şubat 2013, 15.00

    Zamanlama muthis,biraz önce alt komsumun Facebookta paylasip durdugu,ve 1823.resime dayanamayip altina yaptigim yorum sonunda arkadasligimizin bile bitebilecegini düsündügüm sirada ,beni gülümseten bir Blog olmus .. Harika ..

   Artik iyice anladim ben Kadin degilim ..Ben binemiyorum o topuklularin üzerine kardesim .. Zorlada olsa hadi bindim diyelim .. Yürüyemiyorum ..Birak asansöre kadar gitmeyi yada arabanin yanina ulasmayi ve hatta AVM lerde alisveris yapmayi ,ayakta 10 dk sabit sekilde duramiyorum ..Kadinlarin (bakin bizim demiyorum bile )bu ayakkabi takintisi yillardir ilgimi cekmistir..Ama kiskanarak bakiyorum itiraf edeyim ..Hanim hanimcik giyinmis ince corap ve topuklu bir ayakkabiya binmis salina salina yürüyebilen kadinlari kiskaniyorum kardesim :)))Benim de topuklu ayakkabilarim var ..Hani su alt kisimlari cok kalin ve yay gibi olan ve yürüyüs yaparken vucut hatlarini güzellestiren spor ayakkabilar..Ya ben onlarla bile yürüyemiyorum ..

    Sunuda anlatmadan ekleye tiklamicam kardesimmm :..

    Gecen yildi ,kuzenin dügünü icin 4 gün boyunca elbiseme uygun oldugunu belirleyip aldigim sadece taslarla kapli incecik bantlarla ayagi saran bir karis olmasada benim icin en yüksek olan ayakkabilara binip dügün sarayindan iceriye agabeyimin kolunda caktirmadan girdim ..Masamiza kadar ilerleyip sandalyeye oturdugumda kendimi dünyanin en basarili is kadini zannediyordum :))Su meshur taki takma merasimi icin mecburen kalkip yürümem gerektiginin bunalimi coktan sarmisti ruhumu ..Etrafima bakindim koluna girilebilecen birini aradim ,en yakindaki avi bir isaretle yanima cagirdim ..Efendim Halaciim dedi ..Girdim koluna tam 3. adimimi atacaktimki o nalet sahane , güzel,pahali ayakkabinin bir seriti kopmazmi ..Baka kaldim diger seritin beni tasiyabilecegini ümit edip hatta dualarla destekler verip 4 adim daha attim ama bu cüsseyi tasiyamayacak oldugunu bildigim o zavalli seritte kopmazmi ..Yüzüm kipkirmizi ,elimde bilezik,ruhum cökük,yigenimin Halacim valla gülmüyorum derken attigi kahkahalari hala büyük bir sinirle hatirliyorum ...( Bir itiraf daha .. Giymeyecegimi bildigim halde,giyemeyecegime emin oldugum halde dolabimda onlarca topuklu var ...)

   Harikaydi gercekten..Tesekkürler..

06 Şubat 2013, 17.54
       :))))))))))) Ya bu topuklu ayakkabıyı kim başımıza bela etmiş cidden. Hayır bi de şimdi platform çıkardılar. Yerle alakan yok, fren gaz falan hak getire yani :)))) Berrak sizin yorumunuza da çok güldüm. Cidden biniyoruz o ayakkabıların üstüne...ona giymek denmez .pP Bu arada komşunuzun face i muhabbetine de bittim :)))))))) Bi tuvaletteyken resimleri yok bazılarının, orda mı yaşıyolar nedir bilemiyorum artık :)

      Bala ben ilk kez bu tür bi yazınızı okudum, çok da güldüm :) Kışın ortasında terlik hıııııı :)))))))))) apartman dedikodunuzu yapıyor haberiniz olsun .pP Şimdi alışveriş yaparken topuklu asla giymem ben, ama topuklu giydiğimde olası durumlar için alternatifli babetlerim vardır. Hem yer kaplamaz, çantaya bile atabilirsiniz, arabaya koyabilirsiniz falan.. Şöyle şık tarafından iki üç babet kurtarır işi yani hem yaz, hem kış. Atın o terlikleri siz  :)))))) Pek hoşuma gitti yazınız...kızsal konular falan :) elinize sağlık.
07 Şubat 2013, 01.50

:)))
Arada böyle eğlenceli anlarını ( tabii bize eğlenceli) yazman gerek Bala:) Ayakların daha evde isyan etmiş yalınayak git diye sanki:) Aslında o kadar alışveriş alışveriş diye inlerken ilk işin bir ayakkabı mağazası olmalıymış:)

Benim Aysın da arabada çok ayakkabı bırakır aynen senin gibi. Neymiş topuklu ayakkabıyla anlayamıyormuş freni gazı:)) Allam ya, bastı mı gaza gider o diyorum dinlemiyor beni. Sadece ayakkabı olsa yine iyi, torpidoda takma saç, arkada illa ki bi ceketi, yan koltukta ruju filan, araba değil giyinme odası gibi:)
Neymiş; ya aniden lazım olursamış:) Postiş ne lazım olacak bilmem:)

Gülümseten yazın için teşekkürler...

07 Şubat 2013, 02.09
Bala'cım,
ne sevimli yazı olmuş.
Gülümsettin, teşekkürler.
Sevgiler.
07 Şubat 2013, 15.30
Bala şaşırtan ve hoş bir yazı olmuş :) Bu fırsatla, bir ayakkabı imalatçısı olarak; ucuz, topuğu kırılan, kalitesiz çin malı ithal ayakkabılara hayır yerli üretime destek diyorum :) Ayrıca bayanlar araba kullanırken, evden karşı komşuya giderken, bakkala giderken, gezmeye giderken ayrı ayrı ayakkabılar giymeli, renkleri pijamalarına, çantalarına, saçlarına hatta gözlerine uyumlu olmalı. Yani bol bol ayakkabı almalısınız :) Ek bir bilgi olarak ithal ayakkabılarda fitalat denilen kanserojen bir madde çokça bulunuyor. Yerli üretimlerde bunun için önlemler alınmakta şu zamanlarda. özellikle çocuk ayakkabılarında hakiki deri ve yerli üretimi tercih etmenizi tavsiye ederim.
08 Şubat 2013, 16.56
 Kışın postal tarzı botlar yazın spor ayakabılar babet vs. Topuklu ayakabıları sadece özel günlerde giyerim.O da küçük, yavaş ve kedi adımlarıyla yürüyerektir ki yeni travesti olmuş bir erkek gibi görünmeyeyyim.Yeni diyorum çünkü tecrübeli olanları benden daha iyi yürüyor alışmamış ayakta topuklu durmaz. Bu küçük adımlar topuk kırılmalarına birebir çözüm olmasa da bence yüzde 60 azaltacaktır.Fakat şu da bir gerçektir ki bir kadının alışveriş canavarlığının önüne hiçbir şey geçemez gerektiğinde topuğun yanında her tür atletizm olimpiyat rekorunu dahi kırabilir.
 Bazen rüyalarımda kış vakti caddede terlikle görürüm kendimi bir utanırım bir utanırım normalde giysem bu kadar utanmam yani.Üstüm başım hazır tam dışarı çıkarken dalgınlıkla o peluş ev terlikleriyle site dışına kadar çıkmışımdır en fazla, gören de olmamıştır. sicilim temiz :)
09 Şubat 2013, 01.21
Tamamen kadınlara hitap eden ve genelde sadece kadınların yorum yaptığı bloga, ilk yorum yapanın beymen33 olması kaç puan :))

Aslında maayyb'ın fırsatçılığını :) saymazsak, bu bloga yorum yapanlar sadece kadınlar olmuş, tek bir kişi hariç, o da beymen33 :)

Arkadaş, belli ki kadınlar burada kendi aralarında toplanmışlar, altın günü yapıyorlar, şen kahkahalar eşliğinde. Senin, ilk yorumu yapman, daha altın günü bitmeden, zamansız biçimde eve erken gelen koca pozisyonuna düşürmüş seni. Anlaşılan "Ayakların Çilesi" başlığını görünce, elinde tuz, hıyar denilince koşanlara benzemişsin :))) 

Not: Konuyu en iyi anlatan, hıyarlı bir deyim olduğu için bunu kullandım, anlaşılmıştır herhalde. Yoksa, "aa ne ayıp, beymen'e hıyar demiş resmen" diyecek, kötü niyetliler yoktur umarım aramızda, değil mi? Neyse, şimdi beymen damlar, ben bi koşu, tuz alıp geleyim hemen :)))

Not 2: Yorumculara laf atmışım da, blogun güzelliğini es geçmişim gibi oldu. Bala__'ya hem bu yorumları bize yaptırdığı için hem de kadınların alışveriş için neleri göze alabileceğini biz erkeklere, kanlı canlı gösterdiği için teşekkür ederim :)
09 Şubat 2013, 15.12
Bu hanımlara mahsus kabul gününde iki karizmatik beyi aramızda ağırladığımız için son derece memnunum. Demekki beylerde katılabilrmiş altın gününe.Kendi ni aşan bu arkadaşlarımıza hayat boyu mutluluk dilerken ;Bala yazınız her zamankinden farklı bir tarz olmuş.Bu tarzda çok yakışmış.Kaleminize ve gönlünüze saygılar ....
09 Şubat 2013, 18.32
gmsnn de  bir yandan beymen e "olum napıyon kadınların içinde, yürü hadi.." diyip bir yandan da kek, börek götürüp, hatta iki göbek atan, evin beyinin arkadaşı tiplemesinde  göründü gözüme bir an :)
09 Şubat 2013, 20.09

  gmsnn;  yemin ederim ki  aynı şeyi  düşünmüştüm :))   Konu   ve  akabinde  kadınlar arası   dedikodunun içinde   ne işim var sap  gibi diye   düşünmüştüm :)Çok  sırıtmışım gerçekten:)

  Ama  sağolsun MASKEMve   bilge;  yerinde laf etmiş.Senin ne işin var  burada  peki  gmsnn :))

09 Şubat 2013, 23.41

   Paylaşımımda yani  kadınların alışveriş tutkularına  yönelik  bu yazımda, katılım bazında  kadın erkek ayrımı yapılmamıştır:) Herkes davetliydi. beymen yorum yazarken muhtemelen şunu geçirdi içinden:) '' Hmm...Eğlenceli bir paylaşım. Yazan isim Bala gözüküyor,  gerçekten o mu acaba. Birisi nickini çalmış olabilir mi:)''

 Erkek nickinde bir de maayyb gözüküyor. Muhtemelen o da şunu geçirdi içinden okurken:) '' Duygusal yazılar yazan Bala eğlenceli yazısında ne isabettir ki, bu yazı en çok bana hitap ediyor, ayakkabı imalatçısı olarak bu fırsatı kaçırmamalıyım. Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Acaba siparişlerim artar mı:)''

  gmsnn, son kapıyı çalan gözüküyor:) '' Aaa beymen de burdaymış, hanımlar nerde çaylar, daha gideceğimiz çok blog var, dedikodu yapmayın:)''

  Bütün yorumları okurken ayrı ayrı keyif aldım ellerinize sağlık...

 

10 Şubat 2013, 16.18
Bala üzgünüm ama çok iyi niyetlisin :) Sen beymen'in gerçekten, "birisi balanın nickini çalmış mıdır acaba" diye mi düşündüğünü düşünüyorsun. Eğer öyle düşünüyorsan, beymen'in ciddi bir ayak fetişi olduğunu ve bununla ilgili yazılarını hiç okumadığını gösteriyor :)) Kısacası onun bu blogda tek dikkatini çeken şey "ayak", o yeterli onun için.

Benim burada ne işim olduğuma gelince... Buralar hep benim dedemin zaten, ne işim olacak :)) Mekanı kolaçan ediyorum, hır gür çıkaran var mı, çeyrek yerine gr altın getiren var mı, kısır güzel mi, oları kontrol etmeye geldim

Ve bilge, daha yaratıcı olmanı beklerdim senden. Günün yapıldığı eve erken gelen koca tipi vardır ama o kocayla birlikte eve gelen arkadaşı, fazla zorlama olmuş, uymamış, çok formsuzsun :))
11 Şubat 2013, 02.07
Kaç tane altın gününe katıldın? :) Gördük ki söylüyoruz.Evin erkeklerinin arkadaşlarının, evin erkeklerini kendi çıkarları doğrultusunda evden çıkartma silahıdır o "ne işin var kadınların içinde" cümlesi. Bütün tiplemeler ortalıkta dolaşanlardan ibaret değildir. Ayrıca ben yaratıcı değil gözlemciyim bunun da altını çizeyim. Ayrıca nedir  benim formumla derdiniz, sanki real madritte top koşturuyorum. Bu baskıyla daha fazla yazamiycim, keşke zirvedeyken jübilemi yapsaydım, şimdi yapsam olur mu bilemedim şimdi...

bala hoşgörüne sığınarak bu yorumu da yolluyorum konu ayak ve ayakabılardan çıktı  biri gelse de bağlasa :)
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın