Asla Kürküm Olmayacak.
10 Mart 2013, 13.02 A- A+İhtişamlı kürküne sarılıp sarmalanmış sıcacık bedenler . O bedenler kırıta kırıta boy gösterirken etrafımda benim kanım donuyor! Bildiğim tek bir şey var ki tüm çabalar boşa. Sayfalar dolusu yazılıp çizilse de , görsel medyada saatlerce , günlerce tartışılsa da, hayvan koruma dernekleri, hayvan severler şiddetle protesto etse de ; kimsenin bu kürk giyme illetinden ne yazık ki kurtulmaya niyeti yok. Kimler yok ki aralarında? Sanatçısından tutun da, politikacısı, patroniçesi , gazetecisi, doktoru, mühendisine kadar.Haaaaaaaaaa, sorsanız onlara hepsi de bir numaralı hayvan severdirler. Hepsinin evinde ya kedisi vardır ya da köpeği. Hepsinin verecek bir cevabı vardır neden kürk giydiklerine , neden kürk giymekten kendilerini alamadıklarına dair ,kendilerini savunma amaçlı.
Yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olan , yeri geldiğinde en yakın dostumuz , yeri geldiğinde dert ortağımız olan bu canlar ne isterler ki bizden? İster evde , ister sokaklarda, isterse barınaklarda yaşasınlar ; hepsinin istediği tek bir şey var. Sadece sevgi , BİR TUTAM SEVGİ ! Onlara sadece canlı oldukları için yakınlık duymak, sevgi göstermek bile ruhen ulaştığımız olgunluğun en güzel kanıtı değil midir?
Doğada her yıl milyonlarca hayvan kürk yapımı için katlediliyor. Örneğin , özellikle yavru foklar kürkleri zarar görmesin diye kafalarına vurularak , canlı canlı ve gözleriyle yanaklarından kancalara takılarak öldürülüyorlarmış. Böylece etkisiz hale getirilen foklar yüzülerek kürklerinden faydalanılıyormuş.Asya cinsi Rakun köpekler, leopar , vaşak, tilki, porsuk ve daha nice masum hayvan hunharca katledilerek bakınız ne gibi görüntüler yaşanıyor …Bunları yapanların insan olduğuna inanmak o kadar güç ki :((((((((
http://www.videooloji.net/video-haberinde-hayvanlara-kurku-icin-uygulanan-vahset-18
'‘Bunun gibi daha ne vahşetler var anne ‘’ dedi oğlum bu yazıyı hazırladığımı görünce. Aşağıda sizlere sunduğum linki açtı ardından. Az kalsın küçük dilimi yutacaktım gördüklerim karşısında ..Buyrun birlikte izleyelim.
http://www.haber1919.com/videogaleri/kaz-tuyu-icin-hayvanlara-yapilan-eziyet-69.html
Görüntülerini izlediğiniz kazlar kesilmeden , canlı canlı yolunuyorlarmış edindiğim bilgilere göre. Yolma işlemine kazlar 9 haftalıkken başlanıp kesileceği zamana kadar 6 haftada bir hunharca yolunuyorlarmış. Böylece de 3-5 defa tüylerinden yararlanma yoluna gidiliyormuş. Neden öldürülmeden yolunduklarını böylece anlamış oluyoruz değil mi? Bir yorgan yapımı için 75 tane kazın tüyüne ihtiyaç duyulduğunu öğrenen kaç kişi hala kaz tüyü yorgana sarılıp uyumak ister acaba? Ya da kim başını kaz tüyü bir yastığa koyup huzur içinde uyuyabilir dersiniz?
Başka bir tehlike de köpeklerin başında. En sadık dostumuz diye nitelendirdiğimiz , renk renk, cins cins, karnelisi karnesizi , sahiplisi sahipsizi , tüm köpekler tehlike altında. Ameliyathanelerde ihtiyaç duyulan medikal iplik yapımında kullanılmak için ; onların bağırsaklarına ihtiyaç var. Hal böyle olunca gün gelip köpeklerin olmadığı bir dünyada yaşamaya mahkum olursak şaşmayalım lütfen.
Hiçbir hayvana eziyet edip hunharca katletmeyelim . Onların da bir can taşıdığını, bulunduğumuz ortama huzur kattıklarını, doğanın dengesi için var olmaları gerektiğini düşünmek ve onlara sevgi gösterip korumak hiç de zor değil diye düşünüyorum ben. Yeter ki isteyelim ……
SEVGİYLE , SAĞLICAKLA KALIN. MUTLU KALIN...
YORUMLAR
Sen dersin ki ben müslümanım usulümce keserim yerim koyunumu, o da derki bende put perestim vururum kafasına yerim, derisinide satarım.
Bu her canlının yaşam hakkı olduğunu, sayıca üstün veya az, kutuplarda veya b.k deliğinde yaşıyor diye ölümlerinde ayrım yapılmamasını gösterir.
Bilge o dediğin ekolojik denge hayvanlar alemi için geçerli.İnsan barbar olsa da hayvan değildir.
"....hayvanın derisini yüz onla süslen, sizce ne kadar mantıklı bu?"
Adım gibi eminim ki evinde deri ayakkabıların,cüzdanların vs... var.Canlının sığır olması ayağa rahatça giymek, ya da üste giymek anlamına mı geliyor.Yoksa bu bayanlar alemini 5 bin dolara gerçek tilki kürkü alamamak mı böyle konuşturuyor.Sığır derisini giy, ineğe tüüü kaka de.
Canlıların yaşam hakkı av avcı ilişkisine bağlıdır. bir canlının yaşayabilmesi diğerine bağlıysa mecburdur öldürmeye...ya da tehlikeli olduğunu bildiğin canlıları yok edersin. bu normaldir.doğal süreçte güçlüler kalır zayıflar yok olur, uyum yeteneğiyle alakalıdır bu. İnsan mantığı, egosu, saçmalıkları bu dengeyi bozuyor hem de kendi sonu pahasına. İşte bu yüzden ben de insanların kafasına vurup öldürüp içlerini doldurtmak isterdim. Yukarıdaki videoya sessiz kalanlar buna ne derlerdi acaba.
"o dediğin ekolojik denge hayvanlar alemi için geçerli"
İşte bu komik cidden, ekolojik denge bozulduğunda seni etkilemeyecek yani öyle mi?Ya da insan ekolojiyi etkilemiyor yani öyle mi? iyi ne diyim devam böyle
Tam olarak bunu demek istedim.
Fakat şunu merak ediyorum, Yediğin 2 haftalık piliçler gün ışığı görmeden,çelimsiz annelerini yiyerek besleniyorken. Afiyetle mideye indirdiğin, mideye,istakoz,yengeç canlı canlı haşlanıyorken. Zamanı gelmeden avlanan balıklar omega 3 ve 6 için afiyetle yeniyorken. Kurban bayramlarında kesilmeyi bekleyen hayvanlar kan gölüne dönmüş yerde bekliyor ve sonrasında kesiliyorken...ken...en...n...
Neden sadece kutuplar,neden sadece fok ve kutup ayısı.Neden hayatta karşılaşmadığımız ve gidemeyeceğimiz yerleri savunuyor,neden yanı başımızda ki hayvan katlini görmüyor bu hayvan severler.
Hayvan sadece ayı,fok, kedi ve köpek mi? Nedir bir balığı ya da karıncayı değersiz kılan.
Klişe bir söz söyleyeceğim hazır ol, "bunların değerlerini kaybedince mi anlayacağız..."
Şimdi bunlar ve daha yazamadığım onca şey olurken.Kimse sokakta bakmadığı köpeğin, kutupta görmediği ayının hakkını savunmasın.Çünkü inandırıcılığı yok.
Kürkü için hayvanların derileri canlı canlı yüzülüyor, hayvanın derisi, kürkü teninden
ayrılıyor. İnsanoğlunun acımasızlığıyla karşı karşıya olan hayvan can çekişerek acı içinde
ölümünü bekliyor. Sırf bazı kokonalar gösteriş yapsın, hava atsın diye; insanlık dışı bu
görüntüler gözler önünde gerçekleşiyor. Bunu haklı gösterecek minicik bir detay
arıyorum.YOK!
İnsanlık tarihinde en ilkel insanlardan başlayarak; hepimizin bildiği birşey var ki bedenimizin
proteine şiddetle ihtiyacı var. Protein kaynaklarından biri de et olduguna
göre,vücudumuzunihtiyaç duyduğu bu besinin elde ediliş şekliyle , bazı hayvanları
neredeyse katledere derilerinden ve kürklerinden faydalanmaya çalışırkenki izlenen tutumu
karşılaştırmak abesleiştigal.İkisi arasında dağlar kadar fark var. Yaşayabilmek için ihtiyaç
duyduğumuz besinlerialmalıyız. Doganın kanunu diye birşey var. Bu kanunu uyguluyoruz
diye de kimse bizi yargılayamaz.