gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

İNSANIZ İŞTE!!

11 Haziran 2013, 16.09
A- A+

                    İnsanız işte!!

Soğan ekmek kıymeti bilene, çevirmesen de kuzu
Bir tas çorba yeter, rızkımın rızasından
Şükreder içerim...
Hatır gönül bilene etsen de bilmeden bir kusur;
Tebessümde kalmaz gönlün hatırı.
En büyük nimet, insana verilen kıymettir.
Tebessüm kıymetli, selam salmış der  alırım...
Pervasızca atılan yüzlerce oktan biri isabet eder hedefine hasbelkader.
Bir can hibe edilir, çokluğun içinde ezilir...
Boşa gider onca yemin, onca ahh!!
Bir feryat kalır feryadın içinde, ''giden gelmez''
Nafile bir ömürden ziyade, umutlar gömülür bir hiçliğe,
Haddimi bilir, sıramı beklerim...
Gözünü açtın ki, ağlayan bir çocuksun...
Büyümeye çalışırsın düşe kalka.
Beşiğin şefkatli bir kol, masumiyetin en güzel ninni...
İyiyi kötüyü ayırt etmeye başladığında,
Çıkarsın masumiyetin tepesine, unutursun o ninnileri...

Herkes kendi zehrini başka bir bedene akıtır. Kendi panzehirinde kendinden geçer, ölümün sunulduğu bir gecede...Havada soğuk bir uğultu, cellat gösterir dişlerini. Zehir acısında, mağrur durarak kapısında, dişler bazı yaraları zaman...
Kimse öfkesini kusamaz, kalbimin mavi bırakılmış kırlarına...Tenhada bir ışıktır aydınlığım, göz kırpar. Deliğinden çıkmayı bekleyen yılan, tatlı bir söz arar...
İçimde dinmeyen deli bir fırtına, yol vermez mevsimlere. Bahar kışta kalır...Ayaklanıp gider bütün kusurlar, sonbaharın eteğine yuva yapar umutlar...

Bırakıyorum herşeyi öylece...Sabahımdan akşamımdan haberim yok. Haberim yok güneşin berraklığından, ağaçların yeşilinden. İçim susuyor, dilim çare tercih etmiyor...Derdimin derdindeyim ben, yıllarımı arıyorum...Kapında, çatısı çökmüş bir harabe gibi sallanıyor kemiklerim.Koptu kopacak kalanlar. Günahlarım sevaplarım arka odada sabırsızlar. Günahlarım  arlanma umuduyla nöbette her daim. Dil kapısında kilitli, anahtarı bir tebessüm....Sevaplarım mecalsiz bir başına. Yalnızlığım iliklerine kadar çamurda. Battıkça batıyor bir bilinmezlikte...

Şimdi daha çok özlüyorum kimsesizliğimi...

Bazen susmak gerek, bazen çekip gitmek...Beklemek, yol almanın karşıtı iken, zamanı geride bırakmadan koşmak gerek...Bazen de sessizce yapmak gerek bunları,durakları es geçerek  unutulup gitmek...

YORUMLAR

12 Haziran 2013, 14.26
Rahmetli Barış Manço'nun "dört kapı" şarkısının sözlerini okudum sanki.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın