Dün ile yarın arasına sıkışmış, zamanda yalın ayak koşan bir telaştır bugün.
‘’işte geldim, işte gidiyorum’’ derken, aslında gitmeden geri gelir zaman, yüzsüzce…
Sil baştan yarını dilenir,dünü dünden eskitir bugün.
Birer kısır döngü….
Nefes, hareket, telaş, yorgunluk, yılgınlık, uyku,
Akrebin aymazlığı, yelkovanın haşarılığı, ‘’benden hızlısı yok’’ diyen çılgın saniyenin baş dönmesi, mide bulantısı,
Yağmurun toprağa rahmeti, ayın hilali dolunayı, güneşin bıkmadan usanmadan her doğumda  ‘’günaydın’’ her batımda ‘’sabah görüşürüz’’ mesajı, neleri ifade ediyor?
Dün de olmamış mıydı bunlar, bugün olduğu gibi?
Ya yarın?
Yarın meçhul…

Düşünüyorum bazen. En az dün kadar keşkeli yarınım ve yakındığı kadar hatalı bugünüm…
Önce di’li geçmiş zamanla asarım boynuma pişmanlıklarımı. Halka halka dizilir keşkelerim…
Her halkanın ağırlığı derin bir ‘’ah’’la gömülür içime. İzleri sızlatır yüreğimi…
Sonra, bir ‘’belki’’ türküsü tuttururum inceden. Nakaratları ‘’olabilir’’di…O an can evinden vururum hesabı görülmemiş  ‘’imkansızlık’’ları.
Yanık kokusu gelir olasıklarımdan.
Belkilerim yanmış, olabilirlerim kül…
Umutlarım almış başını gitmiş, düşlerim toz duman…
Hayallerimin yerinde çoktan  yeller esmiş, ortalık tenha…
Sabır taşım çatlamış orta yerinden, günahlar başa bela…
En güçlü, en havalı, en hafif, en özgür bir ‘’keşkem’’ kalmış başı boş, günün orta yerinde…

Bazen yarınımı koynumda uyuturum,  bazen de dünümü bugünden unuturum…Bugünümü ise, ‘’dünden ders çıkar, yarın zaten meçhul’’ söylemleriyle avuturum…Yarının omuzlarına yüklerim umutlarımı geceden…Sabaha’’ meçhul’’ bir tasa kaplar heyecanımı.
Bilinmezlik sahasında olta atar acabalarım. Her ayak sesinde, kalbimin ritimleri bir üst kata taşınır. İçimin boşluğu yüzüme ayna olur…

Dün pişmanlıklar silsilesi, yarın umut perdesi…

Dünden unutmuş olmak gerek dünde kalanları. Bugünü yaşamalı  a’nbean...Yarına önce ‘’unut’’ taşımak gerek sonra ‘’umut’’.
Vesselam
Yarın güldüğümüzde; dün neden ağladığımızın bugün ise neden sustuğumuzun bir önemi kalmayacak…

Acabalar, keşkeler çukuruna düşmeden, uyanmalı gaflet uykusundan. Eğri oturup dığru konuşmalı, sağduyu tutuşturmalı eli ele. Bağlanan gözler açılmalı, önünü görerek yürümeli yarına...30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun hepmize. Sevgilerimle...