'' Bir sebebim var ki yaşıyorum. Yaşadıkça yazıyorum. ''

Şimdilerde; kendi haritasında yol bulamayan bir seyyahım. Yollara çizilen kenar vaatlerinin ayak izlerini taşıyorum ve bekleyişleri, hayalperestliğe bağlayan bir sezgideyim...

Özlemlerin sabır taşlı kaldırımlarındayım. Yaka paça döndüm,  ederi keder olan dönemeçleri bir bir. Ay akissiz, yıldızlar umarsız, sokaklar aşksız...Koynuna kadar uzadı kokum. Elim açık, susuşlarım açık kabule...

Oturdum seni beni ayırdığım Muhabbet-i Aşk sandığının yanı başına. Bütün değillerimin anlaşılmazlığında, mistik bir özlemle serdim hatıralarımı  önüne...Yalnız anların kilometrelerini, yüreğimin tamir görmemiş caddelerine döktüm. Döktüm ki, seni ve sensizliği toplasın kalbim bozulmadan..

Uyuyup uyanmaktan delik deşik oldu gelmeler ve gitmeler. ''Keşke'' ağırlıklı kamyon çöküşlerinde kaybolan suretler, tanımadı bizi. O yüzden utanmadık gökyüzünden, korkmadık gök gürültüsünden...Anlaşılmış olsaydık cümlece, o vakit yüklerdik kendimizi bir haşmetin omzuna. Ağırlığımızca hafiflerdik. Ayaklarımıza dolanan pişmanlıklar, bir aşkın meşrebinde susardı...

Yüreğim;

Dondurulmuş bir hayatın buzlu rengi gibi çözülürdü gidişlerine,keşkelerin kızıl kavı gibi parlardı gelişlerine. Seninle aynı ışığın altında gölgelenirdi özlemler...Sessizlik, gidişinin travmasında kafa bulur, kavuşmalar gelişinin aynasında taranırdı...

Şimdi söyle; senin düşüne düşman olabilir miyim? Susuşlarına su katabilir miyim? Gittikçe  kamburlaşan bir bekleyişin etekleri altına saklanmışken umut, O'nu öylece orda bırakıp sensizliği uğurlayabilir miyim?

Seni yazmam için katip olmamı istiyorsun. Anlamın bütünüyle içime yazılmışken, kalemin senden utanmış hali varken, adının harfleri hep büyükken sevgiye nasıl istersin?

Şimdi neyin kabul törenlerindesin?  Hangi bitişin bitkinliğisin? Hangi çalgının tezenesisin? Sazımı kaybedeli çok oldu. Sen, son bestede çalınırken, ben ruhumla sustum ve susadım sana, aşka...Tam adını çıkarmak üzereyken o besteden, Aşıklar öldü...Türküler sustu...

''Özümsün''ü mumyaladım kalbime, ''Sözümsün''ü mühürledim sonsuzluğa...