gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

İki Ayrı Et Yemeği Tarifi

15 Nisan 2024, 16.06
A- A+

Çeşitli müslüman ülkelerde kadın giyim kuşamını belirleyen iklim koşullarından söz edeceğim size. Giyimle alakalı dini motivasyon etkisine dokunmadan, iklim-kadın-kadın giyimi-erkek bakışı noktasından hareketle, bizzat görüp şahit olduğu üç ülkeye ait giyim-kuşam ve yansımaları mevzumuz. Fikir edinilmesi açısından link ekleyecektim ama baktım ki, netteki görseller, oraların gerçeğiyle pek de örtüşmüyor, daha ziyade modernize edilmiş, moda sektörünün üzerlerinde epey bir değişiklik yaptığı amorf kılıklar. Bu yüzden dilim döndüğünce detaylı anlatmaya çalışacağım.



İlk ülkemiz Pakistan. Kadınlar şalvar kamis denen bir kıyafet giyerler. Uzun ve bol, dizlere kadar inen düz bir elbise ve altında da şalvar veya rahat bir pantolon diye tabir edebileceğim bir kıyafettir bu. Başlarına da en az 2 metreye 1 metre geniş bir şal atarlar. Saçlarını saklayana rastlamadım, rahatça başlarına atar ve bir omuzlarından sırtlarına doğru sarkıtırlar şallarını, havanın durumuna göre nasıl gerekiyorsa öyle bağlarlar veya. Düğün-dernek olmadıkça sadece pamuklu giyiyorlar, çünkü çok çok sıcak ve rüzgarlı bir iklimde yaşıyorlar. Cidden o kadar rahat ve kullanışlı bir kıyafet ki, orada kaldığım zaman boyunca, arada sırada da olsa, onlardan biri gibi giyinmekten çok mutlu olmuştum. Kadınlara karşı nazik ve saygılı olan Pakistan erkeklerinin kıyafetleri de kadınların giydiği gibi şalvar kamis. Erkek veya kadın, farklı giyinene rastlamadım desem yeridir.



Fas kadınlarının tamamı, eskiden callabi denilen bir kıyafet giyiyorlarmış. Uzun, bolca, başı tamamen saran kapüşonlu bir elbise gibi düşünebilirsiniz. Kapüşon olmasının nedeni, hem güneşin hem de rüzgarın ülkelerinin ikliminde etken olması. Fakat Pakistan’ın aksine, belki kadınların belki % 10’unda bu kıyafeti görebilirsiniz, erkekler tarafından daha sık kullanılan bir kılık callabi. Sömürge olmaktan payını kötü bir dönüşüm biçimde almış bu kültür, kadın giyimi konusunda da dönüşmüş ve müthiş dejenere olmuş durumda. Beyaz pantolon içine tanga giymiş, full makyaj ama başında örtü olan kadınlar her yerdeler. Evlenene kadar başları açık oluyor, evlenince kapatıyorlar. Fas’ta kadının, kendini birey olarak tanımlama şansı asla yok. Bunlara şahit olup; bir kadın olarak üzülmemek, isyan etmemek mümkün değil. Tam bir ahlaki çöküş yaşıyorlar. Kadınlıklarıyla var olabildiklerinden, onlar da erkeğin her isteğine cevap veren kadın modeli olmuşlar, oldurulmuşlar. Erkekler, tam da bu yüzden kadınlara karşı müthiş cüretkar ve hadsizler.



Bae kadınlarının büyük bir kısmı ortalıkta kara çarşafla boy gösterirken, bir kısmı da abaya denen uzun siyah elbiseler giyip, başlarına siyah bir şal atıyorlar. Çok ortalarda gezdikleri söylenemez ama çıkan da bu iki kıyafetlerle çıkıyor sokağa. Neyse ki bu zengin ülkenin zengin kadınları, özel şoförlü Lamborghinilerle arzı endam ettikleri için, sıcak vs. sıkıntıları olmuyor pek. Bu yüzden de çok da dert değil ne giydikleri. Erkekler, cellabiye benzeri, beyaz, bileklere kadar uzun elbiseler giyiyor ve başlarını, ince bir kuşakla sabitledikleri beyaz bir şalla, ülke ikliminin getirdiği sıcak, kum fırtınası vs. etkilerden koruyorlar. Çalışan yabancı kadın oranı çok yüksek ülkede, bu kadınların belli bir kısmı da; zengin ülke erkeklerinin, hazla alakalı isteklerine cevap vermek için oradalar. Şaşalı mekanlarıyla bildiğimiz bu ülkenin, şaşalı mekanlarında çalışan kadınlar da yine yabancı kadınlar tahmin edersiniz ki. Ve akla gelebilecek her türlü yerde yabancı kadınlar ve erkekler çalışıyor.



Bana en acayip gelen örnek olduğu için Bae’nin kadınlarından yola çıkıp bana düşündürdüklerini yazmak istiyorum. Süper mini etekli bir kadınla çarşaflı bir kadın, aynı vitrine bakıyor oralarda. Dikkatimi çeken; bir kadının sadece gözleri görünüyor, diğerinin bence görünmemesi gereken her yeri aşırı derecede görünüyor. İşin garip tarafı, bu iki kadın görüntüsünün her ikisinin de erkekler tarafından normal karşılanıyor olması ve hatta olması gereken gibi düşünülmesi. “Evdeki kadın ve sokaktaki kadın” durumu sanırım.



Sonuç olarak; söz ettiğim iki kadın kimliği de arızalı bence. Gerektiğinden fazla açık saçık giyinen bir kadınla, sıkı sıkı kapanmış bir kadın kendilerini tanımlama noktasında aynıdır. İkisi de kendini “insan” olarak değil “kadın” olarak tanımlar. Hele hele örtünmenin ve açılmanın, erkeğin dikkatini çekebilecek biyolojik farklılıklar odaklı olduğunu düşündüğümüzde; her ikisi de kendilerini “cinsiyet/seks” üzerinden konumlandırmışlardır bile diyebiliriz. Kadını bu noktaya getiren her ne sebep olursa olsun, sonuç değişmez; ön plan kadın olmalarıdır. Bu iki uç kadın profili, sadece erkeğin zaafından ötürü biçimlenmiştir bir de: Erkeğin zaafı yüzünden kapananlar ve yine erkeğin zaafı yüzünden açılanlar. Çok acayip değil mi. Bence erkeğe hakarettir bu bir yerde de; girdikleri biçimle, karşılarına çıkan her erkeği, sadece cinsellikle ilgili mesajlar alan, akılları seksten başka bir şeye çalışmayan, potansiyel sapık, ilkel bir canlı yerine koyuyorlar. Erkeğin tekamül sürecine bence sekte vuran bu iki uç biçimi Bae’de gördüğümde bunlar gelmişti aklıma. Fas’ta gördüğüm tanga/başörtüsü kombinasyonuna şahit olduğumdaki kalakalmışlığımı da eklersem, epey bir şaşkınlık yaşamıştım o zamanlar.



Şimdilerde bu ülkelere gitmiş olsam, ülkemizin ahvalini bildiğimden, ne bunları düşünecek ne de şaşılacak bir şey bulacaktım aslında. Malum; Türkiye, dört mevsimi aynı anda yaşayan bir ülkedir ve iklim dediğimiz şey, sadece coğrafi, meteorolojik bir terim değildir. Demografik yapımızın da değiştiği düşünüldüğünde, en şaşırılası şeylerin bir arada vuku bulduğu yerlerden biri de maalesef ki ülkemizdir. 

YORUMLAR

19 Nisan 2024, 12.23
Oh iyi valla! Runicik, Cezbecik bana gelince kuru kuru bilge. Öyle alelade sıradan bir bilge. Benim canım yok mu? Patlıcan mı? Ne tatlı bak 'bilgecik'. Hem ne demişler üçlüyüz güçlüyüz. 
Şu emoji kodlarını sevabına bana da yollayın smile Resmi  Bu muydu sırıtma? Çok seviyom onu ben, böyle içten tevazu içeren bir şapşikliği var. Sanki hafiften bir ayarsızlık da var. Övünmek gibi olmasın ama aynı ben. Bir de şuna bak ':)' evlat olsa sevilmez.En sevilmeyen emoji listesinde ilk üçte bu ya inanabiliyor musunuz?  Suratıma yapıştı bir de. Cahillik işte bilmeyince kullanıyorsun, elde ne varsa onu kullanıyorsun.
Kızlar hakkaten ya sizin fikirler kafa kafaya tokuşuyor. Nerdeyse aynı.Cahapa kadın kolları gibisiniz maşallah. Cok sıkıcısınız. Neyse ikiinizle de bir süre görüşmeyelim mümkünse. Femen gene ne çanlar devirmiş gidip ona bakiim. 
Of ya allah cezanızı vermesin güya son yorumumdu. Gene tükürdüğümü yalattınız. Bu son ama..

19 Nisan 2024, 14.29

Yine her zamanki gibi konuları çarpıtıyorsun:) Hani benim soruların cevapları, hadi beni cezalandır smile Resmi bak en sevdiğin yerdeyiz lobi wuwwww, istersen özel mesajımın hepsini paylaş birlikte gülelim, eğlenelim, kritik edelim Bilge de katılsın :)  Fight club yeaaah...

Bu arada elbette ki Bilgeyi seveceksin :) Bana olmayan misyonlar yükleyip duruyorsun, kafanda kurum kurum kuruyorsun, sizin fikir alışverişiniz beni mutlu eder birbirinizi kırmadığınız sürece, gerçi kırmış olmanız da beni ilgilendirmiyor, keyfiniz bilir küsün, barışın yani... ama benim aranızı bozmak gibi bir derdim olamaz, herkesin reklam arası kendine... Sizin arkadaşlığınızın bana ne zararı olur, ne yararı olur yani, pragmatistim ben Cezbe smile Resmi

Ben mi, yoksa sen mi bana hayranlık duyuyorsun. 1 değil 2 değil mahfettin sen bu aşkı bana zehir ettin :)  Bak hiç çekinmem beğendiğim görüşlerin vardır, beğenmediklerim de vardır, söylerim yani... herkesin de beğendiğim bir görüşü olabilir, ama benim için özel değilsin, sadece kendi potansiyelinin önünü tıkamışsın, kibirin, sabitfikirliliğin, bencilliğin, ayarsızlığınla,  bu da benim sana öğüdüm olsun. Çokça empati az sempati...

hem tatlıyım hem acıyımdır bunu da unutmasmile Resmi

Yıllardır gamyunu kullanan biri olarak emojileri öğrenmediğine de inanasım hmmm gelmedi smile Resmi
Yani bu kadar öğrenmemeye tutunmuş olamazsın heralde.
Bilge bu smile Resmi emojiyi ben de severim  bir kere sempatik, simetrik bir gülüşü var :) otantik.
Beni istediğiniz zaman yok sayabilirsiniz heç mi heç problem değil, karadenizliler ne demiş sıkıntı varsa, sikinti yoktur :)))

Neyi neye benzettiğini söylemissin Cezbe, takılma 2. soruya geç..


19 Nisan 2024, 14.41
Ay herkes ne kıskanç oldu .ddd Bilgecik Bilgecik Bilgecik Bilgecik Bilgecik. Cahapalı kollar .ddd sana benzer, tokuştuğumu düşündüğün kafayla da git kendin tokuş, iki düzgün laf ettik üzerimize kaldı. /şu kafasını yana çevirip hıhlayan emoji ki en sevdiğim. Kimseden hayır yok, ben kendime mesaj atıp şu numaraları öğreneyim bari ya. Numaraları bilmiyoruz diye salak yerine konduk baksana, demek ki gamyun emojileri canmış ve bilmek şartmış! Hala karikatüre bakamadım, yanarım da ona yanarım. Zeki insan önemli diyorum, kimse tınlamıyor, vakit kaybına bak arkadaş, bu nedir! Femen’e bakacakmış biri de, he git bak, yalnız seyircilerin çoğu erkektir dikkat et smile Resmi



Şimdi arkadaş sen okuduğunu mu anlamıyorsun -benzetme konusunu çözebildin inşallah-, yoksa bana bulaşırken sözün yetmedi de her zamanki gibi şurdan ve burdan alıntı, ordan kırpıntı yapıp cevap vermeye mi çalışıyorsun. Yav alıntı metin anlam bakımından pek uygun gelmedi ama bari bi de şarkı sözü bulup yorumun içine serpiştirseydin ya, belki öyle yakalardın anlamı .dddddd ben öyle alıştım sana, zayıf olmuş bu;) Şimdi ben o paragrafı okuyup çok farklı yorumlayabilirim ama seninle ciddi manada bir şeyleri konuşmak istemediğim gibi, didişirken bile bir muhatap olma hali söz konusu oluyor ki onu da hiç istemiyorum. Sonra seni neden bu kadar sevmediğime dair, yazılarımın altındaki hallerini cümle alem görsün diye link eklemem gerekecek filan-festek. Bildiğin kısır döngü.


Ben aşağılanmayı hak eden herkesi aşağılamak gerektiğini düşünen biriyim. Lisanı münasiple de bir insanın aşağıda olduğunu söyleyebilirsin. Kibrim de sadece hak edene karşıdır. Ee herkes hak ettiğini alır. Şuraya son gelişimden beri kime kibar davrandıysam saçmasapan geri dönüşler aldım. En iyi çözüm muhatap olmamak, sen de bi Runicik dedik diye tebelleş olma hemen, şefkatten doğan bir ifade biçimiyle “cik” takısı ekledim alt tarafı nickine, ki sahiden öyle bir his uyandırdın bende. Mesajına cevap alamıyorsan, yazdığın kişi seninle iletişim kurmak istemiyor demektir. 2. Kez aynı şeyi yapıp benzer tepki aldıysan 3.’ye dönmemelisin. Ayrıca birinin sana mesaj attığını ortada söylemek ayıp bir şey değildir sanırım, ne yazdığını da söylemediğim düşünüldüğünde, kendi kendine bir doğru davranış biçimi yaratıp ona göre beni sıfatlandıramazsın. Kimseye cevap yazma gibi bir zorunluluğum yok. Ayrıca mesaj yazmayıp ortalarda mağduru oynamak da nedir ya. Cezbe’nin mağduru oynadığını ancak senin gibi saf biri söyleyebilir, öteki kelime çirkin ben kullanmak istemiyorum. Mağdur Cezbe ahahhihhihihhhihih Hadi artık git uzatma, sen dahil olamayacaksın benimle ilgili hiçbir şeye. Olmaya çalışsan da dış kapının dış MANDALı olarak işte böyle, boş konuşmalarla olacaksın.



19 Nisan 2024, 15.13
Evet Cezbe maskesini düşürüp bayağılaşmaya başladın bile.
"Kibrim de sadece hak edene karşıdır. "
Heh işte bak biraz anlamaya başladın.  Hak edene,  hak ettiğini, hak ettiği kadar vereceksin.

Sen burda önüne geleni aşağılıyorsun, hak hukkuk, hak getire. Sonra da bana neden bunlar oluyor diye ağlıyor, mağduru oynuyorsun. Git yazdığın mesajları kendin oku, ya da tarafsız birine sor anlamak istemiyorsan :) o anlatsın sana. Tarafsız bir göz diyorum bak bunu anlayabiliyor musun? konuyla tamamen alakasız birileri.

Hayat bu etki-tepki yasası işliyor. Sen istesen de istemesen de!
Madem tepki görmek istemiyorsun ve tebelleş olmak gibi bayağı bir kelimeyle ifade ediyorsun o zaman etkide bulunmayacaktın. Runicik diye bir kere demedin, birçok kere dedin, şevkat miş :) güleyim bari. Benim ağladığımı nerde gördün de başımı okşayacaksın.

 işte o alt tarafı bir Runicik demeyecektin o benim özel ismim deforme edemezsin. Madem yan yana anılmak istemiyordun. Kırcaktın dizini oturcaktın. Ben seninle muhattap olmaya çok mu meraklıyım, kaç kere hakaretlerin karşısında uzamasın diye susmuşum ama artık bardağı da doldurdun taşırdın. Sen susabilirsen ben zaten çoktan susmaya razıyım...
Ayrıca bir yazıyı yorumlamana da ihtiyacım yok, yazı gayet açık net benim için senin için değilse de o da senin derdin.


19 Nisan 2024, 15.37
“”””Tebelleş ne demek TDK?
Tebelleş, istenmemesine rağmen birinden ayrılmayan, birine musallat olan anlamında kullanılan bir kelimedir.1 Şub 2022”””


“””””Bayağı Ne Demek? Bayağı Kelimesinin Güncel TDK Sözlük Anlamı Ne Demektir?
Cevap: Aşağılık, Pespaye””””


Sen bir edebini takın önce,  kelime anlamlarını kavra sonra yine gel, sonra sana hakaret nedir, nasıl edilir, bir güzel öğretirim ben. Runicik demek berbat bir şey, bayağı sıfatını sebepsizce yöneltmek berbat değil öyle mi? Neyse evet, sen bunlara bir çalış, ikinci kısmı örneklerle anlatırım ben sana. Tebelleş olmak neymiş tebelleşin ta kendisisin.
19 Nisan 2024, 16.00
Cezbecik Amaaaan karikatur köpeen olsun, dert ettiğin şeye bak. Ben öyle muhteşem şeyler paylaşıyorum herkes okusun ilgilensin kafasında değilim zaten. Yazdıklarım eğer okunmuşsa doğru anlaşılsın yeter. Dikkat ediyom etmem mi? Topunu birden seyrediyom:p

Rune Shaolin-Kungfucu olarak çıktığım yolda minnoş bir anti-militarist oldum. Savaşma seviş prensibinden yanayım. Kavgayı ve mücadeleyi severim o da dozunda olacak. İnsanlık hali canımız sıkılıyor, birilerine sataşmak istiyoruz. Birbirimizi çok incitmeyelim  ki sataşak yüzümüz olsun.

Anlaşıldı sizin aşk büyük, ben çekiliyorum blogdan. Kolay gelsin.
19 Nisan 2024, 17.19
Bulaşmak neydi :) tdk ve google uğraşmayım bari  "contamination" vardı bir de o anlamda  değil mi? ingilizce bu kelimenin karşılığı aslında çok güzeldir. Yan yana duran birşeyin birbirine bulaşması, kirletmesi gibi, üzüm üzüme baka baka kararır yani.....Biz ayrılamayız mı diyorsun Cezbe :))) töbe töbe.

Ne demiştik öğretmenim "Hak edene, hak ettiğini, hak ettiği kadar... " Yani benim cevaplarım sadece bundan ibarettir ve söyleyeceklerim bu yazdığımın sonuyla bitmiştir.
Hala anlamıyorsun, ben bana birşey öğretmeni istemiyorum, zaten her şey elimin ve ayağımın altında diyorum, git öğrenmek isteyene öğret, ben senin sınıfının öğrencisi değilim.

Bilge :) Elbette savaşma seviş, sevişmekten zarar gelmez. Hep John Lenon'un hair peace, bed peace  eylemini hatırlatır bana bu... bu şarkı da size gelsin.
https://www.youtube.com/watch?v=gEX7Xxfr-qc
-Bu arada wiki de üzülmesin
 John Lennon ve Yoko Ono'nun Vietnam Savaşı’na tepki olarak 1969 yılında gerçekleştirdikleri protesto gösterisi.

Biz Cezbe ile incitme mevzularını çoktannnnn aştık, eskileri şimdi hiç karıştırmayacağım, yaptığı hakaretleri tekrarlamayacağım, o yüzden bizim zaten birbirimizin yüzüne bakacak halimiz yok, evlerden ırak durumu yani. Sadece bana cevap hakkı doğrulmasın yeter. Neşe - Karaböcek İntizar gönderiyorum Cezbe size de...

TDK intizar  'Birinin gelmesini ve bir şeyin olmasını beklemek ya da gözleme,'
Beklemedeyim, gözlemedeyim, adımı anmazsanız yok hükmündeyim...





20 Nisan 2024, 08.23
Senin kadar ağır saçmalayanı görmedim. Hangi mesajları okuyacakmışım, neden bahsediyorsun sen?? Yorum diyecekti heralde ifade yoksunu smile Resmi Benzetmek kısmını anladın mı peki, bak anlamadıysan Bilge’ye sor izah etsin sana, haftasonunu kafan rahat geçir bari .dddd Kime ne zaman ağlamışım, ne zaman mağduru oynamışım, örneklesene. Kime şöyle böyle yapıyormuşum? Kimmiş onlar, açık açık söylesene, örnek versene. Anca konuşuyorsun. Hem lafı ağzında niye geveliyorsun ki, Türkçen mi kifayetsiz? İki satır yorumda bile doğru düzgün ifadeler kullanıp meramını anlatamıyorsan, 10 gün filan uğraşıyorsundur sen bir yazıya .dddd Tabii ki elinin altında vardır her şey senin. Kaynak kitapları açıyor veya kullanacağı müziği, arama motorları her daim açık zaten, benim yazıları bile açıyor olabilirsin bak ahahhah sonra oturuyor yazı yazmaya. Artık nasıl bir uçuyorsa, uçuşa dahil olabilen yok .dddddd Senin neyine hayran olabilirim ben, ciddi ciddi bi sorsana kendine .ppppp Buraların en çok kendi kendine konuşanı sensin sanırım. Ayrıca yine başladın “ben İngilizce biliyorum, herkes duydu mu” muhabbetine .ddddd safsın saf. Hala İngilizce metinlerden tırtıklıyor musun yazarken, yakalamıştım hani seni bir kere. Çok istiyorsan, tebelleş olmaya devam edeceksen, dikkatle takip edeyim seni. Sonra yazdığını eleştirince, açığını yakalayınca ağlayıp gidiyorsun ama. Benim yazıların altı, gözyaşı ve salya sümüğünle dolu, unuttun mu? Hatırlatırım ben sana onları.
Gerçi bunlar önemli değil biliyor musun; yazının kalitesi, alıntısı, çalıntısı, taklitçiliğin vs. Tabii ki önemli bir yerde de; kullandığım kelimelere, ismini geçirdiğim filme, dinleyip yazımda kullandığım müziğe kadar benzemeye ve benzetmeye çalıştığın için her şekilde taklitçisin, dublörüm bile olamazsın ama ısrarcısın. Ama seni hiç sevmeyişimin asıl nedeni başka. Bunları sana ciddi ciddi son kez yazıyorum, dilerim yeniden yazdırmazsın. Kıskançlığının önüne bir türlü geçemiyorsun, hadi onu da anlayabilirim bir noktaya kadar ama kapıldığın bu hırstan ötürü, yapmayacağın şey yok. İnsanın bir duruşu olmaz mı ya! Kim olursa ve hangi fikriyatta olursa olsun, yeter ki Cezbe’ye karşı olsun, her türlü ittifaka dahil olabildiğini onlarca kez görmüşümdür. Bazen tek başınayken dut yemiş bülbüle döndüğünü, yürek yediğin zamanlar çemkirdiğini, bazen yanına bir iki insan aldığında nasıl güçlü hissettiğini ama her defasında Cezbe duvarına toslayıp ses-kes moduna döndüğünü… kaç kez şahit oldum bunlara. Hele bu kişiliksiz “düşmanımın düşmanı dostumdur” zihniyeti, mide bulandırıcı bir durum benim açımdan, doğru insan olma kriterlerine aykırı benim gözümde. Bu tür bir insana nasıl saygı duyabilirim ki, saygı duymadığım birini nasıl sevebilirim ki.


Hem sen nasıl bir insansın ki; bu kadar şikayetçi olduğun, berbat bulduğun birinin peşine düşüp mesajlar atıyorsun, bir de cevap vermiyor diye eleştiriyor ve yakıştırmalar yapıyorsun. Kafan mı güzel senin. Her isteyene mesajını yollayacağım, görsünler çaresizliğini, iki yüzlülüğünü. Sen gel onu bunu çekiştir bana. Hiç haberim olmayan mevzuları anlat, benim art niyet beslediğini düşünmediğim insanların, bana karşı olan art niyetlerinden bahset, ortalığı karıştır. Tatlısu kurnazısın ya, yaranacaksın bana ya. Sonunda da “biz beraber olsak dağıtırız ortalığı”ya bağla. Eyvallah desem, bu benim karşı çıktığım, güyaa senin empati yapıp; beni, aşağılamakla suçladığın insanlara, öyle bir girişeceksin ki kimse tutamayacak seni. Ve o kadar safsın ki, beni bu döndürdüğün dümeni görmez sanıyorsun. Kendi elinle yazıyorsun benim “gazla çalışıyor” dediğim insanı nasıl gaz vermiş olduğunu ya, pes diyorum sana. Böyle bir bünye bende acımak ve şefkatten başka nasıl bir uyandırmalıydı. Elbette ki “cik”


 İlla ki her insanın bir değeri, değerli bir yönü vardır ama ederinden fazlasını kendinde görmek cidden patolojik bir durum. Hani baksan hep kibirli benim, peki sen içindeki kibri hiç görmüyor musun. Senin gibi, kenarından ufacık ayağına basılınca avamlaşan tiplere, kibrin alasını gösteririm her daim elbette, bunu çok da eğlenerek yaparım, aynen de devam edeceğim. Seni kim büyüttü, kim pış pışladı da bu raddeye geldin bilmiyorum ama beni itham ettiğin her şey sende ve senden ötürü. Nasıl bir kıskançlık, nasıl bir hazımsızlık ve nasıl bir hırssa artık; hem aşağıya hem de yukarıya doğru iki yönlü bir kompleks yaratmış sende, bunu bana yansıttığın için gayet net analiz edebiliyorum.



Hakarete gelirsek, iade edeyim sana; bayağı sensin. Bayağının, avamın önde gideninin kim olduğunu hatırlatmayı, günlük Gamyun’a takılma rutinime ekleyeyim ben üşenmezsem, hafızan tazelensin senin de. Hem görünürlüğün artar belki başkaları için, benim için notunu aldıktan sonra yok hükmündeydin zaten. Zorla kendini gözüme soktun Cafo’nun silinen yazısında. Orada beni eleştirirlerken, benim nickimi zikredip atıp tutuyordun, tam da dengin olan hanım ablayla yazıların altında cıvıldaşıyordun beni çekiştirip; onlar muhatap olmak sayılmıyor, bana cevap hakkı doğurmuyordu ama değil mi:) İşte hep böyle fırsatçı, omurgasız bir ittifakçı oldun bana karşı. Aynaya bir de gözlüklerini takıp bakmayı dene kendini net görmek istiyorsan. Kendi çirkinliğinin farkında bile değilsin. Kibrimi takınıp sana bir laf edeyim son olarak: Yanıma yaklaşamazsın, yakınımdan bile geçemezsin, hem de hiçbir konuda. Gözüme girmeye (evet tam olarak böyle düşünüyorum) veya gözümden düşmeye uğraşma bu yüzden, yeterince tanıdım ben seni.

20 Nisan 2024, 11.45
monologları hiç sevmem diyalog olması açısından ilk paragrafını şimdi cevaplayayım.

:) yorum, mesaj ne farkeder yine takıntılarına dem vurmussun, her yorum bir mesajdır da aynı zamanda, bak beynin açılmış biraz, birsürü mesaj vermeye çalışmıssın yorumunla. Ama hepsi de boş mesajlar.Benzetme kısmını çok güzel bak kaç paragraf yazarak ifade etmissin, neye benzediğini de ortaya koymuşsun.

Cezbe seni sana mı anlatmamı istiyorsun? Blog portaldaki kendi haraketlerinin öz eleştrisini yapabilecek misin? O mesajı sana biraz olsun öz eleştiri yap diye attım, gerçi evet haklısın hiç gerek yokmuş.
Senin herhangi bir öz eleştriyi kaldıracağını düşünmem tamamen hataymış, empati yapabilmen de imkansızmış. Bak bir laf ettim bin ah işittim. Zamanımı harcıyorum şu an.

 Cafer gittiğinde bile --ben birşey yapmadım, görün bakın sayın dinleyenler kendi gitti, ben ne kadar salakmışım amacını anlamamışım, mağdurum, beni aşağılamış meğer vs vs ağlayan sen değil miydin, ne çabuk unutuyorsun her şeyi. Kaldı ki ben seni aşağılıyor da demedim bak bunu bile anlamamıssın, seni yağlamış dedim, övmüş dedim, seni karşısına almak istememiş dedim, senden gelecek tepkiyi kaldırmak istememiş dedim :) mesajımda hiçbir şekilde aşağılamak kelimesi yoktu, ama bunu bile çarpıtarak lobiye sundun. Çünkü sen asıl kendini aşağılanmış hissettin. Benim seninle sorunum işte tam da budur, yanlış algılarını doğruymuş gibi sunarak destek bekleme çabandır, taraftar toplama çabandır. Daha başında anlamamıssın ne dediğimi, niye benim ağzımdan lobiye sunuyorsun? Anlamadıysan özel mesajda soraydın açıklardık yani bu kadar basit, ben ayağına gitmem kafası mı bu neyin kafasını yaşıyorsun sen?
Lobide de,  Bir öylesin bir böylesin, bilgeyi bir seviyorsun bir bitiyorsun. Artık bir dengeni tuttur, olaylarla ilgili, kişilerle ilgili bir fikrin olsun.

Eskilere gitmeye gerek yok işte yakın tarihten verdim sana örnekler,  kendinin öz eleştirisini yap ve lobiye oynadığın zamanları düşün belki işin içinden çıkabilirsin. Başka örnek de sıralamayacağım çünkü gerçekten bunların burada konuşulmasını çok gereksiz buluyorum. gereksizce uzar gider, sonra burada roman yazarız smile Resmi

Bir yazıya on gün de uğraşırım, bir günde, bir dk da (bu bak aforizma oluyor),  bir rutinim yok merak ediyorsan, yazı yazıyı açar, beyni falan açar yani, burada kalem oynatacağıma senin gibi, kendi yazılarımla oynarım :) bir kitabı iki kere de okurum, çünkü dünle bugün aynı zihne sahip değilimdir. ama sen de çok rutinsin. tutunuksun.cezbe benimle uçmak ister misin smile Resmi

Bence sen artık kendi kendinle konuşmaya başladın, hayır yetmiyormuş gibi bir de cevabı da beklemeden kendin veriyorsun.  Malum ortalıkta da kimse kalmadı bak, bir beni anıp konuşmaya çalışıp kendine eşlikçi arıyorsun heralde, gerçekten sana artık laf anlatmak da istemiyorum, her şey de anlayana yani. Anladığın kadarsın.
Bunları da göz önünde yapıyorsun, hoşuna gidiyor çünkü.

Ben hiçbir yazında ağlamadım, bu da senin yanlış bir algındır.

Yahu ingilizce bilmeyi bile o kadar önemsemiyorum ki  neyiyle övüneceğim :) bilmeyen de bir bilene sorar, google amcaya  sorar,  ceviri kullanır, he çok sıkıntı ediyorsa ingilizce kursuna gider,  ben böyle basit şeylere senin gibi takılmıyorum, bilgi doğru kullanıldığında bir erdemdir yoksa gerisi hikaye, teferruattan ibaret benim için.

Ben ağlayıp gitmem, değiştireceğim ve değiştiremeyeceğim şeyleri bilirim ve boşa uğraşmam. Yunan filazof bak epiktetosu oku tavsiye ederim. Alıntı, çalıntıyla da kafayı bozmuşsun gerçekten, alıntı yaparım severim, değişik bir tarz da oluştururum, özgün bir tarz, sanatçı ruhluyum ben cezbe, aklın alıyor mu bunu yaratıcı ruh ! kaldıki kabul gören, beğenilen özgün bir tarz da oluşturmuşum. Ayrıca yazı bir danstır da aynı zamanda, bak sana Erich Fromm la olan dansımı da yakında paylaşırım...
değişik bir tarz belki beynin açılır...


" seni hiç sevmeyişimin asıl nedeni başka. Bunları sana ciddi ciddi son kez yazıyorum, dilerim yeniden yazdırmazsın. Kıskançlığının önüne bir türlü geçem......................................


Cezbe sevmeyebilirsin hiç sıkıntım yok bunla ilgili, sevdirmeye de uğraşmam :), ayrıca kıskançlığım da yok niye kıskanayım seni, güzel şeyler yazarsan keyif alarak okurum diyorum. Sen kıskandığın için mi böyle düşünüyorsun?  ltf ama artık kendinde olan özellikleri bana yapıştırma, bu yazdıkların tamamen senin kendinle ilgili düşüncelerinden kaynaklanıyor, sen öyle düşündüğün için sanıyorsun ki ben de öyleyim. Değilim! Bak ben senin için seviyorum veya sevmiyorum cümlesini bile kullanmam, sadece muhattap olmak istemediğim birisin, çünkü bir şekilde sen sadece kendi kendini görüyorsun, herkesi de kendin gibi sanıyorsun, aynaya baktığında gördüğün ben değilim. O yüzden adımı anma diyorum, Rune özel isim diyorum, sabrımı zorlama diyorum, benim dediklerim bunlar....

İlk paragrafı açıkladım sanırım, sonrakileri okuyunca açıklamak gereği duyarsam açıklarım.  Muhtemelen aynı minvalde gidiyordur.
Hadi iyi hafta sonları...



20 Nisan 2024, 16.19
Ceee eeee... 
Yazının başlığını görünce bi tutam kekik bi kaç da defne yaprağı aldım koşrum geldim. :)))

Malum biri ete aroma verir diğeri etin ağır kokusunu alır. Esas olan malzeme ettir nihayetinde:))))
Giyim kuşam da biraz kekik, biraz defne yaprağı. Hahahasasd gülüyorum burada kendime. Çok affola.

Bi söz duymuştum , kimden ve nerden unuttum şimdi. Dünyayı modacılar yönetiyor diye. O zamanlar pek kavrayamamışım demek ki, pek üstünde durmamıştım.  Şimdi görüyorum ki çok doğru bir tespitmiş. Dünyayı modacılar beceriyor, benzetiyor,, bu çok net. :)) 
Kadın ya da erkek fark etmez, kişiler özü anlamadıkça bu değirmen daha bi çooook değeri öğütür. 


Kalemine, kelamına sağlık. Çok öptüm. 












21 Nisan 2024, 08.22
Üzerime atmaya çalıştığın iftiralara cevaben yazıp kapıyorum konuyu,
Sen herkese iftira atacaksın, biz temizlenmeye çalışacağız, karbon ayak izi bırakmamaya özen gösteririm bu yüzden, bu kir de üzerimde kalmasın… Sonra yazının linkini falan verirsin :) dursun yani burda cevabım.
Uğur Dündar'a kızımın babasıdır diye iftira atmışlar, tv lerde boy göstermişler, adam ne yapsın gitmiş dna testi vermiş kurtulmak için :)

Öncelikli özel mesajımın başında seni tanıdığım için cümlelerimi seçerek kullanıyorum çünkü bunu lobiye taşırsın demişim. Şunu ama kestirememişim, tamamen bir senaryo yazıp kurduğun hayale inanacağını…. Zaten böyle olduğunu düşünsem atar mıyım hiç :)  Merak etme artık insani özellikler açısından da bende bittiğin noktadasın. Mesaj falan anca “interstellar-yıldızlar arası” filminden gelir : )

Ve bunu işin başında diyen biri tutup insanları seninle çekiştirir mi? Şükür ki aklım hala başımda :)  Sana burdan izin, istediğin ve merak eden herkese de özel mesajı atabilirsin. Hatta at ki çarpık algını zaten benim düzeltmem imkansız, belki başkaları düzeltebilir faydası olur sana yani. Benim ipliğimi pazara çıkarmaya aklınca çalışıyorsun da ortada iplik de yok.
Bundan sonra da Rune, Rune diye rica ediyorum yazıp durma, peşinen söyleyeyim aradığınız kişiye ulaşılamıyor……

21 Nisan 2024, 09.29
Babettem lan kız nerdesin sen, gazeteye kayıp ilanı verecektim. Senin gibi kafalara hasret kaldım. Az öz! Konumuz net o da et. Yürü gitsin ordan di mi! Nedir bağlantı? Tabii ki yaprak! İncir yaprağı olmazsa defne yaprağı, mesele örtünmekse örtünmek al örtün işte smile Resmi  Kekiği de kafadan aşağı serpersin biraz ne var bu kadar büyütecek .ddddd Babettem, özletme kendini bu kadar, öpüyorum ben de seni çok çok /sarılan emoji Deli .dddd
21 Nisan 2024, 09.43
Ben bir apışıp kalma durumu seziyorum, ki tam da böyle olmalıydı. İlk paragrafa cevaben yazıp son paragrafta yazılanları gündeme getirmek de ayrı bir yetenek .ddddd YAZAR olmaktan kaynaklanıyor olabilir .dddddd Hayır ben şimdi nasıl gülmeden bir şeyler yazabilirim ki sana, bir iki şey yazacağım sadece ama duramıyorum ki .dddddddd Ya ben de heveslendim, bana da yazar mısın hangi yayınevinden çıktı kitap?? Hani seni yayınlayan, beni havada kapar, 2000 tiraj da nedir! 1000000000. baskı yaparız, yayınevi de ben de ihya olurum .ddddddddd Bi güzellik yap da söyle vallahi, Biradam’a da söyleyeyim hatta kitaplarımızı kolumuzun altına sıkıştırır, azıklarımızı da alır düşeriz yollara. Bi elimizden tut bizim .ddddddddddddd
Derin nefeees, öhümm. Şimdi şöyle; aşağılanmak gibi bir kelime kullanmadım ben, Cafo’nun beni aşağıladığını da düşünmedim zaten, ne alaka. Sen bana bir “bayağı” demiştin, sonra ben sana iade etmiştim vs. Ben Cafo’yu severim, gereksiz alınganlığı, o dönemde kafasının karışık oluşu filan etkilemiş olabilir; bir yanlış yaptı, kendi yanlışı onu yedi. Yalnız, hem Bilge hem sen, bana aynı şekilde bir cümle kurdunuz ve pişti oldunuz o yazdığın mesaj sonucu. Hani şu meşhuuur “neden Gmsnn’yi değil de seni…” şeklinde başlayan cümle. Sonra yazdığın gibi Cafo’nun şöyle ve böyle benimle ilgili düşünceleri, niyeti vs. Yazısını kendisinin silmiş olması benim için yeni bir haberdi mesela, Gmsnn o zaman yazmamıştı bunu ortaya çünkü. Sen maşallah her şeye vakıfmışsın, kulis insanı seniii. Kitabının adı ne .ddddddddddddd Çok pardon!
 Sonuç olarak ne olmuş;

*Cafo eğer cidden bana karşı kötü niyetli idiyse ve ben de ondan bunu beklemiyor olduğumu söylüyorsam; senin yazdıkların doğruysa yani; Cafo bana ayıp etmiş olur. Ben salak durumuna düşmüş olurum. (Ki bunu yazmıştım yorumda, gideceğim diyen bir Cafo’ya “gitme” dediğim için yazmıştım sanırım) Olsun; sana kötü niyet beslemeyen birine kötü niyet beslemek ve bunu maskelemektense, salak durumuna düşmüş olmak benim için evladır. (Tatlısu kurnazları bu dediğimi anlamaz, yorma kafanı o yüzden, oku geç:)-)Yatak yorgan bana rahat bir defa.

*Bilge ve sen bir kulis çevirmiş, Cafo’nun o benzetmeyi bilerek yaptığını Cafo’dan duymuşsan,
*Bilge ve sen, bu konuyu beraber konuşmuş ve Cafo sizin anladığınız türden bir benzetme yapmamış ve sen bunu bir tarafından uydurduysan; 
Her iki olasılıkta da; Bilge hakkında düşüncelerimi bir kez daha gözden geçirmem gerek diye düşünürüm. Sen zaten denklemin bilinen elemanısın, aramızı bozmak için böyle bir fake mi attı diye düşünebilirim. Neyse ney! Bana yatak yorgan yine rahat. Biraz hayal kırıklığı o da uyuyunca geçer.

Eveeet, kalanlar neyle kalır ona da bakıp final yapalım :
Sen, Cafo’nun dedikodusunu yaptığınla kalırsın. Bilge’yi eğer bunun muhabbetini yapmışsanız “arkadan iş çevirmek” eyleminin yüküyle zor durumda bırakmış olursun. Böyle gelişmişse, Bilge canı ne istiyorsa şimdilik onunla kalır, hani bu kadar mı tesadüf olur illa ki aklıma bir şüphe düşer/düşürülür. Ben o şüpheyle kalırım. Sen, yine dedikoduculuğunla ve insanları birbirine düşürmek gibi üstün meziyetlerle kalırsın. Ammaa ve lakin; ben her şartta rahat uyurum. Vicdan temiz bir defa, bana yatak yorgan hep rahat.

Evet, konu içerisindeki bireylerin, hangisinin yüzünde maske var, hangisinin yüzünde bir kızarma belirtisi var ve hangisi tamamen yüzsüzdür, 20sny içinde bulunuz. 
21 Nisan 2024, 14.24
Way canına, ne derdin varmış benimle anlat anlat bitiremedin ;) daha ne dediğinin farkında değilsin, o kadar çok şey diyorsun ki. aşağılamak kelimesini cafo için kullandın şimdi sana link bulup atma zahmetinde bulunmayacağım.
bu arada reklamın iyisi, kötüsü olmazmış, sen bana mesaj at hahahaha ben sana bedava göndertecem yayınevinden ;) o zaman öğrenirsin, ay evlerden ırak, bilen varsa sakın söylemesin mazallah orada da yakama yapışır :) hayır bir de Bir Adam mı niye karıştırıyorsun, destek kuvvet mi lazım.
Ne güzel faydalı bir iş yapmışım kitap yazmışım ;) Senin burda millete yazdığın yorumlar bağdata yol olur, bununla uğraş sen Cezbe bana da artık bulaşma ya şu kinini, nefretini al da git.

21 Nisan 2024, 16.12
Kendimi müge anlı programında gibi hissettim iyi mi ;) iş iyice çirkin bir hal aldı...

Cezbe şimdi sana tane tane anlatacağım başka türlü olmayacak çünkü.
Cafoyu ben sana çekiştirmedim, cafonun yazılarını severek okurum ama yazdığı yazı yakışık almadı, kara mizah yapmaya çalıştı da olmadı, yazı dalgaya kaçtı çünkü tanımadığın insanlarla, huyunu suyunu bilmediğin kişileri bu tarz mizah konusu yapmak doğru değil, zamanında gmsnn için bir yazısı vardı mesela muhtemelen samimiyetine dayanarak onu da yazdı bunu da demiştim mesajımda hepimiz keyif almışızdır, ama arkadaşın olmayan insanlar için böyle bir yazı ile mizah yapmayı doğru bulmuyorum. gereksiz buluyorum, başka şeylerle mizah yapsın, insanlarla tavırlarıyla ilgili niye yapıyor. konu bu.

her neyse zaten sen cafo ile aranı alınmayacağını düşürenerek iğrençsin diyerek bozdun o da ayrı dava...
ben dedim ki cafo 2. yazısında senden övgüyle bahsetti çünkü seni karşısına almak istemiyor, methiyeler de düzdü yorumlaşmalarında gördük okuduk, niye çünkü seninle aynı benim şu an uğraşmak istemediğim gibi uğraşmak istemiyor... kimse uğraşmak istemiyor dedim. ve dediklerim sadece bundan ibarettir, şimdi konuyu bilgeye uzatmak da neyin nesi onu da mı aramıza alalım, bir adam yazar kimliği var heralde onu da bu yüzden mi çağırıyorsun? gmsnn de gelsin rune gitti....... yapsın, kaldıki gamyun sevinir bile gitmeme uğraşacak bir kişi eksilmiş olur ;)))) rune de burda olmazsa başka yerde olur yani... ne istiyorsun bunu mu istiyorsun?
şu seneryo yazma işini bıraksan mı artık diyorum. hayali ütopik bir dünya kurmussun kendine hiçbir doğruluğu da yok hani.

bu arada benim kitabı sakın sakın okuma, yayın evi düzgün, genel yayın yönetmeni de düzgün biri, ayrıca kitapta senden alıntı yapmadım üzgünüm gelmiş geçmiş düşünürler, filazoflar varken aklıma hiç mi hiç gelmedin ;) hayır hiçbir yazını da alıntılamışmıyım da bunu burda yine karalama kampanyası olarak olmayan birşeyi sunuyorsun. yayınevine dava açsan da birşey çıkmaz alıntılar kurallarına uygun yapıldı yani merak etme sen, burada iyi kötü benim de reklamımı yapmış oldun teşekkür ederim.
ayrıca senin bana bir kattığın şu olmuştur, imla da imla kafamın etini yediniz, kurallarda yazım kuralları diye ;))) editorler var işte bunun için düzeltiyorlar yazıları bir de onunla uğraştık zaten, editörün de konunun hikayesini tam bilmesi lazım, bir de editörü editledik hahahahhaha


her neyse kitap para getirmiyor merak etme, para da harcatmadı bana ;))) dursun kenarda hatıramız olsun.. hatıran yeter :))) anlaştık mı tokalaştık mı, hayatımdan artık çıksan diyorum... Herkesin işi gücü var insanları yazdıklarımızla yorup yazı kirliliği de yaptık, gerek yok artık barışmayalım ama anlaşalım. kapansın bu dava da seninle benim aramda artık nefret, kin, sevgi ne varsa bitsin istiyorum... yüksek müsadelerinle.....





21 Nisan 2024, 18.43
Bilge’den son aldığım bilgilere göre, konudan bihabermiş. Derhal konudan düşürüyorum kendisini, olasılık dahilinde saydığım olasılıklar hükümsüzdür. Diğer konular aynen devam .dddd Ben Cafo hakkında “aşağılama” içeren bir cümle kurmadığım gibi, onun bana karşı böyle bir cümle kurduğunu da hatırlamıyorum. Çünkü kendisini öyle görmüyorum, kendisinin de bana karşı öyle bir hakaret edeceğini hiç düşünmüyorum Bi zahmet bulup getiriceksin yani, atıp tutma. Ayrıca buraya kopyalayıversem yazdıklarını ya, niye bu kadar zahmet ediyoruz .dddddd Bilge’ye yolladım mesajını gerekince, keşke Cafo da olsaydı ona da yollasaydım yazdıkları. Dediğim gibi, kim merak ediyorsa yollayacağım smile Resmi Reklam reklamdır ne de olsa .Ddddddd



Senin reklamını yapmaz mıyım ben Sayın Yazar, tabii ki yaptım ve tabii ki yapacağım. Her bulunduğun yazımda, nickin ışıklı panolara yansıyacak, bilen bilmeyen herkes seni tanıyacak, seni meşhur edeceğim ben, yılın yazarı ödülünü alman bile olası .dddddd  beni izlemeye devam et dddddddd  

21 Nisan 2024, 19.05
Mügeanım mügeanım ama beni dinnemiyorsunuz? Ben kimseynen sebişmedim diyorum,  çocuk benden değil. 

Ayrıca dahil olduğum iddia edilen kuliste beni kim temsil etti!  O kulise bilge adına katılan kişi çıksın ortaya. Durum çok ciddi! Öyle gözlük-başörtüsü takıp ölmüş babannenizin maaşını çekmeye benzemez bu iş! Beni benden başkası temsil edemez! Oy bile kullanmıyorum ben! Biz bunnarı zamanında hep söyledik! Ayrıca kuliste pasta gazoz neyim dağıtıldıysa hakkımı helal etmiyom!

Sayın Rune. Zatıalinize bir sualim olacak fekat reca ediyorum saygı nezaket goygoyuna girmeden açık ve net cevap veriniz.  Bu blogu "yazarlar çizerler bu hale getirdi" derken siz yoksa yönetici tayfasından mıydınız?  Eğer yazarsanız kendi payınızı ne zaman dahil etmeyi planlıyordunuz? Niye blogcuları birbirine karşı dolduruyorsunuz?  Nedir bu ittifak kurma merakınız? Burdan sataşan Cezbe gibi görünüyor da siz de masalarda maşallah yani. Sonra da karma, marma, dalaylama. Bu neyin kafası sahi? 
Yazacağım blog söz konusu olunca "adımı zikretmeyin özelden yazışalım" diyorsunuz ki sadece fikir tartışacakken, burda sayfalarca şahsi münakaşa. Ben bu şahsi münakaşaların özelde fikirlerin genelde tartışılmasını istiyorum. Yazık yani bu yorumları da bir insan onaylıyor. ( Onay sistemine hayır!)
Tamam adınızı zikretmem ama üzgünüm özelim  tartışmak için kapalı, istiyorsanız gelip yorum yazarsınız. Ben Cezbe'ye söylerim adınızı zikretmeden sataşır.:)

22 Nisan 2024, 00.54
Tenhalardayım iki gözüm. :))

Kalabalıklar fazla yorucu bu aralar. Bi şeyler kayboldu sanki kalabalığın içinde. Fazlaca bilinen şeylerin olduğu bi dönemde hiçbir şey bilmemek de cabası. Öyle bir oynandı ki algımızla, şüphe eden aklımızdan bile şüphe eder olduk. Olduk diyorum genelleme yapıyorum. :)) Yine yandan çarklılık yani.
Velhasıl kıyıda köşedeyim, aklıma mukayyet olmak için.  Ama yine de özlüyor olabilirim buradaki  şamatalı zamanları. :)) Güzel adamlarımızı, güzel hatunlarımızı.  Yazmayı da özledim ha. 
Hani kiraz ağaçları da çiçek açmışken bende mi çiçeklensem ne. Öp beni bebeğim. :))))))  Seviyorum seni.

.
 

Notunuz: Patrooooonnn seni de özledim.

Karagümrük yanıyor, polis beni arıyor
Karagümrük yanıyor, herkes benden biliyor
"Aslı" diyorum, "Aslı, ne oluyor?"
"Ne oluyor?" demeye kalmadan polis kapıyı çalıyor
Polis kapıyı çalıyor
Polis içeri giriyor
Memur bey diyorum "Kız reşit, kendi isteğiyle geldi."
Memur bey "Tamam." diyor "Kıza bi' şey dediğimiz yok."
Ama Karagümrük yanıyor
"Kızı kaçırmasına kaçırıyosun da Karagümrük'ü niye yakıyosun be evladım?"
........................................................


Aşk eski bir yalannnn yalannn yalannnnn, Adem'le Havva'dan kalannn kalannnnnn, dırın dırınnn.
Allahım ayarım kaçtı, hadi uyuyayım ben :) 
                                                                    




22 Nisan 2024, 09.40
Sayın Bilge. Goygoya girmeyelim diyorum ama niye yazdığımı kırpıp sunuyor sunuz? Önce sanırım benim size bu soruyu sormam lazım?

Ben yönetimden değilim. Bloğu bu hale getiren yazarlar, çizerler ve yönetimdir dedim.
Geniş perspektiften bakıyorum konulara, bir şeyin nedenini sorguluyorsanız önce kendi payınıza düşen hatayı da irdelemeniz gerekiyor. Hepimiz temelde aynı kafadayız burada düzgün bir tartışma ortamı istiyoruz, siz kendi adınıza ben hakareti kaldırım yeterki fikirler tartışılıyor olsun diyebilirsiniz, ben de kendi adıma ben hakaret olan yerde fikir tartışmam diyebilirim. Sanırım bu tercihleri anlamak zor olmasa gerek ve size demişim ki benim adımı kullanmayın çünkü adlar öne çıkınca fikirler geride duruyor.
Umarım net bir şekilde cevap vermişimdir.

22 Nisan 2024, 11.39
Rune
Çok geniş bakıyorsunuz masalara özellere kadar genişliyor perspektifiniz. Masada itibar suikasti yaptığıniz birine gel barışalım diyorsunuz. bu kadarına vakıf olamadığım için eski kırgınlıklar sanıp saygı talebinize destek veriyordum, isminizi zikretmem de bu yüzdendi.. uzlaşırsınız belki dedim.
Cezbe'ye attığınız özel mesajı dün okudum. Midem bulandı, parti siyasetinden neden tiksindiğimi bir kez daha anladım. Bunun nesini savunuyorsunuz? Neyse belki bir gün hatanızı anlayıp bir özeleştiri blogu yayınlarsınız. Ha yoruma kapamayı unutmayın.
Boş beleş bir tartışma bu, uzun uzun yazarak zaman almak istemiyorum. 

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın