Dijital Yalnızlıklar
18 Temmuz 2024, 17.11 A- A+
Gelişen teknoloji ile yeni yeni kavramlar eklendi hayatımıza. Yalnızlıklarımız katlanarak büyürken, kalabalıklar içinde yalnız olmayı en yoğun biçimde deneyimliyoruz. Tek başına oturduğumuz evimizde; aşk,nefret, kin, entrika ve hatta dedikodularımızı bile hiç tanımadığımız gerçek hayatta kimdir, nedir ne iş yapar bilmediğimiz insanlarla yapıyoruz. Haklarında bildiklerimiz anlattıklarıyla sınırlı olan bu insanlara, kucaklarımızı açıp evimizin baş köşesine oturttuk.
Bununla da yetinmedik üstelik. Onlara birer tip, kişik ve krakter oturttuk. Karşımız da ne görmek istiyorsak, beynimiz özenle tek tek bu özellikleri yerleştirdi onlara. Zamanla öylesi bir hal aldı ki bu gidişat, sanalla gerçek bir birine karıştı. Yokluklarının da arar,, yollarını gözler, hiç duymadığımız ve belkide asla duyamayacağımız yazılar vasıtası ile bize ulaşan seslerini özler olduk. Yalnızdık daha da yalnızlaşıp bir ekrana gönüllü hapsettik kendimizi. Dünyadan soyutlandık.
Hayat olanca hızıyla akarken dışarda, en temel ihtiyacımız olan alışveriş. belki dışarda bir yemek, eglence hatta seyahatlerimizi bile kısa kesmeye çalışıp; o ekran ardında gerçekleşen hayata dönmek için acele eder olduk. Önce uyku düzenimiz terketti bizi sonra o naif sakin halimizden eser kalmadı. Laf sokma yarışlarına girip, hiç tanımadığımız belkide tanımış olsak saygı duyacagımız insanlara en agır lafları ederken bulduk kendimizi. Yalnızdık daha bir yalnızlaştık...
Ve ne yazık ki dostlukları, arkadaşlıkları ve muhabbetleri bir solukta yaşayıp tüketir hale geldik. Sonuç dijital yalnızlık ve kaos. Şimdi sen bunları yazmışsın da paylaştıgın yer bile bir ekran diyeniniz varsa, size yazıyorum görünsede, kendi kendime konuşuyorum dijital yalnızlıgımda...
Bununla da yetinmedik üstelik. Onlara birer tip, kişik ve krakter oturttuk. Karşımız da ne görmek istiyorsak, beynimiz özenle tek tek bu özellikleri yerleştirdi onlara. Zamanla öylesi bir hal aldı ki bu gidişat, sanalla gerçek bir birine karıştı. Yokluklarının da arar,, yollarını gözler, hiç duymadığımız ve belkide asla duyamayacağımız yazılar vasıtası ile bize ulaşan seslerini özler olduk. Yalnızdık daha da yalnızlaşıp bir ekrana gönüllü hapsettik kendimizi. Dünyadan soyutlandık.
Hayat olanca hızıyla akarken dışarda, en temel ihtiyacımız olan alışveriş. belki dışarda bir yemek, eglence hatta seyahatlerimizi bile kısa kesmeye çalışıp; o ekran ardında gerçekleşen hayata dönmek için acele eder olduk. Önce uyku düzenimiz terketti bizi sonra o naif sakin halimizden eser kalmadı. Laf sokma yarışlarına girip, hiç tanımadığımız belkide tanımış olsak saygı duyacagımız insanlara en agır lafları ederken bulduk kendimizi. Yalnızdık daha bir yalnızlaştık...
Ve ne yazık ki dostlukları, arkadaşlıkları ve muhabbetleri bir solukta yaşayıp tüketir hale geldik. Sonuç dijital yalnızlık ve kaos. Şimdi sen bunları yazmışsın da paylaştıgın yer bile bir ekran diyeniniz varsa, size yazıyorum görünsede, kendi kendime konuşuyorum dijital yalnızlıgımda...
YORUMLAR