Siz, "tuvalette çıkardığınız sesi bile yazabilirsiniz" demiştiniz. Ama blogu tuvalete çevirin dememiştiniz. Özellikle bayan blog yazarları ya da yorumcularının argo kelime kullanmasını yadırgıyorum. Hatta bayanlar için "hatun" kelimesinin kullanılmasını bile çirkin buluyorum. Yazarların kalitesi arttıkça, aynı oranda argo kelimelerde arttı. Bunları "estetik" bulanlarda yok değil. "Bak! ne ağır adam, ne düzgün, ne de güzel şeyler yazıyor" dediğimiz insanların bile ağız dolusu küfürle gezmeleri ve bunu "samimiyet" adı altında yapmaları beni hayal kırıklığına uğratıyor.
"Yılda ortalama şu kadar dışkı çıkartıyoruz" diyenden tutunda, son olarak "Allah belanızı versin" diyerek bloga pis kokular kokular yayanlar için geç kalınmış bir yazı oldu. Ama buna "dur" demenizde ayrıca beni çok sevindirdi. Şimdi üşenmeyip blogunuzu beğeniyorum.
Fotoğraflı , resimli bloglara izin verilmesi bence çok hoş oldu. Bu izni güzel bir şekilde değerlendirmeyip görüntü kirliliği yaparak kullananlar varsa kaldıracak mısınız lütfen kaldırmayın fotoğraf görsellerini ayarında kullananlarda var kullanmayanlarda öğrensinler bir zahmet. Öğrenmek istemeyip bildiğini okuyanları da zaten ben okumuyorum onların okuyucu kitleleri başka napalım şimdi o başkalarını bloglardan mı kovalım kovmayalım öğretelim.
Argo kelimelere gelince bu esneklik de kaldırılmasın bir başkasına beddua ya da hakaret içermiyorsa ve yerinde kullanılmışsa neden kaldırılsın ki.Bu izni de suistimal edip gerekli gereksiz yere argo bir kelime yazan varsa e onlarda öğrensinler bir zahmet nerde nasıl neyi yazacaklarını.Argonun olmasına ben karşı değilim evimde kadın argosu sözlüğünden tutunda diğer argo sözlüklerine kadar birçok kitap mevcut.Niye çıkarmışlar bu kitapları yazanlara kolaylık olsun diye yani neymiş yazarken argo kullanılabilirmiş.
Ayarında olduğu sürece bu izinlerin bir sakıncası yok ama sizde zaten bunu demişsiniz ayarlayamıyorsunuz suyunu çıkarıyorsunuz demişsiniz ve çözüm önerileri istemişsiniz.
Ben çözüm bulamadım bu böyle gider :))
Sadece şunu diyebilirim abartmayalım arkadaşlar ayarı oturtalım.Yazamıyorsak da yazmayalım iki fotoğrafın altına iki cümle yazmak marifet değil ki e ama sizde sitenin üyesisiniz şimdi onaylanmasa yazılarınız küser gidersiniz.
Ne olcakmış peki yazmayı bilen bilmeyen herkesin yazısı onaylanacakmış çünkü burası edebiyat dergisi derneği değilmiş üyeler küstürülmemeliymiş.
Harflere koyulaştıran eğen özelliklere daha yeniler eklenebilir mi. Blog sahibi bloğunu sildiği gibi bloglara yaptığı yorumları da silebilir mi. Forum sitelerinde olduğu gibi, her hangi bir yoruma alıntı ile bir yorum yapılabilir mi. İmla kurallarını otomatik düzenleyen bir programa sahip olabilir miyiz. Onaycı oplarımızın tam bir listesine ulaşabilir miyiz. Siteye girdiğimizde blogla ilgili oplarımıza dilediğimiz zaman bütün salonlardan ulaşabilir miyiz.
Site oplarının bir paneli var mesela. Onun gibi bir pencere yapılıp online iletişim olabilir mi. Mesela şu dediğimi her blog portalda görmek istemişimdir. Mesela bir blog yazıyor blogcunun biri. Yazdığı kelimenin eş anlamlı başka türevlerini bulacağı bir panel olsa, böylelikle zengin bir anlatım olsa. Bu hem yazım dilini hemde konuşma dilini zenginleştirecek. Meramımızı ne kadar zengin anlatırsak karşıya o kadar fazla duygu açılarını yakalarız. Bu olabilir mi. Başarılması zor yazılımları istediğimi biliyorum. Ama Gamyun.Net de ki yöneticilerin uzmanlıkları da ortada. Bu zor olmamalı. Evet biraz masraf açar belki, ama bunun geri dönüşü olacaktır.
Oyun geliştiricilerinize sorularımız ve istediklerimiz de çok aslında. Davet alınan kutunun içeriğinden tutunda masa biçimine kadar bir çok sorusu olacaktır herkesin. Umarım geliştiricilerle buluşacağımız buna benzer bir platform ayarlarsınız. İyi çalışmalar. Başarılı ve sağlıklı üyelerinizin artması ümidimle iyi çalışmalar dilerim.
Teşekkürler v2.Gamyun.Net
Masaldaki Kral, eklenmesini istediğim her özelliği saymışsınız. Gerçekten tüm bunlar olsa gamyun blog portal daha fazla gelişim gösterebilir ve daha eğlenceli bir hal alabilir yazarken-okurken.
Özellikle, blogla ilgilenen genel oplara ulaşımın kolaylaşmasını istiyoruz ( dur hepimiz, sanırım, yani öyledir, değil mi ? Ben sadece gmsnn'e offlinedan ulaşabiliyor(dum)um, geri kalan opları nerede bulabilirim, nasıl ulaşabilirim bilmiyorum (halaa), bildirilemiyorum, bildirilemiyoruz... Offlinedan cevap vermiyorlar zaten. Bulundukları dolu salonlara girmeye de şeyim, yetmiyor. Şey, fıstık mahsulüm yetersiz, ekip biçilmiyor da tarafımdan tarlam, neyse öyle işte ).
Konu içeriği hakkındaki görüşüme gelince; bu sayılanlardan birini ben de yaptığım için bana da söz hakkı düştüğünden cevap vermek istiyorum, soru sorucam ama sormasam mı acaba, günahı boynuma; küfür ve hakaret olmadığı sürece neden rahatsızlık verir bu durum birilerine (hayatlarında hiç duymamışlar gibi)? Ayrıca gereksiz yere kullanmak da ne demektir ? Gereksiz yere kullanmak demek birine direk küfür-hakaret etmek demektir ki, buna genel oplar okurken onay vermezler zaten.Biz blog yazarı-yorumcuları-okuyucuları olarak küfür-hakaret-beddua üçlemesini uzatır dururuz şimdi, çok biliyoruz ya o bakımdan. Siz en iyisi mi uygun görmediklerinizi yayınlamayın olsun bitsin, bizim de ne çenemiz ne parmaklarımız yorulmasın burda.
-Ayrıca, umarım Gamyun'a eklemeler konusundaki görüşlerimiz de dikkate alınır ! -
Not:
Kibarca, çook kibarca kabaca konuşmak serbest midir örtmenim ? Örneğin; "arkadaşım altına işedi" desem,ispiriklesem, tek ayak üstünde durma cezası verir misiniz ? İşemek, bir eylem değil midir örtmenim ?... Örrtmenim, sabah oldu, günaydın..
Nihayetttt!!!!! Bu hassas konuda ne zaman
yetkili bir kalemden ses çıkacak diye beklemekten umudumu kesmişken yazınızı
gördüm şükürler olsun dedim..Az daha yönetimden ses çıkmasa yazarlık konusunda
hiç olmayan yeteneğimle,yüzsüzlük yapıp muhtemelen ilk ve son blok denememi
yozlaşan blok yazarlığı-yazarları ve bu vahametin doğal sonucu;yozlaşan yorumcu
kitlesi üzerine ben kalemi pardon klavyeyi elime alacaktım ki imdadıma
yetiştiniz gmssn op..Teşekkürler:)
Demokrasi ve düşünce özgürlüğüne olan katıksız inancım oldukça geniş limitlerde
olmasına rağmen,beni bile neredeyse artık "İmdat lütfen
Sansür"dedirtecek oranda isyan noktasına getiren,son günlerde paylaşım adı
altında sunulan; Türk Yazın Dilinin tüm imla ve gramer kurallarını katletmeyi,akabinde
göz zevkimizi ve okuma alışkanlığımızı yok etmeyi kendine düstur edinmiş
karalamalara müdahalenin zamanı geldi de geçiyordu derken imdadıma
yetiştiniz:)..[Acaba bu yazılarda dış mihrakların komplosu mu?Hmm kesin ...x
devletin işidir..Hadi bir teskerede ona çıkaralım elimiz değmişken:)) ]..İşin
şakası bir tarafa da...
"Sansür,yasak,baskı"..vs..bu kelimeler bende allerjik etki
yaptığı için naçizane önerim odur ki gmss op:"Blok portalını 2 bölüm
hatta belki taleplere göre 3,4,..bölüm yapsanız..Her bölümün de kendi
içerik alanı olsa..Düşünce fikir yazıları,duygusallar köşesi,anı/biografi
köşesi...vs... gibi.Yazar yada okuyucularda kendi yazmak yada okumak
istedikleri konulara dair blok bölümüne girip zaman kaybından,göz yorgunluğundan
kurtulup beğenisine göre güzel paylaşımlar ile hoşça vakit geçirmiş
olsa..?Ne dersiniz!!Hem kimseyi incitmemiş hemde şişi de kebabı da yakmadan,
herkesin ruhuna uygun olan cümlecikler manavının tablasından istediği
çeşitlilik ve oranda faydalanmasını sağlamış olabilir miyiz?
Sizin şahsınızda
tüm yöneticilere kolaylıklar dilerim..Teşekkürler gmsnn op..
Bizler acaba ne zaman sapla samanı ayırt eder hale gelebiliriz diye merak ediyorum ben. "Yılda şu kadar dışkı üretiyoruz.." diye başlayan bilgegunes in yazısında benim de yorumum var. Bu argo değildir, ha evet altta yazdığı argoya dair düşüncelerine ben de katılmadığımı ifade ettim. Yazıyla ilgili yorumumu da yaptım. Aslında düşündüğüm kesinlikle bir farkındalık yaratmak niyetinde olduğuydu, sadece aklı karışmıştı yazarken. Konunun kendisi veya ana teması "dışkı" iken, bunu argo diye tabir etmek abesle iştigal olur.
Gelelim benim bedduama. O yazının amacı önemli bir konuya dikkat çekmek, ona buna beddua etmek değil. Beddua küfür degildir. Ha dersiniz ki "hoş değil bu etmesen daha iyi olurdu" ona da amenna. Fakat yazıdaki öncelikli algı bu olmamalı. Okuduğunuz doğru düzgün yazılmış bir yazıdır, kabul edersiniz ki bu tip yazılarda vurgu yapılabilir, ha şunu da demiyorum "öyle düşünmüyorum sırf vurgu olsun diye yaptım" hayır hiç fikrim değişmedi aynı şekilde düşünüyorum. O yazının altında bu yüzden eleştiri almış olmam, beni kendi adıma hiç rahatsız etmedi. Sadece o yazının başka bir şeyler anlatma çabası vardı, iş başka noktaya çekilince konudan uzaklaşıp, beddua tartışmaya başladık. Ben yine yazarsam eğer bu blog sayfalarında, yerli yerinde argo da kullanırım, bela da okurum. Uygun görülürse onaylanır yok görülmezse onaylanmaz. Size tavsiyem Zülal eğer Cezbe rumuzu görürseniz bir yazıda acilen uzaklaşmanızdır. "Pis kokular yayanlar" diye tabir ettiklerinizden biri olarak argoyu, küfrü geçip hakaret sınırına vardığınızı hatırlatırım. Saygılar..
Bir daha baktım tekrar baktım pc ye baktım yanlşmı görüyorum diye. Kalktım takvime baktım gmsnn 1 gün sonrasınımı yaşıyosun:)) BLog eklenme tarihi 12.10.20012 olacaktı.
Bu mevzu çözüme kavuşmaz abi. Siz ne yazarsanız yazın, "millet bildiğini okuyor." Yazdığım ilk blogda da belirtmiştim: "Kim ne istiyorsa" yazabilmeli. Tabi belirtilen kurallar çerçevesinde. Sonuna kadar bu fikrimin arkasındayım.
"Torpil" konusuna gelince: Bir keresinde buna çok bariz bir şekilde şahit oldum. Bloglarını benim de ilgiyle takip ettiğim bir yazarımızın blogu, blogun yazılma tarihine müdahale edilmek suretiyle liste başı yapıldı. Ben, şahsım adına bundan rahatsızlık duymadım tabi. Daha çok kişi tarafından okunmayı hak eden bir yazıydı bence. Fakat, objektif olarak baktığımız zaman, bunu çok etik bulmuyorum. Blogların, vitrinde sergilenir gibi bir süre anasayfada kalması ve bu vitrin alanının kısıtlı olması, bir takım sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Bunun için şöyle bir çözüm önerim var: Gamyun.Net kullanıcısı, anasayfaya girdiği zaman karşısında, gözüne sokulurcasına yerleştirilmiş bir "Blog Portal" butonu görmeli. Ve anasayfa, ilk üç blogun vitrini olmaktan çıkarılmalı. (v2'de bant halinde akıyor ama yetersiz) Hatta; oyunların bulunduğu tabloda "101 oyunu" bir kare sağa kaydırılmak suretiyle "Blog Portal" bu tabloda ilk sıraya yerleştirilmeli. Böylece blog portaldan haberi olmayan kullanıcılarımızın da ilgisini çekerek buraya yönlendirmiş olabiliriz.
"Küfür ve argo" kullanımında, "küfüre hayır" diyorum. Argo kelimelerin kullanılması ise belli bir "ayar" gerektiriyor. Yerinde, akıllıca ve mizahla harmanlanarak kullanılmasında bir beis görmüyorum.
Herkese Günaydın.Yazdıklarının altına ''%100 katılıyorum'' diyerek imza atmak istiyorum ve yukarıda değindiğin konularla ilgili,yanlışa düştüğüm durumlar için de kendimi kınıyorum:).Yaşadığımız toplumda şöyle bir durum var; toplumca yanlış ya da ayıp olarak kabul edilmiş şeyleri yetkili konumundaki insanlar yaptığında bu doğallık olarak nitelendirilip ''aaa ne kadar doğal ve dobra bir insan'' denilip örnek teşkil edip takdir görebiliyor, sonrasında da İmam-Cemaat ikilemesi karşımıza çıkıyor.Argo ile ilgili durumun önünü biraz da senin açtığını düşünmekteyim.Eğer örneklerini verdiğin durumları yazı ve yorumlarında yaratan bizler Aslanların önüne atılacaksak,senin de yanımızda olman lazım:).Daha açık yazayım ben buradaki bir blogda b.k ve p.ç laflarının kullandığını ilk senin yazılarında gördüm.''Tam bir bok yoluna gitme hadisesi yani'' lafı senin BİR BLOG OKUDUM BAŞIMA GELMEYEN KALMADI Bloğundan,'' bi tane Zafer diye çocuk vardı, Piç Zafer'' cümleside BEN GEÇEN GÜN ÇOK SALAK BİR ÇOCUKTUM yazından alıntıdır.Ortada doğru olmayan bir durum varsa,bunun değerlendirmesini yaparken geniş açıdan bakmamız gerektiği kanaatini taşımaktayım.Argo'nun normalleştirilmesi mutlak sakıncalıdır ve önüne geçmek için de en derin hassasiyeti yetkili konumundaki kişiler göstermelidir.Ayrıca ''Argo'nun yerinde kullanımı'' lafı çok görece bi durumdur,burada herhangi bir kriter belirlemenin mümkün olduğunu düşünmüyorum.
Diğer konular ile ilgili düşüncelerimi zaten yazdığım bir yazıda açıkça dile getirmiştim.Benim de farklı bir konuda görüşüm olacak.Hemen hemen hepimizin 1'den fazla rumuzu vardır,bazen oyun oynarken,bazen sitede sörf yaparken bu rumuzları kullanıyoruz.Fakat Blog ortamında özellikle kişisel saldırılar ve hakaretler esnasında kullanılan rumuzların genelde oyun sayısı minimum rumuzlardan gelmesi beni o kişilerin aslında devamlı ortamda bulunan fakat bilinen rumuzlarıyla yorum yapmaya yüreği yetmeyen kişiler olduğu düşüncesine itti.Neticede biz o kişileri bilmesek bile yetkili kişiler kim olduklarının farkındalar.Bunun önüne geçmek mümkün müdür diye sormak isterim.Her ne kadar bu yazıdan çok sıkıntı varmış yorumu çıkarılabilsede GAMYUN BLOG her geçen gün daha popüler olmakta ve üye dahi olmayan kişiler tarafından ana sayfa açılmak suretiyle takip edilmektedir,bu konuda katkıkısı olan yetkili arkadaşlara da teşekkür etmek borçtur.Sıkıntıları konuşmak,masaya yatırmak açısından yerinde bir yazı olmuş,naçizane önerim yazının Anasayfa'da en az 4-5 gün kalmasıdır.Daha çok kişiye ulaşıp,daha çok kişi yorum katkısı sağlarsa net sonuçlar alınır.Sevgiler:)
Bütün yazıları zevke okuyup artı çok uzunlarıda zorlanarak okuyorum bence blok portal çok yerinde:Saygı ve sevgi çercevesinde oldukdan sonra herşey daha da yerinde olacağını tahmin ediyorum.En azından mesaj vermek gibi bir durum sözkonusu oluyor.Herkesin bir güzelliği vardır herkes görmesede .sevgiler
Bir Şikâyet Dürtüsü
‘’Önce şunu belirteyim BLOG yazıları en en çok red
edilenlerden biriyim ‘’ ve hiçbir zaman küsme hissi duymadım. ..:)
Bu aralar benim kafamda bir şikayet dürtüsü belirdi. Gamyuna
yazı yazmak ve yorum yapmak bunu da kıt kanat yapmaya çalışıyorum.. Bloga sürekli yazı veren kendine göre bir stil geliştirmiş
ve o çizgide devam ediyor haklı olarak bu onun tercihidir. Bir süre önce bloga
yazı vermek istedim bir türlü başarılı olamadım sayfada bir hata oluştu
endişesiyle, yeni sayfa açtım değişen bir şey yok. NEDENİ: ÇOK SAYIDA RED
EDİLEN YAZI NEDENİYLE . onları sildikten sonra yazımı bloga verdim.
Herkesin desteklediği bazı şeyleri çoğunlukla vardır. Hiç
kimse hiç ilgisi olmayan yazıları yazmaz.
İşte o kişi ilişkisi sıkıntısı olduğu yazıları yazar. Ve bu konuda
kendini ne kadar geliştirmeye yönlendirirse ''mumu o kadar daha çok ışık
vermeye başlar''
Okumaya değer bir yazı görmüş kendi dünya görüşü ile çakışır
ve oda fikirlerini yansıtır. Okuduğu yazı ona uyar ya da uymaz bu hem yazarı
hem okuyucuyu hem de takipçileri olumlu-olumsuz etkiler. Daha çok işimizin
olduğunu henüz bitmediğini anlayıp ölümü aklımıza getirmeyip yazmaya devam eder
Gamyun’un kendine göre kuralları var ve o kurallara aykırı
yazı yazamazsınız. Eğlence sitesidir ancak belli kurallara göre yazı
yazılabiliyor. Ben sayısını unuttum ama sanırım 10. Kez ‘’BİR AVUÇ BUĞDAY
İÇİN’’ isimli yazıyı bir türlü onaydan geçiremedim. En son onaydan geçti ve
benim bir yorumum yüzünden tekrar silindi. Çok aykırı bir yazı değil sadece bir
dramı anlatıyorum ve blog okuyucularıyla paylaşmak istiyordum. Gamyun’un bu yazı için kendi kurallarını
çiğnesin gayretinde değilim. Fakat öyle bir çağda yaşıyoruz ki halen tabuların
etkisinde kurtulamamışız. Bu günah, bu yazık, ona dokunma, buna dokunma
yanarsın fobisinde kurtulmak gerekir.
BİRAZDA BUNLARI KONUŞALIM isimli yazımda defalarca makas
vurmak zorunda kaldım. Çünkü bazı söylemlerim yüzünde yazının onaydan
geçmeyeceğini biliyordum. Haliyle yazı kısırlaşıyor anlatmak istediklerim(iz)
anlaşılmıyor. Ancak çok dikkatli bir okuyucu (ataya) ‘’detaylandırmaktan
kaçınmışsınız sizde sanki’’ diye biliyor
Bundan
eminim ki her türlü görüşe yer verilirse blog sayfasının tadından geçilmez.
Kendi kurallarını çiğnemediği gibi değerine değer katar. Buradaki yazıların
etkisinden kalan çok insanın olduğuna inanıyorum. Kim kaybeder kim kazanır
derseniz? Bence hem gamyun kazanır, hem yazan kazanır, hem de okuyan kaliteli
ilkeli yazı okuma olanağına sahip olur.
Ben aslında bu yazıyı blog olarak verecektim doğrusu blog paylaşımın
tam da bu yazıma uygun düştüğü için tam zamanı deyip birazda makaslayarak
veriyorum. Teşekkürler gmsnn…
Sırf yorumda bulunmak için giriş yaptım gmsnn kıymetini bil :) Aslında bu blog benden empoze edilme, ben bu durumu bir kaç yorumla dile getirmiştim;baktım olmuyor yorum yapmıyordum ondan sonradır.
Benden yaşça büyük bir bayanın "b.k .ok piç ensest vs.." demesi hoşuma gitmedi.Ben saygı gösterdiğim insanların yanında böyle konuşmam.Demek ki saygı duymuyorlar.Siyasete izin verilmeyip küfre ve argoya izin verilmesi de başka bir tartışma konusu...
Birde neyi fark ettim şu beğen butonları var ya onlarda suistimal ediliyor.Bir keresinde 11.okuyandım 4 facebook,2 gmail ,1 twit tarafından tıklanmıştı.700. okuyan sayısında baktığımda sadece facebook 1 artmıştı.Böyle bir oran yok ve gerisi hayal gücü...İkinci görüşümde de farklı bir blogta ve kişide okuyan 4.kişiydim ve 3 facebooktan beğeni almıştı :s ve o kadar saçma bir yazıydı ki; ben abime,ablama,akrabalarıma ve dostlarıma o yazıyı beğenip paylaşamazdım.
Bunları şunun için yazdım.Herkes uyanık,herkes zekidir.Herkes anlıyor ve susuyor.
Çok yerinde ve zamanında bir yazı olmuş uyarı, öneri ve fikir alışverişi adına. Ben bloglarla tanışalı henüz bir yıl dahi olmadı. Ana sayfada böyle bir köşenin varlığından bile haberdar değildim bir çok üye gibi (halen). Önce okumakla başladım sessiz sessiz, sonra dayanamayıp bir -iki yorum. Bir de baktım yazan grubun içinde buldum kendimi. Gamyun sadece oyun sitesi değildi benim için. Okumayı değerlendirmeyi, durup düşünmeyi seven biri olarak, blog ortamı önceliği haketmişti benim gözümde. Çok şey kattığını düşünmekteyim ki, yüzlerce yazı okumuşuzdur, hepsini beğenerek okumamışızdır fakat bizim için doğru-yanlış, hatalı uygunsuz ne şekil olursa olsun bir şeyler verdiği, gösterdiği kanaatindeyim.
Son zamanlarda innaılmaz bir ilgi var bloglara. Yazmaya yeni başlayanlar, yazmayı bırakanlar, bir kaç deneme yapıp bırakanlar, arada bir yazıp kendini özletenlerr, sessiz takipçiler. Yöneticilerin onay verme zamanı sizin de belirttiğiniz sebebplerden dolayı onay almada aksamalar olabiliyor. Yazı bazen çok üzün süre ben diyorum ''vizyon'' siz diyorsunuz ''vitrin'' de kalıyor bazen de çok az kalıyor yazılar yığıldığında. O zaman yazının sahibi haksızlığa uğradığını düşünüyor doğal olarak. Yazı aşağı çekildiğinde eminim hala çok kişi o yazıları nerden bulacağını bilmiyordur.Bulup okuyanlar sıkı blog takipçileridir onlar için yazının nerde olduğunun bir önemi yoktur. Fakat sadece ana sayfadan tıklayıp okuyanların bunu öğrenmesini rica ediyorum zor bir şey değil bu. Öyle ki, bazen ben üzülüyorum bu duruma çünkü öyle güzel yazılar oluyor ki, bir bakmışsın güme gitmiş okunma sayısı çok az..
Argo konusuna gelince, hiçbir türlü küfür ve benzeri sözcüklerin bu bloglarda kullanılması taraftarı değilim. Bu benim şahsi düşüncemdir. Sonuçta birebir konuşmuyorsunuz espri ya da eleştiri diyalog şeklinde olmuyor, ayrıca yüz yüze olunmadığı için mimikler kullanılmadığı için, sadece yazarak kendimizi ifade ettiğimizden yazdıklarımız bazen yanlış anlaşılabilir. O yüzden yazarken okuyucuların bu durumunu göze almamız gerekir. En taze örnek '' Ağır iz'' yazısındaki '' Allah belanızı versin'' cümlesidir. İşte yüz yüze olmadığımız için o vurrgunun bir bela olarak algılanması çok doğal. Yazının içindeki para ve gösteriş uğruna insana yapılan zulme dikkat çekmek için (özellikle yazıya) yapılmış. Bana sorarsanız ben asla beddua etmem. Yanımda eden olursa da etme derim. Bela okuyan bela çeker.
Yorum yapan arkadaşların fikirlerine katılıyorum ortak noktamız blog olunca.Trapper'in dediği bir şey de çok doğru. Ben de zmana zaman bunu düşünmekteyim. Kişisel saldırılar yapılmakta bazen.Bunu yapanlar da yan niklerle yapıyor bana göre. Ama kim olduğu önemli olmasada kendini ele veriyor ve olay çok çirkinleşiyor. Kıskançlık galiba:)Kişilerin yazı üzerinden yazıya değil de yazan kişiye bloglar üzerinden sataşmaları da hoş değil. Özel meselelerini özelden halletsinler. Gündemi meşgul etmesinler. Son olarak seviyeli tartışmaların olduğu , yorumları yaparken eleştirilerin saygı çerçevesinde yapıldığı ve fikir beyan etmede katılımın daha yüksek olması gerektiği temennilerimle son veriyorum. Herkese hayırlı günler...
Haliyle bazı blog yazılarında çok yazı hatası çıkıyor hiçbir
imla kuralına dikkat edilmiyor. Ne kadar önemli olsa bile insanın okuma isteği
yitip gidiyor. Eskiden gazetelerde yazıyı okuna bilir
hale getirmek için EDİTÖR vardı.acaba diyorum EDİTÖR gerekli mi? Çok şey mi istedim.
Bloğunun her cümlesinin altına imzamı atarım, fakat ben o yorum yapmaya
üşenenler bölümüne girdiğim için, kısacık bir yorum yapayım; bence argo
hakaret olarak kullanılmadığı sürece güzeldir :) Hiç birimiz saray ağızı
ile konuşmuyoruz, eminim ki herkes kullanıyor hayatında bu kelimeleri.
Durum böyleyken gerçek hayatta kullandığımız kelimeleri burda neden
yazmayalım ki, şahısa hakaret etmiyorsak. b.k meselesine gelince gayet
normal bir olay, artık bu dışkıdan bahsetmenin ayıp olmaması gerektiği
kanaatindeyim, bu yüzden insanlar tuvalete gidiyorum bile diyemiyor.
Neden? Çunku dışkı çok ayıpp :) Neyse ama şu resim paylaşımı olan,
gittiği yerlerdeki bazı kareleri fotoğraflayıp yöre tanıtan, burası
şurası şurası burası vs. bence gereksiz, onaylanmaması gerektiğini
düşünüyorum. Ha bir de şu "ben çok biliyorum" havasında blog
yazan ,okuduğumuzda bizi kasım kasım kasan, türkçemizi unutturup bizi
eski dili aşılayan blog yazarlarına da engel olabilsek keske.:) Ben hiç
ama hiç keyif almıyorum o blogları okurken, eminim bir cok arkadaş da bu
düşüncededir ama yapacak bişey yoktur di mi. İyi ki kısa yorum yapayım dedim insanın yazdıkça yazası
geliyor buraya :)
Genel bir yetkili tarafından yazılmasını beklediğim bir blogtu bu ve çokta iyi oldu ... Okumayı çok seven biri olarak hergün mutlaka bir göz atarım bu köşeye, yorum yapmam pek ama mutlaka okurum . Yazmayıda severim ve bu konudaki başarım tartışılır olsada arada yazarımda. Yani bu köşe hakkında söz söyleyebilecek kadar bende varım bu köşede ...
Küfür ve argo bu bölüme asla yakışmıyor ! günlük hayatta duymadığımız bilmediğimiz yapmadığımız şeyler değil tabiiki fakat herşey yerinde ortamında olur. Kavgacı bayanlar için mahalle ağzı denir ya hani bende burada kahvehane ağzıyla yazılmış yazılar görmek okumak istemiyorum . Özellikle dün yazılan bir yazı vardı ki, ben bu köşe yetkilisi olsam yayınlamak şöyle dursun üzerine uyarı mesajıda gönderirdim ! Hiç şık değil, bu bölüme yakışır değil bizlerde o arkadaşın kahvehane arkadaşları değiliz . Eminim O'da bu yazıdan sonra daha dikkat edecektir üslubuna ...
Aslında teşekkürlük birşey değil bu sizin göreviniz ve onu yapıyorsunuz ama ben yinede teşekkür ediyorum bu bloğu yazdığınız için çünkü; siz sustukça başkaları ahkam kesmeye çalışıyor burada, en kızdığım sinir olduğumda bu benim, benle aynı haklara sahip birinin bana ne yapacağımı nasıl yapacağımı öğretmeye çalışması ! Bunlarada müsade edilmesin lütfen , emeğe haksızlık oluyor buda... Oturup kafa yorup ama eğencesine ama içini dökmek için ama sosyal bir konuya dikkat çekmek için yazan arkadaştan sonra hiç blog yazmamış birinin sırf o yazan arkadaşı yerden yere vurmak için blog yazdığına 'sen yazma' bir daha dediğinede şahit olduk burada , yetkilinin blog nedir nasıl yazılır diye bir bloğu olmasına rahmen yinede blog nasıl yazılmalı konular ne olmalı gibi saçma sapan ahkamlarıda okuduk...Bence bunlarda en az küfür ve argo kadar önemli lütfen izin verilmesin bu tür bloglarada ne yazma şevki kalıyor ne bloğun tadı cidden kızıyor soğuyor insan ...sevgi ve teşekkürlerimle..
Yanlışım varsa düzeltin, aynı ıp adresinden puanlı oyun oynanmıyor diye biliyorum. Çünkü defalarca kardeşimle oynadık. Argo konusuna da gelince dışkı ve bu tarz kelimelerin blog sayfasında genel oplarımız tarafından kabul görüpte, oyun esnasında tartışma çıkarmak için konuşan rakibe, seninle idrar yarışına girmeyeceğim dediğimde özel oplar tarafından atılmamıda anlayamıyorum. Seviyeyi düşürmüşüm kullandığım kelımeyle. Bu arkadaşlar dr. kendilerinden tahlil istediğnde dr. lütfen seviyeyi düşürme mi diyorlar acaba:))). Blogu okuyan arkadaşların seviyeleri ya da adı her neyse argo sözler içeren bir cümleyle bozulacaksa o zaman sorunu kendınde arasınlar. Ben her seferinde melankolik yazılar okumaktan sıkılıyorum abuk sabuk çiçek böcek resimleri görmekten sıkılıyorum. Bazen argo içerikli yazılar beni güldürüyor dolayısıyla karşı değilim. Zaten kendini bilen kişinin iki argo söz okumakla ya da yazmakla karakteri değişecek değil . Yorumlarda bir üyenin dediği gibi, bloglar kategoriye sokulabıilir. Bu bana çok mantıklı geldi. Bende aşka dair blogları okumamış olurum en azından:)
Sayın yönetici, öncelikle bu konuda görüşlerimizi almak istemeniz gerçekten takdir edilecek bir yöneticilik davranışı. Bu konuda arkadşlarım, zaten gereken herşeyi söylemişler ve en güzeli de yasaklardan değil, eksiklerden bahsetmişler. Bunu çok hoş buldum. Elbete kurallar ve prensipler olacaktır. Zaten yazının onaylanması da blog yöneticilerinin takdirine kalmış bir durumdur. Fakat ben (yeni katılan biri olarak) gördüm ki; bizler burada çok hoş bir otokontrol sistemi oluşturuyoruz zaten. Yasaklamak, ortadan kaldırmak, insanların düşünceerini değiştirmez maalesef. Sadece bu konuda gerçekten ciddi fikirler sunan ve insanlara gerçekten bir şeyler anlatmaya çalışan insanların önü kesilmiş olur kanaatindeyim. Bence herkes dilediğini yazmalı. Bizler zaten yorumlarımızla (ya da yorum yapmayarak) o kişiye beğenmediğimiz hissini veriyoruz.Dahası bir önceki blogda haksızlık etmişse bir sonrakinde özür dilediğine bile şahit oluyoruz.Bu ülke hiçbirşeyden çekmedi yasaklardan çektiğini. Burası gelişme çağındaki çocuklara açık, görsel medya kurallarının işlediği bir yer değil. Burası okumayı ve yazmayı seven ve birbirleriyle kaynaşmış insanların bulunduğu, şirin bir blog ortamı. Bir de şuna katılmıyorum. Yazı alttaymış, üstteymiş, basit bir fotoğrafın altına birkaç cümle sıkıştırılıyormuş. Bakın bunlar hiçbirşey ifade etmez. Böyle takdir etmiş yazmış arkadaş ne çıkar. Biz asıl yorumlara bakalım. Yazıda etkili bir vuruş yapmışsanız günler sonra bile yorum aldığını görüyorsunuz. Hatta ben, kalemini beğendiğim arkadaşların, geçen yıl ki yazılarını bile okuyorum. Bu imkanı vermişsiniz. Beğenilmeyen zaten okunmaz takip edilmez. Ve kurumuş bir sivilce misali düşer gider. Aldığı ya da alamadığı yorumlardan da gereken dersi çıkarır. "Eyyyy özgürlük" diyorum. Okulda defterime, sırama, ağaçlara adını yazıyorum. Saygıyla kalın
argo her insanın şu veya bu şekilde yer edinmiştir hiç kimse yok kardeşim nediyorsun sen ben birkez dahi argo kelime kullanmadım derse bilinki YALAN konuşuyordur benim hayatımda ağzımdan çıkan 5 kelimenin teki argodur ha bu çokmu övünücülük birşey elbette değil benim 96 yaşındaki ebem bile hala bana ALLAH dökülegalma emi der şimdi bu sana göre argodur bana göre sıradan bi laftır işte ben angaralıyım bir çok angaralı la lan hacı hoca gibi argo kelimeleri kullanılır e ne yani kullanmayım mı artık maçda söven milletde biziz mah. kavgasında senin ben diyen de biziz :))
YORUMLAR
"Yılda ortalama şu kadar dışkı çıkartıyoruz" diyenden tutunda, son olarak "Allah belanızı versin" diyerek bloga pis kokular kokular yayanlar için geç kalınmış bir yazı oldu. Ama buna "dur" demenizde ayrıca beni çok sevindirdi. Şimdi üşenmeyip blogunuzu beğeniyorum.
Özellikle, blogla ilgilenen genel oplara ulaşımın kolaylaşmasını istiyoruz ( dur hepimiz, sanırım, yani öyledir, değil mi ? Ben sadece gmsnn'e offlinedan ulaşabiliyor(dum)um, geri kalan opları nerede bulabilirim, nasıl ulaşabilirim bilmiyorum (halaa), bildirilemiyorum, bildirilemiyoruz... Offlinedan cevap vermiyorlar zaten. Bulundukları dolu salonlara girmeye de şeyim, yetmiyor. Şey, fıstık mahsulüm yetersiz, ekip biçilmiyor da tarafımdan tarlam, neyse öyle işte ).
Konu içeriği hakkındaki görüşüme gelince; bu sayılanlardan birini ben de yaptığım için bana da söz hakkı düştüğünden cevap vermek istiyorum, soru sorucam ama sormasam mı acaba, günahı boynuma; küfür ve hakaret olmadığı sürece neden rahatsızlık verir bu durum birilerine (hayatlarında hiç duymamışlar gibi)? Ayrıca gereksiz yere kullanmak da ne demektir ? Gereksiz yere kullanmak demek birine direk küfür-hakaret etmek demektir ki, buna genel oplar okurken onay vermezler zaten.Biz blog yazarı-yorumcuları-okuyucuları olarak küfür-hakaret-beddua üçlemesini uzatır dururuz şimdi, çok biliyoruz ya o bakımdan. Siz en iyisi mi uygun görmediklerinizi yayınlamayın olsun bitsin, bizim de ne çenemiz ne parmaklarımız yorulmasın burda.
-Ayrıca, umarım Gamyun'a eklemeler konusundaki görüşlerimiz de dikkate alınır ! -
Not:
Kibarca, çook kibarca kabaca konuşmak serbest midir örtmenim ? Örneğin; "arkadaşım altına işedi" desem,ispiriklesem, tek ayak üstünde durma cezası verir misiniz ? İşemek, bir eylem değil midir örtmenim ?... Örrtmenim, sabah oldu, günaydın..
Nihayetttt!!!!! Bu hassas konuda ne zaman yetkili bir kalemden ses çıkacak diye beklemekten umudumu kesmişken yazınızı gördüm şükürler olsun dedim..Az daha yönetimden ses çıkmasa yazarlık konusunda hiç olmayan yeteneğimle,yüzsüzlük yapıp muhtemelen ilk ve son blok denememi yozlaşan blok yazarlığı-yazarları ve bu vahametin doğal sonucu;yozlaşan yorumcu kitlesi üzerine ben kalemi pardon klavyeyi elime alacaktım ki imdadıma yetiştiniz gmssn op..Teşekkürler:)
Demokrasi ve düşünce özgürlüğüne olan katıksız inancım oldukça geniş limitlerde olmasına rağmen,beni bile neredeyse artık "İmdat lütfen Sansür"dedirtecek oranda isyan noktasına getiren,son günlerde paylaşım adı altında sunulan; Türk Yazın Dilinin tüm imla ve gramer kurallarını katletmeyi,akabinde göz zevkimizi ve okuma alışkanlığımızı yok etmeyi kendine düstur edinmiş karalamalara müdahalenin zamanı geldi de geçiyordu derken imdadıma yetiştiniz:)..[Acaba bu yazılarda dış mihrakların komplosu mu?Hmm kesin ...x devletin işidir..Hadi bir teskerede ona çıkaralım elimiz değmişken:)) ]..İşin şakası bir tarafa da...
"Sansür,yasak,baskı"..vs..bu kelimeler bende allerjik etki yaptığı için naçizane önerim odur ki gmss op:"Blok portalını 2 bölüm hatta belki taleplere göre 3,4,..bölüm yapsanız..Her bölümün de kendi içerik alanı olsa..Düşünce fikir yazıları,duygusallar köşesi,anı/biografi köşesi...vs... gibi.Yazar yada okuyucularda kendi yazmak yada okumak istedikleri konulara dair blok bölümüne girip zaman kaybından,göz yorgunluğundan kurtulup beğenisine göre güzel paylaşımlar ile hoşça vakit geçirmiş olsa..?Ne dersiniz!!Hem kimseyi incitmemiş hemde şişi de kebabı da yakmadan, herkesin ruhuna uygun olan cümlecikler manavının tablasından istediği çeşitlilik ve oranda faydalanmasını sağlamış olabilir miyiz?
Sizin şahsınızda tüm yöneticilere kolaylıklar dilerim..Teşekkürler gmsnn op..
Gelelim benim bedduama. O yazının amacı önemli bir konuya dikkat çekmek, ona buna beddua etmek değil. Beddua küfür degildir. Ha dersiniz ki "hoş değil bu etmesen daha iyi olurdu" ona da amenna. Fakat yazıdaki öncelikli algı bu olmamalı. Okuduğunuz doğru düzgün yazılmış bir yazıdır, kabul edersiniz ki bu tip yazılarda vurgu yapılabilir, ha şunu da demiyorum "öyle düşünmüyorum sırf vurgu olsun diye yaptım" hayır hiç fikrim değişmedi aynı şekilde düşünüyorum. O yazının altında bu yüzden eleştiri almış olmam, beni kendi adıma hiç rahatsız etmedi. Sadece o yazının başka bir şeyler anlatma çabası vardı, iş başka noktaya çekilince konudan uzaklaşıp, beddua tartışmaya başladık. Ben yine yazarsam eğer bu blog sayfalarında, yerli yerinde argo da kullanırım, bela da okurum. Uygun görülürse onaylanır yok görülmezse onaylanmaz. Size tavsiyem Zülal eğer Cezbe rumuzu görürseniz bir yazıda acilen uzaklaşmanızdır. "Pis kokular yayanlar" diye tabir ettiklerinizden biri olarak argoyu, küfrü geçip hakaret sınırına vardığınızı hatırlatırım. Saygılar..
Herkese Günaydın.Yazdıklarının altına ''%100 katılıyorum'' diyerek imza atmak istiyorum ve yukarıda değindiğin konularla ilgili,yanlışa düştüğüm durumlar için de kendimi kınıyorum:).Yaşadığımız toplumda şöyle bir durum var; toplumca yanlış ya da ayıp olarak kabul edilmiş şeyleri yetkili konumundaki insanlar yaptığında bu doğallık olarak nitelendirilip ''aaa ne kadar doğal ve dobra bir insan'' denilip örnek teşkil edip takdir görebiliyor, sonrasında da İmam-Cemaat ikilemesi karşımıza çıkıyor.Argo ile ilgili durumun önünü biraz da senin açtığını düşünmekteyim.Eğer örneklerini verdiğin durumları yazı ve yorumlarında yaratan bizler Aslanların önüne atılacaksak,senin de yanımızda olman lazım:).Daha açık yazayım ben buradaki bir blogda b.k ve p.ç laflarının kullandığını ilk senin yazılarında gördüm.''Tam bir bok yoluna gitme hadisesi yani'' lafı senin BİR BLOG OKUDUM BAŞIMA GELMEYEN KALMADI Bloğundan,'' bi tane Zafer diye çocuk vardı, Piç Zafer'' cümleside BEN GEÇEN GÜN ÇOK SALAK BİR ÇOCUKTUM yazından alıntıdır.Ortada doğru olmayan bir durum varsa,bunun değerlendirmesini yaparken geniş açıdan bakmamız gerektiği kanaatini taşımaktayım.Argo'nun normalleştirilmesi mutlak sakıncalıdır ve önüne geçmek için de en derin hassasiyeti yetkili konumundaki kişiler göstermelidir.Ayrıca ''Argo'nun yerinde kullanımı'' lafı çok görece bi durumdur,burada herhangi bir kriter belirlemenin mümkün olduğunu düşünmüyorum.
Diğer konular ile ilgili düşüncelerimi zaten yazdığım bir yazıda açıkça dile getirmiştim.Benim de farklı bir konuda görüşüm olacak.Hemen hemen hepimizin 1'den fazla rumuzu vardır,bazen oyun oynarken,bazen sitede sörf yaparken bu rumuzları kullanıyoruz.Fakat Blog ortamında özellikle kişisel saldırılar ve hakaretler esnasında kullanılan rumuzların genelde oyun sayısı minimum rumuzlardan gelmesi beni o kişilerin aslında devamlı ortamda bulunan fakat bilinen rumuzlarıyla yorum yapmaya yüreği yetmeyen kişiler olduğu düşüncesine itti.Neticede biz o kişileri bilmesek bile yetkili kişiler kim olduklarının farkındalar.Bunun önüne geçmek mümkün müdür diye sormak isterim.Her ne kadar bu yazıdan çok sıkıntı varmış yorumu çıkarılabilsede GAMYUN BLOG her geçen gün daha popüler olmakta ve üye dahi olmayan kişiler tarafından ana sayfa açılmak suretiyle takip edilmektedir,bu konuda katkıkısı olan yetkili arkadaşlara da teşekkür etmek borçtur.Sıkıntıları konuşmak,masaya yatırmak açısından yerinde bir yazı olmuş,naçizane önerim yazının Anasayfa'da en az 4-5 gün kalmasıdır.Daha çok kişiye ulaşıp,daha çok kişi yorum katkısı sağlarsa net sonuçlar alınır.Sevgiler:)
Bir Şikâyet Dürtüsü
‘’Önce şunu belirteyim BLOG yazıları en en çok red edilenlerden biriyim ‘’ ve hiçbir zaman küsme hissi duymadım. ..:)
Bu aralar benim kafamda bir şikayet dürtüsü belirdi. Gamyuna yazı yazmak ve yorum yapmak bunu da kıt kanat yapmaya çalışıyorum.. Bloga sürekli yazı veren kendine göre bir stil geliştirmiş ve o çizgide devam ediyor haklı olarak bu onun tercihidir. Bir süre önce bloga yazı vermek istedim bir türlü başarılı olamadım sayfada bir hata oluştu endişesiyle, yeni sayfa açtım değişen bir şey yok. NEDENİ: ÇOK SAYIDA RED EDİLEN YAZI NEDENİYLE . onları sildikten sonra yazımı bloga verdim.
Herkesin desteklediği bazı şeyleri çoğunlukla vardır. Hiç kimse hiç ilgisi olmayan yazıları yazmaz. İşte o kişi ilişkisi sıkıntısı olduğu yazıları yazar. Ve bu konuda kendini ne kadar geliştirmeye yönlendirirse ''mumu o kadar daha çok ışık vermeye başlar''
Okumaya değer bir yazı görmüş kendi dünya görüşü ile çakışır ve oda fikirlerini yansıtır. Okuduğu yazı ona uyar ya da uymaz bu hem yazarı hem okuyucuyu hem de takipçileri olumlu-olumsuz etkiler. Daha çok işimizin olduğunu henüz bitmediğini anlayıp ölümü aklımıza getirmeyip yazmaya devam eder
Gamyun’un kendine göre kuralları var ve o kurallara aykırı yazı yazamazsınız. Eğlence sitesidir ancak belli kurallara göre yazı yazılabiliyor. Ben sayısını unuttum ama sanırım 10. Kez ‘’BİR AVUÇ BUĞDAY İÇİN’’ isimli yazıyı bir türlü onaydan geçiremedim. En son onaydan geçti ve benim bir yorumum yüzünden tekrar silindi. Çok aykırı bir yazı değil sadece bir dramı anlatıyorum ve blog okuyucularıyla paylaşmak istiyordum. Gamyun’un bu yazı için kendi kurallarını çiğnesin gayretinde değilim. Fakat öyle bir çağda yaşıyoruz ki halen tabuların etkisinde kurtulamamışız. Bu günah, bu yazık, ona dokunma, buna dokunma yanarsın fobisinde kurtulmak gerekir.
BİRAZDA BUNLARI KONUŞALIM isimli yazımda defalarca makas vurmak zorunda kaldım. Çünkü bazı söylemlerim yüzünde yazının onaydan geçmeyeceğini biliyordum. Haliyle yazı kısırlaşıyor anlatmak istediklerim(iz) anlaşılmıyor. Ancak çok dikkatli bir okuyucu (ataya) ‘’detaylandırmaktan kaçınmışsınız sizde sanki’’ diye biliyor
Bundan eminim ki her türlü görüşe yer verilirse blog sayfasının tadından geçilmez. Kendi kurallarını çiğnemediği gibi değerine değer katar. Buradaki yazıların etkisinden kalan çok insanın olduğuna inanıyorum. Kim kaybeder kim kazanır derseniz? Bence hem gamyun kazanır, hem yazan kazanır, hem de okuyan kaliteli ilkeli yazı okuma olanağına sahip olur.
Ben aslında bu yazıyı blog olarak verecektim doğrusu blog paylaşımın tam da bu yazıma uygun düştüğü için tam zamanı deyip birazda makaslayarak veriyorum. Teşekkürler gmsnn…
Benden yaşça büyük bir bayanın "b.k .ok piç ensest vs.." demesi hoşuma gitmedi.Ben saygı gösterdiğim insanların yanında böyle konuşmam.Demek ki saygı duymuyorlar.Siyasete izin verilmeyip küfre ve argoya izin verilmesi de başka bir tartışma konusu...
Birde neyi fark ettim şu beğen butonları var ya onlarda suistimal ediliyor.Bir keresinde 11.okuyandım 4 facebook,2 gmail ,1 twit tarafından tıklanmıştı.700. okuyan sayısında baktığımda sadece facebook 1 artmıştı.Böyle bir oran yok ve gerisi hayal gücü...İkinci görüşümde de farklı bir blogta ve kişide okuyan 4.kişiydim ve 3 facebooktan beğeni almıştı :s ve o kadar saçma bir yazıydı ki; ben abime,ablama,akrabalarıma ve dostlarıma o yazıyı beğenip paylaşamazdım.
Bunları şunun için yazdım.Herkes uyanık,herkes zekidir.Herkes anlıyor ve susuyor.
Çok yerinde ve zamanında bir yazı olmuş uyarı, öneri ve fikir alışverişi adına. Ben bloglarla tanışalı henüz bir yıl dahi olmadı. Ana sayfada böyle bir köşenin varlığından bile haberdar değildim bir çok üye gibi (halen). Önce okumakla başladım sessiz sessiz, sonra dayanamayıp bir -iki yorum. Bir de baktım yazan grubun içinde buldum kendimi. Gamyun sadece oyun sitesi değildi benim için. Okumayı değerlendirmeyi, durup düşünmeyi seven biri olarak, blog ortamı önceliği haketmişti benim gözümde. Çok şey kattığını düşünmekteyim ki, yüzlerce yazı okumuşuzdur, hepsini beğenerek okumamışızdır fakat bizim için doğru-yanlış, hatalı uygunsuz ne şekil olursa olsun bir şeyler verdiği, gösterdiği kanaatindeyim.
Son zamanlarda innaılmaz bir ilgi var bloglara. Yazmaya yeni başlayanlar, yazmayı bırakanlar, bir kaç deneme yapıp bırakanlar, arada bir yazıp kendini özletenlerr, sessiz takipçiler. Yöneticilerin onay verme zamanı sizin de belirttiğiniz sebebplerden dolayı onay almada aksamalar olabiliyor. Yazı bazen çok üzün süre ben diyorum ''vizyon'' siz diyorsunuz ''vitrin'' de kalıyor bazen de çok az kalıyor yazılar yığıldığında. O zaman yazının sahibi haksızlığa uğradığını düşünüyor doğal olarak. Yazı aşağı çekildiğinde eminim hala çok kişi o yazıları nerden bulacağını bilmiyordur.Bulup okuyanlar sıkı blog takipçileridir onlar için yazının nerde olduğunun bir önemi yoktur. Fakat sadece ana sayfadan tıklayıp okuyanların bunu öğrenmesini rica ediyorum zor bir şey değil bu. Öyle ki, bazen ben üzülüyorum bu duruma çünkü öyle güzel yazılar oluyor ki, bir bakmışsın güme gitmiş okunma sayısı çok az..
Argo konusuna gelince, hiçbir türlü küfür ve benzeri sözcüklerin bu bloglarda kullanılması taraftarı değilim. Bu benim şahsi düşüncemdir. Sonuçta birebir konuşmuyorsunuz espri ya da eleştiri diyalog şeklinde olmuyor, ayrıca yüz yüze olunmadığı için mimikler kullanılmadığı için, sadece yazarak kendimizi ifade ettiğimizden yazdıklarımız bazen yanlış anlaşılabilir. O yüzden yazarken okuyucuların bu durumunu göze almamız gerekir. En taze örnek '' Ağır iz'' yazısındaki '' Allah belanızı versin'' cümlesidir. İşte yüz yüze olmadığımız için o vurrgunun bir bela olarak algılanması çok doğal. Yazının içindeki para ve gösteriş uğruna insana yapılan zulme dikkat çekmek için (özellikle yazıya) yapılmış. Bana sorarsanız ben asla beddua etmem. Yanımda eden olursa da etme derim. Bela okuyan bela çeker.
Yorum yapan arkadaşların fikirlerine katılıyorum ortak noktamız blog olunca.Trapper'in dediği bir şey de çok doğru. Ben de zmana zaman bunu düşünmekteyim. Kişisel saldırılar yapılmakta bazen.Bunu yapanlar da yan niklerle yapıyor bana göre. Ama kim olduğu önemli olmasada kendini ele veriyor ve olay çok çirkinleşiyor. Kıskançlık galiba:)Kişilerin yazı üzerinden yazıya değil de yazan kişiye bloglar üzerinden sataşmaları da hoş değil. Özel meselelerini özelden halletsinler. Gündemi meşgul etmesinler. Son olarak seviyeli tartışmaların olduğu , yorumları yaparken eleştirilerin saygı çerçevesinde yapıldığı ve fikir beyan etmede katılımın daha yüksek olması gerektiği temennilerimle son veriyorum. Herkese hayırlı günler...
Haliyle bazı blog yazılarında çok yazı hatası çıkıyor hiçbir imla kuralına dikkat edilmiyor. Ne kadar önemli olsa bile insanın okuma isteği yitip gidiyor. Eskiden gazetelerde yazıyı okuna bilir hale getirmek için EDİTÖR vardı.acaba diyorum EDİTÖR gerekli mi? Çok şey mi istedim.
Genel bir yetkili tarafından yazılmasını beklediğim bir blogtu bu ve çokta iyi oldu ... Okumayı çok seven biri olarak hergün mutlaka bir göz atarım bu köşeye, yorum yapmam pek ama mutlaka okurum . Yazmayıda severim ve bu konudaki başarım tartışılır olsada arada yazarımda. Yani bu köşe hakkında söz söyleyebilecek kadar bende varım bu köşede ...
Küfür ve argo bu bölüme asla yakışmıyor ! günlük hayatta duymadığımız bilmediğimiz yapmadığımız şeyler değil tabiiki fakat herşey yerinde ortamında olur. Kavgacı bayanlar için mahalle ağzı denir ya hani bende burada kahvehane ağzıyla yazılmış yazılar görmek okumak istemiyorum . Özellikle dün yazılan bir yazı vardı ki, ben bu köşe yetkilisi olsam yayınlamak şöyle dursun üzerine uyarı mesajıda gönderirdim ! Hiç şık değil, bu bölüme yakışır değil bizlerde o arkadaşın kahvehane arkadaşları değiliz . Eminim O'da bu yazıdan sonra daha dikkat edecektir üslubuna ...
Aslında teşekkürlük birşey değil bu sizin göreviniz ve onu yapıyorsunuz ama ben yinede teşekkür ediyorum bu bloğu yazdığınız için çünkü; siz sustukça başkaları ahkam kesmeye çalışıyor burada, en kızdığım sinir olduğumda bu benim, benle aynı haklara sahip birinin bana ne yapacağımı nasıl yapacağımı öğretmeye çalışması ! Bunlarada müsade edilmesin lütfen , emeğe haksızlık oluyor buda... Oturup kafa yorup ama eğencesine ama içini dökmek için ama sosyal bir konuya dikkat çekmek için yazan arkadaştan sonra hiç blog yazmamış birinin sırf o yazan arkadaşı yerden yere vurmak için blog yazdığına 'sen yazma' bir daha dediğinede şahit olduk burada , yetkilinin blog nedir nasıl yazılır diye bir bloğu olmasına rahmen yinede blog nasıl yazılmalı konular ne olmalı gibi saçma sapan ahkamlarıda okuduk...Bence bunlarda en az küfür ve argo kadar önemli lütfen izin verilmesin bu tür bloglarada ne yazma şevki kalıyor ne bloğun tadı cidden kızıyor soğuyor insan ...sevgi ve teşekkürlerimle..
Sayın yönetici, öncelikle bu konuda görüşlerimizi almak istemeniz gerçekten takdir edilecek bir yöneticilik davranışı. Bu konuda arkadşlarım, zaten gereken herşeyi söylemişler ve en güzeli de yasaklardan değil, eksiklerden bahsetmişler. Bunu çok hoş buldum. Elbete kurallar ve prensipler olacaktır. Zaten yazının onaylanması da blog yöneticilerinin takdirine kalmış bir durumdur. Fakat ben (yeni katılan biri olarak) gördüm ki; bizler burada çok hoş bir otokontrol sistemi oluşturuyoruz zaten. Yasaklamak, ortadan kaldırmak, insanların düşünceerini değiştirmez maalesef. Sadece bu konuda gerçekten ciddi fikirler sunan ve insanlara gerçekten bir şeyler anlatmaya çalışan insanların önü kesilmiş olur kanaatindeyim. Bence herkes dilediğini yazmalı. Bizler zaten yorumlarımızla (ya da yorum yapmayarak) o kişiye beğenmediğimiz hissini veriyoruz.Dahası bir önceki blogda haksızlık etmişse bir sonrakinde özür dilediğine bile şahit oluyoruz.Bu ülke hiçbirşeyden çekmedi yasaklardan çektiğini. Burası gelişme çağındaki çocuklara açık, görsel medya kurallarının işlediği bir yer değil. Burası okumayı ve yazmayı seven ve birbirleriyle kaynaşmış insanların bulunduğu, şirin bir blog ortamı. Bir de şuna katılmıyorum. Yazı alttaymış, üstteymiş, basit bir fotoğrafın altına birkaç cümle sıkıştırılıyormuş. Bakın bunlar hiçbirşey ifade etmez. Böyle takdir etmiş yazmış arkadaş ne çıkar. Biz asıl yorumlara bakalım. Yazıda etkili bir vuruş yapmışsanız günler sonra bile yorum aldığını görüyorsunuz. Hatta ben, kalemini beğendiğim arkadaşların, geçen yıl ki yazılarını bile okuyorum. Bu imkanı vermişsiniz. Beğenilmeyen zaten okunmaz takip edilmez. Ve kurumuş bir sivilce misali düşer gider. Aldığı ya da alamadığı yorumlardan da gereken dersi çıkarır. "Eyyyy özgürlük" diyorum. Okulda defterime, sırama, ağaçlara adını yazıyorum. Saygıyla kalın