gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Bloglara Dair Eleştiri

13 Ekim 2012, 13.30
A- A+

Eşli oyun oynarken, aynı ip’den, yani aynı yerden internete bağlanan kişiler, karşılıklı oynayabilsin diye izin veriyoruz. Bunu yaparken de amacımız; arkadaş olanlar, aynı ortamda bulunanlar, aynı masada oyun oynama zevkini tatsınlar isteyişimizdi. Ama bizim iyi niyetle yaptığımız ve sunduğumuz bu özellik zaman zaman bazı kişiler tarafından suistimal edilmeye başlandı. Aynı kişiler, sanki farklı kişilermiş gibi, karşılıklı oturup oynuyorlar, yani bir nevi hile yapıyorlar. Sonuç ne peki? Bizim hizmet için sunduğumuz bir özellik, suistimal ediliyor ve kötüye kullanılıyor.

Bu girişi neden yaptığıma gelince. Bloglarda son zamanlarda beni rahatsız eden bir durum oluşmaya başladı. Bu yazıyı yazma amacım da, bu rahatsızlıkla ilgili sizin görüşlerinizi almak, sizin doğrunuz ne onu öğrenmek.

Daha önce bir kaç blogumda, blogları neye göre onayladığımızı anlatmıştım ama tekrar özet geçmenin yararlı olacağını düşünüyorum. Öncelikle belirtmek istiyorum ki, hiç bir blog, bizim hoşumuza gidiyor diye onay almıyor, hoşumuza gitmediği için de redlenmiyor. Bir çok blog var, okuyucu olarak okumaktan zevk almadığımız ama onayladığımız ya da tam tersi. Biz blogların özgün olmasını, başka yerden alıntı olmamasını, kişiye ait olmasını, hatta kişiye aitse bile, sadece bizde ya da en önce bizde yayınlanmasını istiyoruz. En önemli değerlendirme kriterimiz de bu. Onun dışında baktığımız şey de, içeriğinde, dini, siyasi ve futbol tartışması yaratacak ifadeler var mı? Bunlar çok hassas konular olduğu için tartışma çıkmasını istemiyoruz. 

Zaman zaman blogların onaylanma süreleri değişiyor. Bu, blogları değerlendiren arkadaşlarımızın, yoğunluğuna göre değişiyor. Bazen 5 dk da onaylanıp, bazen de 2 gün sonra onaylanan bloglar oluyor. Bundan dolayı da, kimi yazarlara torpil yaptığımız, kimisini sevmediğimiz için beklettiğimiz gibi iddialar oluyor ki, hiç alakası yok. 

Bazen de şöyle birşey oluyor. Blogların onayına direk ben bakmıyorum. Onaylama görevi olan arkadaşlar, okudukları blogda şüpheye düşüyorlar. İçeriği siyasi bir göndermeye sahip olabiliyor veya kullanılan bir ifadeyi sıkıntılı görüyorlar ve böyle durumda, diğer blogları değerlendirip, şüpheye düştükleri blogun onayını bırakıyorlar ve benim okumamı, uygunsa onaylayacaklarını söylüyorlar. Yani, sizin blogunuzdan sonra yazılıp onaylanmış ama sizinkine hala bir işlem yapılmamışsa, nedeni bu. İşleyişimiz kısacası bu. Kimseye torpil geçtiğimiz, kayırdığımız yok, bunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyorum. Hata yapılmıyor mu, yapılıyor, yanlış değerlendiriyoruz, bazen hakaretleri fark edemiyoruz, bazen üstü kapalı göndermeleri sonradan fark ediyoruz, fark ettiğimizde de gerekeni yapıyoruz. 

Epey uzun açıklamadan sonra beni rahatsız eden durumu anlatayım. Ama ondan önce de kendimle ilgili bir kaç kelam edeyim. Ben sosyal hayatımda, küfürden, argodan kaçınan biri değilim. Duyunca, “hiii ne dedi” demem, rahatça da kullanırım. Ancak bu demek değil ki, her yerde, her ortamda rahatça kullanıyorum. Mesela bir arkadaşım, bir şey anlattığında, o olayla ilgili küfürlü bir yorum yaparken, babam benzer bir şey anlattığında, “Bittabi babacığım, mamafih, bu husus da görüşlerimi şu şekilde, izin verirseniz, anlatmayı arzu ederim” diye kuruyorum cümlelerimi.

Hala bana rahatsızlık veren durumu yazmamışım, şimdi fark ettim, yazıyorum. Bloglarda son zamanlarda, argo, küfür içeren yazı ve yorumlara çok fazla rastlar olduk. Olduk diyorum, eskiden de vardı ama bu konuda kurallarımız daha katıydı, biraz gevşettik. Yerinde ve güzel kullanılınca, rahatsız etmediği için de izin vermeyi tercih ettik. Ama ortaya çıkan durum, bizim çok farklı bir düşünce ile aynı ip’den kaşılıklı oynamaya izin verip de, bu durumu suistimal edenlerin durumuna dönüştü. 

Bloglarda, piçler, boklar, allah belalarını versinler, klası gitti orası kaldılar uçuşmaya başladı. Diyeceksiniz ki, e kardeşim onay veren sizsiniz, şimdi de şikayet mi ediyorsunuz. Evet ediyoruz. Tutarsızsınız diyebilirsiniz ama durum ne yazık ki bu. Çünkü aşağı tükürsek sakal, yukarı tükürsek bıyık durumunu almaya başladı.

Bir kaç blog önce mizahi bir şekilde bahsettiğim; "tuvalette çıkarttığınız sesleri bile yazabilirsiniz bloga" cümlem, nedense kesilip, biçilip yanlış algılanmış durumda. Çünkü o cümlenin devamında, “ama kendinize özel blogunuz varsa” vardı.
Biz bloglar için, zevkle takip edilir bir yer olması için çalıştığımızı düşünürken, galiba ipin ucunu kaçırmaya başladık. Daha doğrusu böyle bir hisse kapılmaya başladım. Yazanlara, içerik konusunda daha fazla özgürlük verdikçe, o özgürlüğün, okuyucuları kaçırmaya sebep olduğunu düşünmeye başladım, son zamanlarda okuduklarımla.

Bunların dışında bir de, blog kısırları ortaya çıktı. Bloglara fotoğraf ve video eklemeye izin verdik vereli, bir fotoğraf ya da video ekleyip, altına da 3-5 benzer cümle yazıp, bu da benim blogum denen, bloglar türemeye başladı. Ya da çok klasik, herkes tarafından bilinen, aslında düşünce içermeyen, kuru laf kalabalığı içeren bloglar. Örneğin; sigara çok zararlıdır, öyle zararlıdır ki, off, off, çok pis zararlıdır. Akciğerleri bitirir, kalp krizi riskini arttırır, nefes darlığı yapar. Aman içmeyin!
Şimdi bu minvalde bir blogu onaylasan bir türlü onaylamasan bir türlü. İçeriğinde ne bir bilgi kırıntısı, ne kişinin kendi düşüncesi, ne konuya özel, az bilinen bir bilgi var. Ama yazı mı derseniz yazı, blog mu blog, onaylıyoruz ama onaylayıp, blogda diğer yayınlanmış bloglara haksızlık yapıyormuşuz gibi geliyor.

Tüm bu yazdıklarımı, ey ahali, benim düşüncelerim bunlar, hadi bakalım böyle yazanları taşlamaya başlayın demek için yazmadım. Sizin düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum, siz ne istiyorsunuz? Devamlı blog ve yorum yazan arkadaşların fikirleri değerli olduğu gibi, devamlı blog okuyup, sadece okuyucu kalan, yorum yazmaya üşenen arkadaşlar, 2 kelime de olsa, fikirlerini yazarlarsa güzel olur. Ama ricam, ben şöyle bi blog yazmıştım, o neden yayınlanmadı gibi, bize şu an hiç bir yarar getirmeyecek, manasız konulara girmeyin. Sizin fikrinizi soruyorum, siz ne düşünüyorsunuz? 

Hatta bununla ilgili facebook sayfamıza bir de anket ekledim, üşenmezseniz, şu link’e tıklayıp, bir de oy verirseniz, daha net bir sonuç ortaya çıkar; http://www.facebook.com/questionssmile Resmi1635962876285/ Haydi, pamuk eller klavyeye, yazın yorumlarınızı ama küfür etmeden :)

Ha bir de! Benim "pembe eşofmanla" ilgili espirimin artık her blogda kullanılması, sizin için de kabak tadı vermedi mi? Demin kapı çaldı, bir baktım, değişik bir tip, hayrola dedim, gına geldi abi dediiler (Küfürün yanında, böyle iğrenç espiriler de yasaklanmalı bence blogda ama ben hariç)

YORUMLAR

12 Ekim 2012, 20.23

Son aylarda blog köşesinde kayda değer gelişmeler oldu. Hepside güzel ilerlemelerdi. Resim-face-gif derken videolar da eklenmeye başlandı. İçerik zenginleşti. Görsellik arttı. Daha bir okunası oldu bloglar. Bunun yanı sıra trt 1 formatından çıkarılan yazılar, daha az sansürle güzelleşti de güzelleşti. Daha özgürleşti blog portal. Günlük hayatımızda kullandığımız argo kelimelerin bazılarına onay çıkması bu yeniliklere bir ekti. Bunlara kısaca gmsnn farkı diyoruz...

Kendisinin önderliğini yaptığı blog tazeliğini korurken, altında yapılan yorumlarda herkes beğenici olmuş alkışlamıştı. Normal üye buna benzer bir sey yazınca neden eleştiri oklarına maruz kalıyor. Çifte standart değil midir bu ?

Argo da hayata dairdir arkadaşlar... Günlük hayatımızda kullanıyorsak burda da yazabilmeliyiz bence. Gereken ölçüyü kaçırmamak şartı ile tabi. Gerçi ölçüyü kaçırmakta pek mümkün değil. Direk yayına girmiyor. Önce okunuyor, ince elenip sık dokunuyor hatta...

Örneğin bankodasınız zamanınızı vermiş 9. ele gelmişsiniz oyunda. ve tek alıyorsunuz oyunu. O sıra bağlantı azizlik yapıyor düşüyorsunuz. 1 dakika sonra geliyorsunuz ki ne masa kalmış ne oyuncu. Hepsi kaçmış. Hiç içinizden hayy... demiyor musunuz :) Yada pişti turnuvasındasınız. Oyunu garantilemiş, bir üst tura geçmek üzeresiniz. Son kağıtlarda rakip masayı terk ediyor. Bakıyorsunuz salonda duruyor. Yazıyosunuz gelsenize yerinize...!  Yok gelmicem diyor sırıtıyor haince. İç sesiniz kulaklarını çınlatmıyor mu karşınızdakinin kulaklarını. 4 dakika bekliyorsunuz son kağıt için. Hak ediyor daha fazlasını bile hak ediyor düşündüklerinizin. Dile getiriyorsunuz bazen sitenin izin verdiği çerçevede :) Sonra otobüsü kaçırınca da lanet olsun off !!! demiyor muyuz ? Ben diyorum vallahi....

Hep şöyle düşünmüşümdür. Ne geldiyse başımıza kısıtlamalardan geldi. 2012 yılında yaşıyoruz. Bazı şeyleri aşalım artık. İsteyen istediğini yazabilisin.Cinsellik tabu olmaktan çıksın. Wcye gitmek yeme içme gibi doğal.Ayıp tabir edilecek bir şey yok. Hepsi bir sisteme bağlı o kadar... Mause'un bağımsızlığı bizim elimizde. Okumak istemiyorsak kapatırız sayfayı biter...

gmsnn hamiş: yazan- sessiz takipçi ama tembel olmayan biri... )

12 Ekim 2012, 21.31
Ben bu halkı anlamıyorum. Ne istediklerini gerçekten anlamıyorum madem o kadar saray çocuğuydunuz da başımıza geçirdiğiniz( iktidar ve muhalefet de dahil) adamların argolarına "ananı da al git" lerine "artislik yapma lan" larına nasıl katlanıyorsunuz? Onlara nasıl yakıştırıyorsunuz. Birbirlerine mecliste "şuursuz" "şam babası" demelerine nasıl katlanıyorsunuz? Onları seçerek başa çıkarırken burada "yasaklansınn" nidaları atmak ne derece mantıklı? Sorsak hiçbiri oy vermemiştir :)
işte günün en güzel sözü helal olsun bilge güneş helal olsun smile Resmi
12 Ekim 2012, 21.37

 Öncelikle   bana çok geçmiş olsun.Fena  halde  üşütmüşüm,  değil   bloga gelmek,  çorba  bile  yapacak   taakatim yoktu. Zaten gamyun  üyeleri  paylaşıma gelince  her biri ''nobele    ben aday  olmalıyım ve  almalıyım ''  havasındalar.  Ama icraata gelince    bir tas çorbayı paylaşmanın uzağındalar  :))

 Ben   paylaşımın  sonundan başlayayım yorumuma. Öncelikle  seni  kutluyorum  gmsnn.Şu  benim yine bloğun  uzağında  olduğum  72  saatte bloga düşmüş  Trapper'in ''pembe  eşofmanlı   kız '' paylaşımına  dikkat çekip    duyarlılık gösterdiğin için .  Pembe  renk tüm  dünya  da   kanserle  mücadelenin  simgesi.Özellikle de  meme kanserinin.Duyarlılığının  odağı  memeye işaret ediyor  olmasını başkaları tartışsın.Ben  duyarlılığında  tutuklu kaldım   sadece :))

 Harbi güncel  bir konuya   değinmişsin.Mali şube  polisleri   erotik shoplara baskın düzenlediği  gün, sende eş  zamanlı olarak  bu konuyu    dile  getirerek, gamyunu  reel  hayatımızın bounusu  olarak sunmaya  devam ediyorsun.:) Paylaşımının içeriği ile ilgili  bende şikayetlerimi dile  getirdim zaman zaman.O  yüzden kendimi tekrarlamıcam  ama kanaat önderi !! sıfatıyla  fikir beyan etmemiz isteniyorsa:)) Bu  cümle  hoşuma gitti 23  nisanda bir günlüğüne de  olsa  bu sıfatla  var olmak isterim  gamyunda :)),  neyse   devam edeyim; fikir beyan  etmem   gerekirse ; Ben  gamyun bloğunda  kendimi güçlü  hissediyorum.Pekii  neden  gamyun bloğunda?  Farkı  ne  diğer bloglardan? Farkı  gamyunun  uyguladığı  kendi  filtresi.Bize sunulan imkanlar içinde   güçlüyüm.Ama sıkıştığında  küfre  başvuranların   var olduğu bloglarda   sadece küfredenlerin   deşarj oldukları bir objeden ibaretim.Kendim  ise reklamı  sevmediğim için küfretmiyorum :)

  Torpil  olayına  gelince ;  bir  kaç  gün önce yaptığım bir  yorumdan  dolayı ( alkollüydüm  yorum yaparken)  68 yıl yasak yedim, hiç bir  şekilde  kollanmadığıma  işaret  eder sanırım bu  yasak. Kırmızı kablo  yerine  maviyi kesince  Gamyun  mülküne  zarar vermekten  içeri  düştüm.:)) Ayrıca  sebeb_i  yasak  ta  göstermiştirki  bünyem alkolü kaldırmıyor.:))))Neyse  içerde  geçirdiğim  72 saati kaleme alıcam  zaten:))Nasıl mı çıktım?  Cebren  deli  raporu verdi, gmsnn' de şartlı  salıverdi:)

  not: Doğru  söyle ben  içerdeyken ''  tülayyyy  geri dönnnn, nolur geri dön  tülayyyyyy''   sendromu  yaşadın mı?:)))))))

 Paylaşımın içeriğine   dair  çıkarılması  gereken  sonuç:  Hayat  hepimize öğretmiştir: Elimize ,  dilimize,  belimize   sahip olmamız  gereğini.  Hayatımızın    bounusu  durumundaki Gamyun'da  ise , sadece    elimize  hakim olmamız    gereği ön  plana çıkmıştır.Bu  gerek ; yasakçılık  algısı  ile değil, bizlerdeki  seviye salgısı  ile  ilişkilidir.. argo  salyasını   partner seçmeden,  blogda  konularla salsa  yapabilmektir en büyük  özgürlük :)

  

13 Ekim 2012, 00.08

Küfür!, hakaret!, aşağılama!, beddua!... kaba ve saygısızca davranışlar. Nerede kaldı saygı, nerde o büyüklerin yanında bacak bacak üstüne atmayan insanlar. Apaçık argo kelimeler kullanılıp bunun adına da güncel yaşam yakıştırmasını koyup sıradanlaştırılıyor. Çok yazık. Blog köşesi için elit diyoruz, belli kaliteye ulaştı diyoruz, fıkra ve alıntıdan uzaklaştı aman ne kadar güzel diyoruz. Bu’mudur yani. Kalite, saygı ve elitlik. Son zamanlarda yazılan bloglar son derece saygısızca. Bazı yazarlar ekran karşısında ki okuyucuları kendileri ile bir sanıyorlar sanırım. Her kişi farklı anlayışta, farklı yetişmiş. Güncel yaşantımızda sinir haliyle mutlaka ki kötü kelimeler kullanıyor olabiliriz. Ama bu ortam sinir yansımasını hak etmeyen, büyük kitleye hitap eden bir ortam.  Bunu bilip bu saygınlıkta yazı yazılması taraftarıyım.


Kendim adıma Argo, küfür, hakaret, beddua içerikli yazıların KESİNLİKLE YAYIMLANMAMASINI isterim. Paylaşılacak o kadar güzellikler, eğitici öğretici konular varken bu kadar basitleştirilmesin, saygınlığı yitirilmesin diyorum. 


 


13 Ekim 2012, 00.14
Ben bu torpile kendim şahit oldum kimse kusura bakmasın bir siteden bir konu çaldım evet alıntı idi bunu söyleyebilirim ve ben onu buraya kopya edip gönderdim bekledim bi zaman sonra red edildi dedi iyi dedim sonra 2 gün sonra bi bakdım bayanın biri aynı şeyi yazmış okudum ve güldüm onunki kabul olmuşdu ben önce yazdığım halde tarih önce olduğu halde kabul edilmedi ama ne diyebilirimki demi ? ;)
13 Ekim 2012, 00.34
beymen,
çorba yok ama sana bir geçmiş olsun dieği var. -Her yönden:)-
Nedir bu ya? Hastalıktan kurtulamadın. Nazara geliyorsun galiba.:)

Cezbe,
kırılacak bir şey yazdığımızı düşünmüyorum zaten. Makyavelizmi çağrıştıran amacın için de kutlarım.

İlgililere,
"Pembe eşofman " konusunda bizim kapıyı henüz çalmadı Gına.:)
13 Ekim 2012, 00.58
Hangi birinden başlamalıyım bilemedim. Dün geceden beri yazılan tüm yorumları dikkat ve sabırla okudum (Sat_agraha'nın fakirlikten dolayı, bir kitap uzunluğunda yazdığı 2. yorum dahil :) )

Herkese tek tek cevap verme ihtimalim çok az, onun için aklımda kalan bazılarına cevap vereceğim. Bu blogu yazmamın nedeni, biraz siz de tartışın, eteğinizdeki taşları dökün isteğimdi. Ne yapacağımızı bilmiyor da değiliz aslında. Ancak son zamanlar da, biraz özellikle yapılır olduğunu hissettiğim için bu yazıyı yazdım.

Blogda da bahsettiğim gibi ben de küfür ve argoyu çokça kullanan biriyim. Yazılarda olmasından da yanayım, zaten, bu yancılığımdan dolayı, son zamanlarda daha fazla buna izin verir olduk. Ayrıca belirtmekte fayda görüyorum, açık açık yazmamış olsam da, bu aynı zamanda, biz yetkililere de eleştiri içeren yazıydı, şöyle ki. Özellikle belirttiğim için yazdığım blogda, yine onlardan örnek vereceğim. Eğer ben cezbe'nin yazısını okusam ve onaylayan olsaydım, onaylamaz reddederdim. Çünkü, belli bir zümreye açık bir hakaret vardı, yayınlanmaması gerekirdi. Ancak ben blogu fark ettiğimde iş işten geçmiş ve bu konu tartışılır olmuştu. Yine aynı şekilde, trapper'ın bir blog'da, kelimeyi yazmasa da, açık seçik belli olacak şekilde tenasül uzuv içeren, yazdığı siyasi fıkra yorumu da onaylamazdım.

E fark ettin neden müdahale etmedin o zaman diyebilirsiniz. Aslında sonradan müdahale ettiğim yorum ve bloglar oldu. Ama burada verdiğim iki örnek de, artık zaten ulaşacağı geniş kitlelere ulaşmıştı ve yazımın içeriğine de örnek teşkil edeceği için müdahale de bulunmadım. 

Şimdi cevaplara geçeyim; Trapper demiş ki, bloglarında ilk defa argoyu kullanan sensin, şimdi bize caka mı satıyorsun :) Evet haklısın benim ama demek istediğim, benim gibi kullananlara itirazım yok ki zaten. Bir olayı anlatırken, o olayın hakkını vermek için yazılabiliyorsa sansürsüz anlatılabilmeli bazı şeyler. Problem, bunun alışkanlık haline gelmesi. Örneğin, tikli birine, ani hareket yaptığında, ananın diye tepki verdiğini bile bile, olur olmadık her yerde o adama hareket çekip ananın dedirtirseniz, yaptığınız şaka artık amacını aşmış olur. Bu da öyle bir durum.

Özdür demiş ki (bu da yerel radyolarda okunan asker mektupları gibi oldu:) ), bize ne soruyorsunuz, kendiniz karar verin, halledin kardeşim. Zaten bir bakıma öyle yapıyoruz ama yine de farklı bir ses çıkar mı diye merak ettik, edemez miyiz :)

Sat_Agraha, 2 yorumun da o kadar uzun ki, ne yazmıştın hatırlamıyorum :) Sadece bir ara arabeske bağlayıp, daha fazla yorum yapmak için zengin mi olmak gerekir kardeşim içerikli mesajını aldım. Benzer serzenişler, farklı zamanlarda, diğer üyelerimizden de geliyor. Sayıyı arttırabiliriz, problem değil ama muhtemelen o artış da yetmeyecektir  zamanla :)

Hah, unutmadan, 2 yanlış anlaşılmayı da düzeltmeliyim. Biri özdür'ün, blogu tekrardan düzeltip, onaya yollayınca, en üstte çıkması olayı. Bu olay tamamen desteksiz bir atış olmuş, böyle birşey yok.

Diğer iddia da Golge tarafından yazılmış. Demiş ki, birinin blogunun tarihi değiştirildi, ben beğendim memnun da oldum içeriğinden dolayı ama torpilse, ahanda torpil demiş. Ama imkansızı tarif etmiş. Çünkü, ben hariç, kimsenin blogların tarihiyle oynama ihtimali yok, blog onayı yetkisi olan arkadaşlarımda. Blog tarihiyle bir tek ben oynuyorum, o da siteyi ilgilendiren bir blog yazdıysam, aynı bu blogda olduğu gibi, tarihi ileriye alıp, gelecekten yazmış oluyorum. Bunun dışında bana tek 1 tane blog gösteremezsiniz, tarihi ileri alınmış, oynanmış, birşey yapılmış. Talep gelmiyor mu geliyor. Yazdığı blogun önemli bir olaya değindiği için yani bir nevi kamu spotu görevi gördüğü için üstte kalması talepleri çok geliyor ancak haksızlık olmaması adına böyle bir şey yapmıyorum. Kendi yazdığım, kişisel, siteyi ilgilendirmeyen yazılarıma da böyle bir şey yapmıyorum. Bunu özellikle belirtmek istedim, çünkü kendimden eminim, başkasında da böyle bir yetki olmadığı için yapılmadığından da eminim.

Blogun sonunda, ama benim şu blogum yayınlanmadı edilmedi diye yorumlar yapmayın lütfen demiştim ama benzer bir kaç yorum yapılmış. Bir tek Digor'a bununla ilgili cevap vermek istiyorum. O zaman o blogunu yayından kaldırdığımda, offline mesaj atıp, sebebini de açıklamıştım. Yazıyı ilk yazdığında, yaşama dair bir blog olarak algılamış, biraz siyasi tarafı olsa da, o amaçla yazılmadığını düşünmüş ve onaylamıştım, arkadaşlarım benim değerlendirmemi istediğinde o blogu. Ancak daha sonra altına yaptığın yorumla, aslında blogun ne kadar sürükleyici ve gerçek yaşamdan kesitler içerse de, yorumun bir bölüm insanı töhmet altında bırakıyordu ve direk siyasi tartışma çıkaracak bir yorumdu, onun için blog sonradan reddedildi.

Bilgegunes ne zaman yorum yapacak diye bekliyordum, dün akşam ki furyayı kaçırdı ama bu akşam teşrif etti sağolsun. Tam ona gollük bir ortaydu bu blog, o da zaman zaman ofsayttan da olsa gol atmış ama bu bir hazırlık maçı çok önemi yok :) Sadece verdiği bir örneğe cevap vermek istiyorum. İkinci yorumunda, benim iki farklı zamanda, farklı konularla ilgili yaptığım yorumları alt alta yazmış ve tutarsızlığımı gözler önüne serip, beni rezil rüsva etmiş. Ama orada ilk cümlede neyi ne için yazdığım, ikinci cümlede neyi ne için yazdığımı anlayacak zekaya sahip olduğundan hiç şüphem yok. Onun için olayı çarpıtmaya da gerek yok diyorum. Orada birisinde dediğim şuydu. Blog yazan üyelere, özellikle saldırılırsa, amaç üzüm yemek değil bağcı dövmekse, ben buna izin vermem dedim. Bazı üyeler özellikle buna maruz kalıyor, bazıları kalmıyor. Kalanları kollarım, yedirtmem derken, maruz kalmayanlara durup dururken, kol kanat germemem nasıl torpil oluyor anlamadım. Torpille ilgili kastettiğim, onaylama süreleri, üste çıkarma vs gibi konulardı.

Bir de, bloglarla ilgili dilek ve istekler var. Bir çoğu güzel ve haklı istekler, dikkate alacağım, yeni bir yapılandırmaya girdiğimizde siteyle ilgili, bazıları bizim de düşündüğümüz özellikler, yapabiliriz. Tek tek bu olur bu olmaz demeyeceğim ama muhtemelen o yapılandırmaya girdiğimizde, yeni bir blog yazıp, nasıl özellikler istiyorsunuz diye bir blog yazarım muhtemelen.

Ha bir de cezbe, son yorumunda, daha önceki yorumu yazdıktan sonra tedirgin girdim demişsin. Ortada yasaklanacak vb bir durum yok. Bize muhalif fikir söylediniz diye yasaklanacak veya blogunuz yayından kaldırılması abes olurdu. Böyle şeyler söyleyip, şehir efsanesi oluşturmayın, yok öyle bir şey, eleştirilere açığız.

Ve son olarak kısacık bir özet. Kötü niyetli kullanılıyor veya zaman zaman suistimal ediliyor diye, Talim Terbiye Kuruluna dönüştürmeye niyetimiz yok blogları. Ancak ricam, bizi arada bırakmayacak, kafamızda soru işareti oluşturmayacak bloglar yazın ki, biz de rahatlıkla "onayla" butonuna basalım.
13 Ekim 2012, 01.12
Kardeşim Tİpik bir türkiye olayi Artik devir oyle bir olmuski aile içi aldatma moda olmuş fuhuş almiş başini gitmiş. Filimler diziler REYTİNG almak için bu yolu tutmuş argo fuhuş halkimiz bunu izliyor ne yapacaksin zaman çok kötü olmuş anlayacaginiz ulke uzerinde buyuk oyunlar donuyor sirf insanlari okumasin cahil kalsin terbiyesiz dinini unutan bir millet yapmak için ugraşan cok insan var
13 Ekim 2012, 01.26
Çok uzun bir yazı olması yazının okunabilirliliğini azaltıyor.
13 Ekim 2012, 01.38

Ek bilgi: Blog düzenlemede ( bu konuda beni en iyi blog yazanlar anlayacaktır ) benim gibi simetri hastalığına varacak kadar sorun yaşayanlar, blogunu defalarca düzenlemeye alır. Yok burası, yok şurası derken yazı farkında olmadan yayınlanır. Yayınlandıktan sonra düzenlenmesi tarafımdan bilinçli olarak yapılmamıştır. Ayrıca benden sonra kalan bloglar benim düzenlememden değil, onaya geç kalındığından arada kaynamışlardır. Bu da biline.

Siz Trt izleyenler (  benim için hala Trt'dir o. Hiç sevmedim yanındaki 1'i ) için yabancı dilimin türkçesi alt yazı olarak geçecektir sansürlü olarak. Bir düşüneyim bakalım nerede argo kullandım. Hii "arada kaynamış" dedim, kötü ettim kötü. Tez sansür vurula !(Bu arada trt kanalının sadık izleyicilerindenim...)
13 Ekim 2012, 02.30
  O kadar yoğun bir dönemden geçiyorum ki, ne yazılarla ne de  yorumlarla aranızda pek bulunamıyorum. Bir kaç gün daha sürecek gibi bu durum. Ama notlar alıyorum , kenara bir şeyler koyuyorum. Yanınıza gelmeme az kaldı , özledim burayı , Gamyun Blogu. Anılarım birikti, neşem birikti , hatta hüznüm birikti. 

  Sevgili gmsnn, site ve blogla ilgili yorumlarımızı sormuş, fikirlerimizi öğrenmek istemiş. Yorgunum, uykusuzum, sabah da en geç 7.30 da evden çıkmak zorundayım ama bir kaç satır da olsa, bloga temas etmiş biri olarak ben de bir kaç şey söylemek istedim. Uzun yorumlara baktım da hep biz kadınlar uzun uzun anlatırız ya konuyu, bu kez tüm katılımcılar uzun yazmak ihtiyacını hissetmiş:) demek konu bir çok kişiye konuşulası- yazılası gelmiş:) Bana da geldi:) 

  Farkındayım daha konuya girmeden yazım uzadı, ehh n'apalım:))
100 kadına sormuşlar '' Erkekler nasıl olmalı ki siz kadınlar daha mutlu olsunlar?'' 
:)
Hala 1. kadın mikrofonu bırakmadığından 100 kadına ulaşılamamış... misali bir erkek jargonu yerle bir oldu bu blogda, demek ki neymiş , derdi olan konuşuyor:)

  Kişisel fikrim, yetiştirilme tarzım ve de çocuklarımı yetiştirme yöntemi olarak benimsediğim çerçeve özgürlüklerin kısıtlanmaması yönünde, özellikle fikirler bazında. Kuralları özgürlüğü kısıtlayıcı olarak görmüyorum bazı yer ve durumlarda, Gamyun Blog Portal Kurallarını da iyi biliyorum. Yapmamam gerekenleri bilmek, ukalalık gibi olmasın  ama, bu portalda kendim de dahil iyi yazanlardan olduğum düşüncelerini doğurmuşsa bir çok kişide ( ki burada olan, yazan, okuyan herkes gibi benim de beğendiklerim listesi var, hem yazan hem de yorumla katılanlar bazında)  ne yaratıcılığımı kısıtlıyor ne de size yazıyla ulaşma keyfimi aşağı çekiyor... Hey Ataya ne yaptın sen, sen kim bu kadar uzun cümleyi anlam bütünlüğüyle bitirmek kim kızım ya:)) Yemin ediyorum yüz kere okudum o cümleyi olmuş mu diye :)))) Oldu mu ne ? :) 
Eveeett olmuş, Gamyun Bloga yazdığım en uzun cümlem budur, ara sıra bu bloga gelip harikama bakmam lazım:)

   Gördüğünüz gibi, ben yazarken eğleniyorum, kendimle alay etmeyi seviyorum, haa şaşıp arada başkalarını katıp işin içine, eğleniyorsam yazımda, anlatamıyorum bunu, kelimelerin azizliğine uğruyorum, azarı işitip arka sıraya geçiyorum. Nolmuş, birazcık tek ayak üstünde dururum, o sırada sınıfın başka yaramazları da birbirleriyle bağırışırlar müdür gelir , tahtaya isimleri yazılı olanları azarlar:) Ohh olsun onlara, iyi oldu, onlar da kopya çekmeseydi birbirinden derim:)  Arada ne güzel kozama giriyor Koz_A rumuzumu alıp zamanımı bekliyor ve rengarenk bir kelebek olarak yine aranıza dönüyordum ama Koz_A yı biri almış, alana da çok yakışmış iyi biri diye bıraaak o rumuzu ben arada kullanıyorum diyemedim:(

Kopya çekmeselerdi onlar da.
Çekmeselerdi kopya.
Kopya?
Kopya sadece alıntı, çalıntı demek değildir. Kopya bazen de birilerinin uslubunu,birilerinin kullandığı, o ilk kullanıldığında anlamı olan, ama sürekli sürekli başkaları tarafından da kullanıldığı zaman, deyim yerindeyse vıcık vıcık olan, gına getiren yazılara da denebilir mi sizce? Bana sorarsanız durum biraz da bu. Resim eklemede de durum bu, video eklemede de durum bu, şarkı türkü peşine takılmalar da bu. Bazılarına çok yakışan, güzel kullanılmış alkışı hak eden birşeyin illa ki ardına takılmak güzel durmuyor. Yeter be kardeşim durumu yaşatıyor.

Tarlaya ektim soğan
Bitmedi yedi doğan
Hep mi güzel oluyor senin annenden doğan.
Kaldım dumur dumur burada iyi mi, neye bağlıcam şimdi ben bunu:) Aman ya neyse, benim annemden doğan güzel işte, ben bu türküyü söyleyebilirim ama herkes söylerse, hıh, kendini beğenmiş bu kızların alayı dicekler, tüü şunlara :))
Dedirtmeyin.
Bu arada da şakayla karışık bir türkü sahibi oldum:) Hepinize hediye ediyorum, bana iyi geldi, size de iyi gelsin, kendinizi iyi hissedin:)

Eklemek istediğim en önemli şey gmsnn in yazısına;
Argo mu demeliyim, yoksa bayağı sözler mi bilemiyorum, inanın bilemiyorum hangisi doğru ama ben rahatsız oluyorum. Hanım evladı gibi yetiştirilmekten değil asla, bir erkek arkadaşımızın yorumda bir kadın üyeye söylediği bir sözün derin anlamını daha sonra öğrendiğimde de uzaklaşmıştım buradan. Kelimelerle ya da tavırlarla, belaltı vurmak işin bayağı kısmı işte, sevmiyorum, anlatamadım ama siz anladınız.

Olmaz öyle, kategorilere ayıralım blogu, konulara ayıralım da neymiş. Aile Salonumuz Vardır der gibi:)))Bir arada, farklı farklı konularda, yan yana yazalım, okuyalım derim. Blog özgünlüğü biraz da bize bağlı. Şimdi moda bu diye, esen rüzgardan etkilenip yazmayalım. Bakın bu işin meltemi var, lodosu var, sonra başımız ağrıyor. Hem aynı tarz, birinde hoş duruyorken zekice yapıldığından, diğerinde çok sakil durabiliyor. 40 beden birinin illa da 36 beden elbise giymesi gibi işte, sağdan soldan estarabim:)) 
Tadilat şart:)

Son sözüm de başta gmsnn olmak üzere cebren, natty, bilmediklerim lutfen kusura bakmasın, eylul. teşekkürü hak ediyorlar. Hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum.
Sabah uyanabilecek miyim ki, uuu saat kaç olmuş:)
Sevgiyle kalın...
AtayaG.


 

13 Ekim 2012, 02.55

Bloglar arasi kardeslik saglanmali...
Mesela bir blogdan diger bloga kopru kurulmali, boylece baglarda kuvvetlenmis olur.
Blog sInIrI ihlali ceza gerektirsin, kim kimin bloguna hebelebelubele yapmissa, kellesi ucurulsun.
"Ayaginda kundura" sarkisinin dizeleri "Blogunda yorumu" kelimeleriyle yer degistirilsin, tum cihana yayilsin.
Blog kostebekligi son bulsun, mesela acilan cukurlara harc doldurulsun, ilk denemede kafalari yarilsin.
En cok yorumu alana bir milyon dolarlik fistik verilsin, bu durumda geneloplar zengin olsun fakirlik son bulsun.
Algida yanilgi yasayip, yanlis yorumlayip, yanlis dusundurenlerin kafasina kafasina vurulsun.


Birakalim geyigi..
Simdi ben yazacam yine olay olacak ama olsun yinede yazacam!
Kimi blog kosesinin canlandigini dusunuyor, kimi blog kosesinin %100 ilgi gordugunu dusunuyor, kimi dusunecegi bir sey olmadigindan azicik ucundan geveliyor..
Dunya ortalamasina bakarsak ulkemiz en az kitap okuyan bir ulke, dolayisiyla bu da okuma aliskanligimizin ne denli dusuk oldugunu gosteriyor.
Hal boyleyken blog kosesinin ilgi gormedigi gercegini ortaya cikariyor.
Tamam okuyan var yok demiyorum, ama ayni anda kirk bine yakin kisi varken sitede, ortalama bin-ikibin kisi okuyorsa bloglari, demekki dusundugumuz gibi degil.
Once insanlari yazmaya, yazanlarida o yazan kisilere yorum yapmaya tesfik etmeliyiz.

"Aman ben bu herifin bloguna yorum yapmiyim da karizmam cizilmesin"
"Fatmagul, zuleyhagul, nejlagul'un bloglarina yorum yaptim yeter bu kadar, erkeklere gerek yok"

Yukaridaki mantigi sergilemek, blog yazan kisilerin niyetinide gosteriyor aslinda.
Evet, bende yorum yazmiyorum cogu insana, ama bunun sebebi belli; defalarca bunu dile getirdim, "lutfen yeni blog yazanlara yorum yazip destek olalim, kotude yazsa bir sekilde ozelden de olsa onlara dogru yolu gosterelim ve de ozendirelim" dedim ama dinletemedim kendimi...Tamam, alti istu gazeteci kimligi tasidigini iddaa eden bir adamiz, ama konu blog ise, blog kosesi ise, hepimizin birlesmesi gereken tek nokta oldugunuda bilmeliyiz!
Ben boyle ogrendim en azindan, "belkide ogrendigim sey yanlistir bilemiyorum" diyecegim ama hepimiz biliyoruz bu gercegi!
Okuyucu olacak ki yazalim; okunmuyorsa, sadece kendimiz okuyacaksak ne anlami var?
Blog kosesinde satasmalar oldu, savaslar cikti; birbirine zit gidenler, laf sokanlar, hakaret edenler, ozelden tehdit mesaji gonderenler oldu, hatta deger verdigi kisilerin yaptigi seyleri hazmedemeyip doldukca dolan ve sonunda dayanamayip kendini siteden yasaklatanlarda oldu.
Simdi bos verin "su olsun, bu olsun" lari da...Mademki yazmayi ve de okumayi seviyoruz, o halde insanlari tesfik etmeyi deneyin.
"su olsun bu olsun" demek yerine elbirligi ile insanlari tesfik edelim bi sekilde mukafatini aliriz nasil olsa...
Yorumlarda "su olsun bu olsun" diyenler var...Emin olun yonetim su ve bu'yu biz soylemeden dusunmus, o sira onu hayata gecirme asamasina erismis vaziyetinde oldugundan, "iste budur!" dedirtmeyen fikirlerin hepsi bos gelmektedir bilginize...
Uyelereydi...


Resim video ozelligi koydunuz, blogun altina  facebook, twitter, googleplus'u isteyen yayinlasin diye eklediniz mukemmel oldu, tamam ilgileniyorsunuz, onada diyecek yok, ama o koseninde gamyunun bir parcasi oldugunu, ne denli onemli bir yerde oldugunu hepimize gostermek adina, bazi seyleri yapmak gerekir diye dusunuyorum..
Oyun esnasinda sayfanin saginda solunda ortasinda reklamlar var, e olsun da mutlaka, ama minik bir koseye bloglarla ilgili de bir banner koyulsa?
Mesela blog okuyana, o blogu twitter'de, facede orada burada yayinlayana minnacik bir fistik verilse, face'de veya twitte'rde yayinlanan o blogu gamyundan bihaber diger kisilerde okusa nasil olur?
Sadece blog icerigi olan sayfalarin onune bile gecebilecek potansiyel varken, ayni yerde saymasak?
Blog kosesi b.k, kaka kelimeleriyle sarsilmaz, elbetteki bazi seylere sansur olmali, ama internet ozgurlukse, ozguruz ikimizde..
Neyse... dagilmasin konu.
Oylesi hafif kelimelerden sanirim kimse rahatsiz olmaz, olan ise blogun butunlugunu dusunmeden olmustur diyor ben.
En son ne zaman blog yarismasi yapildi mesela?
Bunu duzenli bir sekilde ay'da bir defa yapmak hos olmaz mi?
Birseyler vermez mi?
Mc Donalds'da alisveris yaparken bile sag duvarda, sol duvarda "ay'in elemanini gorebiliyorsak, burada da ay'in blogu, ay'in yorumunu gorebilmeliyiz.
Karnim acikti ben gidiyorum..
Yonetimeydi..

 

13 Ekim 2012, 04.01
  Sat, orda "siz de kırılmayın" yazmış olduğumu sanıyordum ben, tekrar bakınca atladığımı farkettim. Yalnız makyaavelizm yakıştırması epey bi ağır olmuş :) yine de o konuya dönmek istemiyorum tekrar.

   Şimdi ben bu kadar zılgıt yemiş iken, ve hatta o blogun şans eseri aradan kaçmış olduğunu da öğrendikten sonra :) aşkla ilgili söz vermiş olduğum yazıyı zinhar eklemem. Şöyle biraz zaman geçsin yaptığm fenalıklar unutulsun  :) Malum kraliyet ailesi takip ediyormuş blog sayfalarını :) maazallah recm edilme tehlikesi bile söz konusu ," vayyy ordaki esas kız sen misin" vs denilebilir. Çünkü ben de dahil pek seviyoruz hikayeyi yazana, hikayedeki  kahramanı yakıştırmayı. Kağıt Kesiği' den sonra arkadaşlarımdan "A4 n'aber şeklinde" hitaplar almıştım mesela :)

     Bir arkadaş yazmış," yazıya yorum gelince uyarı gelsin" diye. Şiddetle katılıyorum. Yazdıktan sonra, yorum var mı diye gidip bakarken, görüntülenme sayısı yükseliyor çünkü. Ben kendi adıma utanıyorum biraz bundan.

   Son olarak gülücüklerimiz ne güzel yüzümüzden, ne de cümlelerimizin sonundan düşmesin :) düşürülmesin. Hayırdualarım hepinizle olsun :)

   ***Ben büyüklerimin yanında bacak bacak üstüne atmam :)

  
13 Ekim 2012, 08.05

yine gündemi yakından takip eden bir yazı olmuş sayın gmsnnn opum ,emeğinize sağlık.

blog bölümümüz,gamyundaki tüm üyelerin toplandığı rahatça duygu ve düşüncelerini paylaştığı bir yer olmaktan ziyade gamyunun kalbi olmuş durumdadır.bu nedenle de blog bölümümüz daha çok önemlidir.

örneğin,geçenlerde sayın cebren opumuz ile ilgili çok güzel ve hepimizin okuduğumuzda sayın cebren opumuzu ayakta alkışladığımız bir yazı vardı.lakin yorumlara baktık; üyenin biri yazmış  '' size kapak olsun '' diye sonra başka bir üye yazmış,  '' yalakalar '' diye...peki hoş bir görüntümüydü bu?bence blog bölümümüze yakışmayan bir durum oluştu.işte bu türlü durumların önüne geçmek için bence blog yazarının sınırlı ölçüde argo kelimeleri kullanmasına izin verilmelidir.ama yorumculara bu hakkı vermemek gerekir.ikinci bir neden;bizim blog yazarlarımız hassas insanlardır,duygusal insanlardır,saygısızlığı sevmeyen insanlardır.bir kere küsüp gittiler onları geri döndürmek kolay olmadı.ama geri döndüklerinde ise blog bölümümüz eski güzel günlerine kavuşmuş oldu.tekrar onları kaybetmemek adına özellikle yorumcuların saygısızlık içeren kelimelerinin geçtiği yorumlarının onaylanmaması gerektiği düşüncesindeyim.

diğer konu ise,sizin de belirttiğiniz gibi eşli oyunda bir üyenin iki nickini karşılıklı oynama hakkının olmasıdır.tamam ,önce öğrendiğimde çok güzel bir uygulama dedim ne güzel düşünmüş genel oplarımız dedim.lakin uygulamada maalesef üye kardeslerimizin  bu hakkı hile amaçlı kullanmayı tercih ettiklerini görünce bu uygulamanın eksik taraflarının olduğu da ortaya çıkmış oldu.mesela,üye çok rahat iki nickini tekli oyunda karşılıklı  alabiliyor ya da uzaktan yardımla ip adresi farklılığıyla yanyana bile nicklerini aynı masada oturtturabiliyor.bu sorunun önüne nasıl geçecez derseniz;öncelikle aynı ip adresiyle sadece eşli oyunda oynayabilmeli üye,diğer durumlarda ise tabiki hile yasağı ile cezalandırılmalı.bir diğer önlem ise,sadece şikayet gelen üyeleri sisteme takip ettirmek yerine gamyunda oyuna giren tüm üyelerin sistem tarafından izlenmesi ya da takip edilmesiyle bu sorunu yüzde 60-70 azaltabiliriz.tabiiki bunlar sadece benim gözlemlediklerim ve de kendimce çıkardığım sonuçlardır.amacımız gamyunumuzun her zaman en iyi ve en doğru oyun sitesi olma ünvanını yıllarca sürdürebilmesini sağlamaktır.bunun için de hepimiz üzerimize düşen vazifeleri gamyunumuz için yapmak zorundayız.

                                                     saygılarımla........

13 Ekim 2012, 14.46
Böyle ince bir ayara gerek kalmasaydı keşke :(
ama inşallah düzelince bende döneceğim aranıza..
sevgiler..
13 Ekim 2012, 20.34
ARGO  dil kültürü toplumumuzda  bazı kesimlerde benimsenmiş ve kullanılıyorsa yok saymak doğru değilBu dili kullanan kişilerle sohbet etmek, bilmiyorsanız çok zor tabi..Türkçede kullandığımız kelimelere farklı anlamlar yüklenerek kullanıldığı için mealini sonra anlıyorsunuz:)argo ,üstü kapalı eleştiri yada ifade şekli, yani kültürümüzün ayıp saydığı kelimeleri yada olayları gözüne sokarak anlatma şekli yada amerikanvari konuşma  şekli değil.Saraylı konuşma şeklinde blog yazan görmedim Yazmak isteyen varsa  bir  saraylı tarzı bir blog yazarsa görmüş oluruz.Ben türkçede, kelimeleri  gerçek anlamları  ile  her duyguya özel kullanarak. show yapan yazıları çok seviyorum..ama bazen uzun uzun anlatılacak bir duyguyu hoş bir argo kelime ile bağlıyanlarıda..Herşeyin dozunda,kararınca miktarınca olmasından yanayım...Ama herkes bilmeliki.. Yazdıklarının ağırlığını tartmadan,okuyanların kantarını hiç hesaba katmadan yazmamalı..Toplumun kültürüne örf ve adetlerine ters düşen kelime ve konularda daha hassas davranılmalı . Bedduanın faydası gibi yazılar yazılırken uzun uzun düşünmeli....GMSNN size kolay gelsin. ve tşk
14 Ekim 2012, 15.17

Selamlar, aynı IP puanlı oyun kaldırılması gerekiyor bence. Çünkü hile yapılıyor. İllede oynamak isteyenler puansız oyun ayarında o zevki yaşayabilirler kanımca.

Bloglara gelince;

1- Resimli blog olayı güzel oldu ama her zamanki gibi suyunu çıkarttılar. Resimleremi yazı yazılıyor yazılara mı resim ekleniyor karmakarışık bir hal aldı.

2- Bloglarda, Bu yazıma yorum yapılabilsin seçeneğinin yanında karizma ayarı olan panel eklense (0-100-200-gibi yada ayarlanabilir olsa mesela) Sanırım çakma rumuzlara olan yorumlar azalır.

Ayrıca ; Günlük Blog yazma sınırı 2 normal üyelerde yorum sınırıda eşit olsun (hatta hiç blog yazmayan yayınlanmayan üyelere yazmaya teşvik amaçlı blog yazarsan onay alırsa 5 yorum hakkı doğsun yayınlanan bloglara gibi...

3- Küfür çağrışımlı , argo yazılara gelince ; hayatın içinde olan bir şey küfür etmeyen biri bile her an duyabilir. ( araç kullanırken,  yolda karşıdan karşıya geçerken, maç izlenen bir kahvehane önünden geçerken...)

Televizyonlardaki uyarıcı işaretler gibi konu başlığının yanına görevliler tarafından yada üyeler tarafından bir şimşek işareti gibi mesela

o zaman okumak  veya görmek istemeyen pas geçer.

5- Billboard tarzı bloglar yayınlanmasın bence...

Teşvik etmek ; İsteklendirmek, özendirmek
Billboard; demir ve alüminyumdan imal edilen, araç ve yaya trafiğinin yoğun olduğu yollar ya da kavşaklara konumlandırılan ve yaygın olarak kullanılan açık hava reklam araçlarıdır.

Bloglarda emeği geçen herkese teşekkürler.

18 Ekim 2012, 19.46
hepsi show :-)))))))-))))))
27 Ekim 2012, 16.33
Windows 8 çıktı mertlik bozuldu. Lütfen bir salon sahibi olarak kendi salonuma giremiyorum Windows 8 de javanın hiç bir sürümü çalışmamakta oracle ı alt üst ettim hepsini denedim. Nasıl Salonuma gireceğim?
01 Ocak 2013, 00.40

Bloglarımın neden onaylanmadığını hala anlamış değilin.Eleştiriyse ,evet bu eleştiri.Okulda sus,sokakta sus,sus sus sus alışkanlık olmuş sanırım.Aslında biryerlere dokunan sözcüklerde yok,özellikle de dikkat ediyorm ama.Sanırım okunmadan  ,mış gibi yapılmışlar.

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın