gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

İnsanyiyen...

14 Mayıs 2014, 03.47
A- A+
 
         Kömürün isyanı "insan cinayetleri"dir. Elmas olamamış, grafit bile olamamıştır çünkü... Kömür, insandan intikamını alır. Doğada seyrine bırakmadığımız her türlü şey gün gelir insandan intikamını alır.


         Karbonun insan hayatında çok önemi var. Doğada allotrop olarak üç şekilde bulunuyor. Uygun şartlar oluşursa önce kömür, sonra grafit, sonra da elmas olabiliyor. Kömür, çıkarılması aşamasında insanları yutup öldürüyor, soba zehirlenmeleri vs. nedenlerle yine insanları öldürüyor, elmas olup türlü şekillerde yine insan canına kastediyor. 


         Peki biz neden ısrar ediyoruz? İnsan ve madenin karşılaşmasında, yapılan kar-zarar hesapları hep madenden yana ağır basıyor. Yüz ton kömür, yüz gram elmas kaç insan hayatına tekabül ediyor? "Maden ocağı öldürmez, tedbirsizlik öldürür" safsatasını bıkmadık mı dinlemekten? İnsanın çıkarı söz konusu olduğunda; tedbirsizce davranarak başka canları hiçe saymayacak kadar ulvi bir yaratık olmadığını neden hala anlayamıyoruz? Kolay olanı, beleş olanı, akrebin zehrini bile bile akrep yuvalarında aratıyoruz insanlara. 


         Saat 03.50. Ölü sayısı 166. Madende 800'e yakın işçi varmış. 166 kişi... tek tek sayarken insanın neredeyse 3 dakikasını alıyor. İnsanlar saniyeler içerisinde ölüyor, insanlar ceset oluyor. 


         Gözlerimiz, o konuşan işçiyi nasıl unutacak? Kulaklarımızdan bu cümleyi kim silebilecek; 

        "Cesetler, kömür bantlarının üzerinde geldiler"

         Başımız sağolsun.

        

YORUMLAR

14 Mayıs 2014, 04.51
Sorunumuz zaten unutmak Cezbe ...
Daha küçücük bir çocukken bile '' Grizu Patlaması '' ve '' Göçük '' kelimelerini biliyorduk...Kara elmas işçilerinin ailelerinin o ızdırap  sahneleri çocuk yüreğimizde acıya ve beyinlerimizde ciddi travmalara neden oluyordu.Unutuyoruz evet.Sorgulamayı ve sorumluları yargılamayı unutuyoruz. 
'' Ahhh Vahhhh Yazıkkkkkk  ! '' edebiyatı yapıp  olağan günlük rutinlerimize dönüveriyoruz bir müddet sonra.Maalesef yine ciddi bir travma yaşadık büyük bir acıyla kol kola ...
Sorumlular muhakkak yargılanmalı...Vicdanlar bir nebze rahatlar belki acısı geçmese de.Fare mi yakmış artık o kablonun ucunu kedi mi  bilemiyoruz.Ama bilmek istiyoruz.Vicdanlarımız sızlıyor , ağlıyor ..Bu acıları tekrar tekrar yaşatmak bize reva mıdır  ?
Eğer ki susarsak revadır fakat ben bu milletin susmayacağına inanmak istiyorum...
Hepimiizin başı sağolsun ...






14 Mayıs 2014, 12.07
Soma’da gerçekleşen maden ocağı faciası sebebiyle vefat eden veya yaralanan çok değerli işçilerimizin ailelerine, yakınlarına ve tüm ülkemize sabır diliyoruz. Hâlâ kurtarılmayı bekleyen işçilerimizin ise bir an önce dışarı çıkabilmesi için dualarımızı eksik etmeyelim.
14 Mayıs 2014, 13.07
Sabır sabır sabır!.. Dua tamam da, şu sabır denen uyuşukluk hali nereye kadar?
Bu ülke insanının kaderi oldu neredeyse katliamlara dövünüp sabır dilemek.
Sonra yine, yine, yine ve yine, ve hala sabır, baş sağlığı. Nasıl bir uyuşmuşluk, nasıl bir pis hal...
Doğal kaynaklar yerli yerinde dursun, bıakalım kömürü yararlanmayalım, ne hale dönüşecekse dönüşsün biz elleşmeyelim demiyorum ben Cezbe'cim. Elbette kullanılmalı yine insan için, insan yararına.
Önlem diyorum, yasal düzenleme diyorum, denetim diyorum, ağır yaptırım diyorum.
Yine gazetelerde, tv.larda, internet ortamında uzmanlar kulak doldurmaya çalışıyor ama biliyoruz ki "vır vır vır"dan öteye geçmiyor.
Oysa gerçek veriler net, gerçek suçlu ortada; Kore, Çin ve Türkiye, maden kazalarında ilk 3 sırada. Neden?
Özelleştirme rezilliklerinden biriyle alınan ocağın yeni sahipleri övünmüş; "Efendim "Devletteyken maliyet %33 iken bunlar alınca %27'ye düşmüş. "Ne halt ettin de düşürdün?" derler adama, demeliler(di).
Ne işi var 15 yaşında çocukların bile önlemleri alınmamış yerin dibinde?
Daha 15-16 gün önce CHP Manisa milletvekilleri, bölgelerindeki ocaklarda denetimlerin yapılması, ölümlerin nedenlerinin araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınması için önerge vermiş. Ama n'olmuş? Meclis çoğunluğu kral ve parmak kaldırıcı ekibinde ya, reddedilmiş önerge. Niye? Denetimin, tedbirin kime ne zararı var? Özelleştirip ocağa çöreklenen işletmecilerin a"man cebinden 3 kuruş çıkmasın, aman maddi zarara uğramasın!" derdinden başka şey gelmiyor akla. Onun ardından da "Rüşvet, peşkeş" sözcükleri koşar adım geliyor.

Sabrımız sınanıyor sürekli.
Minicik çocuklar işkencelerle öldürüldü, tedbirsizlikten öldü. Kadınlaarımız patır patır öldürüldü. Bakıldı ki sesler yükseliyor, haydiii alel acele, şıpın işi yasa tasarısı, idama kadar isyan etmeler dostlar alışverişte görsün tarzı. Bu ölümler olmadan neredeydiniz arkadaş?
Bu millet size, "Bıçak kemiğe dayanana kadar senedi" verdi?
Hiç şaşırmam; bunca madenci ölümünden sonra "Takdir-iİlahi" sıyırmasıyla utanmadan suçu Allah'a yüklemeye çalışan zevat, anca şimdi harekete geçip bir gecede yasa tasarısı hazırlarsa. Hiç şaşırmam...
Vay gidene! Vay gidenin ardında kalana!
14 Mayıs 2014, 13.37
Kömür intikam falan almıyor, ihmal can alıyor. Bu denli bir faciada, doğa-insan savaşına, bilimsel verilere, ölenleri ve hayatta kalanları kalem hesabına almanız hoş durmamış. 
Sadece sabır ve rahmet dilenebilir. İhmalin ve aç gözlülüğün can aldığını bunları yapanların katil olduğunu okuyucuya aktarabilir; herkesi sosyal sorumluluğa çağarabilirdiniz. Bu faciada biz ne yapalım kömürü, grafiti, elması...Siz çok yanlış konuşmuş gereksiz bilgilere girmişsiniz.
14 Mayıs 2014, 13.56
Çok az işi ''adam gibi'' yapabilen bir ülkenin, alnından akan her bir damla terinde adam yatan insan sözü;
Çizmeyi çıkarayaım, sedye kirlenmesin... 
http://www.mynet.com/haber/yasam/cizmeyi-cikarayim-sedye-kirlenmesin-1238657-1

Ömrümün sonuna kadar çakılı kalacak bu sözleri, baretleri göreyim diyenlere söylüyor aslında baretli koca adam. Şimdi ortaya çıkıp boş boş konuşanlara sinirleneceğiz yeniden, bir daha bir daha. Allah sabır versin yakınlarını kaybedenlere...Hepimize.
AtayaG.
14 Mayıs 2014, 14.18

Miilet olarak ülke olarak içimiz kan ağlıyor. İnsanların bu şekilde toplu halde can vermesi çok acı çok... Ambulanslara, hastane morglarına sığmayan cesetler, feryat eden yakınlar, kayıplar, bekleyiş. Her şeyden önemlisi geride kalanların  yüzde bir de olsa bir umut taşımaları  içimize su serpmeli mi?

Soruşturmalar başlamış neye yarar? Madende ölen 15 yaşında bir çocuksa, kayıp gitmişse yapsınlar şimdi istedikleri soruşturmayı, önceden nerdeydiler. Ne demeliyiz  şimdi!! 250'yi geçti ölü sayısı, dua ediyoruz artmasın diye ''kaderleri böyleymiş'' mi??

madenden yaralı çıkarılan bir işçiyi izlerken tutamadım gözyaşlarımı. Üstü başı, çizmeleri kapkara.Ambulansa alınıyor sedyeye oturmuş.''Çizmelerimi çıkartayım mı'' diye soruyor.Sedyeyi kirletirim endişesiyle ayaklarını uzatmaya çekiniyor.  Bu kadar naif bu kadar görgülü Anadolu insanı.1941 yılından bu yana maden ve taş ocaklarında meydana gelen kazalarda 3000 den fazla insan hayatını kaybetmiş. yüzbinlerce de yaralı. Sağ kurtulan işçilerin yaşadıkları ve yaşayacakları travma ne olacak.Yakınlarını kaybedenlerin durumu peki? Kimler saracak bu yaraları. Yapılan soruşturmalar mı, devlet büyüklerimizin yapacakları taziyeler mi, vahlar tühler mi?!!Ateş Soma' ya düştü ve hepimizin içini yaktı, yakıyor... 

14 Mayıs 2014, 15.26
  Kahreden  tekrarların yaşanması  ve   neden  insan yaşamının bizim ülkemizde bu kadar ucuz olduğunun , sorgulanmaması  içimde yılgınlık  oluşmasına  neden oluyor...Bir çok aile  sevdiklerini ne uğruna kaybetti... Değdi  mi?  Ey  sayın  maden ocağı sahibi !!!!!!  Milyarların olsa  ne ki...İhmallerin  sebep  olduğu  insan kayıplarımızın  bedelini  öder  mi? Sadece   işe muhtaç olmak mıdır reva görülen  ölümler?                                                                                                     Yine yazamıyorum...Hatta  konuşamıyorum....Sadece diyorum ki  artık  yapanın yanına  kalmasın..İnsanlar  hiç uğruna ölmesin.                                                                                            Tüm  hayatını kaybedenlere  Allah 'tan rahmet ,ailelerine başsağlığı diliyorum.Kurtarılan yaralılara da acil şifalar dilerim...    Dilerim ,  dersler alınır, sorumlular  kısa sürede cezasını çeker.Gelecekte  aynı acıların yaşanmaması için.....
14 Mayıs 2014, 15.35

   Ne acıdır ki işçilerin ölmelerine değil, yürümelerine karşı önlem alınan bir ülkede yaşıyoruz. İnini dibini araştırsan ne yazar…  Ne acı o gencecik bedenin neden orda olmak zorunda kaldığını düşünmek yerine, neden orda olduğunun sorgulayan bir bakamayan olması.

   Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş… Sahi neremiz doğru bizim? Söylenecek sözlerin fazlalığı bazen susturur dilleri. Dil susar yürek söyler söyleyemeyenleri.  Rabbim sabrını versin… Rabbim sabrımızı versin

14 Mayıs 2014, 16.34
Bu ülkenin yönetenleri bu ülkede "önlem almak zorunda"
Bu ülkenin yönetenleri ağır ve tehlikeli işlerde 15 yaşında bir çocuğun çalışmasına "engel olmak zorunda"...
Bu ülkenin yönetenleri böylesine bir olayda "sorumluluk hissetmek zorunda"....Sistemi sorguluyoruz, alınan önlemleri sorguluyoruz, acılara neden olan olayları sorguluyoruz...Bütün mesele bu...
Rabbim, ölenlerin yakınlarına sabırlar versin. Başımız sağolsun.
14 Mayıs 2014, 18.12
Yüzleri kara ama alınları açık namuslu,emekçi işçiler Allah rahmet eylesin siz masumlara, ailenize sabır versin. Artık kelimelerin anlamı yok.Çağ atladık,devrim gibi yenilikler yaptık ha?Daha dün gibi hiç gözümün önünden gitmez .Erzurum da buz tutan barajın içindeki elektrik direğine zorla tamire yollanıp buz kırılınca suya yavaş yavaş gömülürken kurtarılamayıp tam 5 saat çığlıklar atarak ölen ve ölümlerini seyreden devleti hiç unutamıyorum,Antalya da selden kurtulup ağaca çıkan insanların kurtarılamayıp soğuktan ölüşlerini hiç unutamıyorum,göstermelik yazılarla güya tedbir almış gibi gözüküp binlerce işçiyi öldüren tersaneleri, devleti hiç mi hiç unutamıyorum.Çağ atladık ha?ÇOK YAZIK ÇOK...
14 Mayıs 2014, 19.16
Stttt, susun ses cikartmayin... Ölenler var !

Lanet olsun !
14 Mayıs 2014, 19.43
Fazla söze gerek yok.... Allah rahmet eylesin, arkada kalanlarına da sabırlar versin..Hepimiizn başı sağ olsun...
14 Mayıs 2014, 22.48
Şimdi herkes evlerinde bu saat de akşam yemeği yendi,çaylar içildi artık dinlenme zamanı ayaklar uzatıldı.Hak ettik tabi bunları herkes üzerine düşeni yaptığında vicdanlar rahat uzatılır ayaklar.Soma yanıyor,soma için için kanıyor ve hep söyledim yeniden söylüyorum ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR.Tüm ölenlere yaradan dan rahmet,yaralılara acil şifa ve tüm yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Rabbim yardımcıları olsun  :(
14 Mayıs 2014, 23.48
İtikat yutkunur "Rahmet" der.
Umut yutkunur "Sabır" der.
Dua yutkunur "Şifa" der.
Bugün, rahmet dileme, umut etme, şifalar isteme günüdür.
Bize bir şey olmaz değilmiş, oluyormuş işte.
Her şey olduktan sonra ancak, bizden her şey oluyormuş işte.
En iyi bildiğimiz, en iyi yaptığımız şey, "Suç Kimde?" oynamakmış işte.
Utançtan kaldıramadığımız başımız sağ olsun.


15 Mayıs 2014, 01.24
  İçim acıyor yutkunuyorum, söylenecek çok şey var susuyorum , ölenler var çünkü , ölenlere saygımdan susuyorum ...
15 Mayıs 2014, 02.04
şimdi herkes face sayfasına twittera rozet atatürkçülüğü gibi siyah ekran ve siyah kurdela yapar.. bunları yaparak ne yapıyoruz biz??  dün herkes keyfindeyken, survivor gibi abuk sabuk yarışmaları izlemek için ekranda onu bunu takip ederken kimsenin haberi yoktu o madenlere girenlerden?? bu ülkede bir ölüm oluyor herkes ayağa kalkıyor.. ÖLÜM OLMASA O insanların o madene giren insanların hangi birinin derdini dinlerdiniz çok merak ediyorum.. 
15 Mayıs 2014, 07.46
kelimelerin yetersiz kaldığı an. bütün türkiyenin başısağolsun.allahım şehitlerimize rahmeteylesin,ailelerine sabır versin. içimiz acıyor,hemde çokkk.....
15 Mayıs 2014, 10.22
yaşadığımız dünyada, çocuklarımız için, geleceğimiz için, vatanımız için, kendimiz için çalışmak zorundayız. birisi müdür koltuğunda oturacak ve yönetecek..birisi çöp arabasının tepesinde gece gündüz çöp konteynırlarını boşaltacak...birisi beyaz önlüğüyle hastanelerde,birisi gıcır takımıyla umut satacak,birisi işsiz,birisi öğrenci,birisi şoför,birisi emredecek,birisi emir alacak,herkes bir şekilde ekmeğinin peşinde koşacak. ama ölümler, ölümler olacak mı? eğer kazaysa ölüm, tüm tedbirlere rağmen, önlemlere rağmen, herşeye rağmen geliyorsa ölüm sefa gelir hoş gelir. 
kaza mı, cinayet mi? 
ne yazık ki bir sürü ihmal görünüyor. ne yazık ki, alınması gereken tedbirlerin alınmadığı, olması gerekenlerin olmadığı görülüyor.
kaza mı, cinayet mi?
...
"maden ocağı öldürmez, tedbirsizlik öldürür safsatası" diyen arkadaşa sesleniyorum...
tedbirsizlik safsatasını herşeye uygula o zaman. mesela çocuğunu okula servise verirken, servisin güvenlik tedbirlerine dikkat etme...
yada ana okulunda, çocukların tuvaletinde lavaboyu güvenlik önlemlerine dikkat etmeden tak, çocukların kafasına lavabo düşsün, ama tedbirsizlik safsatası olsun...
evindeki tüm sigortaları kaldır, koruma rölelerini kaldır, topraklamayı kaldır...
asansördeki güvenlik önlemlerini kaldır...
aklına ne gelirse işte, hangi meslek olursa olsun, ne kadar çalışan olursa olsun, ne kadar zaman alırsa alsın, herşeyde tedbirsizlik safsatasını uygula... uygula ki, ölümlere çözüm bulmak kolay olsun...
yani tren kazası olmaması için trenleri kaldır, uçak kazası için uçakları, ve hatta arabaları ortadan kaldır, nede olsa çokça araba kazası oluyor. herşeyi ortadan kaldır, ama sakın tedbir alma.. tedbir bir safsatadır çünkü sana göre...
...
kaza mı, cinayet mi?
başımız sağ olsun...




15 Mayıs 2014, 10.29
Sosyal medyayı takip etmiyim diyorum, gazeteleri okumayayım diyorum, televizyonda haberleri izlememeyim diyorum, kendimle mücadele ediyorum ama yok, olmuyor, bu ölümlerden hiç bir şekilde kaçış yok.

Seyrettikçe, okudukça, izledikçe, hangi birine ağlayacağımı, üzüleceğimi şaşırdım artık. Sedyeye yatarken, çizmelerimi çıkartayım da kirlenmesin diyerek, kirli vicdanlara tokat atan işçiye mi, ölmeden önce avcunun içine oğluma iyi bakın yazan babaya mı, yoksa yakınını kaybettiği için isyan ediyor diye, başbakanlık müşavirinden tekme yiyen acılı insanlara mı? Kelimeler boğazımızda düğüm düğüm...
15 Mayıs 2014, 12.08

IŞIK SÖNDÜ!

Sözün bittiği yer mi? Yoksa sözün başladığı yerde miyiz!? Herkes bağırıyor, herkes feryat ediyor, analar evlatlarını kaybetmiş, çocuklar yetim kalmış, kadınlar dul kalmış, çeyizler sanıklarda kalmış. Asıl bu nedenledir ki, ‘’söz’’ bitmesin. Bağırın, duymayan kulakları patlatırcasına kadar bağırın, susmayın!

Başımız sağ olsun, canımız sağ olsun, dostlar sağ olsun Allah patronu başımızdan eksik etmesin, en önemlisi de vatan sağ olsun!?  Hep felaketlerin olduğu zaman kaçış odasına sığınır gibi bu temennilerde teselli buluyoruz. İçimizin yangını böyle soğuturuz.

Emin olun alınacak önlemler, adam gibi yapılsa ölen bedenlere ödenecek tazminatın yanında devede kulak kalır.

Gece geç saatlere kadar TV lerde prof lardan başka kimse yoktu. Eee.. onlarında kendi bilgilerini güncellemesi gerekiyor demi! Yoksa bilgileri çürür gider. Ya! Hayretler içinde kalıyorsunuz, bu adamın söylediklerini ağzım açık seyrediyorum. Neden bu adamın söylediklerini yapmıyorlar diye hayıflanıyorsun ama biraz düşündükten sonra söylenenlerinde faydası yok kararına varıyorsunuz. Kara elmas, kanlı elmas, belli bir zümreyi zengin etmekten öteye gitmezzzzzzzzz!

Ekran ikiye bölünmüş; yarısında enerji bakanı konuşuyor, diğer yarısında tünelde yaralılar çıkıyor Enerji bakanı şöyle diyor artık hiç umudumuz kalmadı, yutkunarak. Bu söylemlerden Şilili diktator Pinochet  bile  utanç duyardı. Şili de benzer olayda 33 işçi 69 gün sonra kurtarıldı. Geniş, geniş anlatmanın hiç bir anlamı yok.  Teknolojiyi o kadar mükemmel kullanıyorlar ki hayran kalmamak elden değil. Bizde de üretici fazla zarar etmesin diye madenciler göçük altında bırakılıyor! Aman Soma holdinge bir zeval gelmesin. İyi işte bundan sonra Allah devlete zeval vermesinin yanında Allah Aç gözlü holdinglere zeval vermesini de ekleyelim!

Afşin, Zonguldak örneklerini hatırlayın yeter. İnanların bedenleri halen göçük altında!

Şimdi de herkes yurt içi ve dışı programlarını iptal ediyorlar, Ulusal yas ilan edilmiş, falan filan. Ya madem ki bu kadar insancılsınız neden adam gibi oturup mutlak kesin çözümler sunmuyorsunuz?! Neden tüm planlarınız patronları zengin etme çabası üzerinedir!Neden bazı ülkelerde 50 yıldır maden ocağı kazalarında can kaybı olmuyor da sırf bizim fıtratımızda bu illet bedenlerimiz kavuruyor!

Ulusal yas ilan edilmiş ömür boyu karalar bağlasanız ne çıkar. Kendinizi zincirlere vursanız ne çıkar. Bunu yapacak yüz de yok ya zaten!

Şuraya yazıyorum günün birinde işçilere tazminat davası açılırsa şaşmayın. Mal!(a) zarar vermekten! Büyük Usta utanç duymalısın utanç!

IŞIĞIM SÖNDÜ.

Karıcığım hoşçakal, ışığım azalıyor,
Yanımda ölü arkadaşlarım.
Artık kömür kokulu ekmekler getiremeyeceğim sanırım.
Buraya kadarmış çocuklarım, hoşçakalın,
Hakkınızı helal edin; anacığım, babacığım.
Işığım azalıyor, hoşçakalın..
Üstüme değil içime çöken ocağın sessizliğinde
Tek tek seslerinizi duyuyorum, yüzlerinizi görüyorum,
Işığım azalıyor, soluğum azalıyor, biliyorum,
Yavaş yavaş dünyanın kara kalbine gömülüyorum.
Işığım söndü, işte gidiyorum..,
Ah, en çok da şimdi, bir bilseniz
Nasıl da bulutları, ağaçları, gökyüzünü özlüyorum.
Işığım söndü.. hoşçakalın, arkadaşlarım çoktan gitti,
Artık ben de gidiyorum...

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın