BLOG

Sevgili Babacığım, Sana yazmak kelimelere sığmayan bir acıyı taşımak gibi. Ama içimde o kadar çok şey birikti ki sana sesimi duyurabileceğim bir yer olsun istedim. Belki okuyamazsın ama hissedersin diye umut ediyorum. Çünkü ben seni hala... Devamını oku

Döner koltuğu ile masa arasına sıkışan iri bacaklarını, üst üste atmaya çalışırken çalan telefonun sesiyle bir an irkildi. Sekreter... Devamını oku

Sene ben diyeyim milattan önce 9500 sen de 9600 (Aramızda ellinin yüzün lafı olmasın reca ederim .) Yer... Devamını oku

Sindirilmemiş artıkları var yalnızlığın içimde. Bir yalnızlık ki kadim tanrıların kıskandığı. Sanrıların kol gezdiği havası kekremsi diyarlarda yolunu kaybetmiş bir çocuktu umudum. Heyhat! Antik acıları taşıyordu sanki ceplerinde. Bre... Devamını oku

Telefon çaldığında, ekranında onun ismi yanıp sönüyor: “Can Dostum.... ” O, sadece bir arkadaş değil; sırlarımı emanet ettiğim, her düştüğümde el uzatan, sakinliği ile dünyamı aydınlatan biri. Ve tabii,... Devamını oku

Taklit, taklitçinin çürüyen ruhunun avazıdır. Bir insan başkasını taklit etmeye başladığında, aslında kendi ruhuna ihanet eder. Kendini yitirmiş bir halde; sadece başkasının yeteneğini değil, onun acısını, boşluğunu da alır, içinde saklar. Ama bir gün o boşluk... Devamını oku

Herkese yetişmeye çalışmak, sanki bir ip cambazının bitmeyen bir gösteride dengede kalmaya çalışması gibi. Herkes senden birşeyler bekliyor: iş, aile, arkadaşlar, belki kendin bile.Kimisi ağlarken bir omuz olmanı,kimi kahkahasını... Devamını oku

Bu sabah hafif bir rüzgar var lodostan. Günlerden beri ilk defa balkonda çayımızı içiyoruz oğlumla. Aman Yarabbim deniz kaçıyor sanki sabah sabah sahil de dolu denizin içi de dolu...bir gürültü bir... Devamını oku

Hayat, bir bayrak yarışı gibidir. Her birimiz, elimizde bir bayrakla, nefes nefese bir koşunun içinde buluruz kendimizi. Doğumla başlayan bu yarışta, bayrağı devralırız ve hedefe ulaşmak için durmaksızın koşarız. Ama bu yarış,... Devamını oku